Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Dünyanın en zengin ülkesinde 48 milyon aç!
18 Ağustos 2014 Pazartesi

Tırnak içindeki cümleler,National Geographic/Türkiye’nin Ağustos,2014’den alındı.İsterseniz biraz okumaya çalışalım.
 “Iowa'nın Mitchell ilçesinde gri-sarı bir sabah. Christina Dreier, oğlu Keagan'ı kahvaltı etmeden okula gönderiyor…(Keagan) Anaokulunda sunulan yemeği yemeyi reddediyor. Mutfaktaki erzağı tükenmeye yüz tutan Dreier ona -kendi iyiliği adına- sert davranmaya karar vermiş. Keagan'ı okula aç gönderirse, belki de hiçbir ücret ödemeyeceği bu kahvaltıyı edeceğini, böylece evde öğle yemeği için daha fazla erzak olacağını düşünüyor.
Dreier uyguladığı bu stratejinin geri tepebileceğini biliyor. Nitekim öyle de oluyor. Keagan okulda kahvaltı etmiyor. Ve öğlen o kadar acıkıyor ki, Keagan'ı ve kız kardeşini doyurma telaşındaki Dreier buzdolabında arta kalan ne var ne yok hepsini birbirine karıştırıyor. Son yedi parça tavuk köftesini eski püskü bir fırın tepsisine boşaltıyor; patates köftesinin son parçalarını ve buzdolabındaki bir çift sosisi de ekleyip hepsini birden fırına atıyor. Bir önceki hafta gıda bankasından aldığı yiyeceklerin hemen hepsi tükenmiş. Kendi öğle yemeği de çocukların tabaklarında kalan patates artıkları olacak. ‘Ancak yeterli yiyecek varsa öğle yemeği yiyorum,’ diyor. ‘Çocuklar daha önemli. Önce onların doyması gerekiyor.’  Dreier'ın günleri çocuklarını doyuramama korkusu içinde geçiyor. Kocası Jim'le birlikte ödenecek faturalar arasında önceliğe göre seçim yapıyorlar -duruma göre kira yerine telefonu ödüyorlar, benzin parasını yakıt faturasını ödemek için kullanıyorlar. Böylece gıda bankası tarafından kendilerine verilmeyen ya da Ek Beslenme Yardımı Programı'dan (SNAP) aldıkları yiyecek kuponlarıyla karşılayamadıkları şeyler için para ayırmaya çalışıyorlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde de Kongre'nin geçtiğimiz sonbahar SNAP'te yaptığı 5 milyar dolarlık kesinti nedeniyle, aldıkları yardım parası ayda 205 dolardan 172 dolara düşmüş.”
Bu alıntıdan sonra tespitlerimizi yapalım:
  • Amerika Birleşik Devletleri’nde 2012 yılında açlık çeken insanların sayısı 48 milyon.Bu sayı 1960 yılına göre 5 kat artış göstermiş. Ülkede her altı kişiden biri, yılda en az bir kez yiyeceksiz kaldığını bildiriyor.
  • Ek Beslenme Yardımı Programı kapsamında 2013 yılında 75 milyar yardım yapılmış. Öğün başına 1.5 dolar para düşüyor.
  • 11 eyalette 5 yaşın altındaki çocukların yüzde 20’inden fazlası aç kalma tehlikesi ile karşı karşıya. 18 yaşın altındaki 16.5 milyon çocuk ise vücut ve beyin gelişmesi açısından yetersiz besleniyor.
  • Zengin ve yoksul arasındaki uçurum giderek büyüyor. Uçurum insanları,Jack London’un “Demir Ökçesi” romanını aratmayacak düzeyde.
  • Gıda yardımı alan kişilerin çoğu şişman. Çünkü insanlar kaliteli besin yerine enerjisi yüksek ve ucuz besinler tüketmek zorunda kalmakta. Nitelikli besinlerin fiyatı 1980 yılına göre yüzde 24 oranında artarken, sağlıksız yiyeceklerin fiyatları yüzde 27 düşmüş. Açlık ve şişmanlık manzaranın iki farklı yüzü. Üstelik şişmanlık arttıkça  sağlık harcamaları da artıyor.
  • Kent içindeki evlerin fiyatları artmış ve çalışan yoksullar dış mahallere itilmiş.
  • Tarımsal üretimde yapılan desteklerin çoğu, genelde büyük tarım şirketleri ve (onların denetimindeki )kooperatifler tarafından üretilen birkaç temel ürüne(mısır ve soya gibi) aktarılıyor. Küçük ve orta ölçekli işletmeler giderek yoksullaşıyor ve tasfiye ediliyor. Yine John Steinbeck'in yazdığı “Gazap Üzümleri”’nden bir anımsatma yapalım.
  • Kısaca,uygulanan ekonomi politikalar yoksulluk ve açlık yaratıyor. Çalışan milyonlarca Amerikalı bir sonraki öğünde yiyecek bir şey bulup bulamayacağını bilmiyor.
Bu yazıyı, Türkiye’de de yeni-liberal ekonomiye karşı seçenek bulmak istemeyen, bulamayan, ya da liberalizmin acımasızlığın kabul etse bile başka seçenek yok diyen yaklaşımlara, televoleci iktisatçılara  ve politikacılara ithaf etmek istiyorum.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Erken seçim hangisine yarar?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Endüstriyel futbol öğütüp yutuyor!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva