Gönül Soyoğul
Bu kez sandıklarda ‘örgütsüz güç’ olacaklar…
13 Temmuz 2013 Cumartesi

(…) Herkesin çıkınındaki sosyolojik tespitler, birkaç yıla sığmayacak kadar zengin deneylerle dolu olan o birkaç günde tarihin çöp sepetini boyladı.
Hani bu ülkede iletişim araçlarıyla halk yığınları pasifize edilmişti, düzenin yarattığı nispi refah, yığınları bırak ayaklanmayı karşı koymaktan bile alıkoyacak bir denge sağlanmıştı ya…
Hani bizim gibi ülkelerde ‘spontane’ halk ayaklanmaları olmazdı ya…
Hani devrim kırlardan köylü ayaklanmalarıyla başlar, iktidar parça parça alınır ve nihayetinde şehirlerde son darbe vurulurdu ya…
Hani proletarya ayaklanması için dışarıdan bilinç götürülmesi zorunluydu ve bunun için öncü parti olmazsa olmazdı ya…
Teori tökezledi ve hayat, ‘üç beş tane’ ağacın kökünden hepimizin bildiği o çocuk şarkısının yepyeni versiyonuyla birlikte sökün etti:
‘Tohumlar polise, fidanlar valiye, ağaçlar T…’be girmeli yurdumda…’
 
(…) Gerçi yolları yarıda kesilmiş olsa da kendiliğinden ortaya çıkan başka hareketler, farklı zaman kesitlerinde bu topraklarda zuhur etmişti. (…) Evet, tüm bunlar olmuştu ama hiçbiri bu kadar birbirinden ayrı olanı aynı potada eritememiş, ‘faiz lobisi’, ‘provokatörler’ ya da ‘dış mihraklar’ eliyle değil, sıkışmış gazın açığa çıkması misali ayna anda ve kendiliğinden ve ‘kararım karar’ diye kavilleşmiş insanları yan yana getirememişti.
İtaat etmeyi, boyun eğmeyi, teslim olmayı, rıza göstermeyi lügatinden silmiş, öfkeli ama aynı zamanda neşeli, sert ama az sonra üzerine saldıracak polislere kitap okuyacak kadar naif, örgütsüz ama sanki bir vücut gibi hareket etmeyi doğuştan öğrenmiş, ölümden korkmayan ama yanı başında direnen belki de hiç tanımadığı insanların incinmesinden ölesiye korkan böylesi sıra dışı bir hareket doğmamıştı.
 
(…)Artık barikat savaşlarını 1848 Almanyası’ndan, komün derslerini 1871 Fransa’sından, toplu ayaklanmayı 1917 Rusya’sından, uzun yürüyüşü 1934 Çin’inden okumayı gereksizleştiren, hepsini göz kararı ve çok lezzetli bir kokteyl halinde insanlık sofrasına sunan; yemyeşil, taptaze, dupduru, içi içine sığmayan bir sevinç bu.”
 
Kitaplarını ve yazılarını beğeniyle takip ettiğim gazeteci yazar Ertuğrul Mavioğlu, alıntıladığım, Temmuz sayısını Gezi olaylara ayırmış Ot Dergisi’ndeki yazısını “Diktatörün ağzından hiç düşürmediği gibi ‘hayırlara vesile olsun’ ve daha önce yalandan söylense de bu kez gerçekten hiçbir şey eskisi gibi olmasın” diye bitiriyor.
 
Hiçbir şey eskisi gibi olmasın, evet.
Mesela önümüzdeki yerel seçimler, ortaya çıkan adaylarıyla içimizde umut ve heyecan oluştursun.
Eski isimler kendilerini yenilemiş; yeni isimlerse eskilerin bildiklerinden/ezberlerinden arınmış olsun.
Ortaya çıkacak her aday, “Her bedenin içinde bir insan olmadığını… çıplak kralların hırçınlığını… kibrin aslında korkudan geldiğini… esas sözün bittiği yerde sözün başladığını… babasının dayağına bi dur diyen evladı… kendi gücüyle tanışan insanın şaşkınlığını… kafalama kültürünün artık elde patladığını… bir fikir bir kere doğduysa artık büyüyeceğini… büyük kötülüğün büyük cesaret doğurduğunu… senden korkmuyorum demenin yarattığı korkuyu… mutlak gücün mutlaka çürüdüğünü… bir şeye inanınca her şeyin değiştiğini… bir lider olmadan da güçlü olunabileceğini…” görmüş olsun.
Gezi olaylarının ‘biz biliyoruz, biz yönetiyoruz/yönetiriz’ tarzına itiraz olduğunu, seçilirlerse ‘ben seçildim, 5 yıl istediğimi yaparım’ diyemeyeceklerini, çünkü insanların hak arama konusunda cesaretlendiğini, kendisinin özne olabildiğini gördüğünü idrak etmiş olsun.
 
Bu büyük özgürlük itirazını anlayamayan, ‘vay şu 90’lara bakar mısınız’ dedikten sonra döne dolaşa kendi ‘bina’larını okumayı sürdüren siyaset erbabı öyle çok ki iktidarda da muhalefette de…
Bunca yaşanmışı adlandıramayanın iki satır yazıdan etkileneceğini düşünecek körlükte değilim elbet. O yüzdendir, sözüm yenilenene. Son 1.5 ayda yaşananları okuyabilen, en azından ‘90’lar, 68’in de 78’in de pabucunu dama attı, bütün o eski söylemleri boşa çıkardı’ diyebilenlere. Uzun etmeden:
Er meydanına çıkmaya hazırlanırken çıkınlarınızı iyi kontrol edin. Zira karşınızda ‘yaşasın örgütsüz direnişimiz’ diyen seçmenler… ‘Hemşeri/mezhep, parti/din’ gibi bilindik kalıplarla oy kullananların dışında, çok hazırlıklı bir güç de var. Ne söyleyeceğinizi, adalet ve özgürlük taleplerini ‘yerel’de nasıl dile getireceğinizi merakla bekliyorlar.
Yenmenin ve yenilmenin tadını aldılar, peşini asla bırakmazlar ve bu kez meydanlarda değil, sandıklarda harekete geçecekler.
 
‘Ezber bozan nesil’ bu seçimde nasıl bir ezber bozacak, birlikte göreceğiz…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 6 yorum var, 6 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
dr.mustafa türedi 16 Temmuz 2013 Salı 12:29

TARİH,STATÜKONUN KALIPLARININ..DEGİŞİM VE DÖNÜŞÜMÜN ÇARKLARI İÇİNDE KAYBOLDUGUNA ŞAHİT OLMUŞTUR.HİÇ BİR GENÇ DUYGU VE DÜŞÜNCESİYLE OYNUYAN, KULLANAN STATÜKONUN ESTRÜMANLARINI SANDIGA GÖMECEKTİR.BAKIN YENİ STATÜKONUN OYUNCULARI, YENİ SİYASİ ARENADA İSTİFA EDEREK NASILDA POZİSYON ALMAKTADIRLAR...O STATÜKO, DİKKAT EDERSENİZ SEÇİME BARONLARIN VE DELEGE AGALARININ HAKİM OLDUKLARI ESKİ SEÇİM YASALARI İLE OPORTÜNÜZCE YANGINDAN MAL KAÇIRIR GİBİ SEÇİME GİDECEKLER. ALINDA KAÇANMI DERLER ADAMA. GENÇLER GÖR

Yorumu oyla      23      6  
dr.mustafa türedi 16 Temmuz 2013 Salı 12:01

kimse kıvırmasın,TÜRKİYENİN TEMEL SORUNU SİVİL BİR ANAYASA.BÜTÜN SİYASETÇİLER,STÖ,BASIN,SÖZDE AYDINLAR,ÜNİVERSİTELER...HEPİNİZ STATÜKONUN,ARKAİK DÜZENLERİN AVANTALARINDAN BESLENİYORSUNUZ...barış,demokrasi ve özgürlükleri inşa edecek sivil bir ANAYASADA hiç birinizin yaşama şanşı olmadıgını gördünüz,EMPATİ YAPIN O GENÇLER NE DEMEGE ÇALIŞIYOR.. HEPİNİZ BÜTÜN SİLAHINIZLA STATÜKONUN YALNIŞ ALANINA ÇEKTİNİZ..HALBUKİ ONLAR STATÜKOYA KARŞIYDI..BENİ DİNLE,ANNE BABA HOCA BÜTÜN OTORİTE YANİ STATÜKO..SUS..

Yorumu oyla      23      6  
dr.mustafa türedi 16 Temmuz 2013 Salı 11:31

yeni dünya düzenini,statükodan beslenen kalıplarla algılayıp çözemezseniz.EZBER BOZAN NESİL diye yaratılan şehir efsanesi davranış kalıplarında, LÜNPEN VE NÖRÖTİK izdüşümü dışında olumlu bir sinyal göremedim.VANDALİZM VE LÜNPENLİKLE ,BARIŞ ve DEMOKRASİ inşa edilemez.yeni DÜNYA DÜZENİNE ENTEGRE OLAN ÜLKEMİZİN rekabet,degişim ve dönüşüm sürecini baltalar ve tekrar OTİSTİK biçimine geri döner..işte STATÜKONUN İSTEDİGİ BU...EZBER BOZAN NESİL DİYE yeni bir şehir efsanesi YARATMIYALIM TÜRKİYE DEGİŞTİ

Yorumu oyla      24      6  
dr.mustafa türedi 16 Temmuz 2013 Salı 10:59

ezber bozan nesil.çok iddialı bir yönlendirme.statükodan beslenen bütün ERGlerin yarattıgı ve mücadelesi içi bomboş,demokrasi ve özgürlüklerden uzak, sokakları terörize eden neydügü belirsiz kontrolsuz güç..STATÜKODAN BESLENEN ERGler kendilerine hizmet edecek yöntemi o gençlere yöntem olarak hala göstermektedirler.NERDE KALDI ,BARIŞ DEMOKRASİ,ÖZGÜRLÜKLERİ İÇEREN YEPYENİ SİVİL BİR ANAYASANIN İNŞASI İÇİN ÇABALAR..HOŞGELDİNİZ STATÜKONUN ARENASINA ...LÜNPENLERİN BİTMİYEN MÜCADELESİNE.DERS ÇIKMAZMI..

Yorumu oyla      24      6  
Bülent Hasdemir 15 Temmuz 2013 Pazartesi 10:25

Kırk yıldır ezber bozamayanlardan bu dönemde de bir şey bekleme bence. Cuma günü evimin önüne set çektiler (Dutlu Sokak) araba park edilmesin diye, birileri yürümek istiyormuş da dilekçe vermiş !!! iki yıldır Fuar ve Kültürpark'ın gürültü kirliliği için ilgili ve yetkili bir makan bulamamaktan yorulup peşini bırakmışken demek ki sıra ara sokaklara gelmiş!! Yakın çevrem ve ben bu dönem İ.B.Ş ve Konak Bld. seçimlerinde geçerli oy vermemeye yemin ettik bilesin istedim.Kırk yılda bir ilk bu!!!

Yorumu oyla      20      6  
Ayten Tokdem 14 Temmuz 2013 Pazar 15:33

Sizi kutluyorum. Klasik siyaestin devri bitti...

Yorumu oyla      19      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Gönlüm hep seni arıyor neredesin?
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Kirpi ikilemi – Hayır deme sanatı
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmirli giderek kendini daha kötü hissediyor
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli meseleler 7
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bir portre: Sadullah Usumi
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Tire pazarında…
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İsrailli çocuklara mektuplar (2) Barış sizin elinizde çocuklar!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Nasıl toprak reformu yapılmalı?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Yaşamak...
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
19’undaki genç, dedesi yaşındaki adama nasıl yumruk atar?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva