Ümit YALDIZ
Başkanlar harekete geçti!
30 Haziran 2011 Perşembe

Seçim yenilgisinden sonra topu örgüte atan CHP Genel Merkezi, örgütler üzerindeki baskıyı arttırıyor. Görevden alma, bir daha aday gösterilmeme gibi ‘aba altından sopa’ gösteren Yeni CHP, bazı kurultay delegelerine ise ‘koltuk’ vaat ederek, muhalefetin 650 rakamına ulaşmasını engellemeye çalışıyor.
Buyurun ‘kurultay’ yapalım demediğine ya da demeyeceğine göre bunlar da normal karşılanmalı aslında. Aynı pozisyonda kim olsa aynını yapardı.
Tabi ki yemin krizi sonrası Kılıçdaroğlu’nun ‘aslan’ tavrını beğenip imzalarını geri çekenler olduğu gibi ‘BDP ile aynı çizgiye geldik’ diyerek imza atanlar da var. Anlayacağınız CHP kurultay süreci her açıdan Arap saçı. İmza sayısının 550’yi aştığı söyleniyor.
Parti gündeminin ‘tutuklu vekiller’ olması süreci biraz yavaşlatmış olabilir.
*
İmza sayısı artarken, imzacılar da kendi aralarında ayrılıyor. İki hatta üç tür imzacı var.
Birincisi açık açık tavır alanlar…
Daha çok Önder Sav ekibiyle hareket eden bu grup, Aralık kurultayından sonra parti içi tasfiyeye maruz kalmış, Yeni CHP kadrosunun siyaseten kendilerini zaten ‘yok’ saydığını anlayıp, Yeni CHP’ye açık cephe alanlardan oluşuyor.
Bunların özelliği imzayı açıktan çakmaları…  
İkinci tür imzacılar biraz daha dikkatli.  
Ağırlık Baykal yapısında… Ama Sav ekibinden de bazı isimler bu kategoriye giriyor.
Yani imza verip vermemiş gibi yapıyorlar. Genel merkezin tehditlerini görüp biraz itidalli gidiyorlar. Çoğunlukla imzaları elden, hem de Angora’ya teslim ediyorlar. İhtiyaç halinde kullanılacak. Kurultay toplanamazsa imha edilecek imzalar bunlar.  
Üçüncü grup da imzaya hazır, aportta bekleyenler.  
Duruma göre vazife almayı planlayan hatırı sayılır sayıdaki bu grup 600’ün aşılmasını bekliyor. 600’ün aşıldığı haberini alır almaz çakacaklar imzayı…
Garantiyi seven, duruma göre vazife alan bu grup, gücün ve güçlünün yanında yer alarak kişisel ikballerini kurtarmanın derdinde.
İzmir’deki imzacılara baktığımızda her gruptan isim görebiliriz.
İmza süreci başlar başlamaz alenen imza attığını ilan eden Sıtkı Kürüm ve arkadaşları birinci grupta… Angora’yı ziyaret edip imzayı elden teslim eden bazı başkanlar ikinci sırada… Ama en çok da üçüncü gruptan isim var İzmir’de…
Aport pozisyonunda bekleyip, duruma göre vazife alacaklar…
Belki de 650’nin aşılması halinde (Çok da uzak ihtimal değil) imza sayısı 1000’e dayanacak. Ama ilk iki grubun imzaları tabi ki daha değerli olacak.
*
Gelelim asıl meseleye… Seçim sonuçlarını kurultay düzeyinde tartışanlar olduğu gibi İzmir özelinde tartışanlar da var. İl Başkanı Tacettin Bayır’ın Kılıçdaroğlu’na verdiği/veremediği İzmir raporunda daha çok eskiler, tasfiye edilenler suçlanıyordu.
Bayır’ın kaleminden çıkan rapor daha çok kişisel siyaseti açısından geçmişiyle hesaplaşma anlamı taşıyordu.
Bayır’ın özeleştiri yapıp, ‘İtiraf ediyorum. Bu sonuçtan ben de sorumluyum. Büyükşehir’e operasyon yapıldı, göbek atıp, ‘Oh oh 9 ve 10.’ları da garantiledik’ diye açıklama yaptım. İzmir’de çok tartışılan ‘listenizle ilgili’ ‘Genel merkez yöneticileri 48 saattir çalışıyor, her halde uykusuz kaldılar ki listeyi yanlış yazmışlar’ diye demeç verdim. Gündoğdu mitingi için doğru bir organizasyon yapamadım. Meydanı AKP’ye kaptırdım. İlçe belediye başkanlarından yararlanmadım. Onların adaylarla aynı anda sahaya inmesini yasakladım. Hatta bazılarına seçime bir hafta kala soruşturma bile açtım’ diyecek hali yok herhalde…
Ya da ‘Yeni CHP’nin bazı söylemleri İzmir’de ters tepti. AKP 5 trilyon genel merkez bütçesi alırken bizim paraları televizyon reklamlarına ayırdınız. Beş kuruşsuz seçim çalışması yaptık. Yani siz de yanlış yaptınız’ demesini hiç beklemiyorum.
O nedenle Bayır’ın raporu en azından benim gözümde ‘yok’ hükmünde… Taraflı yazılmış, siyasi tasfiye amacı güden, doğrulardan uzak bir rapor.
İl Başkanı Tacettin Bayır’ın kendi yoğurt yiyişiyle büyük bir mücadele verdiğini kabul ediyorum. Çok sıkı çalıştığını da… Ama hem Yeni CHP’nin kenti bozan söylemleri, İzmir özelinde taa adaylık belirlemesinden başlayan hatalar zinciri yüzünden Bayır’ın gayreti ne yazık ki sandığa yansımadı.
AKP İl Başkanı Ömer Cihat Akay gibi ‘iyi bir ekip lideri’ olmayı başaramadı. Geçmişten kalan siyasi hastalıklarını yenip tıpkı Yeni CHP gibi kucaklayıcı olamadı. Parti içinde belirli bir ekibin kamikazesi gibi davranıp, iktidara giden yolda, CHP’yi omuzlayamadı.
 
Her neyse… Görünen o ki Bayır’ın raporu yeterli olmamış. İlçe Belediye Başkanları da ayrı bir koldan Ankara’ya gidip, genel merkeze ‘özel’ rapor sundular.
Bayraklı, Buca, Bornova ve Konak, Menderes, Çiğli gibi ilçelerin başını çektiği bu grup, genel merkeze ağırlıklı olarak Bayır’ın koordinasyonsuzluğu ve de Kocaoğlu’nun hataları üzerine bir sunum yaptı. Seçimde kendilerinden yararlanılmadığını, örgütün motive edilmediğini anlatan başkanlar, seçime beş kala gözlerinin önünde patlak veren Kocaoğlu-Susam kavgasından, ilçeleri özelindeki bazı yanlışlara kadar her şeyi anlattılar.
Aralarında AKP’den aday gösterilen bakanlara seçim sürecinde plaket verip, ‘Ne iyi ettiniz de İzmir’den aday oldunuz Sayın Bakanım’ diyenler de vardı. Ama temelde haklıydılar. Seçim çalışmalarında onlardan yeterince yararlanılmamış, AKP’li bakanlar daha çok ilgilenmişti onların ilçeleriyle…
Bayraklı’daki ‘taşeron işçi’ eylemini Binali Yıldırım bitirmiş, Buca ve Konak’taki taşeron sorunu konusunda AKP ağzını bile açmamıştı. Polis operasyonu sonrası elleri ayakları bağlanmıştı mesela…
İl örgütünde ciddi bir organizasyon bozukluğu yaşanıyordu. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu alanda tek başkan olarak dolaşıyor, onlarsa seçimi uzaktan izliyordu.
Aday belirleme sürecinde destekledikleri adaylar listelere konulmamış, 2014 öncesi tasfiye planları bizzat mevcut adaylar üzerinden yapılmaya başlanmıştı. Buca’dan, Bayraklı’ya kadar her bölgenin 2014 adayı belliydi. Şimdiden altları oyuluyordu.
Bunlar ve daha fazlası ilçe belediye başkanlarını fazlasıyla rahatsız ediyordu.
Onlar da gidip gereğini yaptılar.
Birinci ağızdan İzmir brifingi verdiler.
Ama tıpkı Bayır gibi onların da ‘Efendim şu özerklik söylemi, Hakkari mitingi’ İzmir’de bizi bitirdi. AKP projelerle gelirken sizin sadece ‘Tayland Modeli ile kalkınma’ projesiyle yetinmeniz kamuoyunu bozdu. İlçeler ve Büyükşehir’e yönelik operasyonu doğru yönetemediniz. Açıklamada geciktiğiniz gibi kente 11 gün sonra gelmeniz talihsizlikti. Miting yaptığınız bölgeleri kaybettik. Gündoğdu mitingini doğru organize edemediniz. Örgütlere para göndermediniz’ dediklerini, diyebildiklerini sanmıyorum.
*
Bayır gitti rapor verdi. İlçe belediye başkanları da öyle… Şimdi sıra Kocaoğlu ve Susam’da… Susam da PM üyesi olarak raporunu vermiş olabilir. Kocaoğlu’nun verdiğini/vereceğini sanmıyorum.
Ama ilçe belediye başkanları artık boş durmuyor. Özellikle de kentteki hakim siyasi yapıya karşı eylem planı içindeler.
Sineye çekme dönemini kapattılar. Ve çok ilginç çok tartışılacak hamleler yapmayı planlıyorlar.
Ne yaptıklarını sonraki yazıda okuyacaksınız.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 7 yorum var, 7 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
DOĞRUCU DAVUT 1 Temmuz 2011 Cuma 10:43

hiç emek sarfetmeden o koltuğa oturanlar.azcık sokaklarda gezindiklerinde seçim çalışması yaptıklarını düşünürler.çünkü onlardan hesap soran olmadı bu güne kadar .sorsan ne yazar 5 yıl almışlar sazı ele.istedikleri gibi çalıyorlar.teftiş gelmiş.kılıfını hazırlamışlar ortada fatura olduktan sonra yapacak bir şeyin yok.ama fatura şişirilmiş.yapacak bir şey yok.özel kalemin bütcesi diğer müdürlüklerden çok yüksek ise anlayınki orada bir şeyler dönüyor.bir çok belediye işin kolayını bulmuş.çabuk kullanılıp yok edilebilecek sayılma imkanı olmayan malzemelerin faturaları şişiriliyor.bir alındıysa yüz gösteriliyor.sonra fatura bedelinde alınan ürünün parası karşı tarafa verilip geri kalan malum kişinin cebine gidiyor.her şey yasal.tabi vijdanı olmayanlara göre her şey yasal.bu işleri yapmaya kafası çalışanlar .halka çalışın dediğimizde huysuzlanıp duruyorlar.zavallı halkımmmm

Yorumu oyla      14      10  
ahmet ahmet 1 Temmuz 2011 Cuma 10:35

ya neden nazlanıyorsunuz bilmem..ama unutmayınki bu yönetim burda kaldığı sürece chp millet yani izmir halkı oy vermez hem vallah hem billah.birhan önce imzaları verin de hem izmir hem örğüt rahat bi nefes alsın artık.onu bunu bilmem ben chp mi geri istiyorum

Yorumu oyla      14      10  
güzelyalılı 1 Temmuz 2011 Cuma 10:16

Ben Güzelyalı'da oturuyorum. Güzelyalı'da örgüt çalışsa da çalışmassa da , İlçe Belediyesi iş yapsa da yapmasa da oyların gittiği gideceği yer CHP'dir. Konak Belediye Başkanının gayret göstermesi gereken yerler, Kadifekale, Gültepe, Ballıkuyu vb mahallelerdir. Hakan Tartan kendi ile ilgili bir başarı değerlendirmesi yapmak istiyor ise oralara baksın, ondan sonra Genel Merkeze bilgi vermeye gitsin. İzmir'de herkes Hakan Tartan'ın bir gecede çikletten aday olarak çıktığını biliyor. Bir Temizlik işçileri işini ağzına yüzüne bulaştırdı.Hala Anakara'da ne yüzle dolaşıyor.

Yorumu oyla      14      8  
mustafa 1 Temmuz 2011 Cuma 00:07

sen gelip akp'nin oylarıyla belediye başkanı seçileceksin seçimlerde akp'li bakanları havaalanlarında karşılayıp onları ziyaret edeceksin makamında çaylar ikram edeceksin çalışmalara katılmayıp basında ilçe örgütünü kötüleyeceksin çalışmalara katılmayıp b.şehir belediye başkanını kötüleyeceksin sonra da çıkıp boy göstereceksin vayyy vayyy vayyy biz kimlerin eline kalmışızda haberimiz yokmuş ...şimdi okuyanlar merak edebilir akp'nin oylarıyla başa gelip bakanların peşinden koşturan şahıs kimdir diye hiççç öyle uzağa gitmeyin çiğli belediye başkanı metin solak'tan başkası değil...yahu daha geçenlerde aziz başkan susamla atışdığında koluna girip dışarı çıkartan arabasına binen kimdi acaba..işte siyaset böyle birşey olsa gerek yüzüne güleceksin arkasından vuracaksın...bir çiğlili olarak çok ama çok utanç duyuyorum ..bu kişinin ne ilçe örgütüne nede aziz başkana laf söylemeye hakkı bile yoktur bence ilçe örgütü layıkıyla çalışmış seçimlerde oylarını arttırmış ilk kez oy kullancaka 10000 gence tek tek elden mektuplar dağıtarak oylarını istemişler..sokak sokak dolaşıp evlere gitmişler kahveler esnaflar dolaşılmış bir sorun bakalım örgüt bunları yaparken kendileri ne işle meşgullermiş..akpli bakanların peşinde koşmaktan ilçesinde gören olmuş mu acaba...artık genel merkez elini vicdanına koyar da bir daha ki seçimlerde böyle insanları aday bile yapmazlar...saygılarımla..

Yorumu oyla      16      10  
hüseyin günlü 30 Haziran 2011 Perşembe 22:52

aynı kişiyi sevenlerin, aynı kişiden çıkar bekleyenlerin birbirine düşman olduğu, aynı kişiyi sevmeyenlerin, aynı kişiden nefret edenlerin birbiriyle dost olduğu politika sokağında umutlar, beklentiler sönüyor birer birer.

Yorumu oyla      22      10  
30 Haziran 2011 Perşembe 21:29

Belediye başkanlarıda herhalde büyük hamleyle kavga ortamı yaratacaklar çünkü chp de iyişeyler olmaz ancak kavga olur önce başkanlar halktan nekadar kopuk olduklarını ve telefonlarını ya danışmana ya sekretere verip kendilerini yok dedirtmanin cevabını vermeleri gerekir hepside vatandaştan kaçıyor bakmayın bazı ilçelerin yapısı chp ye oy vermeye uygun yoksa başkanların başarısı deyil basına poz ve yazı yazdırmaklanda başarılılar anlamına gelmiyor verirler parayı istedikleri gibi kendilerinin başarılı olduğunu yazdırırlar ama halk nekadar şikayetçi kendileride çok iyi biliyorlar karşıyaka çok şikayetçi başkandan bakmayın oylara karşıyakada kim aday gösterse kazanır bunuda biliyorlar çünkü yapı ve bakış açısı chp ye oy vermeye çok uygun hiçkimse kendine mal etmesin ben başarılıyım bunalar inandırıcı deyil

Yorumu oyla      15      8  
başkanlar 30 Haziran 2011 Perşembe 18:11

Bu başkanlar nasıl aday oldular? Ön seçimle mi? Birilerinin kendilerini lanse etmelri ile mi? Bu başkanlar seçimde ne kadar çalıştı, ilçelerinde ne iş yaptılarki ne yüzle ortalıkta dolaşıyorlar?

Yorumu oyla      26      12  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Erkekler bastığım kaldırımı öperdi!’
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva