Kemal ANADOL
12 Eylül sadece darbe değildir!
13 Eylül 2023 Çarşamba

İki kuşağı silindir gibi ezen 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden tam 43 yıl geçti. Ama toplumdaki travma halen devam ediyor. Her acı yıldönümünde olduğu gibi bu kez de Evren cuntasının ve NATO generallerinin halkımıza yaşattığı cehennem rakamlara dönüştürüldü:

600 bin kişi gözaltına alındı, 39 ton gazete, dergi, kitap yakıldı. Basın yayın organlarına 927 yasak konuldu. Bir milyon 683 bin kişi fişlendi. 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı. 14 kişi açlık grevinde öldü. 171 kişi işkence altında öldürüldü.517 kişiye idam cezası verildi. 50 kişi idam edildi.

Metris, Mamak, Diyarbakır hapishaneleri kara leke olarak ülke ve dünya tarihinde yerlerini aldılar. İnsanlar eşlerinden, çocuklarından, ana babalarından hunharca çekip alındılar ve bir yerlere götürüldüler. Birinci şubelerde, dal gruplarında insanlık onurunu yerlerde süründüren işlemlere tabi tutuldular. Cuntanın açtığı Barış Derneği, Yazarlar Sendikası, DİSK, Dev-Yol, TKP ve yüzlerce davada binlerce ocak söndürüldü. Başta CHP olmak üzere ülkedeki tüm siyasal partiler kapatıldı.

CİA talimatıyla gerçekleştirilen darbe NATO generallerinin “Bayrak Harekâtı” planına göre yapıldı. Yunanistan’da yine NATO emrindeki albayların “Promete” kot adlı planına göre yaptıkları 21 Nisan 1967 darbesi gibi!

***

Şimdi bir önemli portreyi mercek altına alalım. Macaristan’dan ABD’ye göç eden bir Yahudi ailesinin çocuğu olan Milton Fredman 1912’de dünyaya geldi. Ekonomi öğrenimini tamamladıktan sonra İktisat Teorisi derslerini okutmak üzere Şikago Üniversitesi’ne atandı. 30 yıllık akademik yaşamı burada geçti. Serbest piyasa ve sıkı para ekonomisine önem veren ve sosyal politikalara hiç karışmayan; devletin ekonomiden elini çekmesini savunan görüşleriyle ün yaptı. Bu ünü Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra daha da pekişti. En önemli kitabı Kapitalizm ve Özgürlük adını taşıyordu. Buna karşın özgürlük konusunda sicili parlak değildi. Amerika’yı cadı kazanına çeviren, komünist avcısı Senatör Mc Carty’nin çömezi bir başka Senatör Goldwater’in ekonomi danışmanıydı.

Fredman’a 1976’da Nobel ödülü verildi. Özelleştirmeciydi; çalışanların gelirlerinin kısıtlanmasını savunuyordu. Halk deyimiyle “Altta kalanın canı çıksın” diyordu! Fredman’ın Şikago üniversitesinde yetiştirdiği Şilili ve Güney Amerikalı bir grup ekonomist Chicago Boys (Şikago çocukları/oğlanları) tanımıyla ün yapmışlardı. Ülkelerine döndüklerinde başta Şili olmak üzere Güney Amerikalı diktatörlerin hükümetlerinde görev almışlardı.

Fredman da görüşlerini faşist Pinoche’nin Şili’sinde yaşama geçirme olanağı bulmuştu. Diktatörün danışmanıydı. Stadyumlara doldurulan insanlar, onlara yapılan işkenceler umurunda bile değildi. Fredman daha seçim kampanyasında ABD başkan adayı Ronald Reagan’ın ekonomi danışmanıydı. Reagan başkan seçilince bu görüşleri uyguladı. Neoliberal görüşler ABD’den İngiltere’ye sıçradı. Salgın hastalık gibi dünyaya yayıldı. Muhafazakâr Başbakan Margret Thaetcher neoliberalizmin sadık uygulayıcısı oldu.

***

Gelelim ülkemize… Başbakan Demirel’in Başbakanlık Müsteşarlığı ve DPT Müsteşar vekilliğine atadığı Turgut Özal 24 Ocak 1980 günü ilân edilen kararların mimarıydı. Bu kararlara göre devletin elindeki kurumlar özelleştirilecekti. İşçi ve memurlara verilen zamlar dondurulacak, köylüye verilen destek sonlandırılacak, tütün, pancar gibi ürünlere kota konulacaktı. Sendikal hak ve özgürlükler ise topun ağzındaydı! Karar açıklanınca merhum Ecevit olacakları görmüştü:

“Bu ekonomik model mevcut siyasal modelle gerçekleşemez!”

12 Eylül 1980 darbesinin gerekçesi anarşi, terör filan değildir. Anarşi ve terörü önlemeyen ve darbe ortamını gerçekleştiren Sıkıyönetim Komutanı NATO generalleridir. 12 Eylül’ün gerekçesi 24 Ocak kararlarını yaşama geçirmektir! Türkiye’deki Kenan Evren modeli, Şili’deki Pinochet modelinin ikiziydi. Evren cuntası Turgut Özal’ı darbe hükümetinin ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcılığına atamıştı. Artık işçilere, memurlara, üreticilere, esnafa özetle dar gelirlilere kara günler görünüyordu. Durumu işveren örgütlerinin sözcüsü Halit Narin çok güzel özetliyordu: “Şimdiye kadar onlar güldü biz ağladık. Şimdi gülme sırası bizde!”

***

Sözü uzatmaya gerek yok. 21 yıldır ülkeyi İhvan sosuna bulanmış neoliberal bir iktidar ve tek adam yönetiyor. Cumhuriyet hükümetlerinin çok zor koşullar içinde millileştirdiği ne varsa bu iktidar hepsini babalar gibi sattı, satıyor. Tütüne kota niye kondu? TEKEL niye özelleştirildi? Piyasada neden bafra, birinci, gelincik, yenice, yeni harman sigaraları yok? Niye uluslararası tütün tekelleri ülkemizi işgal ettiler? Rafinelerimiz neden yabancıların elinde? Neden kâğıt ham maddesini üreten SEKA kapatıldı? Neden binlerce dolar vererek kâğıt ithal ediyoruz? Neden özel sektör kurumlarını yabancılar haraç mezat satın alıyor? Bu soruları çoğaltmaya sütunlar, sayfalar yetmez! Yandaşların diline pelesenk ettikleri “yerli ve milli” sözcükleri tam bir seçim efsanesidir!

Okullar açıldı. Ana babalar çocuklarına üst baş, çantalarına azık, kalem, defter alamıyorlar. Yavrucaklara bir öğün yemeği çok gören iktidar Kur Korumalı Mevduat sahiplerine milyonları veriyor. Halkın geçmediği köprülere, uçmadığı alanlara, yatmadığı hastanelere milyarlar yağdıran devlet emeklilere yedi bin lira maaşı çok görüyor. Onlara “yılbaşını bekleyin” diyor!

Yurttaşını cepheye gönderen ve ondan canını vermesini, kanını dökmesini isteyen devlet, iş hastaneye gelince ondan kan tahlili için dünyanın parasını istiyor!

Özetle 12 Eylül 1980 günü yapılan darbe 2023 Türkiye’sinde yaşıyor! Milton Fredman’ın hayaleti üstümüzde dolaşıyor. Onun dublörleri ise halkı yönetiyor, yaşamını cehenneme çeviriyor!

Dününü bilmeyen bir toplum, gününü lümpen bir kalabalık olarak yaşar. Yer içer çoğalır; yarın için hiçbir proje üretemez. Tarihin karanlıklarında kaybolur gider!

Bugünü iyi yaşamak için dünü unutmayalım ve yarın için umudumuzu yitirmeyelim…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 10 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Gamze Mocan 21 Ekim 2023 Cumartesi 14:08

Harika bir yazı bizi dünden bugüne getiren.Tebrikler değerli ağabeyimiz Kemal Anadol.

Yorumu oyla      2      3  
Yılmaz çelik 21 Eylül 2023 Perşembe 13:12

Yarına umutla bakalım evet te unutmayalım ki bu çatışma yeni ürünleri ve taraftarı ile devam edecektir. Umut için durmaksızın mücadele etmek zorundayız, Yarınlarlara..

Yorumu oyla      2      3  
Ayhan Baha Tuğsuz 14 Eylül 2023 Perşembe 18:26

Bütün bunlar olurken gıkı çıkmayan muhalefetin

Yorumu oyla      2      3  
EROL YEŞİLPINAR 13 Eylül 2023 Çarşamba 17:38

KEMALCİM..12 EYLÜL, SİYASET ÇINARININ FİLİZLERİNİ BUDAMIŞ, AMA DEMİREL GİBİ, ERBAKAN GİBİ, ECEVİT GİBİ, TÜRKEŞ GİBİ GÖVDESİ AYAKTA KALMIŞTIR..AYRICA ÖZAL GİBİ, ÇİLLER GİBİ, ERDOĞAN GİBİLERİNİN DE ÖNÜNÜ AÇMIŞTIR..YAZIK OLDU 43 YILIMIZA...

Yorumu oyla      2      3  
Nail Gürman 13 Eylül 2023 Çarşamba 16:58

“Bir ahhh çeksem karşıki dağlar iniler”!!! Selam ve segiyle..

Yorumu oyla      2      3  
Konak 13 Eylül 2023 Çarşamba 14:48

Aşağıda Murat Yakar gayet güzel özetlemiş, bu gün ülkeyi yöneten Meclis ve siyasi partileri (hepsi) kendi içlerinde demokrasi ile yönetilmiyor, kendi içinde demokrasi olmayan siyasi partinin yöneteceği ülkeden demokratik yönetim beklemek nekadar doğru olabilir?

Yorumu oyla      2      3  
Murat Yakar 13 Eylül 2023 Çarşamba 13:57

Çareyi üretecek yer neresi...Meclis Partiler nerde...Mecliste Mevcut partiler kanunu sayesinde partilerde demokrasi ve özgürlük var mı...YOK...neyin hayalini yaşıyoruz.. hangi umuda sarılıyoruz..?!

Yorumu oyla      3      3  
Hüseyin Erbay 13 Eylül 2023 Çarşamba 13:16

Harika tespitler

Yorumu oyla      2      3  
Nurettin Ergül 13 Eylül 2023 Çarşamba 13:15

Hukuk fakültesi neden diplomasi olduğumuz değerli arkadaşımız sn Anadol un bir iktisat ve siyaset bilimci gibi değerlendirme lerini ilgi ile okudum. gazı m.kemalin kurduğu iktisat fakültesi 1965 yılında bitirmiş bir yurttaş olarak tebrikler....

Yorumu oyla      2      3  
Cafer Koçtürk 13 Eylül 2023 Çarşamba 13:15

Kemal Ağabey, hürmetle okudum. Tebrikler. Çok iyi bir yazı kaleme almış ve önemli tespitlerde bulunmuşsunuz. hepimize neler çektirdi bu 12 >>Eylül faşist darbesi. Unutmadık, unutmayacağız. selamlar, hürmetler

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İran’da yeniden Türk başkan!
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Sensedim - 266 Gün
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Atatürk’ün, Çeşmeliler ile ilk teması...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Kalbi güzel kötü adam!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Köprü üstü kalabalık
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çocuk istismarı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Ormanlarımız yanar gider!
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İnsan insanı yakar mı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Türk Milleti!!!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva