Tayfun MARO
CHP, sokaktaki insana ne söylemeli?
7 Aralık 2011 Çarşamba

AKP’nin demokrasiden otokrasiye uzanan siyasal serüveni hiç değilse seçmenin yarısını tedirgin ediyor.
Ancak, yurtta ve dünyada meydana gelen gelişmeler gösteriyor ki, önümüzdeki yıl tedirginlerin sayısı hızla artacak. Bunun bir kehanet değil, kaçınılmaz siyasal gelişme olarak anlaşılması gerekir.
 
AKP, uluslararası sistemin her isteğini kayıtsız şartsız yerine getirmeyi görev edinmiş bir iktidar profili çiziyor. Ülkenin yararı ikinci planda bile değil.
Hükümet üyelerinin ruh halini anlamak için şu habere bir göz atmak yeter:
“Bedelli askerlik hakkında TSK’nin fikrinin alınıp alınmadığını kendisine soran gazetecilere Milli Savunma Bakanı; ‘Evet deseler ne olur, hayır deseler ne olur!’ dedi.”
Bunu söyleyen kişi, Hükümetin TSK ile ilişkilerinden sorumlu bakanlığın başında.
 
AKP’nin iktidar alışkanlığı, özensizliği ve despotluğu olağanlaştırıyor. Bundan böyle, AKP’nin iktidarını sürdürebilmek için teslimiyetçi politikalara daha da fazla sarılması beklenmeli. Sürdürdüğü sosyal ve ekonomik politikalar duvara yaslanmak üzere.
Bir yandan ABD’nin bölgedeki çıkarlarının savunuculuğunu yapan AKP, bir yandan da İslamcı ideolojiyi yeni Osmanlıcılık ile harmanlayıp içeride durumu kurtarmaya çalışıyor. Yani, debelendikçe batıyor.
 
Bölge öngörülemez gelişmelere gebe. Kapitalist sistemin arzuladığı yeni Ortadoğu’yu oluşturmaya yönelik bölgesel politikaların planlandığı gibi yürütülebileceğini düşünmek, aşırı iyimserlik olur.
Türkiye’nin içinde yer aldığı bölge muhtemelen cehenneme dönecek. O cehennemden sonra nasıl bir sosyal ve siyasal düzenin ortaya çıkacağını, sistemin toplum mühendisleri de dahil, kimselerin tam olarak bilmesi mümkün değil. Bölge kaosa gidiyor.
 
İslam dünyasında sürmekte olan kanlı iktidar mücadelelerine koşut savaş tehdidi yükselirken, çöken paradigmanın kaotikasında hepimiz bir yerlere savruluyoruz; bu kargaşanın ortalık yerinde tedirgin toplum doğru bir ses duymak istiyor.
Tam olarak bu nedenle, ülkenin CHP’ye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Bu ihtiyaçtan ötürü CHP’ye sahip çıkan veya sahip çıkmak isteyen toplum kesimlerinin dile getirdiği talepler, CHP üzerinde sert tartışmalara yol açıyor.
Ulusalcı sol eğilim, milliyetçi merkez sağ eğilim, Kemalistler ve sosyal demokratlar etrafında dönen tartışmalar aynı zamanda parti içi iktidar sorunu yaratmakta.
Şu an için CHP’de tartışılan meselelerin temelinde, ideolojik bulanıklıktan kaynaklanan sıkıntıların yattığı biliniyor.
Toplumun beklentisi ise, bu sıkıntıları aşmış CHP’nin topluma umut verir hale gelmesi.
 
Devletin üniter yapısı adım adım çözülüyor. Etnisite ve din gurupları öne çıkarıldı. Bu gurupların haklarını temel alan federal bir devlet yapısı hedefleniyor.
İslam ideolojisine dayalı federal sistem, uluslararası sistemin desteğiyle, bölgenin yeniden çizilmekte olan haritasında hayat bulacak.
Türk halkına reva görülen bu gelecek aslında, Türklerin acı bedeller ödediği ve çok gerilerde bıraktığı bir geçmiştir. Bunu en iyi bilenler, Cumhuriyet’i kuranlardır.
Bu nedenle, insan haklarına dayalı laik hukuk devletinde yaşamak isteyenlerin elindeki en iyi şey, aynı zamanda Cumhuriyet’in kurucusu ve tarih belleği olan CHP’dir.
 
Sokaktaki insan, CHP’den bir söz, bir işaret bekliyor; Laik Cumhuriyet’in ulusal sınırları içinde, barışın, özgürlüğün, güvenliğin teminatı olan insan haklarına dayalı devlet için bir söz, bir işaret bekliyor.
O sözün, o işaretin inandırıcı olması ve coşku yaratması, sahiciliğine bağlı. CHP, yaptıkları ve söyledikleriyle toplumda sahici duygusu uyandırmaya başladığında, halk desteği çığ gibi büyüyecektir.
Bunun için, CHP’nin, toplumsal gelişmenin dinamiklerini doğru algılaması gerekiyor.
Sosyal güvenlik, sağlık, eğitim, yatırım, istihdam, güvenlik ve illaki insan hakları konularında, günün zor koşullarında, sosyal demokrat düşünce ürünü inandırıcı bir program açıklaması, halkın CHP’den temel beklentisidir.
 
Zaman zaman kendime soruyorum; “ Çok şey mi istiyoruz, CHP’den!..”
 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Ertuğrul Aksoydan 7 Aralık 2011 Çarşamba 11:06

Kaleminize sağlık üstat... Böyle bir konuyu bir köşe yazısına sığdırmak zor elbette...

Yorumu oyla      13      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Şimdi ne olacak?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva