Gönül Soyoğul
EGİAD’’ta kim kazanırsa kazansın, yeter ki’…
6 Ekim 2010 Çarşamba

Tam 8 ay önce, EGİAD Başkanı Cemal Elmasoğlu ile söyleşi yapmıştım, ikinci kez.
İlkini, DİVA için, sevgili Elmasoğlu’’nun ilk başkanlık döneminde gerçekleştirmiştim; ikincini ise ikinci başkanlık döneminde, bu kez egedesonsöz adına. (Bkz. Röportajlar bölümü)
İlk başkanlık döneminde çevresine ’‘dağları devirecekmiş gibi’’ bir enerji yayan Cemal Elmasoğlu’’na, bu enerjiyi nasıl kaybettiği ve neden böyle olduğu üzerine de sorular sormuştum ikinci söyleşimde.
Şöyle demişti boğazındaki 9 boğumu zorlayarak:
’“EGİAD’’ta abi derneklerle, kurum kuruluşlarla bir araya gelerek kendimizi geliştiriyoruz, bir tecrübe ediniyoruz ama çok açık söyleyeyim, ilk dönem başkanlığımda, özellikle içinde bulunduğumuz bu binanın, ciddi ödemeleri vardı. O dönem kriz yoktu ama ödemelerimiz vardı. Çok şükür onları bitirdik. Ben o dönem arkadaşlarımla EGİAD’’ın sadece mali yapısını, şirket gibi yönetebildik. Gerçekten çok tasarruf ettik. Birinci dönemde 250’’nin üzerinde faaliyet yaptık, ful başarıydı yani bizim için. Eğer başarı varsa, aranıyorsa’…
Biz bir birliktelik, bir sinerji yaratalım istedik. Herkesin EGİAD’’ta eşit olduğunu göstermek istedik. Bunlar hepsi güzeldi. Ama daha sonradan, özellikle ikinci dönemimde’… Ben CICOM’’un da çok büyük baskısını gördüm, başlayan bir proje vardı. O dönemde, biz bir sene içerisinde bunu toparlayabiliriz dedik. Biraz da o devam eden projeden dolayı (çünkü kişi olarak hep ben onlarla birlikteydim); o anlamda da devam edelim dedik. Ve ikinci dönemde de çok ciddi bir kriz yaşadık.
(’…) İlk dönemimizde borçlar, ikinci dönemde de bu krizin gelmesi’… Ben nasıl söyleyeyim’… Çok fazla insanın kaldırabileceği bir süreç değil bu’… Gerçekten inanılmaz derecede bazen demorolize olabiliyorsunuz. Ama çok net, çıkış yolunu da yine sevgiyle, yine gerçek EGİAD’’lılıkta buluyorsunuz. Çünkü EGİAD’’lı olmak, bence çok özel, çok anlamlı.
Yalnız kaldığınız zamanlar oluyor, çok dürüstçe itiraf edeyim. Ama bir sorumluluktur, bir görev aşkıdır. O görev aşkıyla, belki gerçek performansınızı sergileyebileceğiniz bir ortam olmasa da, bunu 3. şahıslara anlatmak zorunda da değilim ben, ama anlatamıyorsunuz.
Bazen eleştirilmenize rağmen, biraz içine kapandı diyor birileri mesela. Ama içini kimse göremiyor. Çünkü biz inanılmaz şeylerle uğraşıyoruz. Çünkü EGİAD sıradan bir kuruluş değil. O yüzden üyesi çok farklı. Sadece İzmir’’e değil, Türkiye’’ye hükmeden bir üye profili var ve herkesi memnun etmek durumundasınız. EGİAD’’ın gerçek sahibi de zaten o üyeler. O anlamda üyenin ihtiyaçları ve arzularına istinaden de proje üretmek durumunda kalıyorsunuz. Bunlar için de mali açılımlar gerekiyor. O mali açılımları da yerine koymanız gerekiyor.
Ben gerek 9. dönemde, gerekse 10. dönemde, arkadaşlarıma gerçekten teşekkür ediyorum. Katkı koyanlara teşekkür ediyorum. Benimle bu sancılı yolda yürüyen arkadaşlarıma teşekkür ediyorum ama her şey dışarıdan göründüğü kadar kolay değil. Ama gerçekten bana inanan, EGİAD’’a inanan arkadaşlarla birlikte bu süreçleri aşacağız. Her dernekte, sivil toplum örgütlerinde de görüyorum; hele hele bizim gibi hırslı, her şeyi yapmak isteyen insanlarda o bütün araç gereci/enstrümanı bir araya getirmek için, daha farklı anlayışlar, daha farklı bütçeler, daha farklı vizyonlar gerekiyor.
Ama çok açıkçası, EGİAD tarihine; bilmiyorum ama görev süremiz bittikten sonra, herhalde ’‘en şanssız başkanlardan birisi’’ olarak yazılacağım.’”
Görev yaptığı bu zorlu süreçte ufak ufak notlar aldığını ve bunları ancak görev süresi bittikten sonra benimle paylaşacağını söyleyen Cemal Elmasoğlu’’yla 3. kez söyleşi yapmayı merak ve sabırla beklediğimi belirttikten sonra, gelelim EGİAD’’ı saran seçim heyecanına’…
6 Kasım’’da EGİAD, 11. dönem başkanını ve yönetim kurulunu seçecek.
500 civarında üyesi olan dernekte, yönetime iki aday var.
Temel Aycan Şen ve Ayşe Akın Yamaç.
Her iki adayla ilgili insani anlamda olumlu izlenimlere sahibim ve kendimi ne lehte, ne de aleyhte konuşabilecek konumda görüyorum.
Bir gazeteci olarak izlediğim bu seçim sürecinde, Temel Şen’’i İTO Başkanı Ekrem Demirtaş’’ın, Ayşe Akın Yamaç’’ı ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’’nun desteklediği duyumlarını alıyorum.
Kazananı da kaybedeni de EGİAD üyelerinin vereceği oyların belirleyeceği bu süreçte, İzmir’’in üzerindeki ölü toprağının süratle atılıp kentin eski ’‘dinamik/girişimci/yenilikçi’’ özüne dönmesini şiddetle isteyen bir İzmirli olarak beklentim; EGİAD’’ın, sadece benim değil, bu kentten ruhu sıkılan herkesin talebi olan bu özü sağlamaya yönelik bir yapıya kavuşmasıdır.
Yani’… ’‘Dili içine kaçmış, kabuğuna çekilmiş bir EGİAD’’ değil de’…
İzmir’’den ses verdiği zaman Türkiye’’den duyulacak, zamanın ruhunu yakalamış, sivil toplum önderliği yapabilecek, kendi üyelerine sağladığı yarar kadar kentin de önünü açabilecek bir yönetim anlayışını görmek istiyorum.
Krizde vurgun yemiş, üstüne bir de iç çekişmelerden yorulmuş, ’‘adı genç ama özü yaşlı ve yorgun’’ bir sivil toplum örgütünün ne kendine, ne de İzmir’’e bir faydası olmayacağını/olmadığını görüyorum çünkü’…
Bu kentin niçin hak ettiğini alamadığı, alması için nelerin yapılması gerektiği, herkesin/hepimizin sorgulaması, talep etmesi, ses vermesi, doğru çabalar göstermesi konusunda sanırım herkes hemfikir.
Ama bunun öncülüğünü kimin yapacağı, kentteki bu dağınık enerjiyi kimin toplayarak bütün yapacağı, yılgınlığı mücadeleye çevireceği konusu ise ortada’…
Umarım, seçimlerde oy kullanacak EGİAD üyeleri de bunun bilincinde ve arayışındadır.
Ama en önemlisi seçimi kim kazanırsa kazansın, o ekibin isteğinin de ’‘İzmir tarihine güçlü bir sivil toplum örgütü olarak kazınmak’’ olmasıdır ki’… İşte o zaman asıl kazanan, bu kent olacaktır.
Bir gazeteci, bir İzmirli olarak, başkaca da bir temennim, ’‘yolunuz açık olsun’’dan başka bir sözüm yoktur’…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Pişmanlıklar
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Gürgen Kral
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Atatürk bizden biridir!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (6) “Hamam mı? yoksa Spa mı?”
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Rüşvet ile jest arasında!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Stoilov’a nazar değdi!
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Kirpi ikilemi – Hayır deme sanatı
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli meseleler 7
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bir portre: Sadullah Usumi
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Nasıl toprak reformu yapılmalı?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva