İzmir Ticaret Odası (İTO) Başkanı Ekrem Demirtaş’’ın CHP Genel Merkezi’’ne ziyaret haberini yayınladık dün.’¶

 

Basına yansıyan toplu fotoğraftan, CHP Genel Merkezi’’ne yanına mümkün olduğunca partili  meclis üyesi alarak gittiği gözlenen Demirtaş’’ın heyetinde, önemli bir eksik ilk bakışta göze çarpıyordu.

Son kurultayda Aziz Başkan’’ın önerisi/ricası ile PM Üyesi olan/yapılan İzmir’’in Baykal mağduru Eski İl Başkanı Alaattin Yüksel. Geçen yıl İTO seçimlerinde rakibi olan Demirtaş’’ı bu önemli yolculuğunda/temasında yalnız bırakmıştı Yüksel.

Ve Yüksel’’in boşluğunu İTO organlarında görevli olmamasına karşın PM Üyesi, Eski İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu dolduruyordu.

CHP örgütünün tanınmış simalarından İTO Meclis Üyeleri Ali Yılmaz ve Tacettin Bayır da ziyarette hazır bulunuyorlardı.

Davet mi edilmedi? (Edildiğini tahmin ediyorum)

Geçen yıl Demirtaş’’a karşı İTO başkanlığını kaybetmesini hala içine sindiremediği için olabilir mi?

Ya da Demirtaş’’ın da önümüzdeki genel seçimde milletvekili adayı olma ihtimalini, AKP’’ye yakınlaşmış gibi görünse de CHP’’ye de her an yaklaşıp, kendisine bir kez daha rakip olabilme  ihtimalini gördüğü için mi?  

Son olarak; Demirtaş-Kocaoğlu arasında son altı yıldır zaman zaman tırmanan/alevlenen soğuk savaşın, bir şekilde sürüyor olmasından mı..?

 

**

Tüm bunlar ihtimal dahilinde. Tabi ki Yüksel’’in çok mücbir bir sebebi yoksa?

İşte İzmir de bu’…

İTO, CHP üst yönetimini ziyaret ediyor. İTO’’nun en kıdemli CHP’’lisi Yüksel, bu ziyarete katılmıyor. Eğer bu bir tavırsa, altındaki olası nedenleri sıralamaya çalıştık yukarıda.

Ama nedeni ne olursa olsun, ziyaretten basına yansıyan toplu fotoğrafı görünce, İzmirli olmanın dayanılmaz efeliğini ve bu efeliğin yarattığı dayanılmaz yalnızlığı görüyorsun.

Bu organizasyondaki tek sorumluluk Alaattin Yüksel’’in de değil kuşkusuz. Ekrem Demirtaş’’ın da aynı oranda sorumlu olduğu kanaatini taşıyorum.  

Tabi ki siyasetin boşluk kaldırmayacağı gerçeğinden hareketle burada da PM Üyesi Alaattin Yüksel’’in boşluğu, bir başka PM Üyesi Rıfat Nalbantoğlu’’nun doldurduğu da ortada.

 

**

İTO Başkanı Demirtaş’’ın Kılıçdaroğlu ziyaretini engellemek için İzmir’’den yoğun bir baskı yapıldığını, ince bir çalışmanın olduğunu söyledi kuşlar.  

Tüm bu girişimlere karşın, CHP Genel Merkezi’’nin olaya/ziyarete bakışı öncelikle kurumsallık temelindeydi. Kılıçdaroğlu ve Sav ikilisine göre CHP’’yi ziyaret eden Ekrem Demirtaş’’tan çok İTO Başkanı ve İTO meclis üyeleriydi çünkü.

 

Ziyaretin kanallarını açan, Demirtaş ile yollarını ayıran Eski Genel Sekreter Adnan Yıldırım ve de onun siyasal bilgilerden sınıf arkadaşı Rıfat Nalbantoğlu’’ydu.

Boşluk da doluyordu tabi ki bu arada.

 

**

Ve ziyaretten ilginç bir diyaloglar’…

Demirtaş ve İTO heyeti Genel Sekreter Sav tarafından kabul edilir.

Ve Demirtaş alır sazı ele;

O anda odada bulunan Grup Başkan Vekili Kemal Anadol ve Genel Sekreter Yardımcısı A. Rezzak Erten’’e dönerek;

Baltayı taşa vurduğunu anlayan Demirtaş, anında manevra yaparak;

’“Hayır efendim, iki vekilimiz de çok çalışkan, kastım onlar değil’” diyerek söze devam eder. Ziyarette ayrıca, Konak Eski İlçe Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Ali Yılmaz’’ın Genel Sekreter Sav’’la arasındaki buzları erittiği, önceden verilmiş ’‘altın madalya’’ sözünün önümüzdeki süreçte yerine getirileceği, hatta altın madalyadan fazlasının bile mümkün olabileceğinin altı çizilmiş.

 

**

Ve ziyarette dikkatimi çeken en ilginç detay Demirtaş’’ın Kılıçdaroğlu ve Sav’’a verdiği hediyelerde gizli. Kenti ve bölgeyi temsil eden, üzüm, incirle birlikte İzmir’’in rakısı Efe de hediye listesinde.

Yoksa Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ziyarette, ’“Tüm Türkiye İzmir gibi olsa’…’” derken, partisinin aldığı oydan çok biraz da bu durumun mu altını çizmek istemiştir?

Ne dersiniz?