Ümit YALDIZ
CHP’deki ‘kurultay’ senaryoları!
22 Haziran 2012 Cuma

İki yılda önemli bir süreçten geçen CHP’nin son dönemde sık sık başvurduğu olağanüstü toplantılar yüzünden adı ‘kurultay partisine’ çıksa da parti bu kez 17-18 Temmuz’da ‘olağan’ kurultaya gidiyor. Görünüşte bu kez bir lider sorunu yok! Ama görünüşten kastımız delegenin görünüşü… Çoğu yaklaşan yerel seçimlerde bir koltuğa kilitlenmiş, ‘aman genel başkan ve genel merkezle aramız açılmasın’ diyen profesyonel delege görünüşte ‘dere geçerken at değiştirmek’ istemiyor. Ve hatta parti tabanında ‘Nasılsa iktidar olamıyoruz. Kılıçdaroğlu’nu bir kez de yerel seçimde görelim’ diyen bir grubun da olduğu muhakkak.
Ama CHP’nin ciddi bir değişime daha ihtiyacı olduğu ortada… İktidar partisinin yüzde 50’ye demir attığı, her seçimde muhalefet partilerinin toplamından fazla oy aldığı, ana muhalefet partisini ikiye katladığı süreçten söz ediyoruz. Ve yapılan son anketlerin verileri CHP açısından işlerin hiç de planlandığı gibi gitmediğini ortaya koymaya yetiyor. Muhakkak ki Kılıçdaroğlu iyi niyetli, çalışkan bir genel başkan… Ama CHP gemisini iktidar limanına yaklaştıracak bir lider olmadığı da ortada.
Süreç içinde iyice ayyuka çıkan politik açmazları, tutarsız demeçleri ve en önemlisi de yetersiz kadrosuyla Kılıçdaroğlu’nun iki yılda iyi bir sınav verdiğini söylemek zor. Parti içinde daha birkaç ay öncesine kadar sürdürdüğü ötekileştirme operasyonları, tasfiye edilenlerin yerine tercih edilen isimler, ortaya atılan açılımlar partinin 20 yılda oturduğu tabanı ciddi oranda rahatsız etti. Ve de kontrolsüz demeçler…
Kürt sorununa köklü çözüm paketini ortaya atarak iki yıllık liderliğinde ilk kez gündem belirlemeyi başaran Kılıçdaroğlu’nun 3 gün sonra ‘Öcalan’a ev hapsi önerisine’ ‘başımın üzerinde yeri olur’ demesi bir çuval inciri berbat etmeye yetti mesela…
CHP gibi asırlık çınarı tek başına yönetmeyi deneyen ya da yetersiz kadrosu yüzünden ‘tek başına yönetmek zorunda kalan’ Kılıçdaroğlu’nun önümüzdeki kurultaydan zaferle çıkması halinde şapkayı önüne koyup düşünmesi gerekiyor.
En azından iki yılın sağlıklı bir muhasebesini yapıp, ‘Ben bu gemiyi iktidara götürebilir miyim’ sorusuna yanıt araması… Ve de iki yılda ‘ben nerede yanlış yaptım’ sorusuna kendi iç dünyasında doğru yanıtlar vermesi… 
Etrafında kümelenen ‘yardakçılarının’ gazıyla hareket etmek, onların etkisinde kalmak Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlık koltuğunu korumaya yetebilir ama CHP’yi iktidar ya da iktidara alternatif yapmaya yetmeyecektir. Belki de Kılıçdaroğlu’na düşen geldiği andan itibaren onunla dış dünya arasına adeta duvar ören yardakçılarından, fanatiklerinden kurtulmaktır. Sonuçta şu veya bu nedenle yıllarca CHP’de kendini ifade etmeyi başaramayan bu grubun ‘kişisel ikballeri uğruna’ genel başkanın etrafına duvar ördükleri, onu yanlış yönlendirdikleri gün gibi ortada…
 Değişim senaryolarına gelince…
Hem genel seçim sonuçları hem de son kamuoyu araştırmaları (örneğin Sonar’ın Haziran 2012 anketi) gösteriyor ki CHP’nin tepesinde bile ciddi bir değişime ihtiyaç var.
Ama delege aynı görüşte değil. Çünkü CHP’de Kılıçdaroğlu döneminde bile değişmeyen tek şey delegelerin seçim yöntemiydi. Önce ‘genel merkez’ delegeyi seçiyor ardından delege genel merkezi… ‘Seç beni seçeyim seni’ durumu bir nevi… Ya da küçük olsun benim olsuncu yaklaşımın devamı… Bakmayın siz İstanbul ve İzmir’de ‘çarşaf liste’ yapıldığında…
Çarşaftan kimlerin/nasıl çıktığını herkes biliyor sonuçta. Baykallı dönemin alışkanlığını yok etmek, terk etmek bir dönemde mümkün olmuyor belki. Ya da bu yöntem genel merkezin işine geliyor, terk etmek istenmiyor.
Şu sıralar ilk çıkışını egedesonsoz.com’dan yapan Berhan Şimşek’in liste çıkarmak için çalıştığını/çabaladığını duyuyoruz. Salona yeterli imza desteğiyle girmesi halinde çarşaf listeli yarışta bir şeyler yapmayı hedefliyor Şimşek. Eleştirileri parti içi demokrasi adına önemli… Yeni CHP yönetiminin asırlık CHP’nin klasik tabanını küstüren hatta ürküten adımlarını hatırlatan Şimşek’in önemsediğim en önemli çıkışı ‘CHP’nin iki Mustafa ile barışması, bütünleşmesi’ fikriydi. İki Mustafa’dan biri Türkiye’nin kurucusu/kurtarıcısı Mustafa Kemal Atatürk… Öteki ise âlemlere rahmet olarak gönderilen son peygamber Muhammet Mustafa’ydı.
CHP’yi yıllarca Türkiye’nin dini bütün yapısından uzak gösteren senaryoların boşa çıkarılması ve tam aksine ‘İki Mustafa ile barışık politikaların’ uygulanması fikrini ortaya atan Şimşek, iktidar cephesi hatta bizzat Başbakan Erdoğan’ın mezhepsel sıkıştırmalarına saldırılarına maruz kalan partinin ihtiyacı olan bir figür…
Sonar’ın yaptığı Haziran 2012 anketinde Kılıçdaroğlu olmadığı takdirde ‘Deniz Baykal ve parti üyesi olmayan Mustafa Sarıgül dışında kim olsun’ sorusunda seçmen tabanında şimdiden yüzde 16 gibi müthiş bir rağbet gördüğü ortaya çıkmış. Araştırmaya göre iki aylık yoğun muhalefetin ardından Kılıçdaroğlu’ndan sonraki alternatif olarak akla gelen ilk isim olmayı başaran 53 yaşındaki Berhan Şimşek’in yolu açık görünüyor. En azından ‘kişisel beklentileriyle hareket etmesi beklenen profesyonel delegenin sahne alacağı’ bu kurultayda değilse bile ‘bir kurtarıcı aranması muhtemel’ sonrakinde… Ki aportta bekleyen Mustafa Sarıgül’le kıyaslandığında CHP tabanının koşarak sahipleneceği bir lider adayı olmak Berhan Şimşek’in en önemli artısı…
Şimşek’in ardından akla gelen bir diğer isim Grup Başkan Vekili Muharrem İnce… ‘Genel başkan adaylığı’ konusunda ‘ince ince mesaj veren’ Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin de seçmen tabanından gördüğü destek yüzde 14 gibi azımsanmayacak bir oranda. Haluk Koç’a yüzde 8’le şans veren CHP seçmeni Kılıçdaroğlu ile yol ayrımı yaşayan yoldaşı Gürsel Tekin’i bile yüzde 6’lık bir oranla alternatifler listesine kaydetmiş görünüyor.
*
İstanbul ve Ankara’yı ‘tulum çıkaran’ Kılıçdaroğlu’nun neredeyse her biri bir koltuğun sahibi ya da namzedi olan İzmir delegesinden de yukarıda bahsettiğimiz nedenlerle destek alacağı açık. Ama yine de burası Türkiye… Kongreye daha 25 gün var. Ve 2010’da Deniz Baykal’ın kurultaya 15 gün kala yaşadıklarını düşünürsek, Türkiye’de rüzgârın nereden/nasıl eseceği hiç belli olmaz. Rüzgâr, 2010 Mayıs’ında olduğu gibi ‘bel altından ve sertçe’ de esebilir normal koşullarda mertçe de… 
*
Gelelim kurultaya dönük İzmir senaryolarına… İzmir delegesinin ağırlıklı beklentisi, bu kurultayın Kılıçdaroğlu’nun A takımını yenileyeceği ve güven tazeleyeceği bir seçim olacağı yönünde. Ama İzmir delegesinin de pek çoğu genel seçimde alınan yüzde 25’in Kılıçdaroğlu açısından bir ‘ara karne’ olduğu, 2014’ün ise ‘ana karne’ olacağı yönünde. Yani yaklaşan yerel seçimde bilhassa İzmir gibi partinin kalesi konumunda olan bölgelerde alınacak olası yenilginin CHP’de Kılıçdaroğlu döneminin sonu olabileceği İzmir’de de konuşuluyor.
Ve de 60 kişiye indirilen Parti Meclisi için de yoğun bir kulis faaliyeti göze çarpıyor.
Dahası çarşaf listeli seçimde ‘Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesine’ girmeyi planlayan İzmirlilerin sayısı şimdiden 20’yi geçiyor.
Şu anda 80 kişilik PM’de 6 isimle (Alaattin Yüksel, Oğuz Oyan, Hülya Güven, Mehmet Ali Susam, Birgül Ayman Güler ve Levent Eyipişiren) temsil edilen İzmir’de PM’nin sayısal olarak daraltılması ve de kadın/gençlik kotasının yükseltilmesi nedeniyle sıkıntı büyük.
İzmir’in bu dönem en çok 3 isimle temsil edilmesi bekleniyor.
İl Başkanı Ali Engin ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun vazgeçilmezinin Alaattin Yüksel olacağı öngörülüyor. Engin ve Kocaoğlu’nun sadece Yüksel’le yetinmeyecekleri de ortada… Mustafa Moroğlu ikinci önemsenen isim bu cephede… Kulislerde Hüseyin Saygılı, yönetimden çizilen Yekta Varnalı, Milletvekili Adayı Kazım Umdular gibi isimler de var. Ama arz/talep dengesinde bu isimlerden en fazla ikisine şans tanınıyor.
PM Üyesi Mehmet Ali Susam’la konuştum. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun tercihine saygılı olacağını söyledi ama ‘göreve hazır’ olduğunu da ekledi. Kurultay delegesi listesinde yaptığı operasyonlar yüzünden çizik yese de Eski İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu da yabana atılmayacak kadar PM’de şanslı bir sima… Kadın kotasından tercihin ise halen CHP’nin sözcülüğünü yürüten Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler olması bekleniyor. İl başkanlığı yarışını kaybetse de listesinden 7-8 ismi kurultay delegesi yapmayı başaran Levent Eyipişiren’in PM’yi zorlamak istediği ve de Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın da ‘koordinatörü’ Hatice Tatlı’yı ‘kadın kotasından’ PM’ye aldırmayı planladığı konuşuluyor şu anda.
Etkili muhalefetiyle göz dolduran Milletvekili Aytun Çıray’a da PM’de şans tanınırken Erdal Aksünger, Musa Çam ve Rahmi Aşkın Türeli’nin de PM şansını denemeye hazırlandığı konuşuluyor. Ve bireysel başvurularla birlikte İzmir’den PM adayı sayısının 10’u geçmesi bekleniyor. İzmir’de olduğu gibi etkili bir konuşma yapması halinde Yüksel Çakmur’un da PM’yi deneyebileceği varsayılıyor. Şimdilik bu kadar senaryo yeter sanırım. Gelişmelere paralel devam ederiz tabi ki.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 10 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
partili 25 Haziran 2012 Pazartesi 14:57

Bence partide bir organda görev alan başka organda görev almamalı..(myk)hariç kısacası parti meclis üyeleri örgütten olmalı..,milletvekilleri zaten seçilmiş görevleri var bence bu kurultayda m.vekillerini parti meclisine almamalılar.

Yorumu oyla      15      6  
23 Haziran 2012 Cumartesi 10:28

ilkokul mezunu cumhurbaşkanı olamıyorki bundan yanılıyorsunuz bilal izmirli.parti genel başkanı kim olursa olsun sadece demek istediğim parti içindi yoksa kimse ne akrabam ne yakınım sadece partiliyim işime gelmese oyumu kulanmam ve özgür irademde kendim karar veririm teknik ve birikim her yerde geçerli bu bizi yönetende daha fazla olması gerekir

Yorumu oyla      12      6  
Bilal-İzmirli 22 Haziran 2012 Cuma 22:03

chp 22 Haziran 2012 Cuma 15:05.bir patinin genel başkanı ne lise nede ortaokul mezunu olamaz....CHP YORUMCUSU Arkadaşım benim için irade beyan ettikten sonra ilkokul mezunu bile değil genel Başkan CUMHURBAŞKANI DAHİ OLUR .VE OLMALIDIRDA SEN TEKNİK İNSAN ARIYORSAN İŞ YERİNE O BAŞKA.CHP VATANDAŞ.

Yorumu oyla      12      10  
erdal 22 Haziran 2012 Cuma 20:42

aday listesinde baykal yok sarıgül yok,berhan şimşek %16 ile müthiş mi oy alıyor:) %16 rezalettir..Şimdi kılıcdaroğlunu zerre kadar tutmam ama berhan şimşek'in işimi genel başkanlık Allahaşkına?Tabii Rıfat N. aşkınız devam etmekte?Peki liste dışı kalan varnalı/nalbantoğlu isimlerini örgütün çizdiği gitmedi mi Kemal Beye?Gitti..!İkisini isetemesem de A.Yüksel ile Susam birde B.A.Güler gider Pmye..Üçüde izmiri taşıyamaz ama gidişat bu..Keşke yeni-genç-denenmemiş ama partili isimler seçilse..

Yorumu oyla      16      6  
can korkmaz 22 Haziran 2012 Cuma 20:16

kocaoglu-yukseln yapısındansa pm de ızmırı bılen tanıyan m.ali susamın olması daha dogrudur,bu yapıyı ıstemeyenler susamda karar kılmalıdır

Yorumu oyla      14      7  
22 Haziran 2012 Cuma 19:18

eren siyaseti senden daha iyi takip etiğimi bilirım kimin ne eğitim aldığınıda bilirim kendim orta okul mezunuyom inönün ve ecevit dönemlrini şimdiki dönemle karşılaştırman çok yalnış elbete ikiside demokratlardı ama odönem çok farklıydı şimdi yıl 2012 ozaman 60 yılar farklıydı bunlarıda bilmek lazım

Yorumu oyla      13      6  
eren 22 Haziran 2012 Cuma 16:53

Ey Garip! Ecevit Robert Kolej liydi. İnönü ise Osmanlı nın en iyi eğitim almış sınıfındandı. Evet "Bilmelisin" : Bilirsin ki bilmezsin, bir bilene sormazsın. Bilirsin ki sorarsan, bilirlerki bilmezsin.

Yorumu oyla      15      8  
Behzat 22 Haziran 2012 Cuma 16:03

Umit Bey guzel yazmissiniz da, Mehmet A. Susam, Erdal Aksunger, Aytun çiray, Askin Tureli sanslarini denememeleri lazim. Eger CHP iyi yonetilcekse, PM uyelerinin saglam adamlardan olmasi lazim degil mi sizce. PM'ye CHP Izmir'den agir kisilerin girmeleri lazim. Izmir'i iyi taniyan ve orgutu iyi bilen kisilerin olmasi lazim. Yuksel çakmur olsun, Musa çam olsun, Rifat Nalbantoglu olsun. Bunlar olsunlar. Ama Aziz Kocaoglu ve Alaattin Yuksel'e yanında olanlar olmasinlar. Saygilar

Yorumu oyla      18      10  
garip 22 Haziran 2012 Cuma 16:01

Sayın chp li yorumcu. ECEVİT hangi üniversite mezunu idi İSMET İNÖNÜ hangisi? halkı hisseden gerekiyor partiye diploma değil.can Yücelin " bilmelşisin ki " şiirini tavsiye ederim .Der ki Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez .

Yorumu oyla      19      8  
chp 22 Haziran 2012 Cuma 15:05

Sayın yazar bu rıfat nalbantoğlu yu neden bukadar gündemde tutuyorsunuzki olmıyacağı beli.birde kılıçdaroğlunun alternatifi berhan şimşek olabilir diyorsunuz üniversite mezunların alternatifi lise mezunu olmamalı şimşek siyaset yapabilir ama genel başkanlık çok farklıdır.bir patinin genel başkanı ne lise nede ortaokul mezunu olamaz çünki eski siyaset anlayışı yok artık bukadar genç nufus ve eğitimli varken olmuyor şimşek in eğitimdurmu yetersiz kalıyor herşe konuşmaklan olur ama diploma şart

Yorumu oyla      17      11  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmirli giderek kendini daha kötü hissediyor
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Acılar unutulsa da yaralar kapanmıyor!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli meseleler 7
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bir portre: Sadullah Usumi
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Tire pazarında…
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İsrailli çocuklara mektuplar (2) Barış sizin elinizde çocuklar!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Nasıl toprak reformu yapılmalı?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Yaşamak...
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
19’undaki genç, dedesi yaşındaki adama nasıl yumruk atar?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Namağlup Göztepe!!!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva