Ümit YALDIZ
Adayım Nalbantoğlu, Sav’’la sorunum yok!
20 Ocak 2010 Çarşamba

Geçtiğimiz hafta iki önemli CHP’’li tarafından peş peşe yapılan ’‘ilginç’’ açıklamanın arkasındaki sır perdesini araladım.’¶
İlk açıklama 15 Ocak Cuma günü İzmir İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu’’ndan gelmişti’…
’“Yeter artık herkes aklını başına alsın’” diyen Nalbantoğlu, partide Baykal-Sav ya da Genel Başkan-Genel Sekreter çatışmasının olmadığının altını çiziyor, parti içinde böyle bir kamplaşma yaratarak kişisel çıkar sağlamak isteyenlerin olduğunu da vurgulayarak, bu ayrımın partiye ciddi zarar verdiğini söylüyordu’…
Ve bir gün sonra, yani 16 Ocak Cumartesi Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu neredeyse Nalbantoğlu ile aynı açıklamayı yaptı. ’“CHP’’de ikilik yok’’ diyen Başkan, Baykal-Sav çatışması varmış gibi gösterilerek CHP’’ye büyük zarar verildiğini savunuyordu.
 
Önce Nalbantoğlu ardından da Kocaoğlu’’ndan gelen bu garip, sıra dışı, zamanlama açısından da ilginç açıklamaların şifrelerini çözmeye çalışıyordum. Çünkü, CHP genetiğinde yıllardır var olan ’‘Birinci adam-ikinci adam’’ çatışması bilinen bir durumdu. Ve bayram değil, seyran değilken, eniştem beni neden öptü? şeklinde de algılanabilecek bu açıklamaların bir anlamı olmalıydı.
Dün tesadüfen de olsa, şifreleri çözdüm. İşte o açıklamaların esbabı mucibesi’…
Aziz Başkan geçtiğimiz hafta Çarşamba günü (13 Ocak 2010) Ankara’’ya gider. Gidiş amacı bellidir’… CHP Lideri Deniz Baykal’’la bir saati aşkın yüz yüze görüşür.
Görüşmede İzmir’’deki süreci çok yakından ilgilendiren iki önemli soru sorar Aziz Başkan;
’‘Sizin adınıza birileri İzmir’’de başka şeyler konuşuyor. Sanki Genel Sekreterimiz Sav ile aranızda büyük bir çatışma varmış gibi gösteriliyor. İl Başkan adayınızın da değiştiği, Rıfat Nalbantoğlu’’nu desteklemeyeceğiniz ileri sürülüyor. Bu ayrım partimize büyük zarar veriyor. Bütün bu iddialar, söylentiler hakkında birinci ağızdan bilgi almaya geldim’” der ve İzmir’’i yakından ilgilendiren sorularını sıralar;
Genel Sekreter Önder Sav’’la çatışma içinde misiniz?
İl Başkan adayınız Nalbantoğlu değil de başkası mı?
 
Kocaoğlu’’nun sorularının aslında temel bir nedeni vardır’… Aylar önce İzmir’’de bu konuları masaya yatıran ikili, (Baykal-Kocaoğlu) Nalbantoğlu’’nun adaylığı ve İzmir’’in dizaynı konularında belirli çerçevede uzlaşmıştır.
Ve Başkan Kocaoğlu bu uzlaşıya güvenerek yoluna devam ediyordur. Birileri gibi 'zırt-pırt' arayıp Baykal'dan yeni talimatlar almıyordur. Hatta Bornova’’daki müdahalesinin altında bile bu uzlaşı zemini vardır Aziz Başkan’’ın’…
Ve Baykal’’ın yanıtları gelir sonrasında;
’“İl Başkan adayım değişmedi. Hala Rıfat Nalbantoğlu’’dur’… Genel Sekreterim Önder Bey’’le de hiçbir sorunum yok. Kurultay’’da onu çizeceğimi düşünenler yanılıyor’”
Ancak Aziz Başkan’’ın görüşmeden edindiği izlenim de önemlidir’… CHP Lideri Baykal’’ın belirli çevreler tarafından düzenli olarak doldurulduğunu, İzmir’’de olan bitenlerle ilgili yalan-yanlış bilgilerle şişirildiğini hisseder, görür Başkan Kocaoğlu’…
İşte Nalbantoğlu ve Kocaoğlu’’ndan peş peşe gelen, ’“İzmir’’de Baykal-Sav çatışması yok, CHP’’nin 1 numarası Baykal’’dır’’ türünden açıklamaların nedeni de budur.
Yani Baykal’’a parti kamuoyunun duyacağı şekilde bağlılık bildirmek, örgütteki çatışma zeminini yatıştırmak’…
 
Tüm bu şifreleri nasıl mı çözdüm? Çünkü Kocaoğlu-Baykal görüşmesinin üzerinden tam bir hafta geçti bugün itibariyle’…
Ve Aziz Başkan, ağırlıklı olarak Önder Sav ekibiyle hareket ettiği ve bu nedenle de ’‘Baykal karşıtı’’ gibi gösterilmeye çalışıldığı için yaptığı görüşmenin bazı bölümlerini zorunlu olarak dost meclislerinde paylaşır. Çünkü müdahale ettiği Bornova’’da karşı cephe, ’‘Baykal’’ın adayı’’ olduklarını, Kocaoğlu’’nun adayı Enver Dündar’’ın da ’‘Sav’’ın adayı’’ olduğunu savunmaktadır.
Başkan Kocaoğlu açıklamaların yeterli gelmediğini görünce, kimilerinin ’‘Baykal karşıtı’’ tezini çürütmek, CHP Lideri Baykal üzerinden kurban kesilmesine daha fazla göz yummamak, kongreyi kazandıktan sonra ’‘kazananın Sav, kaybedenin Baykal’’ olduğu şeklindeki değerlendirmeleri şimdiden ortadan kaldırmak için görüşmenin bazı bölümlerini bazılarının kulağına fısıldar. Bu fısıltı en sonunda bizim de kulağımıza gelir’…
Bilmem anlatabildim mi?
Baykal’’ın İzmir’’de olan bitenden rahatsızlık duyduğu doğrudur. Duyması da son derece normaldir’… Çünkü Baykal adını kullanarak kongre kaybedenlerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
Belki de CHP Lideri, bu görüşmeden önce İzmir’’in fotoğrafını görüp yeni bir manevra yapmıştır. Çünkü görüşmenin Buca kongresinden sonra yapıldığı düşünülürse İzmir’’in fotoğrafına ilişkin önemli ipuçları ortaya çıktığı bir döneme denk düştüğü görülecektir.
Baykal, yeterince tıraşlayamadığı Genel Sekreter Sav’’ın gücünü kabul etmiş, her kongre döneminde olduğu gibi kol kola girmenin faydasını görmüş olabilir bu tarihte’…
Ama Kocaoğlu’’na verdiği yanıt çok ama çok önemli’…
İl Başkan adayım Nalbantoğlu, Önder Bey’’le de sorunum yok’…
Zaten bunun böyle olduğunu, olacağını sürecin en başında öngörmüştük. Deniz Bey’’in talimatıyla hareket ettiğini, özel yetkiyle donatıldığını iddia eden kimi apoletli CHP’’liler, kongre sürecini doğru yönetmeyi başaramadı.
Dahası Baykal’’ı alanda rezil ettiler.
Ve biz de onlara, ’“kongreler biter, Önder Bey’’le Deniz Bey her dönem olduğu gibi kol kola girer, dante gibi ortada kalırsınız’” demiştik. Dinlemediler’…
Baykal’’ın Kocaoğlu’’na verdiği bu yanıtlardan sonra iki gündür kafamızı kurcalayan, ’‘Konak’’ta Bakan Başkan’’ı kim zehirledi?’” sorusuna da hemen hemen yanıt bulduk gibi’… En azından 1 numaralı şüpheli Baykal’’ın bu süreçte doğrudan olmadığını, Dr. Hakan Tartan’’ı doğrudan kaybeden adayın safına çekmediğini öğrenmiş olduk.
Bu bilgiden sonra gözler iki numaralı şüphelinin üzerine çevrilmiş durumda. Kim olduğunu biliyorsunuz zaten’…
***
Ve birkaç satır da iptal edilen, edilmesi planlanan kongrelerden dem vuralım’…
Buca’’da 7 üyenin savcılıkta kaydı çıkmadı. 1 üyenin de kaydı Konak’’ta çıktı.
Bu 7 üyenin tamamının CHP’’li olmadığı anlamına gelmiyor tabi ki’…
Partilerin kayıtlarını tutan Yargıtay Başsavcılığı, geçtiğimiz yıllarda üyelik bilgilerini güncelledi. Kimilerinin adresleri, kimilerinin de T.C kimlik numaraları eksik olduğu için üyelikleri düşürüldü. Delegeliği iptal edilen kişiler arasında partinin gençlik kolları başkanlığını yapmış, iki dönemdir delege olan isimler var çünkü.
Hatta 8 delegenin bir bölümünün, kaybeden aday Hüseyin Yüzer’’e destek olduğu biliniyor. Merak ettiğim şu;
Yargıtay listeleri ile delege listeleri kongre sonrasına kadar hiç karşılaştırılmadı mı? Karşılaştırıldıysa bu eksik nasıl görülmedi? Görüldüyse (ki birilerinin bunu bildiğinden eminim) birileri, kongre kazanmak, kazanılan kongreye gölge düşürmek için bu bilgiyi ’‘B planı’’ olarak mı sakladı?
Kongreyi iptal ettiren Av. Cavit Orhan’’ın gerekçesi belli’… Kendisini partiden atan, adaylığını engelleyen Mehmet Süne’’den intikam almak’…
İtiraz eden delegenin de amacı belli. Belediye şirketindeki yerini sağlamlaştırmak, kayıp cephenin kumandanlarından Başkan Ercan Tatı’’nın itibarını kurtarmak’…
Ama 8 delegenin tamamının Süne’’ye oy verdiği düşünülse bile seçimi 3 oy farkla kazanan yine Mehmet Süne’… Sanıyorum Buca iptali YSK’’dan dönecek. Çünkü bu konuda itirazı bizzat CHP Genel Sekreteri Önder Sav yapmış durumda. Ankara Barosu Eski Başkanı Sav,  dilekçeyi kendi eliyle yazıp, bizzat götürmüş hem de’…
Konak’’ın da iptali söz konusuymuş’… Sanıyorum 90 fark birilerine yeterli gelmedi.  
 
Not: Buca’’da delegeliği düşürülen isimlerden Necip Nasır ile İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi, Ekrem Demirtaş muhalefetinin ağır topu Necip Nasır arasında isim benzerliği dışında ortak nokta yok. Belki de memleketleri ortak olabilir’…. Ama delegeliği düşürülen Nasır, İTO Meclis Üyesi olan değil’…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Şimdi ne olacak?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva