Suavi YARDIMOĞLU
31 Mart sabahı…
31 Mart 2014 Pazartesi

30 Mart geride kaldı. Bugün 31 Mart…
Muhalefetten çok, uzay çağını ve milenyumu çoktan geride bıraktığımız süreçte, özgürce, layık demokrat, himmet – ümmet ilişkisinden uzakta, gerçek bir yurttaş gibi, sadece ülkesi Türkiye Cumhuriyeti’nde bölünmeden, ayrışmadan, her karışı şehit kanlarıyla sulanmış bu ülkenin topraklarında ay – yıldızlı bayrağın gölgesinde, Atatürk ilke ve devrimleri ışığında ve hem yurtta hem cihanda sulh içinde yaşamak isteyen, 77 milyonunun ne kadarını oluşturduklarını asla hesap edemediğimiz yığınların beklentisi gerçekleşmedi.
Geziciler nereye gitti? Ergenekoncular, başka ülkeden mi gelmişti? Fenerbahçe Cumhuriyeti? Çarşı? Twiteer’ı Youtube’u yasaklananlar? Her gün sosyal medyada boy gösteren kasetler? Cemaatin gücü? Ağlayan gözü yaşlı analar? Gencecik evlatlarını onlar kara toprağa kendi elleriyle vermemişler miydi? Dolar üç liraya tırmanmamış mıydı? Yoksa başka bir ülke miydi burası, fark edilemeyen…    
Zaman zaman bir zaman makinasından çıkıp gelecekten geçmişe uzandığına ciddi ciddi inandığım Ömer Hayyam’ın dizelerinde mi işin sırrı?
… Celladına aşık olmuşsa bir millet, / ister ezan, ister çan dinlet. / İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet, /müstehaktır ona her türlü zillet….
Tüm bunların sorgusunu ilgilelere ve vicdanlara bırakalım. Futbola gelirsek…
31 Mart sabahı futbolumuz da yeni ufuklara yelken açacak.
Örneğin muhafelet adayının seçim bildirgesinde kapatacağını açıkça deklere ettiği İstanbul Büyükşehir Süper Lig’in en büyük adayı olarak mücadelesini PTT zirvesinde daha güçlü olarak sürdürecek. Agalar’a yan bakmak şimdi daha bir yürek ister. Diyelim ki hiçbir destek olmasa bile paranın gücü ezmeye yeter rakiplerini… 8 katrilyonluk (milyar) belediye bütçesi içinde 20 milyoncuk (yani trilyon) devede kulak. Külübe 30-40 bin lira aktardın diye içeri düşmek tehlikesi de yok. Harca harcayabildiğin kadar. 10-15 taraftarı mutlu et. Gel de sen onlarca icra dosyası, SGK borcu, deplasman masrafı ile boğuş. Her yıl 15 – 16 transfer yap, üç kuruşluk gelirini de cezaya kaptır. Rakiplerini geç Süper Lig’e çık. Süpermen olsan kar etmez.
Bunlar çıktıklarında da düşmezler. Para sıkıntısı yok. Taraftar baskısı yok. Avrupa derdi yok. Alırsın iki – üç derbi maç. Sonra nasıl olsa kümede kalırsın.
Gitti mi Süper Lig’den bir bilet…. İkincisi ise çoktan ayırtılmış. İ.Melih Başkan’ın takımı… Bir dönemler Altay’la birlikte Süper Lig’in ebedi puan cetvelindeki 5. takım Ankaragücü 2. Lig’de çile doldururken, Atatürk’ün kurulmasını istediği yüz yıllık kulüpler Süper Lig’i hayal bile edemezken, Mavi Kaplanlar çoktan pençelerini sivrilttiler bile.
30 yılda bir görülen Anadolu Parsı belki de son temsilcisini geçenlerde bir çobana kurban verirken, bunların nesli giderek çoğalıyor. Acımasız istilacılar gibi. Daracık Süper Lig deliğinden süzülüp, oraya yerleşip dal budak salıyorlar. Kapıdan kovuluyor, bir yıl sonra bacadan giriyorlar.
Yüz yıllık Karşıyaka ligde kaldık diye sevinsin, Altay önce 2’den de düşmesin, sonra süper hayalini kursun. Buca kendi yağıyla kavrulup çoluk çocukla ayakta kalmaya çalışsın. Göztepe o antrenör, senin bu antrenör benim. Her transfer dönemi yeni takım yapsın. İzmirspor önce amatörden kurtulsun. Biz umutla bekleyelim ki Altınordu gelsin…
31 Mart sabahı…
Güneş yine bazılarının üzerine doğarken, bazılarına da yine karanlık çöktü. İzmir futbolunun üzerine de doğmadığı kesin. E- biletti, siyasi slogandı, borçtu, harçtı. Yeni 31 Mart’ları bekleyeceği umut içinde. 
Onların belediyeleri, güçlü sponsor firmaları, görünmeyen destekleri, destekçileri… İçinde 15-20 kişinin maç izlediği 80 binlik statları var.
Ya bizim?
30 Martlar’a kadar geçerli, 31 Mart sabahı unutulan parlak vaatlerimiz. Cicili bicili maketleri yapılmış, suluetini hep hayal edip aslını bir türlü göremediğimiz stat projelerimiz… Ha yıkıldı ha yıkılacak emektar Alsancak’ımız. Dürbünle maç keyfi yaşanan (!) Atatürk’ümüz…
“Birine versem diğeri bozulur” “Kuralları çiğnemem” bahanelerimiz. Üç kuruşluk yardımı kendi üyeleri ispiyon edip kestiren STK’larımız… Seçim öncesi forma giyip, atkı takan, göreve gelir gelmez kulüplerle araya kalın bir duvar çekenlerimiz… Sürekli sırtımızda şaklayan azalacağına bir çığ gibi büyüyen yiğidin kamçısı borçlarımız…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Rahmetliyi nasıl bilirdiniz?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Onlar hayatın düşmanıdırlar sevgilim…
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva