Nedim ATİLLA
Ahlaklı olmak, ahlaksız olmak
26 Ocak 2024 Cuma

Etimolojik olarak Arapça Hulk, Yunanca Ethos sözcüğünden köken alan ve bir bireyin, bir halkın, bir toplumsal sınıfın yaşadığı çağın yaşamına egemen olan inanç ve tasarımlar topluluğu olarak adlandırılan “ahlak” şu günlerde yeniden tartışılmalı diye düşünüyorum.

Çünkü yaklaşan seçim nedeniyle ortalık ahlaksızlardan geçilmiyor.

Ustalarıma dayanarak ahlaksızlara (bazı ahlaksızların asla anlamayacağını bilerek) diyorum ki:

Evreni, toplumu anlamak için sadece bireyi, onun yaşamını ele almak yeterlidir…

Evrende kendi varoluşunu yaparak özünü oluşturan yalnızca insandır.

İnsan dışında tüm varlıkların özü varoluştan önce gelir.

Örneğin tüm ağaçlar ağaç özüne, tüm geyikler geyik özüne göre var olurlar.

İnsan özü doğası diye bir şey yoktur ve yalnızca insanda varoluş özden önce gelir. İnsan, dünyaya atılmış bir varlıktır ve kendi varoluşunu tamamlayarak özünü oluşturmak durumundadır.

İnsan doğuştan iyi, kötü, dürüst ya da suçlu değildir. Özgürce yaptığı eylemlerle iyi, kötü gibi ahlaki değerleri oluşturur.

İnsanın doğuştan gelen nitelikleri yoktur ve insan bütün niteliklerini kendi yaşamında yaptığı özgür eylemlerle oluşturur.

Çünkü insan her zaman karar vermek, seçmek zorundadır.

Bu karar verme ve seçme sonucu nasıl biri olacağını belirler.

Örneğin kişinin dürüst bir insan ya da hırsız olması, özgürce seçimi sonucu gerçekleşir.

İnsan tüm eylemlerini dolayısıyla da ahlaki eylemlerini özgür iradesiyle belirler.

Ahlaksal eylemin amacı mutluluk, koşulu faydadır.

İnsan doğası gereği acıdan kaçar, hazza yönelir, mutluluğa erişmek ister. Her zaman kendi çıkarını, faydasını düşünür.

İnsanın yalnızca kendi faydasını çıkarını gözeterek mutlu olamayacağını düşünürüm. Zaten bakın çevrenizdeki kendinden başka kimseyi sevmediği için genç yaşında ihtiyarlamışlara… Ne kadar mutsuz ve saldırgandırlar.

Çünkü bireysel mutluluğumuz, toplum içerisinde yaşadığımızdan diğer insanların mutluluğuyla da ilişkilidir.

Bu nedenle bireysel mutluluğumuzu diğer insanların mutluluğu ile uzlaştırmak zorundayız. Bunun yolu da yalnızca kendi faydamızı değil toplumdaki diğer insanların faydasını, çıkarını da gözeterek hareket etmemizdir.

Umarım şu günlerde Erdem kazanır!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Dinimiz Âmin
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Kim hazırsa penaltıyı o atar!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Yeni bir Susurluk mu?
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Germir bağları
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Müzik ve mandolin
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
 Narin (İnce) Habercilik ve Medya Etiği
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Gazzeli Çocuklara Mektuplar (5) Yönetmen değil, önce insanım!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Okullar açıldı
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Narin'in katliamı, feodalizm ve suskunluk yasası
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Nefes nefese bir yaz geçti'
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva