Zeytin bereketin, zeytin dalı da ‘barış’ın sembolüdür bildiğiniz gibi…

Zeytinyağı da sağlıkla lezzetin seviyeli birlikteliğidir… Tıbbın babası Hipokrat zamanında ne güzel söylemiştir: “Yiyeceğin ilacın olsun, ilacın da yiyeceğin…”

Zeytin uygarlık yaratan üç bitkiden biridir. Biliyoruz ki o, tarih öncesi çağlardan bu yana burada ve Akdeniz Kültürü’nün önemli bir parçası. Antik çağdan beri zeytin kadar gerçek olan bir başka gerçek ise, bu verimli topraklar, aynı zamanda uygarlaşmanın, demokratikleşmenin ve modernleşmenin de beşiğidir. Son yüzyılda yapılan arkeolojik kazılardan öğreniyoruz ki, zeytinyağı antik çağın sağlık kaynağı olduğu kadar, ışık ve ısı kaynağıydı, besindi ve vücut bakım ürünüydü... Akdeniz adlı “uygarlık havzası” zeytin ağacının vatanıdır, öte yandan da insanoğlunun uygarlaşmasının da doğduğu alandır.

En eski Akdeniz deyimlerinden biridir şu söz: “Zeytin ağacı yeryüzüne bir armağan olarak gönderilmiştir…”

Bu girişi yapmamın nedeni sadece ülkemize değil bütün Akdeniz ülkelerine örnek olacak bir girişimi başlatan Osman Sezener kardeşim.

Kurulduğu günden bu yana yerelin kıymetini bilmeye ve sunmaya özen gösteren Od Urla yaşadığımız coğrafyanın zenginliğini dünyada nadir rastlanan ve ülkemizde ilk kez karşınıza çıkan zeytinyağı mönüsü ile selamlıyor.

Osman Sezener şöyle yazmış yeni mönüye: “Zeytin meyvesinin altın özü olan zeytinyağı her bölgede farklı lezzetler kazanır. Zeytin ağacının bilgeliği, meyvesinin çeşidi, bulunduğu toprak, yeraltı suları, başında esen rüzgârdır farkları yaratan. Burası zeytinyağı coğrafyası ve burada sürdürülebilir kılmak istediğimiz unutulmaya yüz tutmuş “Hanım parmağı”, “Yamalak Sarısı” gibi çeşitlerle; “Erkence”, “Memecik”, “Tekir” gibi yerel ve mükemmel isimlerle adlandırılmış farklı zeytinler bulunmakta.

Bu zeytinlerden çıkarılan yağlar ise farklı aroma profilleri ile doğanın bize bir armağanı olarak; oleik asit, oleuropein, yüksek polifenol ve oleachantal içeriyorlar.

Birazdan başlayacak tadım yolculuğunuzun “zeytinyağı ve ekmek” tabağında, hangi zeytinyağının kullanılmasını istiyorsanız tercih sizde. Meyvemsilik, acılık ve yakarlılık puanlarını inceleyebileceğiniz menü ile ilgili detaylı bilgi için ise ekibimize danışabilirsiniz.

Şimdi, birbirinden özel zeytinyağlarının size yaşatacağı yeni deneyimlerle tanışma vakti.”

***

OD Urla Zeytinyağı Seçkisi, Şef Osman Sezener ve ONAOO Profesyonel Zeytinyağı Tadımcısı Müge Nebioğlu tarafından bir araya getirilmiş… 

Bu sadece Od Urla’nın ve Osman Sezener’in inovasyon başarısı değildir. Bu girişim kıymeti bilinmemiş, hatta hor görülmüş bazı zeytin çeşitlerine itibarının iadesidir. Bu herkesin örnek alması gereken bir devrimdir!

Bütün bu gelişmeler babası Gunter dostumla birlikte Michelin Yıldızları töreninde kutladığım Osman’ın dünyanın bu en prestijli ödülünü boşuna almadığını ortaya koyuyor.  Tesadüf değil yani OD Urla’nın Şefi Osman Sezener OD ile 1 Michelin, 1 Yeşil; Bodrum’daki Kitchen ile de 1 Michelin Yıldızı olmak üzere, toplam 3 Yıldız almıştı.  Osman, Pizza Venedik için de “çok hak edilmiş” bir ödül kazanmıştı. O gece beraber olduğumuz 40 yıllık dostum Günter Sezener’in sevincini ve gururunu görmeliydiniz.

Osman Sezener yönetimindeki OD Urla, köklü ve özgün mutfak anlayışıyla öne çıkıyor. Üzüm bağları ve zeytinliklerle çevrili olan ve aile tarafından işletilen bu restoranda şef ve ekibi, yarısı doğrudan tesiste üretilen, geri kalanı ise restoranın yakınındaki üreticilerden ve zanaatkârlardan sağlanan en kaliteli yerel malzemeleri kullanıyor. Özellikle restoranın açık odun ateşinde pişirilen yemekleri de adına pek yakışıyor. Tabaklar sade, doğal, çok lezzetli, bazen rustik, ama her zaman mükemmel bir şekilde hazırlanıyor.

Ve bu son Zeytinyağı Menüsü… Od Urla ile yine gurur duyduk!