Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
AKP neden yüksek oy aldı?/2
27 Nisan 2014 Pazar

Bir önceki yazımda “Ortalıkta bunca yolsuzluk ve rüşvet iddiaları var iken iktidar partisi  neden ve nasıl bu düzeyde bir oy oranını sahip olabiliyor?” konusunu irdelemeye çalışmıştım .
Özetle; “En yoksullar ve yoksullaşma sürecine giren orta tabakanın bir kesimi, bir başka deyişle var olan ekmeğini bile kaybetme korkusuna giren yoksullar, muhalefet partileri daha iyi bir yaşam için güven ve umut veremediği için AKP’ye oy veriyorlar.” demiştim. Bir başka deyişle başat etmenin yoksullaşmayla ortaya çıkan ekonomik etmenin belirleyici olduğuna değinmiştim.
Ancak toplumsal olayları elbette tek bir etmenle açıklama olanağı yok. Ekonomi ile birlikte diğer etmenler, örneğin üst yapı etmenleri karşılıklı etkileşim içine girerler ve sonucu şekillendirirler. Bunları şöyle sıralayabilir miyiz?
•             Oy veren halkımızın bir kesimi haksızlık ve yolsuzluğa fazla duyarlı değil. Bu kesimde  bir haksızlık yolsuzluk varsa ona ilke temelinde karşı olmak yerine, “Bal tutan parmağını yalar” özdeyişi egemen olmuş. O yüzden de bunlardan  fazla etkilenmediği gözlemleniyor.
•             Halkımızın bir kesimi sert söylemi seviyor. Örneğin Erdoğan’ın AB ve ABD’ye posta atar gibi sözlemleri , gerektiğinde büyükelçiyi göndermekle tehdit etmesi, halkın hoşuna gidiyor. Ancak Batı da AKP hükümetinin   kendilerinden kopamayacağını biliyor.
•             Halkımızın bir kesimi, hukuk devleti, çevre katliamı, yaşam tarzına müdahale, kültür ve sanat politikası üzerine baskılar, katılımcılık gibi konularla ilgilenmiyor. Burada, toplumun bir kesimi ile diğer kesimin temel değerleri arasında önemli bir farklılaşmanın  ortaya çıkmakta olduğu söylenebilir. Prof. Yılmaz Esmer, bu farklılaşmayı insanların kendilerine iletilmeye çalışılan mesajları, temel değerlerine uygun bir şekilde algılamalarına bağlıyor(*)
•             Anılan farklılaşmanın gelir dağılımını bölüşümü ile bağlantısı doğrudan var. Örneğin orta gelir grubuna sahip toplum kesimlerinde ve eğitim düzeyi yükseldikçe AKP’nin oylarında düşme gözlemleniyor. Sözgelişi göreli olarak gelir düzeyi daha yüksek bölgeler olan kıyı şeridinde ve Ege’de, İstanbul’un Beşiktaş’ta ve Kadıköy’de AKP dışındaki partilerin oylarının daha yüksek çıkması rastlantısal değil.
•             Bunlara diğer etmenler de eklenebilir. Sonuçta Erdoğan’ın söylemleriyle aslında her iki kesim arasında var olan kutuplaşma keskinleşmiş durumda. İki taraf birbirini tehdit olarak algılamaya başlamış. AKP’ye oy veren kitle “Erdoğan ne yaparsa güzel ve doğru yapar.” görüşünden ödün vermiyor.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
(*)Prof. Dr. Yılmaz Esmer’in aktardığına göre Inglehart adlı araştırıcı temel değerler bakımından farklılaşmayı şöyle açıklıyor: Halkın temel değerleri materyalist ve postmateryalist olarak şekillenir. Dünyanın iki boyutta bir kültür haritasını çıkarmak mümkündür.
Materyalist değerler, hayatı sürdürmekle ilgili değerler ve duyarlılıklardır. Örneğin maddi yaşamı sürdürmek için gerekli olanakların sağlanması, eğitim ve sağlık konusunda elde ettikleri kazanımların korunması, dinin, ailenin, milliyetçiliğin, şovenizmin önemli olması gibi. Bu değerler tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş sürecinde de egemenliğini sürdürmeye devam ediyor.
İkincisinde ise post-materyalist ve seküler değerler. Sanayileşme aşamasını tamamlamış topluluklarda ve temel materyalist olanaklarına sahip kesimlerde ortaya çıkıyor. Bunlar özgürlükler, çevreye duyarlılık, estetik değerler, kadın-erkek eşitliği, cinsel özgürlük gibi değerler olarak özetlenebilir.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
hülya 27 Nisan 2014 Pazar 22:16

"halkımızın bir kısmı yolsuzluğa duyarsız" lafını kabul etmiyorum, saptamanız doğru değil!sorun altmışlı yıllardan beri(benim bu dönemden sonraki bilgilerim nedeniyle)her seçim öncesi ortaya atılan ama seçim sonrasında bir mahkemenin bile açılmadığı yolsuzluk iddiaları nedeniyle artık insanlar atılan yolsuzluk iftiralarına inanmamaya başladı. ayrıca zamanında her parti kendi adamını işe aldığı için TC geleneği haline gelen bu duruma artık kimse karşı çıkmıyor kim baştaysa o boruyu öttürür diyerek.izmir belediyelerinde bile yandaşlar ekmek yemiyor mu? insanlar artık bunları gördükleri için bunları geçiyor ve kendine hizmet getirene bakıyor.sahiller kesimi zaten TC kurulduğundan beri hep hizmetleri aldıklarından onlar için hizmet birşey ifade etmiyor. biraz da bu yönden bakın istedim.

Yorumu oyla      12      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Stoilov’a nazar değdi!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Gönlüm hep seni arıyor neredesin?
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Kirpi ikilemi – Hayır deme sanatı
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmirli giderek kendini daha kötü hissediyor
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli meseleler 7
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bir portre: Sadullah Usumi
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Tire pazarında…
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İsrailli çocuklara mektuplar (2) Barış sizin elinizde çocuklar!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Nasıl toprak reformu yapılmalı?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Yaşamak...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva