Gönül Soyoğul
AKP İzmir’’in başına ya Bilal Doğan getirilirse?
15 Aralık 2010 Çarşamba

Bakmayın siz medyada atılan ’“İşte İl Başkanı’’nın başını yiyen kadın’” başlıklarına.
Yazılıp çizilenleri yabana atmayın elbet de, medyanın ’‘kahraman yaratma’’ gibi çok eski bir hastalığı olduğunu, bu hastalığın asıl sebebinin aziz halkımızın da kahramanları pek sevme gibi bir özelliğinin bulunmasında (dolayısıyla rayting kaygında) yattığını, aklınızın bir kenarında/köşesinde bulundurun.
Bu minik dost tavsiyesinden sonra, gelelim asıl mevzuya. CHP kulislerine nazire yaparcasına hani neredeyse bizim aslan sosyal demokratlarla aşık atacak düzeyde ilerleyen AKP İzmir’’deki karışıklığa, ’‘belaltı darbelere/tencere dibin kara, seninki benden zenci’’ muhabbetlerine.
Hiç ’‘yakini’’ olmadığım bu partide neler olup bittiğini/kimin kimin altını/üstünü oyduğunu falanı filanı yazacak değilim. O bilgileri zaten bir kulağıyla CHP’’lileri, öteki kulağıyla da AKP’’lileri dinleyen sevgili Ümit Yaldız ile AKP İzmir’’in iç organlarının röntgenini çeken genç arkadaşım Koray Hoylu, fazlasıyla hakkını vere/gere yapıyorlar zaten.
Ben sadece, icraatlerini/veciz açıklamalarını zaman zaman bu köşeye de taşıdığım Ömür Kabak ve yerine beklenen olası il başkanı hakkında iki çift laf edip, yüksek müsadenizle köşeme çekileceğim.
*
Bu haber sitesini, yayın hayatına başladığı günden itibaren takip edenler iyi bilirler. Başlangıçta ’‘tam gaz’’ giriştiğim röportajlar serisi arasında o günlerde Ömür Kabak da vardı. Ümit’’le birlikte ’‘kentin iktidar lideri’’ CHP İzmir İl Başkanı Rifat Nalbantoğlu ile sohbet ettikten sonra, ’‘kentin muhalefet lideri’’ Kabak’’a da mikrofon tutmuş; ancak, tuttuğuma tutacağıma pişman olmuştum o günlerde.
Soru sorma işini benden almaya çalışıp ’‘sizin gibi gazeteciler’’ sözleriyle kantarın topuzunu nasıl kaçırdığını, röportajın bir anda soru/cevaptan karşılıklı sözlerle boks müsabakasına döndüğünü uzun uzun yazmış; kelimesi kelimesine hem röportajı verip hem de Ömür Kabak’’ın bende yarattığı hayal kırıklığını okurlarla paylaşmıştım o günlerde.
İzmir’’in muhalefet lideri olarak, ’‘Ak Partiyi anlatmak, CHP’’nin yerel yönetimlerde yaptığı hataları lisani münasiple aktarmak’’ yerine, ayağına gelen bir gazeteciyle ’‘dövüşmeyi seçen’’ bir il başkanından, ne o partiye, ne de bu kente bir hayır gelmeyeceğini de o gün anlamıştım.
İzmir kaybettiğinde, İzmir’’de yaşayan herkesin kaybettiğini bilecek kadar çok örnek görmüş/yaşamış, ’‘dişli/yapıcı bir muhalefet’’in bu kentte ivmeyi yükseltebileceğine inanmış biri olarak, Ömür Kabak’’ın yapıcılıktan uzak tavrına, kişisel hayal kırıklığım bir yana, kent adına gerçekten de üzülmüştüm.
Kabak’’la ilgili o gün oluşan fikirlerim, sonraki günlerde pek çok konuda yaptığı negatif konuşmalarıyla, maraza çıkarmaya her an hazır, kendi çalışma arkadaşlarını bile ters köşeye yatırmaktan zevk aldığını gördüğüm halleriyle’… Azalmamış pekişmişti zaten.
Bu kadar hırçın, bu kadar İzmirliyi anlamaktan uzak bir il başkanının, sırf kendi yardımcısı bir kadının şikayetiyle görevden alınmış olduğuna inanmam, bu yüzden mümkün değil işte. Bence Kabak’’ın ’‘hal ve gidiş’’ notları AKP Genel Merkezi’’nde birikmişti ve bu kırmızıya boyalı sahillerin merkezinin, kendi parti mensuplarıyla bile kavgalı bir il başkanının liderliğine bırakılamayacak kadar önemli olduğu, seçime gidilirken nihayetinde anlaşılmıştı.
*
AKP İzmir, başta da dediğim gibi şu günlerde CHP ile aşık atar vaziyette.
CHP’’de PM, AKP İzmir’’de de İl Başkan adayları isimleri uçuşuyor da’… Beni bir tek isim ilgilendiriyor. Daha doğrusu, ’‘AKP karşıtı biri’’ olarak, tüm samimiyetimle söylüyorum, tek bir isim korkutuyor. O da adaylar arasında adı geçen Bilal Doğan.
Bu kentte yıllardır seviyesini hiç bozmadan/kalitesini hiç düşürmeden merkez sağda politika yapan, büyük küçük herkesle saygı/sevgi çerçevesinde kurduğu ilişkileri hiçbir koşulda değiştirmeyen, gazetecisinden işadamına, esnafından her parti milletvekiline kadar kentin bütün dinamikleriyle arası iyi olan, benim gibi AKP karşıtlarıyla bile ’–olması gerektiği gibi- diyalog kurabilen bir ismin, Bilal Doğan’’ın AKP İzmir’’in başına geçmesi demek, bu kentte dinamiklerin hayli değişeceğini gösterir ki’…
Bu nedenle, bir yanım ’‘İzmir kaliteli bir muhalif liderle ivmeyi yükseltir’’ derken, bir yanım da ’‘ya AKP, İzmir’’deki oylarını da yükseltirse’’ diye endişeleniyor.
Ne yapayım, İzmir’’in ruhu ’‘korkarimhemşerim’’dir ve ben de şimdi ’‘bu ruhu, İzmir’’in ruhunu iyi bilen bir İzmirli kırar mı’’ diye korkuyorum işte’…
Durumum’… Bu haliyle AKP ve CHP kadar karışıktır yani.
 
 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Pişmanlıklar
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Gürgen Kral
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Atatürk bizden biridir!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (6) “Hamam mı? yoksa Spa mı?”
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Rüşvet ile jest arasında!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Stoilov’a nazar değdi!
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Kirpi ikilemi – Hayır deme sanatı
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli meseleler 7
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bir portre: Sadullah Usumi
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Nasıl toprak reformu yapılmalı?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva