Ümit YALDIZ
Baykal ne yapmaya çalışıyor, CHP nereye gidiyor?
21 Mayıs 2010 Cuma

Şok kaset komplosuyla 18 yıllık koltuğundan olan Baykal, tarihi kurultay öncesi ilginç ve tehlikeli hamleler yapıyor.
Kimi zaman doğrudan, kimi zaman da kendisini ziyaret edenler üzerinden dolaylı verdiği mesajlarla kurultay sürecini etkileyecek adımlar atıyor.
Dün kendisini ziyaret eden milletvekilleri aracılığıyla ’‘Siyaseti bırakmayacağım, partide kalacağım’’ dedi mesela.
Yine vekili Cevdet Selvi üzerinden, ’‘Kimseye kırgın, kızgın değilim. Kaderime kırgınım’’ açıklamasında bulundu.
Başka biri üzerinden, ’‘Kılıçdaroğlu’’nun adaylığı benden gizlendi’’ dedi.
Bugün avukatları aracılığıyla ’‘kaset montaj’’ iddiasını yineledi.
’‘Kurultay’’a gelmeyeceğini’’, o gün Antalya’’da olacağını açıkladı.  
İl Başkanları toplantısına gönderdiği yazılı açıklamanın ilk paragraflarında Kılıçdaroğlu ve Önder Sav’’a ithaf ettiği iğneleyici bölümler vardı.
**
Ne yapmaya çalışıyor Baykal? Bu mesajların Türkçesi ne? Kaset darbesinden sonra gelen parti içi darbeyi tersine çevirmeye dönük adımlar mı atıyor?
Yoksa hala birileriyle hesaplaşmaya mı çalışıyor? Ya da bir süre sonra dönmek için güç toplamaya mı uğraşıyor?
Kurultayı etkileyip, yeni yönetimde sadık Baykalcı sayısını artırmaya mı?
Nedir derdi?  
Yaşadıkları hiç ama hiç kolay değil. Başına gelenler son derece üzücü. 73 yaşında, ömrünü siyasete adamış bir lider için hem de.
**
’‘Parti içinde, siyasete devam’’ kararını ele alalım mesela’…
Kılıçdaroğlu, sadece CHP’’nin değil Türkiye’’nin önünü açtı. CHP’’lilerin iktidar umudunu tavan yaptırırken, AKP, BDP ve Sarıgül’’ün yüreğine korku saldı.
’‘İktidar’’ kelimesini ağzına almaya korkan CHP’’lilerin en sık kullandığı kelime olmaya başladı iktidar. Artık tanıdığım tüm partililer, Kılıçdaroğlu’’nun başbakanlığını ve kabineyi konuşuyor.
Olay bu noktaya gelmişken, CHP iktidara koşuyorken, Baykal’’ın parti içinde kalması ne anlama gelir, ne işe yarar?
Kılıçdaroğlu’’nu ’‘gölge genel başkana’’ dönüştürmekten başka.
Baykal’’ın gölgesi olduğu sürece, Kılıçdaroğlu ipleri tam anlamıyla ele alamayacak, iki başlılık ister istemez ’‘bir kısım medya’’ tarafından kaşınacaktır. Baykal grubu, Kılıçdaroğlu grubu gibi yapılar örgütte çarpıştırılacak, delege seçimlerinde tekmeler, tokatlar havada uçuşacaktır. İlk kurultayda ya Baykal bizzat ya da bir aday çıkararak sürece müdahil olacaktır.
Baykal ’‘hizipçi’’ kimliğini takınıp, parti içinde saatli bomba gibi dururken, Kılıçdaroğlu ve ekibini yavaşlatmaktan başka bir misyon üstlenmeyecektir.
’‘Kurultay’’a bir gün kala yapılan, ’‘kaset montaj’’ açıklamasının da amacı aynı.
Kafaları bulandırıp, kaçan treni yakalamaya çalışmak. Kılıçdaroğlu trenini’…
Bunları görmüyor musunuz?
Bu noktada Baykal gibi lidere yakışan edebince, adabınca kenara çekilmek, kurduğu partisinin iktidarından haz duymaya çabalamaktır.  
’‘Başbakan’’ koltuğunda Kılıçdaroğlu otursa bile.
Hem kendisini hem de partisini biraz dinlendirmeli, istifa konuşmasındaki sözlerinin arkasında durup, değişimin/dönüşümün önünü açmalıdır Sayın Baykal.
 
**
Ve en garibine giden açıklaması da ’‘Kurultay’’a gelmeyeceğim’’ oldu.
Neden gelmiyorsun?
Kaset komplosunu kurultay delegeleri mi hazırladı. Bu kurultay delegeleri değil miydi sizi rakipsiz genel başkan adayı gösteren kaset olayından önce?
Bu partiyi 18 yıl önce tırnaklarınızla kurmadınız mı? Bu noktaya birkaç arkadaşınızla siz getirmediniz mi?
Şimdi neden ’‘küstüm, ben yokum’’ diyorsunuz? Oyunbozanlık, aşırı duygusallık yakışıyor mu? Ya da böyle yaparak AKP’’nin, Sarıgül’’ün ekmeğine yağ sürdüğünüzün farkında değil misiniz?
**
Olay kasetin montaj olduğu noktasında direten Baykal’’a yakışan Kurultay’’a gelip, Kılıçdaroğlu’’nun elini kaldırmaktır.
Bu tablo egosunu, benliğini yaralayabilir belki’… Ama bu fotoğrafa Türk siyasetinin ve CHP’’nin ihtiyacı var.
Kılıçdaroğlu’’nun elini kaldırıp, ’‘ben artık yokum ama yanınızdayım’’ dese şu an yüzde 32’’lere tırmanan partisine 5 puan daha kazandırmış olur en azından.
Çorbada tuzu olur yani.
Yok, mesele Kılıçdaroğlu’’nun Önder Sav üzerinden yaptığı siyasi iç darbeye kırgınlık/kızgınlıksa bilemem tabi ki’…
Yaşını başını almış, yarım asırlık tecrübeye yakışan, CHP’’nin tarihi kurultayına katılıp, yeni genel başkan ve ekibine sahip çıkmaktır.
Kurultay günü Antalya’’ya kaçıp, egosuna yenilmek değil.
 
**
Baykal katılsa da katılmasa da 22-23 Mayıs CHP ve Türk siyaseti açısından tarihi bir dönüm noktası niteliğinde.
Kılıçdaroğlu rüzgarı, Edirne’’den, Ardahan’’a, Sinop’’tan, Antalya’’ya kadar esiyor.
Sadece Ege, Trakya ve Akdeniz melteminden ibaret değil, gittikçe hızlanan fırtına misali.
Ve partide büyük bir değişim sancısı yaşanıyor.
Siyasi kariyerini Baykal’’a ipotek edenler, Kılıçdaroğlu rüzgarını göremeyenlerin tasfiyesi kaçınılmaz tabi ki. Hem Ankara’’da hem İzmir’’de’…
Dün biraz İzmir’’i anlatmaya çalıştık.
Bugün biraz daha ipucu verebilecek kıvama geldi gelişmeler.
Aziz Başkan, dün akşam sadık dostu Alaattin Yüksel’’le birlikte uçtu Ankara’’ya.
Niyeti Yüksel’’e olan siyasi borcunu ödemek, vefasını göstermek belki’… Kulislerde Baykal mağduru Yüksel’’in PM üyeliği konuşuluyor.
İzmir’’in tamamı, tüm siyasi aktörler şimdiden Ankara sokaklarına, otel lobilerine konuşlandı.
80 kişilik Parti Meclisi, için ciddi bir kulis yürütülüyor.
Düne kadar ’‘para eden’’ geçer akçe sayılan Baykalcılık pirim yapmıyor artık. Şimdilerde moda Baykal mağduru ya da muhalifi olmak!
O nedenle, düne kadar Baykal’’ın önünde ceket ilikleyip, el pençe divan duran çok sayıda ’‘omurgasız’’ çark etti.
Neyse ki partinin, örgütün röntgenini çeken, kimin ne olduğunu, kaç kilo geldiğini bilen bir isim var bu sürecin tam göbeğinde.
Genel Sekreter Önder Sav’…
Kimin kaç kilo olduğunun belgeleri muhtemelen arşivinde mevcuttur.
İzmir’’de Alaattin Yüksel dışında PM adayları da var tabi ki. A. Rezzak Erten’’in yerini korumasına banko gözüyle bakıyorum.
Gerçek Baykal mağduru Eski İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu PM’’de olmazsa İl Başkanı olarak döner İzmir’’e’…
Örgütten de bir ilçe başkanının PM’’ye alınacağına ilişkin duyumlar var. Sav ekibinden iki ilçe başkanının bu yönde rekabetlerinin söz konusu olduğuna ilişkin duyumlar alıyorum. Sanıyorum bu konuda sonsözü de Sav söyleyecek.
Kurultay delegelerinin tamamı erkek olan İzmir’’den bir de bayan PM üyesi bekliyorum. Ama kim olacağı konusunda inanın fikrim yok.
Ve de gerçek Baykalcılara hiç lafım yok. Cevat Durak gibi mesela’…
Kılıçdaroğlu’’nun da ’‘Gerçek Baykalcı’’larla ’‘naylon’’, ’‘çakma’’ Baykalcıları ayırt edeceğini, tasarrufu ona göre yapacağını düşünüyorum.
Bence sorun çakmalarda. Gerçeklerde değil.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva