Herkesin, ama herkesin arada bir güzel şeyler duymaya, gerçeğin dışına çıkıp sanki bir şeyler önceden biliniyormuş gibi hissetmeye, gırgıra alsa bile inanmaya, kendini azıcık rahatlatmaya/umutlanmaya ihtiyacı var. Sadece o an, o dakika, o kısacak zaman diliminde bile olsa, pırıltılı/neşeli/paralı pullu/janjanlı sözcükler duymaya…

Gazetenin o sayfasına geldiğinizde gözlerinizi kaçıramamanız ya da internette rastlaştığınızda -çok acele bir arayış/iş peşinde değilseniz- onu da tıklayıp geçememe hali…

Falların sadece kendin için yazılmadığını bildiğin halde, senin hakkındaki hakikati bilmesine imkan ve ihtimal vermediğin halde okunmasının nedeni ne sizce de? Sıkıcılıktan/tekdüzelikten, bazen canımızı acıtan gerçeklerden azıcık uzaklaşıp dünyaya olmasa da karşımızdaki stabil duvara bir fırçalık renk atmayı istemek, değil midir?

 

Şu ağır pazartesiye, haftanın ennnn sıkıcı gününe, üstelik kasvetli/gri güne, fal açarak başlıyorum gördüğünüz gibi sevgili okur.

Size Türkiye’nin ‘en orta şekerli sitesi’nin haberini veriyorum.

Zaten haberi olanlar için, yapacak bir şey yok. Ama benim gibi ilk kez duyan/okuyanlar için, tam da ‘a, bir yaşıma daha girdim’ haberi.

Online fal bakma servisi. Duymuş muydunuz? Kahvenin içilip fincanın bildiğiniz üzre bir güzel kapatıldığını, fincan soğuduktan sonra açılıp (tabak da dahil) içindeki telvelerin şeklinin fotoğraflandığını, sonra sitedeki ‘Kahve Falı Baktır'a tıklayıp, bir yorumcu seçilip çekilen fotoğrafın gönderildiğini, cep telefonunuza gönderilen SMS’i onayladıktan sonra (bedeli 10 TL) ‘neyse haliniz’in mail ile önünüze konulduğunu…

Bunun sanal dünyada da iyi bir iş kapısı haline geldiğini, haftanın 7 günü 24 saat, sadece bir ‘tık’la kahve falı bakılır hale geldiğini… Henüz yeni öğrendim. Radikal’in haberinden. Okuyalım:

“Dünyanın önde gelen danışmanlık şirketlerinden biri olan Ernest&Young’da yönetici pozisyonunda çalışan 30 yaşındaki Sertaç Taşdelen, 37 yıllık eczacı olan annesinin isabetli fallarından ve bu konudaki ününden ilham alarak kurduğu ‘www.binnazabla.com’ internet sitesi ile dünyada bir ilke imza attı. Yıllardır analizler yaparak adeta şirketlerin ‘yatırımların falına’ bakan Taşdelen, Türk kahvesi falında online dönemi başlatarak uluslararası bir üne kavuştu.

Taşdelen ve annesinin kurduğu binnazabla.com her yönüyle bir ilk. Falcıları bile yabancı dil bilen, üniversite mezunu... Kimi bankacı, kimi sosyolog, kimi psikolog, kimi ekonomist, kimi ise müzik ve yabancı dil öğretmeni.

Bu işe soyunmalarının öyküsü ise şöyle:

Ernest&Young’ın yurtdışı operasyonlarında görev yapan Taşdelen, geçen yıl Dubai’den Singapur’a transfer oluyor. Bilkent mezunu Taşdelen’in, binnazabla.com macerası da tam bu noktada başlıyor.

Dubai’ye oğlunu ziyarete giden Binnaz Hanım, oğlunun uluslararası çaptaki arkadaşlarıyla keyifli sohbetlerini Türk kahvesi ve falıyla renklendirir. Öyle renklendirir ki… Binnaz Hanım’ın falları artık vazgeçilmezdir. Taşdelen’in Singapur’a transferi geride kalanları üzer ama Binnaz Hanım’ın peşini bırakmazlar. “Fincanların fotoğrafını çekip gönderelim. Falımıza bak” teklifleri üzerine Taşdelen ve annesinin aklında ampul yanar.

“Bu niye bir iş modeli olmasın” diyen Taşdelen, hemen işe koyulur. İlk önce amatör bir site hazırlanır. Binnaz Hanım, yakın çevreden gelen resimlere bakarak yorumlarını yapar ve gönderir.

İş, kısa sürede kulaktan kulağa yayılır. Binnaz Hanım, talebe yetişemez. Bunun üzerine de anne oğul işi büyütmeye karar verir. İlk olarak internet sitesi ABD’deki yazılımcılarla profesyonel bir hale getirilir. Ödeme sistemleri oluşturulur. En önemlisi Binnaz Hanım’ı aratmayacak yorumcular bulunur.

O dönemde siteyi duyan fal bakmaya meraklı kişilerden de mail’ler yağıyordur. Gelen teklifler üzerine birtakım değerlendirmelerden ve elemelerden sonra yorumcular işe alınır.

 

Yaptıkları işi bir sosyalleşme platformu olarak gören anne-oğulun oldukça titiz davrandığını, yorumcu seçiminde katı bir prosedürleri olduğunu… Yorumcu adaylarının bu sebeple bir mülakatten geçtiklerini, daha sonra deneme süreci yaşandığını, bunu da başarıyla atlatanın sitenin falcısı olmaya hak kazandığını da öğreniyoruz haberden ki…

Falcıların aylık gelirinin 2 bin TL’nin üzerinde olduğunu belirtelim de, insanların ne kadar çok talepte bulunduklarını anlayın…

Her ne kadar adı ‘binnaz abla’ysa da sadece Türkiye’den değil, Japonya’dan ABD’ye, Avustralya’dan Dubai’ye, Kanada’dan İngiltere’ye kadar yüzlerce yabancı takipçisi var sitenin.

Telveleri yorumlayanlar gibi, ‘neyse halim/çıksın falim’ diye soranların, telve fotosu gönderenlerin de çoğu eğitimli/okumuş çocuklar. Banka müdürleri, doktorlar, işadamları, mühendisler gibi yüksek profilli kişiler…

 

Haberi bir yere/sona bağlamayacağım.

Ateşli bir hastalıktan yeni kalkmışım, başımın içi peluze misali.

Hem günü kurtaralım dedim, hem de ‘fala inanma/falsız da kalma’cılara bir nevi hizmet verelim durumu yaratalım.

Yurt ve kent sathında, bu peltek kafayla yazılacak iyi de bir şey yok üstelik.

Açın binnazabla.com’u demem, bir de bu durumdan…

İyi haberin köküne kıran girdi; hiç değilse bir yerlerden ‘iyi şeyler’ duymanızı istememden…