Millet İttifakı’nın...

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından yaşadığı ve yaşattığı şok...

“Buraya kadarmış arkadaş!” dedirtmedi ama...

Kılıçların çekilmesini de engelleyemedi...

Aslında...

Kamuoyundaki karşılıkları %2’yi geçmeyen...

Saadet’in... Demokrat Parti’nin... DEVA’nın... Gelecek Partisi’nin...

Son derece “cömert” bir hesapla...

40 milletvekiline sahip olup...

Neler yaşanacağını karşıdan izlemesi...

100 yaşındaki CHP’nin...

Ne kadar bonkör(!) olduğunu kanıtlasa da...

Asıl içi kanayan...

İYİ Parti olmuştu...

Meral Akşener, acı soslu yerli filmlerde olduğu gibi...

Ortaklığı “çatırt” diye noktaladı...

Gelecek sezonun “siyasi teklifi”ni...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a...

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na...

Ve MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye yaptı...

Ve, şöyle dedi:

“Gelin yerel seçimlere her birimiz ayrı girelim... Çünkü bu ittifak sistemi Türkiye’yi uçuruma sürüklüyor... Bütün partiler tek başına girip yerel seçimi gerçekten yerel seçim haline getirmek için gayret etmeli...”

O zaman sormak gerek:

“İttifakın sonu neden uçurum olsun? Bakın, Cumhur İttifakı, öyle ya da böyle yanına çektiği partilerle süpürüverdi meydanı... Beş ay yuvarlak masada seçime yoğunlaştınız sonuçta o masa devriliverdi... Kaybedilmiş seçimin davası olur mu? Önünüzdeki maçlara (yerel seçim) bakmak daha mantıklı değil mi?”

***

Türkiye Siyaseti’ndeki bu “infilak”...

Belli ölçüde bir “dargınlığı” peşinden sürüklese de...

Şu sıralarda...

Ankara’dan esen “iyimser” rüzgarlar...

“Küstüm sana...” bulutlarının dağılmaya başladığını işaret ediyor...

Peki...

O bulutlar yaklaşan yerel seçimi nasıl etkileyecek?

İşte...

Kılıçdaroğu’nun olası “sıcak” atağı...

***

100 yaşını “yüksek irtifa” kutlamaya bile...

Doğru düzgün fırsat bulamayan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun...

Şu sıralarda...

Yerel seçime “beş ay 10 gün” kala...

Yeni bir “ittifaka kapıyı kapatmak istemediği” konuşuluyor...

Meral Hanım’ın bundan haberi var mı?

Haberi olmasa bile...

En azından hissettiği gün gibi ortada...

Çünkü...

“CHP’yi yakından takip edenler” bile...

Yerel seçim sandığı için...

Sadece “CHP ile İYİ Parti” arasında bir ittifakın...

Tekrar “hayata geçebileceği” görüşünü...

Sessizce savunmaya başladılar...

Bunun adı...

Dünyanın her köşesinde “win to win...” olarak tanımlanıyor...

Yani...

“Kazanmak için kazan!”...

CHP’nin buna ihtiyacı var mı?

Neden olmasın?

Birlikten her zaman kuvvet doğar?

***

Şu soru önemli...

100 yıl boyunca...

19’u olağanüstü, toplam 56 kurultay yapan CHP...

Önümüzdeki 4/5 Kasım tarihlerinde...

38’inci Olağan Kurultay’ı için...

Delegelerine Ankara Spor Salonu’nda randevu verirken...

Yerel seçim hazırlıklarında...

Dikkat çekici bir ayrıntı var...

Bunun adı “ittifak” olmasa bile...

Yeni bir “yakıştırma” mümkün...

Mesela...

“Aday bazında uzlaşı”...

Bakın, her şeyin çaresi var...

***

CHP’nin “adı ittifak olmasa bile” İzmir başta olmak üzere...

Hasas bazı il ve ilçelerde...

“Aynı adayın üstünde kısmi ittifak” yapmak...

CHP’ye ve İYİ Parti’ye ne kaybettirebilir?

Mesela...

CHP ve İYİ Parti Genel Başkanları...

Mart 2019 Yerel Seçimleri için...

Taaa, Kasım 2018’de başlayan ittifak görüşmelerinde...

23'ü büyükşehir...

Toplam 50 il ve bu illere bağlı çok sayıda ilçede işbirliği yapmadı mı?

Üstelik...

Bu beraberlik...

Hem CHP’ye hem İYİ Parti için “hayırlara vesile” olmadı mı?

O dar ama “bereketli yeni ittifak kapısı” iki tarafı da mutlu etmedi mi?

Hatırlayalım, az – biraz geçmişi...

2019 seçimlerinde...

Cumhuriyet Halk Partisi...

Tire’yi...

İYİ Parti’ye bırakmadı mı?

El ele verince...

Dört buçuk yıl önce...

Az biraz “ıssız ittifak” sayesinde...

Yeni doğan İYİ Parti 20 belediye kazanmadı mı?

***

Tamam...

Meral Hanım masadan kalktıktan sonra...

“Demir Leblebi” oldu...

Eski deftarleri açtı; pişmanlıklarını dile getirdi...

CHP’ye kızgınlığı ve dahi kırgınlığı hala dudağının ucunda...

Siyaset’in doğasında var; dargınlıklar çabuk unutulur...

Dün, birbirine demediğini bırakmayanlar...

İki gün sonra canciğer kuzu sarması fotoğraf vermiyor mu?

Şimdi diyeceksiniz ki...

Madem sonunda el ele verecekler...

Neden uzun uzun tartışıp çıkmaz sokaklara girdiler?

Eh, o da bi siyasetin raconu!

***

Bitiriyoruz...

Büyük bir ihtimalle...

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu...

(Kurultay sürecini de dikkate alarak...)

İttifak kelimesini kullanmıyor ama...

Sular durulursa(!) eğer...

Sadece İYİ Parti ile olmak üzere...

Bir birlikteliğe de kapıyı kapatmadığı kesin...

Belki onun da zamanı gelecek ama...

Şunu unutmamak gerekir:

Aday isimleri Kurultay’dan sonra “dolaşıma” girecek!

Çünkü...

Yerel seçim için belediye başkan adaylarının belirlenmesi...

Kurultay’dan sonra oluşacak Parti Meclisi’nin yetkisinde...

Aynı şekilde...

İYİ Parti ile yeniden el ele verme ihtimali bile...

Ancak...

Kurultay’dan sonra...

Ha’di, hayırlısı...

Nokta...

Hamiş: Şimdi diyeceksiniz ki, İYİ Parti İzmir Belediye Başkan adayı olarak İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 2024 yerel seçimlerde partisinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayının Prof. Dr. Ümit Özlale olduğunu açıkladı... Öyle ki, Özlale hoca, son demeçlerinden birinde adaylığı konusunda şunu dedi: “Adaylığım için Meral Hanım’a çok baskı yaptım ama adaylığım geri çekilirse İYİ Parti'deki tüm görevlerinden ayrılırım...” Buraya dikkat işte...

Sonsöz: “Kalp deniz, dil ise kıyıdır... Denizde ne varsa kıyıya o vurur... / Hz. Mevlana...”