Fikret İLKİZ
Devlet Sırrı Kurulu ve gizlilik
12 Mayıs 2013 Pazar

TBMM’nin 9 Mayıs 2013 tarihli oturumunda görüşülmesi ertelenen Devlet Sırrı Kanunu Tasarısına göre acaba bilgi ve belgelere devlet sırrı damgasını kim vuracaktır? Tasarısının 6. maddesine göre bilgi ve belgelere devlet sırrı niteliğini verme yetkisi Başbakanlık Müsteşarının başkanlığında; Adalet, Milli Savunma, İçişleri ve Dışişleri bakanlıkları müsteşarlarından oluşan Devlet Sırrı Kuruluna ait olacaktır. Kurul Başbakanlık Müsteşarının daveti üzerine toplanacak ve sekretarya hizmetleri Başbakanlıkça yerine getirilecektir. Kurulun çalışma esas ve usulleri Devlet Sırrı Kurulu tarafından belirlenecektir.
 
Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Bakanlar, Milli Güvenlik Kurulu ile diğer kamu kurum ve kuruluşları kendi görev alanlarına ilişkin bilgi ve belgelerin devlet sırrı olarak belirlenmesini isterlerse bağlı bulundukları bakanlıklar aracılığıyla Kurula teklifte bulunabileceklerdir. 
 
Cumhurbaşkanlığına ait bilgi ve belgelerin devlet sırrı niteliğinde olup olmadığına kim karar verecektir?
 
Hükümet Tasarındaki gerekçeye göre, Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri ile paralellik sağlanmak istenmiştir. CMK’nın “Devlet Sırrı niteliğindeki bilgilerle ilgili tanıklık” halini düzenleyen 47 inci maddesinin (4) fıkrasına göre, cumhurbaşkanının tanıklığı söz konusu olduğunda “sırrın” niteliğini ve mahkemeye bildirilmesi hususunu kendisi takdir edecektir. Tasarıya göre Cumhurbaşkanlığına ait bilgi ve belgelerin devlet sırrı niteliğinde olup olmadığına Cumhurbaşkanı tarafından karar verilecektir. 
 
Dolayısıyla devlet sırrı belirleme yetkisi en geniş olan Cumhurbaşkanıdır.
 
Ayrıca Başbakan’ın başkanı olduğu Devlet Sırrı Üst Kurulu kurulacaktır. Bilgi ve belgelerin nitelenmesine ilişkin Devlet Sırrı Kurulu kararlarına karşı açılan davalarda nihai olarak görüş bildirmekle görevlidir. Devlet Sırrı Üst Kurul’u Başbakanın başkanlığında; Adalet, Milli Savunma, İçişleri ve Dışişleri bakanlarından oluşacaktır. Üst Kurul, Başbakanın daveti üzerine toplanacak ve çalışma esas ve usulleri Kurulca belirlenecektir.
 
Adalet Komisyonu Hükümetin Tasarısına karşılık herhangi bir Üst Kurul daha oluşturulması yerine “Devlet Sırrı Değerlendirme Kurulu” kurulmasını yeterli görmektedir. Bu Kurul’un Başbakanın başkanlığında; Adalet, Dışişleri, İçişleri ve Milli Savunma bakanlarından oluşmasını uygun görmektedir. Kurulun sekretarya hizmetleri ise Başbakanlık Müsteşarlığı tarafından yürütülecek ve Kurul Başbakanın daveti üzerine toplanacaktır.
 
Tasarıya göre, devlet sırrının süreleri nedir ve nasıl belirlenecektir?
 
Bir bilgi ve belgenin Devlet sırrı niteliğinde olup olmadığı veya süreleri Kurulca her zaman değiştirilebilir veya kaldırılabilir.
 
Tasarının 7 maddesine göre, Devlet Sırrı Kurulu bilginin / belgenin “süreli” veya “süresiz” olarak Devlet sırrı niteliğinde olup olmadığına karar verilebilecektir. Böylelikle iki süre kabul edilmiştir. Biri süresizdir. Diğeri ise, Kurul tarafından süre konulmasıdır. Süreli olarak devlet sırrı olduğuna karar verilen belgelere verilen devlet sırrı süreleri her bilgi ve belgenin üzerinde belirtilecektir. Eğer süre konmuşsa, bu süre kural olarak 75 yılı geçmeyecektir
Tasarının bu maddesinden anlaşıldığına göre süresi belirtilmeyen yani süresiz Devlet sırrı olarak kabul edilen bilgi ve belgelerin devlet sırrı niteliği on yılda bir; on yıldan fazla süreli olanların nitelikleri ise beş yıllık sürelerle yeniden gözden geçirilecektir.
 
Süresiz devlet sırrı niteliğine sahip bilgi ve belgeler, Kurulca aksi kararlaştırılmadıkça elli yıl sonra bu niteliklerini kaybedecektir.
 
Tarafı olduğumuz ikili veya çok taraflı antlaşmaların gizliliğe ilişkin hükümleri Tasarıda saklı tutulmuştur. Bu antlaşmalara ilişkin gizlilik derecesi verilmiş bilgi ve belgeler, niteliğine göre devlet sırrı olarak veya diğer gizlilik derecesine sahip olarak kabul edilecektir. Karşılılık esası dikkate alınarak yine Tasarının 7. maddesinde yazılı süreler uygulanacaktır.
 
Devlet sırrı değil ama “gizli bilgi ve belge” neye denir? 
 
Tasarının 4 maddesinde “Devlet sırrı niteliği taşımayan diğer gizli bilgi ve belgeler” tanımlanmıştır. “Devlet sırrı niteliği taşımayıp da, açıklanması veya öğrenilmesi hâlinde ülkenin ekonomik çıkarlarına, istihbarata, askerî hizmetlere, idarî soruşturmaya ve adlî soruşturma ve kovuşturmaya zarar verebilecek nitelikteki veya yetkili makamlar tarafından gizlilik derecesi verilmiş bilgi ve belgeler, gizli bilgi ve belge olarak kabul edilir.”
 
Bu tür “gizli bilgi ve belge”nin “gizlilik” süreleri nasıl belirlenecektir? 
 
Yine Tasarının 7 maddesi uygulanacaktır. Ancak, süreler bu maddede belirtilen sürelerin yarısını geçemez. Bir bilgi ve belgenin “gizli” nitelikte olup olmadığına veya hangi sürelerle “gizli” sayılacağına karar verme yetkisi olan Kurul, kabul ettiği süreleri veya süresizlik halini her zaman değiştirilebilir veya kaldırılabilir. Tasarının 4 üncü maddesinde tanımı yapılan “gizli bilgi ve belge” hangi süreyle gizli niteliktedir? İlki, “gizlilik” süresizdir. Kurul tarafından aksi kararlaştırılmadıkça, bilgi ve belge “gizlilik” niteliğini 25 yıl sonra kaybeder. Süresizlik hali, Kurulca beş yılda bir gözden geçirilecektir. İkincisi ise süre verilmiş olmasıdır. Eğer gizli bilgi ve belgenin “gizlilik” niteliği Kurul tarafından 10 yıldan fazla bir süre olarak belirlenmişse, iki buçuk yıl içinde bu niteliği yeniden gözden geçirilecektir.
 
Acaba Tasarıda “Devlet sırrı ve devlet sırrı niteliği taşımayan bilgi ve belgelerin mahkemelere verilmesi” nasıl düzenlenmiştir?  
 
Mahkemeler tarafından istenen bilgi ve belgeler gönderilecek midir?
 
Tasarının 8. maddesine göre eğer bilgi ve belge devlet sırrı ise; mahkemelerce talep edilen devlet sırrı niteliği taşıyan bilgi ve belgeler, Devlet Sırrı Kurulu tarafından gerekçesi belirtilmek suretiyle Mahkemelere verilmeyebilir. Buna karşılık verilmeyen bilgi ve belgeler davada ilgili aleyhine sonuç doğurmayacaktır.
 
Devlet sırrı niteliği taşımamakla birlikte gizli bilgi ve belgelerin mahkemelerce talep edilmeleri hâlinde ise gönderilmeleri esastır.
 
Buna karşılık eğer bu bilgi ve belgeler, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca gerekçesi açıklanmak suretiyle mahkemelere gönderilmeyebilecektir. Ancak, gönderilmeme gerekçesi mahkemelerce yeterli bulunmadığı takdirde bu bilgi ve belgelerin gönderilmesi zorunludur. Cumhuriyet başsavcılıklarınca talep edilen bilgi ve belgeler hakkında da aynı uygulama geçerli olacaktır.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Fransa 'faşizme geçit yok!' dedi
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
İş insanları, İş’te insanlar…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Hapse girer ama eve dönmezler!’
Ahmet Aydın AKANSU
Ahmet Aydın AKANSU
Çevreci insanların varlığı; umut verici
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Sensedim - 266 Gün
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Atatürk’ün, Çeşmeliler ile ilk teması...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Köprü üstü kalabalık
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çocuk istismarı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Ormanlarımız yanar gider!
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva