Tayfun MARO
13 şehidin ardından, 9 şehit için yazmak…
18 Ağustos 2011 Perşembe

17 Temmuz Pazar günü, “Kürt militanlar Diyarbakır’da saldırdılar; 13 Türk askeri öldü, 7 asker yaralı. Şimdi, ‘kim öldürdü’ tartışması yapılıyor.” Diye girmişim yazıya. Bu defa da, “8 Türk askeri ve bir korucu pusuya düşürülerek şehit edildi,” diye mi başlamalıyım yazıya?
Hayır, böyle yapmak yerine, ufak değişikliklerle aynı yazıyı yeniden yayınlamanın daha doğru olacağını düşünüyorum. Çünkü, söyleyecek yeni bir şey yok. Uzun zamandır sözün bittiği yerdeyiz.
 
Bu ne ilk ne de son acıdır. “Kürt açılımı” meyvelerini vermeye devam ediyor.
Onlar, sözüm ona barış, demokrasi ve insan hakları için pusu kurup insan öldürüyorlar.
Ülkeyi yönetenler de Ankara’da toplantılar yapıyorlar, demeçler veriyorlar…
“Mübarek Ramazan ayında olmasak, hepsi görecek gününü…” falan diyorlar.
 
Kürt milliyetçiliği bildiğini okumaya devam ediyor.  
Hakkari’de “demokratik özerklik” ilan ediliyor.
Milletvekili gurup toplantısı Diyarbakır’da yapılıyor.
 
Devlet kendini koruma refleksini yitirmiş.
Meclis suskun.
Toplum karamsar.
Ordu, Kandil’e ve daha birkaç PKK kampına hava saldırısı düzenledi. Ne çare!..
Barajların ardında yükselen suların taşmak üzere olduğunu kimse görmek istemiyor.
 
Kürt milliyetçiliğinin dayattığı demokrasi de, insan hakları da, özgürlükler de koskocaman bir yalandan ibaret;
Parasını ödemeden kullandıkları elektriğin ve suyun parasını ödeyenleri öldürerek demokrasi mücadelesi veriyorlar.
Çocuklara taş attırarak, halk otobüslerini yakarak özgürlük mücadelesi veriyorlar.
Güldüğü için genç kızı öldürerek insan hakları mücadelesi yapıyorlar.
Pusu kurarak insan öldürmek suretiyle “gerilla savaşı” yapıyorlar.
 
Gerçek şu ki, Türk halkının desteği olmadan demokrasi ve insan hakları mümkün değil. Kürtlerden beslenen şiddet ve terör, Türk halkının desteğini değil ama, gün be gün husumeti artırıyor. Bu yol barışa değil kavgaya gidiyor.
Türkiye fiilen Kürt sorununun işgali altındadır. Tepki tek sözcükle dile geliyor; “yeter!”
Eller kirli. Devleti suçlamak suretiyle günahlarından arınmak beyhude bir çaba.
 
Ceberut devletten bu ülkede herkes çok çekmiştir. İnsan haklarına dayalı devlet anlayışını hakim kılmayı aklı başında herkes istemektedir.
Ancak, Kürtler böyle bir mücadeleyi benimsemiyorlar. Onlar, yeni efendilerinin iktidarını kurmak için mücadele ediyorlar.
Asıl sorun, Kürtlerin sosyal mücadelesi Kürt etnisitesine dayalı olduğundan ve Türk olmak belli bir etnik kimlik gerektirmediği gerçeğinden kaynaklı çözümsüzlüktür.
 
Irk ve din guruplarının belirleyici olduğu sistemlerde toplumlar cemaatleşiyor. Doğu toplumlarında cemaatleşme ayrıştırıcı rol oynuyor, iç savaşlara yol açıyor. Doğu Akdeniz’de, Ortadoğu’da şiddet kol geziyor.
 
Türkiye’yi herkes için yaşanır kılmak istiyorsak, insan haklarına dayalı devlet için birlikte mücadele etmeyi benimsemeliyiz.
Yoksa herkes yoluna gidecek.
Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları için de sabrın bir sınırı olduğu bilinmeli.
 
Şehitlerimize rahmet diliyorum.
 
NOT: Yazı boyunca “PKK ve teröristler” ayırımını yapmadım ve ısrarla “Kürtler” dedim; çünkü, ikili, üçlü konuşmalarda bu olanlara karşı olduğunu söyleyen Kürtler, ortaya çıkıp herkesin duyacağı şekilde duygu ve düşüncelerini dile getirmiyorlar.
Kürtler bu çifte standardı terk etmedikleri sürece, olanlardan bütün Kürtlerin sorumlu olduğunu düşünüyorum.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Şimdi ne olacak?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva