Ümit YALDIZ
Bu savaşın kaybedeni…
9 Ocak 2014 Perşembe

Endişe verici, ürkütücü gelişmelere tanık oluyoruz.
Yaşadığımız her şokun ardından ‘daha kötüsü olamaz herhalde’ desek de daha kötüyle yüzleşmemiz bazen birkaç saati bulmuyor.
Şok üzerine şok yaşarken jet hızıyla önümüzden geçen gündeme anlam yüklemek kolay olmuyor. Neresinden tutsak, hangisini yazsak, nasıl desek bilemiyoruz.
Başbakan’ın deyimiyle…
Velev ki dış mihrak…
Velev ki paralel devlet…
Velev ki ABD, İsrail lobisi…
Ülkenin içinde bulunduğu çivisi çıkmışlığı açıklamaya yeter mi?
Bakan çocuklarının, eniştelerin, bacanakların, kayınpederlerin, katrilyonluk kara para transferlerinin, ayakkabı kutularının, bizzat başbakan talimatıyla hazırlanan ballı imar dosyalarının, dağıtılan trilyonlarca liralık rantın üzerini örtmeye yeter mi?
Dün kahraman ilan edilen savcıların…
İleri demokrasinin unsuru olarak itinayla kurgulanan HSYK’nın…
Destan yazan polislerin…
Bugün ihanet çetesinin üyesi olarak sunulmasına kim inanır.
Akil adam Kadir bile zor inanır.
Savcının alenen tehdit edildiği, HSYK’nın ‘özel yetkili bakanın emrine’ amade edilmek istendiği, adli kolluk yönetmeliğini değiştirip adeta hırsızlara/suçlulara haber verildiği, polisin savcıların emrine karşı geldiği, ifadeye gitmediği, gözaltı kararlarını uygulamadığı, hatta bilgileri sızdırarak hırsızlık zanlılarının kaçmasına, delillerin karartılmasına zemin hazırladığı bir ortamda biz yani sıradan vatandaşlar kime güvenecek?
Polise mi? Savcıya mı?
Hükümete mi? Cemaate mi?
Ben söyleyeyim.
Bu savaşı kim kazanır bilemem. Ama bildiğim bir şey varsa bu bağın bu bahçeyi çevirmeye yetmeyeceğidir. Mülkün temeli 8 hatta 9 şiddetinde depremlerle sarsılırken üzerindeki yapının sağlam kalmasını bekleyemezsiniz.
Gemi su alıyor.
Her yanından su kaçıran baraj artık patladı.
Ve iktidarı, muhalefeti, medyası, cemaati herkes ama herkes…
Su alan o geminin yolcularıyız.
Patlayan barajın tam altındayız. 
Devletin başını göreve davet edenlerin başında geliyorum.
27 Aralık’ta yazdım çivisi çıkmışlığın bizi götüreceği noktayı…
O tarihten bu yana hala birkaç cılız açıklamanın ötesine geçemedi sayın cumhurbaşkanı…
Ve suskunluğu hayra alamet değil.
Onun hayrına da değil memleketin hayrına da…
Daha net bir rol alması, topu taca atmadan sürecin içinde aktif olması gerekiyor.
Adalet mülkün temeliyse…(Ki adliye duvarlarında öyle yazar)  
Mülkün yani devletin…
O temel çatır çatır sallanırken, içinde bulunduğumuz gemi su alırken, her an batma tehlikesiyle yüz yüze iken devletin başında oturan zat-ı muhteremin ‘Chack-Balans’ açıklamasıyla yetinmesini bekleyemeyiz.
Adalet mekanizmasına sıkılan her kurşun gemide bir delik daha açıyor.
Ve açılan her delik batma tehlikesini biraz daha tetikliyor.
Bakmayın siz bu ülkeyi yönetenlerin yabancı diyarlarda hiçbir şey olmamış, yokmuş gibi pozlar verdiğine… Uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşları uyarılarına başladı.
Bugün uyarı yarın not düşürme…
Öteki gün borsada, döviz kurunda deprem…
Yani adı konmamış devaluasyon…
Yani yatırımsızlık, durağanlık…
Ardından çöküş… Hatta batış!
Görünen köy kadar açık, aleni olan bu tablonun sorumlusu kim olur dersiniz?
Görüp de müdahale etmeyenler en başta gelir.
AB dün itibariyle resmi yoldan dördüncü uyarısını yaptı.
Polisin hırsızdan önce yargılandığı ibretlik örnekleri dünya endişeyle izliyor.
Ayakkabı kutularında saklanan, motorlu kuryeler marifetiyle taşınan milyon dolarların, bakan çocuklarının evlerinde bulunan kasalar dolusu paranın, para sayma makinelerinin, bakan yakınlarının bakanlıklarda vıcık vıcık iş takibi/rüşvet ilişkilerini yönetmesinin saklanır, örtülür, savunulur bir tarafı yok.
Görmezden gelinmeye çalışılmasının, yok farz edilmesinin imkânı, mümkünü hiç yok.
Çuvala sığdırılmak istense de mızrağın ucu görünüyor.
Kamu ihalesine fesat karıştırmak, rüşvet vermek/almak gibi ağır, yüz kızartıcı suçlamalarla operasyon yapan polis öğle yemeğine çıkmadan görevden alınıyor.
Üstlerine haber verdikleri halde… 20 günde 3 bine yakın polisin yeri değişti.
Paralel devlet kıyımı devletin her kurumunda (TRT’den Maliye’ye, Milli Eğitim’den Sağlığa) sürüyor. Yolsuzluk/rüşvet davalarına bakan savcılar bizzat başbakan tarafından tehdit edildiklerini iddia ediyor.
Ve Başbakan açıkça parmağını sallayarak bir savcıya, “Seninle daha işimiz bitmedi’ diyor.
İlk kez Türk polisine hırsızlık zanlısına haber verdiği için, hırsızlık zanlısını gözaltına almadığı için soruşturma açılıyor. Hem de bir savcı tarafından…
HSYK İstanbul Emniyet Müdürü’ne ve başsavcıya soruşturma açma teşebbüsünde bulunuyor.
Daha dün, oy birliği ile, güle oynaya oluşturulan, ballandıra ballandıra anlatılan HSYK, yerin dibine sokularak, tehdit edilerek by-pass edilmeye çalışılıyor.
Hani şair diyor ya… “Sebep yok. Olması da imkânsız”
Aynen öyle…
Paralel devlet zırvası, dış mihrak komedisi tutmuyor.
Bir savcının Dubai seyahati üzerinden ‘ahlak kumkuması kesilen’ bir grup, bir kısım medya İzmir Limanı’ndaki vinç ihalesinden bir gün önce polis kamerasına takılan görüntülere ilişkin ‘çıtını’ çıkarmıyor. Hatta operasyonu siyasallaştırarak 60 milyonluk yolsuzluk iddiasının altını boşaltmayı deniyor. 
Operasyonu yapan polisler aynı gün görevlerinden alındığını düşünerek soruyorum.
O polislerin suçu neydi? 
Binali Yıldırım'ın 'uzun süre özellikle bekletildi, maksatlı olarak seçim öncesi sahneye konuldu' eleştirisi dikkate değer olsa da ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasını görüntülerle destekleyen yani görevini yapan polisin hırsızlık iddiasıyla gözaltına alınamayanlardan önce yargılanması, cezalandırılması doğru mu? 
Biri polis 7 gencin öldüğü/öldürüldüğü Gezi Parkı sürecinin kahramanları, destan yazıcıları aradan 6 ay geçmeden hain ilan edildiler. Bizzat maaş taltifiyle ödüllendirilenler tarafından…
Daha ne olsun ki! Daha ne görmeyi umuyorsunuz? 30 Mart’ta kimin/kimlerin belediye başkanı olacağını geçtim. Bu savaşı kimin kazanacağını çoktan geçtim.
Ben size bu savaşı kimin kaybedeceğini açıklıyorum.
Kaybeden biziz.  Türkiye Cumhuriyetinin ayakkabı kutusundan en fazla elekrtik-su faturası çıkan sade vatandaşları…
Yani yarın öbür gün kopacak fırtınada cebindeki üç kuruşu da kaybedecek olan bizler.
Asgari ücretle simit çay hesabı yapanlar… Belki asgari ücretle bile iş bulamaz hale gelecek olan bizler… Batacak geminin mağdurları…
Ayakkabı kutusuna para istifleyenler bu fırtınayı atlatır, kesin…
Ama üç kuruşun hesabını yapan, taksitlerle borç ödeyenlerin hele ki işsizlerin vay haline…
Yabancı yatırımcı tedirgin… (Haklı olarak)
Yerli yatırımcı da endişeli... Hiç bu kadarını yaşamadık diyor iş dünyası...  
Şimdilik yatırımlar durduruldu. Yarın küçülmeler başlayacak.  İşten çıkarmalar…
İnanın bana bunun sorumlusu savcılar, dış mihraklar, paralel devlet olmayacak.
Bunun sorumlusu siyaseten en güçlü olduğu bir dönemde devleti yönetemeyenler olacak.
Cumhurbaşkanından başbakana kadar…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 12 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
MAK 12 Ocak 2014 Pazar 15:04

Yılarca, halkları birbirine, düşman ederek,saltanatlarını sürdürenler, yine,yolsuzluğu ,hırsızlığı örtmek için,yeni tipte düşmanlar yaratıyorlar,uluslararası komplolar,faiz lobileri,söylemi,bu arsızlığı,bu talanı,bu soygunu yapıyormuş gibi gösterme çabaları beyhude,mızrak, çuvalu deldine,biryerlere batmak üzere,dileğim ve muradım odurki bu mızrak, ülkemin,yoksunlarına,yoksullarına,ötekileştirilmiş emekçiye yönelmesin,tek çözüm,illede,inadına örgütlenmek.unutmayalımki Halkı aldatmak en büyük suçtur.

Yorumu oyla      12      5  
Güzel İzmirim 10 Ocak 2014 Cuma 15:02

Belki farkına varmaya başladığınız ama adını koyamadığınız şey şu olabilir mi? TC devleti yıkılıyor. Evet sistem bu kadar çürütüldükten sonra, çökmesi mümkün. Atatürk'ün Gençliğe Hitabesinde tanımlanmış bir döneme girmiş gibi görünüyor. Büyük ihtimalle bunu planlayanlar ve kullanılanlar; yeni ortamda kendi amaçlarına daha yakın bir devlet veya devletçikler sistemi de öngörüyor olabilir. Tabii düşünmedikleri ana konu Türk Milleti. Türk milletinin karakteri gene hepsini şaşırtacak ve bozguna uğratacak.

Yorumu oyla      17      6  
Zom-bak 10 Ocak 2014 Cuma 14:48

Yahu zambak sen ne zaman CHP yönetiminde yaşadın? Tevelletün kaç senin? DP'den beri ülke sol bir yönetim görmedi. Koalisyon desen gene yaşın yetmez görmeye. En fazla son(üçlü) koalisyonu görmüş olabilirsin, onda da olan biteni anlamayacak kadar küçük yaştasın tahminim. Cep telefonu mesajı gibi yazmışsın çünkü.

Yorumu oyla      13      6  
şevket 10 Ocak 2014 Cuma 13:46

savcının o tarihte olmadığı ağaoğlunun yalan söylediği apaçık ortaya çıkmış hala savcıya ona buna suç atılıyor vay be yazıklar olsun.

Yorumu oyla      14      7  
A.M 10 Ocak 2014 Cuma 13:30

Balık kokmuş,Tuz kokmuş,Hukuk yok,Polis darman duman edilmiş,Birde diyorlarki biz muz cumhuriyeti degiliz.Bunu söyleyenler ne cumhuriyeti oldugumuzuda söylesinler bizde bilelim.Çok merak ediyorum.

Yorumu oyla      17      6  
şero 10 Ocak 2014 Cuma 12:08

Helal olsun! Kavgada bile söylenmeyecek sözleri söylemişsin. Yorulmak yok devam!!!!!!!!!!!

Yorumu oyla      12      6  
zambak 10 Ocak 2014 Cuma 06:44

sende felakat senaryolari yaz chp nin biz kotu yillarini yasadik tepecik hastanede gece kuyruk tek eczaneden koca izmire ilac al sen koyune umit findik toplamaya cem evine egede isin ne

Yorumu oyla      14      21  
Bilal-İzmirli 9 Ocak 2014 Perşembe 18:36

Ümit YALDIZ Bir savcının Dubai seyahati üzerinden ‘ahlak kumkuması kesilen’ bir grup,.....HOCA OS....SA. CEMAAT SI..R. MIŞ KENDİLERİ PATRONLARIN YATLARINDA OTELLERİNDE SEFA SÜRENLERİN MEMURLARINA O İŞ ADAMI otel PARASINI VERMİŞ ETİK DEĞİL DEMEK HEM KOMİKTİR HEMDE YURTTAŞLARININ AKLINLA ALAY ETMEKTİR BEYLER AYIP OLUYOR BİZLER ALIK DEĞİLİZ..HA O DEDİĞİNİZ YÜZDE ELLİYİ BİLMEM ONLARINDA AKLI FİKRİ VARDIR DİYE DÜŞÜNÜYORUM..CHP Delegesi CHP Vatandaş..

Yorumu oyla      18      6  
ULUSAL ve ULUSLARARASI BOYUTTA... 9 Ocak 2014 Perşembe 18:26

Dünyada eşi görülmemiş bir İHANET ŞEBEKEİSİ TÜRKİYEYİ...EKONOMİK , SOSYAL ve KÜLTÜREL Açıdan YIKMAK için DÜNYAYA Hak etmediği bir şekilde Kötülemek için TEZGAHLANMIŞ Haince plan İŞ BİRLİKÇİ SATILMIŞLARIN Korkunç bir tuzağı bu Bu tertipçiler BU VATANIN Evladı olamazlar...K.Ö .

Yorumu oyla      15      15  
Orhan Tungaç (O.T) 9 Ocak 2014 Perşembe 17:48

UPS elemanı gazeteciler getir götür mektup işini süratlendirir. Ve mektupların teslimatlarında kamuoyuna çaktırmadan taraflara suflörlük yapılır. 'Kavga etmeyiniz, zarar cemi cümlemizin hesabına geçecek, yetmeyecek, kamunun kaymağı bir daha rüyamıza bile girmeyecek.' denilir. Kızışan taraflara ikna olmaları maksadıyla ilave cümleler kurulur. Görev başındaki UPS elemanı gazeteci her mektup getir götür işini icra ettiğinde canhıraş suflörlüğe devam eder, ' Kamuoyunda laik demoktatik cumhuriyetin faziletleri hatırlanmakta, üniter yapı hassasiyetleri tavan yapmaktadır. Kazanan, tenceresi kaynamayan halk olacaktır, bu böyle biline' denilir. Nihayet netice hasıl olur, yarılan kafalar, şişirilen gözler, kırılan kol bacaklar bin bir özenle, binbir özürle onarıma alınır. Morluklar asıl rengine, şişlikler asıl görünümüne öyle kısa sürede gelir, kırıklar öyle kısa sürede kaynar, çıkıklar öyle kısa sürede yerli yerine oturur ki, yaşanan iyileşmeler dünya tıp tarihine altın harflerle geçer. Altın nesilden dünya tıp tarihine altın harfler, iyi mi..?

Yorumu oyla      17      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Sensedim - 266 Gün
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Atatürk’ün, Çeşmeliler ile ilk teması...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Kalbi güzel kötü adam!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Köprü üstü kalabalık
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İngiltere seçimini okuyalım
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çocuk istismarı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Ormanlarımız yanar gider!
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İnsan insanı yakar mı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Türk Milleti!!!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva