Profesör apoletini takmış bir bilim insanıyla…

Nerede karşılaşma ihtimaliniz vardır?

Anfi’de?

Akademik bir sunumda?

Bilim’e katkı koyduğu için ödül alırken?

Heyecan veren bir konferansta?

Şimdi…

“Hiç biri değil; ben O’nu sahnede şarkı söylerken tanıdım!” desem…

Şok!

Gelin; o şoku üstümüzden atalım…

***

Geçen yılın bugünler…

Gençlerin “Manga”sı… 

Bu güzel kentin…

30 yaşını geride bırakan eğitim çınarı Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün… 

“Bahar Şenliği”ni uçururken…

Birdenbire müzik susuyor…

Gecenin sürprizi…

Türk Rock Müziği’nin popüler grubu “Manga”…

Sahneye Rektör Hoca’yı çağırıyorlar…

Herkes, nefesini tutmuş…

Acaba…

Prof. Dr. Yusuf Baran neler diyecek gençlere modunda!

Öyle olmuyor işte…

Manga’nın lideri Ferman Akgün…

Gençlerin çığlıkları arasında “Dursun Zaman” parçasını…

Söylemeye başlıyor:

“Her sabah doğan güneş… / Bir sabah doğmaz oldu… / Elleri ellerimden… / Kayıp giden yıldız oldu…” 

Tam o sırada…

Abovvv, mikrofonu uzatmaz mı Rektör Hoca’ya?

Gerisi… 

Anılardan süzülen bir rüya gibi… 

Prof. Dr. Yusuf Baran’ın şahane sesinden geliyor:

“Duysun seni… / Dönsün diyorsun da… / Oyun değil ki yaşamak… / Yok bir çaren anla… / Sakın uyanma, / Yıllara inat…” 

***

Meslek hayatımda ilk kez…

Bir rektör hocanın sahnede…

Profesyonel ses sanatçılarına taş çıkaran performansını izliyordum…

Kravat yok… Takım elbise yok…

Gırtlak nağmeleri 10 numara beş yıldız…

***

“Beğeni” görecelidir…

Ama…

Harbi “başarı” alkışa layık bir eylemdir…

***

60 gün oldu olmadı…

Harika bir haber geldi…

Türkiye’nin…

İlk “Yüksek Teknoloji Enstitüsü”nün rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran…

Dünya Bilimler Akademisi tarafından…

“Bilim Diplomasisi Ödülü” ile taçlandırıldı…

Dikkat!

Bu “şeref ödülü”…

Tüm dünyada sadece beş bilim adamına takdir edildi…

Onlardan biri de…

Prof. Dr. Yusuf Baran’dı…

Ve…

Bu ödül Türkiye’ye ilk kez geliyordu…

***

Son “başarı bombası” iki gün önce patladı…

Kısa adı (ÜniAr) olan…

“Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı”…

Yedi yıldır yaptığı araştırmalarda…

Hep (A+ üniversite) olmayı başaran İYTE…

Bu yılın sıralamasında birinciliği kapmış…

46 yaşındaki İYTE Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran ise…

“Rektör Performansı” değerlendirme sonuçlarına göre…

Altın madalya almaya hak kazanmıştı…

***

Rektör hoca Yusuf Baran…

Haklı bir gurur yaşıyor şu sıralarda…

Ancak…

“Bu İzmir’in zaferidir” demeyi de unutmuyor…

Genç rektör Prof. Dr. Yusuf Baran ile…

Başarının şifrelerini konuştuk…

***

Üniversitelerde başarı ödülleri dağıtılırken…

En çok aranan kıstasları merak etmiyor musunuz?

Mesela…

“Öğrenme İmkân ve Kaynaklarının Zenginliği”…

Acaba?

Güzel ülkemin dört bir yanına dağılmış…

Toplam 208 üniversitenin kaçında…

İzmir’in “Yüksek Teknoloji”si gibi…

Ayıptır söylemesi…

Kendini bile aşmış olağanüstü “artı”ları var?

***

Rakamlar sizi şaşırtmasın…

İzmir’de 31 yıl önce kurulan Yüksek Teknoloji’nin…

Parmak ısırtan bir rekoru var…

Bu süre (31 yıl) içersinde…

6 bin 174 lisans…

2 bin 586 yüksek lisans ve

422 doktora mezunu vermiş…

Alın, bi’rekor daha…

Mezunların %6’sı kendi şirketlerini kurmuş…

Yüzde 66’sı özel sektörde ve…

Yüzde 28’i kamu kurumlarında çalışıyor…

Bu rakamları…

Türkiye’de kaç kişi bilip de gururlanıyor, dersiniz?

***

Şuraya bi’nokta koyalım…

Yüksek eğitim dilinin yüzde 100 İngilizce olması…

Mezun öğrenciyi (uluslararası) bir havaya sokuyor…

İşte bu nedenle…

İzmir’in 31 yaşındaki eğitim çınarı İYTE…

Eğitim dilini %100 İngilizce olarak sürdürüyor…

Rektör Yusuf Baran…

Bir sözü var; beğenmemek elde değil:

“Ülkemizin küresel rekabette marka değerini yükseltmek için çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz…”

***

Bu eğitim çınarının ve rektörünün…

Acayip “şahane” özelliği var…

Nedir o?

Aileyi, her gün biraz daha büyütmek…

Burada sözü…

Rektör Prof. Dr. Yusuf Baran’a bırakmakta yarar var…

Çünkü….

Başkasından duyarsanız; inanamazsınız!

Diyor  ki…

Genç Rektör:

“Şunu çok net yaşıyorum; bir öğrenci İYTE’li olunca tüm aile İYTE’li oluyor… Ben sadece öğrencilerimle değil, öğrencilerimin anneleri, babaları, kardeşleri, teyzeleri hatta anneanneleri ile de etkileşen, iletişim halinde olan bir bilim insanı ve rektörüm... İYTE aşkı bir başka oluyor... Kocaman ve büyük bir aşk hikayesi ve güçlü bir aile…”

***

Bitiriyoruz…

Şarkı söyleyebilmeyi bi’kenara bırakın…

O pembe bir özellik…

Keşke ünlü bir grupla birlikte…

“Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun…” diye…

Döktürebilen bir rektörümüz daha olsa…

Bir anısı var; O’nunla nokta koyalım…

Diyor ki; Prof. Dr. Yusuf Baran:

“50.000’in üzerinde öğrencisi bulunan Hacettepe Üniversitesi öğrencilerinin oylarıyla belirlenen (2021 Hacettepe Onur Ödülü)nü aldım… Benim için de şaşırtıcıydı... Başvurmadığım halde Hacettepe Üniversitesi öğrencilerinin ismimi aday listesine  koyup verdikleri oylarla bana bu ödülü takdir etmeleri beni son derece mutlu etmişti…”

Sonsöz’den önce…

Bi’tutam daha hayatın içinden:

Söz yine Prof. Dr. Baran’da:

“Her hayat türbülanslıdır... Kimi az ve yumuşak, kimi sert ve zorlu. Öğrencilerime iyi gelmek, onlara hayatı kolaylaştırmak, cesaretlendirmek, motive etmek, kendilerine olan inancı güçlendirmek, yaşamın zorluklarına karşı onları güçlü kılmak istiyorum... Öğrencilerim iyi ve mutlu olsun motivasyonu ile yapıyorum… Ben bir bilim insanı, bir bilim aktivistiyim... Gençlerimiz bizim en büyük servetimiz. Onlar ne kadar iyi olursa, bu ülkenin geleceği o kadar aydınlık olur… Önümüz bahar şenliklerinde bir öğrencim “hocam, bir şarkı” dese, neden olmasın? Hazırım…”

Nokta…

Sonsöz: “Başarılı biri olmaya değil, değerli biri olmaya çalışın… / Albert Einsten – Tüm zamanların en iyi fizikçilerinden biri olarak kabul ediliyor… En çok  görelilik teorisini geliştirmesiyle tanınıyor…”