Üç yıldır…

Kendisine hiç “Başkan Hanım” dedirtmedi…

O’na göre…

Kalp’ten gelen bir nefes gibi “Başkanım…” seslenişi…

O’nun için her şeyden kıymetli oldu…

Sinirlense de…

Yeri, göğü inletmek yerine…

Önce bir anne olduğunu unutmadan ve dahi unutturmadan…

Gurur veren görevinin ağırlığını…

Omuzlarındaki başkanlık apoletlerinde taşıyarak…

“Hayatım sana feda…” dediği Balçova’sına…

Zerre kadar “toz” kondurmadı…

Ve…

Bunları yaparken…

Belediye Başkanı olarak, belki de ilk kez…

“Kadın hareketi bir devrimdir!” dedi ve…

Gerisini şöyle getirdi:

“Balçovalı kadınlar her alanda kendi güçlerinin farkındadır… Bu durum, kadın istihdamını da etkiliyor… Biz, kadın hareketinin bir devrim olduğuna inanıyoruz… Bu devrimin en önemli gücü de zihinsel altyapıdır…”

“Allah, Allah…” dedirten, bir söz demetidir bu…

Ama…

Hepsinden önemlisi…

Bileği bükülmez kadınlara “taç takmak” ile eşittir…

***

İçinden geçtiğimiz süreç…

Ne yazık ki…

Kadını “kahreden” bir zaman dilimidir…

Kadın adına utandıran, acıtan…

Atalarımızdan kalma kimi özlü sözlerinin…

Sil baştan “güneş yüzü” görmesi için çaba gösterilen…

Utanç koridorundan geçiyoruz, hep birlikte…

“Beş kız, bir oğlanını yerini tutar mı?”

“Kızın var mı, derdin var…”

“Oğlan doğuran övünsün, kız doğuran dövünsün…”

“Kızını dövmeyen, dizini döver…”

Bi’de atasözü filan diyoruz…

Yılda ortalama 300’dan fazla kadının…

Tanıdığı bir erkeğin elinde son nefesini verdiği süreci yaşarken…

İzmirli bir kadın belediye başkanının…

Çıktıkları yolda…

Kadın hareketinin “devrim” olduğunu söylemesi…

Ancak…

Alkışlanarak taçlandırılır…

***

Bilir misiniz?

Aslında…

Kadın hareketinin “devrim”den farksız olduğunu…

Hayatının “roman” gibi sürükleyici olmasına aldırmadan…

Kendi yaşamında ayna gibi gördü…

Önce çalışma hayatında filiz verdi “devrimci” yanı…

Sonra en “kutsal” devrimciliği, annelik görevi geldi…

Aslan gibi iki evlat yetiştirdi…

Üstelik…

Çocukları da anneleri gibi…

Kadın haklarına “toz kondurmayan” özelliğe sahipler…

Eşi o güzel ilçeye belediye başkanı seçildi…

Artık, “First Lady” olmuştu…

15 yıl bu kimlikle dolaştı.

Sahi…

Siz hiç çarşıda/pazarda…

Balçovalı hanımefendilerin derdini / sıkıntısını…

Dost sıcaklığı eşliğinde dinleyen bir “First Lady” gördünüz mü?

Başkanlık koltuğunda…

Üç dönem, 15 yıl eşine inanılmaz destek oldu…

Güneş doğmadan evden çıkıyor…

“Semtevleri”nin aydınlık ışığı eşliğinde kapı kapı geziyordu…

Hayata…

O dakikalarda gözünü açmış bir yeni doğan bebeğin yanından…

Yalnız ve hasta teyzeye moral vermeye…

Ardından…

Cenazesi olan hemşehrisinin acısını paylaşmaya…

Beceri kurslarına gelen kadınlarla nakış yapmaya…

Hem dert dinledi, hem de kadın örgütlenmesini güçlendirdi…

Her defasında…

Balçovalı hemcinslerine…

Erkeklerle eşit olduklarını vurguladı…

Sonra o gün geldi, çattı ve…

Balçova sakinleri…

“Fatma kızımız” dedikleri o anneyi…

Belediye başkanlığı makamına layık gördü…

Seçmenin neredeyse yüzde 70’inin oyunu aldı…

Balçova Tarihi’nin…

İlk kadın Şehremini olarak tarihe geçti…

Bazıları tevazudan konuşmak istemez…

Ama, O başkan…

Üç yıldır, Balçova’nın bi’hakkın Reisi olmanın onurunu yaşıyor…

Zaten…

İlk günden (3 yıl nasıl da rüzgar gibi geçti?) bu yana…

“Kadın varlığı her yerde hissedilecek…” diyerek başlamıştı göreve…

“Eşitlik Kenti Balçova…” sloganını hayata geçirerek…

Kadın - erkek eşitliğini…

Elini attığı her işte hissettiriyor…

Çalışan kadının aklı yavrusunda kalmasın diye…

Kreş açtı…

Kadın Danışma Merkezi’ni hayata geçirdi…

Kadın Kooperatifi’nin ve Semtevleri’nin ürünlerini…

İnternet üzerinden dünyaya pazarlıyor…

Aydın’ın kendisi gibi topuklu efesi Özlem Başkan’la…

Protokol imzalayarak ürünlerin Halk Ege Et’te satılmasını sağladı…

Eşine şiddet uygulamaya kalkan personelin maaşı…

Hayat arkadaşına verilecek, dedi…

Ve bu maddeyi sendika sözleşmesine koydurdu…

8 Mart “Dünya Kadınlar Günü” akşamında…

Balçova’nın Devrimci Kadınları’yla yürüdü…

O kadınların sesleri Balçova’yı inletti…

Şimdi de Kadın Dernekleri Federasyonu ile…

“Kadınlara şiddetin önlenmesi için” acil yardım hattı protokolü imzalayacak...

***

Bitiriyoruz…

Diyorlar ya…

Her lafın başında “Büyüyen Türkiye” filan diye…

Şunu akıl edemiyorlar!

Büyümenin, güçlenmenin yolu…

Aslında…

İzmir’in Balçova İlçesi’nde taaa ezelden olduğu gibi…

Kadın hareketinin bir devrim olduğuna inananların kalbinden geçiyor…

Aynen…

Bu kısa öykünün kahramanı…

Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya’nın…

Yarattığı rüzgar gibi!

Nokta…

Hamiş: “Balçova Belediyesi’nde 168 kadın personel görev yapıyor... Bu sayı, toplam personel sayısının yaklaşık yüzde 40’ı… Birim sorumlularının ve müdürlerin çoğu kadın... Üç başkan yardımcısından biri de kadın... Ayrıca CHP’nin Balçova’daki üye sayısının yüzde 52’si kadın…”

Sonsöz: “Dünyada her şey kadının eseridir… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”