Tayfun MARO
CHP, Türkiye’nin geleceğine yöneldi
22 Mayıs 2015 Cuma

CHP iktidara mı yürüyor?
Geçmişe dönük polemiklerden sıyrılmış, yeni dünya düzeninde Türkiye’ye doğru bir yer açmak için siyaset üreten CHP adım adım geliyor.
Sosyal devleti yeniden inşa etmeyi vaat eden CHP, halkına refahı getirecek yolları nasıl açacağını da söylemeye başladı.
CHP, dünya ticaret yollarını birbirine bağlayan, dünyanın dördüncü projesi “Merkez Türkiye” ile güven veriyor; Belli ki, iktidara hazırlanıyor.
Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra, ikinci defa, uluslararası sistemde Türkiye’ye yeni bir gelecek arayışına giren CHP; geleceğin bilişim toplumunda başat rol oynayacak lojistik alanını işaret ediyor. Gerçi, bu konu, doksanlı yıllardan beri ülke gündeminde yer almaktadır ama bu defa olacak gibi…
 
Neden lojistik?
Küresel ekonomide, bilişim teknolojilerine bağlı olarak gerçekleşen robot üretim, kitlesel üretim dönemini başlattı. Kitlesel üretim ve kitlesel tüketim kültürü yeryüzüne hâkim oldu.
Dolayısıyla, üretim üsleri olarak adlandırılan bölgelerden dünyaya mal dağıtım ihtiyacı, lojistiği ön plana çıkardı. Üretim üslerinden bütün dünyaya hızla ve düşük maliyetle mal dağıtmak, kapitalist sistemin önümüzdeki yıllarda çözmek zorunda olduğu bir sorundur.
Örneğin, internette kurulan pazarlama ağlarından bir ürünü sipariş ettiğinizde, o ürünün Çin’den veya Fransa’dan kapınıza kadar gelmesi, sistemin hedefidir. Bu da çok iyi örgütlenmiş bir taşımacılık ve ulaşım ağını gerektirmektedir. Uzun sözün kısası, lojistik, küresel ekonominin üç ayağından biridir.
 
Bundan önce, yetmişlerin sonunda, Türkiye, “24 Ocak Kararları” ile ithal ikameci politikalardan vazgeçti ve ihracatı önceleyen politikalara yöneldi. Türkiye’nin sistemdeki yeri ve ağırlığı değişti.
Bu yöneliş, yazının konusu olmamakla birlikte, Türkiye’nin üretimden uzaklaşmasına da yol açtı.
Ağır sanayi kavramının terk edildiği, sanayileşmenin siber üretimle kulvar değiştirdiği yeni dünya düzeninde, üretim ve üretim ilişkilerinin geçirdiği değişimin bu aşamasında, kapitalist sistem yeni iş bölümleri öngörüyor. Yani Türkiye, küresel sistemin içindeki yerini bir kere daha belirleyecek kritik kararlar almanın eşiğinde. Dilerim, 24 Ocak Karaları kadar kötü olmaz.
Aslında, şu son 12 yıl içinde, Türkiye lehine koşullar oluşturan dünya konjonktürü nedeniyle, AKP’ye altın tepside müthiş imkânlar sunulmuştu. AKP bu şansı kullanamadı. Şimdi sıra CHP’de…
 
Dünya sistemi kapitalizmin bilişim devrimiyle ortaya çıkan koşullarda yeniden yapılandığı bu süreçte, Türkiye, sistemden ne kadar ve nasıl pay alacağına karar verecek. Daha doğrusu, yaptığı tercihlerle, yeni dünya düzenindeki yerini belirleyecek.
Elbet de ülkelerin ilişkilerinin bu kadar iç içe geçtiği günümüz dünyasında, bir ülkenin kendi başına, istediği gibi hareket etme olanağı yoktur. Karar süreçleri, dünya ölçeğinde ve son derece karmaşık ilişkiler yumağında oluşuyor. Bütün mesele, iç dinamikler ile dış dinamikler dengesini, ülke yararını gözetecek şekilde kurmaktır; CHP, bunu başardığı ölçüde, sosyal devleti ve refah toplumunu inşa edebilecektir. Ve sosyal demokrat düşünce, değişimi başarmaya engel teşkil etmek bir yana, tam da başarıyı getirecek düşünce biçimidir.
 
CHP’nin ortaya koyduğu Türkiye vizyonu ve iktidar hedefleri, burjuvaziyle, iş dünyasıyla, finans çevreleriyle ve uluslararası sistemin temsilcileriyle el sıkışıldığını düşündürüyor. Dilerim öyle de olmuştur. Aksi halde, bu vaatlerin gerçekleşmesi ihtimal dışıdır.
Bu sözlerimin, CHP’nin ‘antiemperyalist devrimcilerini’ kızdıracağını biliyorum. Ne var ki, CHP’nin yapmak istediği işler, 1920’lerde yaptıklarından farklı değil. Türkiye’yi kapitalist sisteme entegre etmek; bütün mesele budur. Yani, CHP bir sistem partisidir; devrimciliğini de, solculuğunu da bu çerçevede değerlendirmek gerekir.
Bununla birlikte, sosyal demokrasi fikri, uzun bir aradan sonra, burjuvazi tarafından da kabul görmüş olmalı ki, CHP’ye kapılar bir bir açılıyor…
 
Türkiye geleceğini tartışıyor. Küresel dünya düzenine entegrasyon çerçevesinde, kamusal alanda grup hakları, demokrasi ve insan hakları, üretim, bilişim teknolojileri, köyler ve tarım, doğanın korunması üstüne düşünmek, tartışmak ve nasıl bir Türkiye istediğimize karar vermek zorundayız. Sistem partileri için durum böyledir. Ve CHP’nin bu doğrultuda yol aldığı bir gerçek.
Gelişmelere bakılırsa, gerçekten yenilenmiş bir CHP iktidara yürüyor olabilir.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Lombak 22 Mayıs 2015 Cuma 11:51

Türkiye'de Sosyal Demokrasi Tarihi CHP tarihinden eski. Bunu neden köşenizde yazamıyorsunuz? Bunu anlamıyorum. Neden Sosyal Demokrasi tarihini 1970'lerden itibaren öğrenmek zorundayız? Kemalist olmayan biri CHP'li olabilir mi? Onu da ayrıca sormak isterim. Bu partinin birinci ideolojisi Kemalizm'dir. Aslını inkar partileri kitlesinden koparır. Türkiye'de sınıfları Avrupa'nın siyaset bilimi kitaplarındaki yeni sınıf tanımlarıyla okuyamazsınız. Türkiye sanayileşmesini tamamlamadığı gibi var olan sanayisi de gerileyen bir ülke. 1990'lardan beri %20 ve üstü işsizlikle boğuşan İspanya'ya bakınız. Bu tablonun vahimleşmesinde hiç mi Sosyalistlerin katkısı yoktu? Önce özeleştiri yapın lütfen. 21. yüzyıl sosyal demokrasinin yüz yılı mı? Acaba? Yoksa devletin de istihdam yarattığı ama özel teşebbüsün de dışlanmadığı karma ekonomilerin yüz yılı mı?

Yorumu oyla      16      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Filiz SEZER
Filiz SEZER
Etkili fedakârlık ve kayıp milyarlar
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’in deprem bölgesindeki büyük dayanışması…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu seçimin neden bunca talibi var?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva