Seçim öncesi, CHP’de yönetim değişimi büyük avantaj sağladı partiye. Çünkü seçmende bıkkınlık ve hatta öfke oluşmuştu. Bu nedenle Kurultay’da değişim sonucunun çıkması, seçmeni ve parti taraftarlarını tekrar umutlandırdı.

Aslında CHP’deki yönetim değişimi, ideolojik temelli bir değişim değildi. Aynı ekibin bölünmesi sonucu gerçekleşti. Hatta eski yönetimin bazı etkili isimleri yeni yönetimde de yerini korudu.

Bu nedenlerle CHP’deki değişimin seçmen tarafından hissedilmesi için, önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak belediye başkan adaylıklarında bir değişim havası estirilmesi büyük önem taşımaktadır. Mevcut başkanların büyük bölümü, seçmen gözünde eskiyi temsil etmektedir. Bir önceki dönem eski dönemdir çünkü.

Bazıları uzun zamandır başkan oldukları için bazıları da il ve ilçelerinde bekleneni vermediği için, değişim beklentisi yüksek.

Bunun farkında olsalar gerek, Genel Başkan Özgür Özel’in, “kaybetme riski olmayan yerlerde yeni arayışlarımız olacak” türünden yaklaşımı son derece yerinde bir çıkış. Seçmen kutuplaşması gereği CHP’nin uğraşsa bile kaybedemeyeceği birçok seçim bölgesi bulunmaktadır. İzmir’de bu nitelikte en az on beş ilçe bulunmaktadır.

Bu değişimin sadece Kurultay’da alınan tutuma göre belirlenmemesi doğru olmaz. Şüphesiz bu da önemli. Siyasi risk almayıp, Kılıçdaroğlu’nu garanti gören birçok belediye başkanı net konum aldı. Hatta bazıları iki tarafa da mavi boncuk dağıtmaya çalıştı.

Kılıçdaroğlu’na imza verip net olarak desteğini gösteren belediye başkanlarının bazıları, o kadar telaşlandılar ki, Özgür Özel’i ilk kutlayanlar arasında yer aldılar. Daha önceden genel merkezde var olan bağlantılarını bu aşamada da değerlendirdiler. Hatta bazıları, “Tuncay abi” hayranlığından bir anda “Veli abi” hayranlığına bile geçti.

Özgür Özel’in ifade ettiği adaylarda değişim ve yenileşme hedefi çok değerli. Bu hem seçmende karşılığı olan bir tutum hem de partide yenileşme havası estirmek için gerekli. Sadece kaybetme ihtimali olmayan ilçelerde değil birçok yerde yeni ve de iyi adaylar, risk taşımaz tam tersi oy oranını artırıcı etki bile yapar.

Çünkü birçok ilçede mevcutlar gitsin beklentisi oldukça yüksek bir talep. Bunun göstergelerinden bir tanesi de aday adayı bolluğudur.

Adayların değişmesi ama özellikle iyi aday arayışı, CHP’de siyaset anlayışının değişmesi anlamında da önemli bir gösterge olacaktır. İyi, göreli bir kavram olmakla birlikte, kent yönetebilme kapasitesi, siyasi anlayışı ve kişiliği gibi bazı göstergeler, bir adayın iyi yönetici olup olamayacağı konusunda ciddi ipuçlarıdır.

Aday adayı bolluğu karşısında CHP Genel Merkezi tarafından mülakat komisyonlarının görevlendirilmesi yerinde bir tutum olmuştur. Burada ne kadar objektif bir tutum takınılacak bilemeyiz ama en azından bu görüşmeler sayesinde bile aday adaylarının büyük çoğunluğunun kent yönetme kapasitesinden oldukça uzak oldukları görülebilir.

Hatta ön seçim yapılsa şansı olabilecek olan ve hatta genel merkezde belli bir baskı oluşturmuş olan bazı aday adaylarının, aslında hiç de adaylık vasfına sahip olmadığı bu sayede kolaylıkla anlaşılabilir.

Mülakat bu anlamda bir ön eleme anlamına gelse de ikinci aşamada biraz daha ince eleyip sık dokumak gerekebilir. Yine eskiden olduğu gibi, kim kimin adamı ölçütü üzerinden veya mevcut belediye başkanını bazı defoları olduğu halde korumak anlayışı ile hareket edilirse, değişim beklentisi karşılanmış olmayacaktır.

Değişim tek başına yeterli değildir, iyi tercihini de içerdiği ölçüde değerlidir.