Beşi de İzmirli…

Beşi de son yılların en çok adından söz ettiren milletvekilleri…

Her daim çarpıcı konuşmalarıyla dikkatleri çektiler…

Bu güzel kentin…

Hakkını, hukukunu gözettiler…

Çaresizin yanında oldular…

Gözlerini vatandaştan hiç kaçırmadılar…

'Öfff…' çekip…

'Bu milletin derdi bana mı kaldı?' demediler…

İnadına…

'Bu memleket bizim…' diyerek yola çıktılar…

Kutsal bir görevde saçlarını ağartılar…

Ama…

'Bana mısın?' demediler…

İzmirli olmanın dayanılmaz hassasiyetini…

Bu kentin vekili olmanın miras gibi onuru eşliğinde…

…Ve dahi…

Gazi Meclis'in kubbesinden…

Türkiye'nin sesi olabilmenin şerefiyle…

85 milyon için yasama görev yapmanın onurunu…

Şimdi torunlarına anlatacaklar…

Siyaset Değirmeni'nin…

Bembeyaz yaptığı saçlarına bile bakmadan…

Millet'in hizmetinde oldular…

Şimdi…

Yeni bir 'pencere'den Türkiye'ye katkı koymaya hazırlar…

Beşi de İzmirliler'in tanıdıkları…

Artık…

Milletvekillikleri sona erdi…

Peki…

Ya içlerindeki hizmet aşkı?

Zaten bu yazının ruhunda o aşk yer alıyor?

Ha'di o zaman…

Yanlarına gidiyoruz…

Bakalım, kalpleri ne diyor?

***

Meslektaşım…

Atila Sertel'le başlayalım…

Gazeteciliği 'yaşam iksiri' olarak gören…

En özel isimlerin başında geliyor…

Yıllarca aynı gazetelerde çalıştık…

Politika'yı keyifli hale getiren ender siyasetçilerden biri…

40 yıldır damarlarında gazetecilik aşkı yaşatıyor…

Cumhuriyet Halk Partisi'nin…

26 ve 27'inci dönem İzmir'in 'sözüm söz' milletvekilerinden…

Doğrudan…

Rozetini gururla taşıdığı CHP'nin Kaptan Köşkü'ne sesleniyor:

'Ön seçim sandığı kurulursa, İzmir Büyükşehir için adayım…'

Peki, bu sözün arkasını nasıl getiriyor:

'Anketler gerçeği yansıtmıyor; tek gerçek, üyenin sınavıdır... Üyenin sınavına gireceksiniz, oyunuzun ve boyunuzun ölçüsünü göreceksiniz…'

Sadece bunu mu söyledi?

İşte, Atila Sertel'den en çarpıcı değerlendirme:

'Ben Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel'in önseçim sözünü tutup üyelerimizin oyları ile belediye başkan adaylarını belirleyeceğine inanıyorum… Aksini düşünmek bile istemem…'

***

100 yaşındaki Cumhuriyet Halk Partisi'nde…

Bornova Belediye Başkanı…

Genel Sekreter ve…

İzmir Milletvekili olarak 25, 26 ve 27. dönemlerde görev yapan…

Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır…

An itibarıyla…

Belediye başkanlığı konusunda…

Duygularını şöyle dile getiriyor:

'Adaylık araştırması, temayül yoklaması, önseçim, her neyse, ne yapılacaksa ismimin orada olmasını isterim… Halk beni Büyükşehir'de görmek talebini ortaya koyarsa Büyükşehir'e, Bornova'da görmek istiyorsa Bornova'ya aday olurum… Yoksa gidip adaylık başvurusunda bulunmam…'

***

Şimdi de söz, Tacettin Bayır'da…

CHP İzmir'in vekili olarak 25, 26 ve 27. dönemlerde görev yapan…

Kıdemli politikacının sözleri son derece net:

'Önseçime, aynı dönemde siyaset yaptığım arkadaşlar da girerse, oylarımızın bölünmemesi için Büyükşehir'den çekilirim; Karabağlar gibi sıkıntılı bir ilçeye aday olabilirim…'

Ve, Bayır'ın kalbinden geçen 'SonSöz' gibi çok önemli bir ayrıntı:

'Zor bir yerden aday olmak isterim!'

***

24, 25 ve 26 dönemlerde…

CHP İzmir Milletvekili olarak görev yapan Musa Çam'ı…

Yakından tanırım…

Pazartesi günü yapılacak MYK toplantısının sonucunu bekliyor…

Peki, duyguları ne yönde?

Söz, Musa Çam'da:

'Eğer önseçim için sandık kurulursa, aday olacağım... O zaman, Büyükşehir Belediye başkanlığı için aday adaylığımı açıklarım… Sandık kurulmazsa, kesinlikle yokum…'

…Ve, önemli bir hatırlatma…

2015'te İzmir'de CHP'nin yaptığı ön seçimde…

Birinci bölgenin birincisi Musa Çam olmuştu… Eski vekil, o gün, 'Örgütün vicdanı beni birinci yaptı' demişti…

***

Ve, bu yazının final isminde sıra…

Adı, Büyükşehir, Karabağlar ve Konak Belediye başkanlığı için geçen…

CHP'nin 27. Dönem Milletvekili Bedri Serter'in sözleri çok ilginç…

Diyor ki, deneyimli siyasetçi:

'CHP'de hem il başkanlığı hem milletvekilliği yaptım… Partim bana orta saha oyna desin orta saha oynarım, forvet oyna desin, forvet oynarım, kaleci ol derse, kaleci olurum… Kaptan olmamı isterse kaptan olurum. Partim nerede olmamı isterse, orada olurum…'

***

Bitiriyoruz…

Belli bir dönem milletvekili olarak…

Bu ülkeye hizmet edenler…

Neden…

Belediye Başkanı olarak görev yapmayı sürdürmek ister?

Tek cevap!

Hizmet ön planda olsa da…

Siyaset yapmaya devam etmenin dayanılmaz arzusu var…

Vekillikten sonra…

Belediye başkanları için çok anlamlı bir koltuk…

Şanı var…

'Başkanım…' diye size seslenilmesinin…

Dayanılmaz hazzı var…

Vekillik de çok onurlu ama…

'Başkanım…' demek…

Bu kentin emanet edildiği kişinin dönüp…

Sizinle kucaklaşması ile eşit bir eylem…

Sevinçli… Hassas… İçten… Sanki ailenizden…

Yolları açık olsun…

Nokta…

Hamiş: Bu yazıdaki İzmir'in önceki beş milletvekili ile meslektaşım Muhittin Akbel konuştu… Gördüm ki; yaşları ne olursa olsun beş İzmirli dostun 'İzmir'e ve İzmirli'ye hizmet aşkı' yıllar önceki tazeliğinde… Hiç değişmemesi dileğiyle… Bize düşen onları alkışlamak…

Sonsöz: 'Gönül belediyeciliği kimsesizlerin kimsesi olmaktır… / Anonim…'