‘Saray’ın mümkün olan en kısa sürede bir seçim istediğini biliyoruz. AK Parti gibi memleketi 13 yıl tek başına idare etmiş bir parti için bugün koalisyon kurmaya çalışmanın işkence olduğu da ortada.
Ama muhalefeti topyekûn, “Bunlardan bi cacık olmaz” diye aşağılama girişiminin sağlıklı bir çıkış olmadığı da ortada... Görünen o ki AK Parti’de 7 Haziran sandığını içselleştirme, hazmetme süreci biraz daha sürecek. 
Sağlık Bakanının da müthiş bir 7 Haziran gazı var. Ve bu onun yüzde 41’i hazmetmesini zorlaştırıyor.
Müezzinoğlu gibi memleketin sağlığını emanet ettiğimiz bir siyaset adamına düşen mümkün olduğunca sürecin ruhuna uygun, sağlıklı açıklamalar yapmak yahut susarak ‘memleketin ihtiyacı olan’ huzur ortamına katkı sağlamaktır. İl başkanlığından gelmiş olmanın heyecanı mı desek yoksa olası bir koalisyonda bakanlık koltuğunun altından kayabileceğine dair korku mu bilemedim açıkçası. 
**
Ve İzmir’in taze vekilleri…
Seçimin üzerinden yaklaşık 40 gün, yemin töreninin üzerindense 20 gün geçti. Kentin çiçeği burnunda vekilleri bir yandan Ankara’ya uyum sağlamaya çalışırlarken bir yandan da seçmene ve seçildikleri kente mesaj vermeye başladılar. Bazılarının hükümet sürecini beklediği çok açık…
Kırmızı plaka umuduyla suya sabuna dokunmayan yahut dokunanları da dikkatle izliyoruz.
*
AK Parti’nin çiçeği burnunda vekili Cemil Şeboy bir adım öne çıkmış durumda… İzmir için önemli 3 gündem maddesinin (kentsel dönüşüm, körfez tüp geçit ve 60 kilometre yeni metro hattı) peşine düşeceğini açıklayan Şeboy, kimilerine göre 2019’a da göz kırpıyor olsa da kendi ifadesiyle ‘İzmir milletvekili’ sıfatının hakkını vermeye çalışıyor.
2011’de Binali Yıldırım 35 proje vaat etmişti kente…
En çılgınlarından biri olan Konak Tüneli bitti. Pek çoğuna başlandı. Bir kısmı revize edildi.
Yeni dönemde Cemil Şeboy ise üç konunun takipçisi olmayı vaat ediyor.
Ve görünen o ki Şeboy’un partisi iktidarın büyük ortağı olacak.
En baştan rotasını çizen Şeboy’un 3 konu başlığı da İzmir için hayati önem taşıyor.
Kentsel dönüşüm İzmir’in üçte ikisini ilgilendiriyor. Ve Şeboy’un bu konuda partisinin çıkardığı kanuna da itirazı var. Kamuoyunda kentsel dönüşüm yasası olarak bilinen 6036 sayılı yasanın eksikleri olduğunu, revize edilmesi gerektiğini söyleyen 15 yıllık belediye başkanlığı tecrübeli Şeboy, kentin ulaşımında metroların hükümet desteğiyle yapılması konusunda da gereken adımların atılması için çaba sarf edeceğini açıkladı. Her ne kadar AK Parti hükümeti 2015 bütçesinin raylı sistemler başlığında İzmir’e İstanbul ve Ankara’nın 10’da biri kadar kaynak ayırmış olsa da Şeboy, bu tabloyu terse çevirmek için çalışma sözü veriyor. İzmir körfezinin iki yakasını birleştirecek tüp geçit projesi de kenti içi ulaşım açısından orta vadede kritik öneme sahip… Şeboy bu üç başlıkta ilerleme sağlarsa yani İzmir siyasetinde polemik yerine iş üretirse partisinin ve de sürecin kahramanı olur. Birkaç ilçede hatta birkaç mahallede kentsel dönüşüm, 65 değilse de 20-25 kilometrelik yeni metro ve de tüp geçidin hayata geçirilmesi çok şeyi değiştirir. Hem İzmir hem Şeboy için…
CHP’de dikkatimi çeken iki isim var şimdilik.
Biri Tacettin Bayır öteki Zeynep Altıok Akatlı…
Aynı zamanda kentin tanınmış bir sanayicisi/tüccarı olarak vekillik maaşına ihtiyacı olmadığını bildiğimiz Bayır’ın vekil maaşıyla İzmir birinci bölgedeki kız öğrenci okutmak için harekete geçmesi tabi ki takdire şayan. Lakin Bayır, esnafın sorunlarıyla da yakından ilgileniyor.
Özellikle son günlerde küçük esnafa dönük operasyonlarla bazen kantarın topuzunu kaçıran Konak ve Büyükşehir zabıtasına karşı, kendi partisinden belediye başkanlarını karşısına alma pahasına yaptığı “Bu esnaf sahipsiz değildir” açıklaması, onun 5 yıl boyunca ne kadar renkli bir vekillik dönemi geçireceğinin habercisi…
*
Aday listeleri kesinleşince İzmir’den Ankara’ya gitme ihtimali olan 15 vekilin kentle olan bağını sorgulamıştık. Bazılarının İzmir ile ilgileri dayılarının yazlığından ibaretti. Bazılarının 15 yıldır aralıksız aday gösterildikleri kentte hala bir ikamet adresleri bile yoktu. Bazıları yandan yöreden İzmirliydi…
Kiminin eşi kiminin babası…
Açık söylemek gerekirse Zeynep Altıok Akatlı da bu isimlerden biriydi.
İzmirli babası Şair Metin Altıok’a hürmeten sesimizi çokça çıkarmamış olsak da PM üyesi seçilmeden önceki son siyasi görevi ‘İstanbul İl Başkan Yardımcısı’ olan Zeynep Hanım’ı da ‘ithal vekiller’ listesine eklemiştik.
Ama Zeynep Hanım aradan geçen 20 günlük süreçte tam bir İzmirli olduğunu ve İzmir Milletvekili sıfatının içini dolduracağını kanıtlayan adımlar attı.
Farklı konulardaki sağlam soru önergeleriyle de dikkat çeken Zeynep Hanım, Adanalı Fatih Terim’le yaşadığı ‘sokak köpekleri’ tartışmasının ardından işinden edilen ve ‘Demirörenler’in Vatan Gazetesi’ndeki köşesi elinden alınan İzmirli Gazeteci Öncel Öziçer’e sahip çıkma refleksiyle hem basın camiasının hem de kentin takdirini kazandı. Twitter’den anlık birkaç destek mesajıyla ve geçmiş olsun telefonuyla yetinmeyen Zeynep Hanım, Alaçatı’ya kadar giderek Öziçer’i evinde ziyaret edip moral ve de destek verdi.
Özgürlük, demokrasi ve ekmek konusundaki hassasiyeti Zeynep Hanım’ın genlerindeki İzmirliliği ortaya çıkarırken ona ithal demeye yeltenen bizleri mahcup ediyordu.
İzmirli Zeynep’in İzmirli Öncel’e sahip çıkmak için bir adım öne çıktığı süreçte gözler aslında gazeteciliğin bedelini Silivri’de çok ağır ödeyen ve 7 Haziran’da İzmir milletvekili seçilen Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ı aradı. Özkan’ın 3-4 gün sonra ‘geçmiş olsun’ telefonu açtığı Öncel Öziçer’e, İzmir’in 2011’de hapisteyken milletvekili seçip, 2015’te ön seçim sandığını patlatarak 2.kez vekil çıkardığı Mustafa Balbay’ın ‘alo bile demediğini’ öğrenince Zeynep Hanım’ın hassasiyeti karşısında bir kez daha şapka çıkardım.
Balbay’ın bu büyük eksiğini en kısa sürede kapatacağına inanarak Zeynep Altıok Alatlı’yı Fatih Terim karşısında Öncel Öziçer’i yalnız bırakmadığı için tebrik ediyor, dik duruşu, hassasiyeti nedeniyle ayakta alkışlıyorum.