Neşe ÖNEN
Batılılar ve biz…
17 Mart 2015 Salı

Batı insanı ile aramızda ne fark var diye çok düşünmüşümdür. Yıllardır okyanus ötesinde yaşayan bir kadın gözüyle, insanları inceliyor ve anlamaya çalışıyorum. Bu gözlemlerimden bazılarını paylaşmak isterim.

Amerikalılar da biz doğulular gibi dedikodu yapmayı ve birbirlerinin arkasından birilerini çekiştirmeyi seviyor. Demek ki dedikodu yapmak, onlar için de bir tür psikolojik boşalım mekanizması yerine geçiyor.

En sıradan ve nitelik gerektirmeyen işten, yoğun rekabetin yaşandığı alanlara dek, iş konusunda bizim torpil ya da adam kayırma, onlarınsa referans dediği kavram bunlar için de geçerli. Ama önemli bir fark var arada. Onların kayırdıkları adamlar, iş için istenen niteliklere zaten fazlasıyla sahip. Yani birincilerin içerisinden en birincisi seçilirken, tanışıklık ya da yakınlık devreye girebiliyor.

Eğitime çok önem veriyorlar. Üniversite derecesi pek bir şey ifade etmiyor. Master derecesi için ‘iyi’ diyorlar. Gittikçe zorladıkları derece ise ‘doktora’. Elli yaş yeni bir okula başlamak için geç değil. Seksen yaş ise emekli olmak için ‘yeter artık’ denilebilecek yaş sayılmıyor. Kişinin kendini sağlıklı hissettiği müddetçe, ileri yaşlara kadar çalışması yadsınmıyor.

İş hayatında kadın, erkek ayırımı yok gibi. Uzun yol tır şoförü kadınlar gibi, erkek hemşireler de çok yaygın.

İnternet ve diğer networkler çok etkin ve geniş bir kullanım alanına sahip. İnsanların çoğu telefonla haberleşmek yerine, ‘texting’ diye tabir edilen mesajlaşma yöntemi ile haberleşmeyi tercih ediyor. Aile bireyleri, yakın arkadaşlar, iş yeri çalışanları ile patron ve online eğitim veren okulun hocası ile öğrenciler birbirlerine beni telefonla ara yerine ‘bana mesaj yaz’ demeyi tercih ediyor. Yüz yüze iletişim yerine, yazışarak iletişim kurmayı daha rahat bulduklarını söylüyorlar.

Yaşam felsefeleri, yorulmadan çalışmak ya da çok emek harcamadan çalışmak ve mümkünse asgari derecede çalışmak üzerine kurulu diyebilirim. Ancak çalışma hayatında, işyeri disiplini içerisinde kalmaya özen gösteriyorlar. Takım çalışmasını çok başarılı bir biçimde uyguluyorlar. Bir işi bir tek kişinin kotarması yerine, grup üyeleri arasında iş yükünü bölüştürerek azaltmak, temel iş prensiplerinden birisi. Hemen her sektörün kendine özgü prosedür ve yönetim esasları var. Bunların bilimsel verilere dayandırılarak çalışanlara aktarılması ve çalışanların bu yönde eğitilmesi, öncelikli amaçları arasında yer alıyor.

Arkadaş ya da eş, dost toplantılarında hemen hemen hiç politik tartışmalar yapmıyorlar. Bu tür tartışmalar yapılsa bile, bu bir kavga haline dönüşmüyor. Genelde bireysel ve özel sebeplerden dolayı kavga ediyorlar.

Bütün bunlara dayanarak bir genelleme yapmam gerekirse; Amerikalılar birbirlerini sevmeseler de birbirlerine saygılı davranmakta azami derecede uygar davranmaya çalışıyorlar.

Bizim onlarla aramızdaki farka gelince, biz birbirimizi çok seviyor görünsek de birbirimize saygılı davranmaya kendimizi zorunlu hissetmiyoruz! Sevmek yeterli zannediyoruz…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Lombak 23 Mart 2015 Pazartesi 12:11

ABD'de bir günde 3,2 kişi polis tarafından öldürülüyor. 2014 yılında 1101 kişi ABD polisi tarafından öldürüldü. ABD ve Biz...

Yorumu oyla      12      5  
Lombak 17 Mart 2015 Salı 14:47

Irklar arasındaki büyük uçurumlar, gelir dağılımındaki büyük adaletsizlikler ve sadece zenginin ulaşabildiği sağlık sistemine değinmemişsiniz. ABD giderek bir üçüncü dünya ülkesine dönüyor. 40 milyon evsiz ve 25 milyon karneyle karnını doyuran insan var. Yakında kültür ve kadın-erkek eşitliği dışında pek farkımız kalmayabilir.

Yorumu oyla      12      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’in deprem bölgesindeki büyük dayanışması…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu seçimin neden bunca talibi var?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva