Nedim ATİLLA
100 Yıl Sonra Bedia Muvahhit
15 Ağustos 2023 Salı

14 Ağustos 1923… Tam 100 yıl önce… Henüz Cumhuriyet ilan edilmemiş. Mustafa Kemal İzmir’in sıcak yaz gecelerinde arkadaşlarıyla gelecek planları yapmakla meşgul…

Ve tam o 14 Ağustos gecesi Türkiye kadınları için önemli bir gün haline geliyor…Dün gece Kültürpark İsmet İnönü sahnesinde bu mükemmel olayın 100. Yıldönümünü İzmir Şehir Tiyatrosu oyuncuları harika bir gösteri ile sunuyorlar ve biz bu tarihi olayın tanığı haline geliyoruz.

Dramaturgi başarılıydı, önce Bedia Muvahhit’in Gazi’nin talebiyle sahneye çıkışının öyküsünü izledik. 1923 Temmuz ve Ağustos aylarında Dârülbedayi sanatçıları İzmir turnesine çıkarlar. Bedia da kocası Refet Bey ile birlikte gider. O günlerde Mustafa Kemal Paşa da İzmir’deydi. Sanatçılar, Atatürk’ü ziyaret ederek oyuna davet ettiler. Gazi, sanatçıları kabul ettiğinde oyunda kimlerin olduğunu sordu. Kadın oyuncuların hiçbirinin Türk olmadığını öğrenen Atatürk bunun üzerine; “Türk kadınları sahneye çıkmadıkça Türk sahnesinde beklenen gelişme olmayacaktır” dedi.

Refet Bey’e dönerek, Bedia Hanım’ı “Ateşten Gömlek” filminde izlediğini ve çok başarılı bulduğunu, ve onu tiyatro sahnesinde görmek istediğini belirtti. Bunun üzerine Bedia, yine hiç aklında yokken “Madem Atatürk emretmiş, oynayacağım” dedi.

***

Bediye Hanım anılarında şöyle anlatmış: “Eşim Muvahhit, İzmir’e arkadaşlarıyla bir turne yapmıştı. Ben de gittim. Mustafa Kemal, merak etmiş, sordurmuş:-’Sahnede kimler var?’ Diye. Onlar da:-’Ermeni hanımlar var’ demişler. Mustafa Kemal, o zaman Muvahhit’e:-’Niye senin karın çıkmıyor? O da oynasın! Gelip seyredeceğim’ demiş.

Mustafa Kemal’in benim sahneye çıkmamı istemesi de şundan: Ben, Ateşten Gömlek filminde oynamıştım. Halide Edip Hanım davet etmişti… Ona da tavsiye eden, Muhsin Ertuğrul Bey’di… İzmir’de; Mustafa Kemal, ‘O da oynasın’ deyince, hemen sahneye çıkmaya hazırlandım. Çünkü ‘Gelip seyredeceğim’ demiş.

Bende heyecan, ‘Ayol ben nasıl çıkarım, nasıl yaparım?’ filan… O gece oynanacak oyun ‘Ceza Kanunu…”

-’Baş kadın oyuncu rolüne hazırlan!’ Dediler.

Bir genç kadın rolü, Sacide’yi oynayacağım. Ne halde olduğumu düşünemezsiniz. Sonunda, Mustafa Kemal sahneye geldi…

Piyesi çok beğendi ve İzmir civarını da dolaşıp temsiller vermemizi istedi. Denizli, Manisa gibi… Sonra bana döndü:

-’Yalnız, Oralarda, hemen sahneye başın açık çıkma’ dedi.

-’Neden Paşam?’ Dedim.

-’Oralarda halk, savaştan yeni çıktı. Bir Türk kadınının sahneye çıkmasına, hem de başı açık çıkmasına hemen alışılamaz, başına başörtüsü gibi bir şey tak, öyle çık, sonra gitgide alışacaklardır. Türk kadını, layık olduğu, medeni seviyeye kavuşacak, medeni dünyada hak ettiği yeri alacaktır…’

Daha önceleri de bir iki Türk kadını sahne tecrübesi yapmıştı. Örnek olarak Afife Jale’yi verebiliriz. Onlara çok zorluk çıkarmışlar. Fakat ben doğrudan doğruya Mustafa Kemal’in izniyle çıktığım için, tam tersine, son derece ilgi ve takdirle karşıladılar. Büyük övgü aldım.”

***

Bedia, o tarihten itibaren Şehir Tiyatroları’nda 200’ün üzerinde oyunda rol aldı. Ayrıca pek çok tiyatro eserini de Türkçeye çevirdi. 1975 yılında Şehir Tiyatroları’ndan emekli oldu.

1987 yılında “Devlet Sanatçısı” unvanını alan Bedia, 20 Ocak 1994 tarihinde 97 yaşında hayata veda etti... O’nun açtığı yolda Türk kadını sahneden bir daha hiç inmedi…

Oyunu yanyana izlediğimiz Zeynep AltıokAkatlı’dan annesi Füsun Akatlı’nın Bedia Hanım için yaptığı çalışmaları öğrendik.Füsun Akatlı “70. Sanat Yılında Bedia Muvahhit” isimli bir eser hazırlamış ve bizim izlediğimiz oyunun temel kaynaklarından biri olmuş. Müthiş anma gecesine Zeynep Hanım’ı katkısını da öğrendik ve kendisini de kutlama şansımız oldu ne güzel.

Oyunun yönetmeni Ozan Çolak’ın şahsında emek veren İzmir Şehir Tiyatroları sanatçılarını tebrik ediyorum.

***

Kadınsız bir sahne düşünebilir miyiz?

Unutmayalım:

Büyük Atatürk, “Bizim toplumumuzun başarı gösterememesinin sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır” biçimindeki saptamasının ardından, kurduğu Cumhuriyet’te Türk kadınını erkeklerden daha aydın ve daha bilgili olmaya çağırmıştır.

Yaşamı boyunca birçok güçlüğe katlanan ve büyük sorumluluklar üstlenen kadınlarımızın, toplumsal yaşama etkin biçimde katılmaları, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük hedefleri arasındaydı.

Bugün kadınlarımız, toplumsal ve ekonomik yaşamın ayrılmaz parçası, üretimin etkin ögesidir. Ülkemizde her alanda başarılı çalışmalar yapan kadınlarımızın sayısının artması övünç kaynağımızdır.

Kadınlarımızı sahnede görmeye sonsuza kadar devam edeceğiz.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türkiye'nin İslam’la sınavı
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve bugün Türkiye (1)
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kamu yararı Çeşme Projesi’nin neresinde?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
12 Eylül ve yeni Anayasa
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İlk '4' madde neden rahatsız ediyor?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Atatürk’ün Toprak Kanunu ya da feodalizmin tasfiyesi uğraşısı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Siber ve milli!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Germir bağları
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Müzik ve mandolin
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
 Narin (İnce) Habercilik ve Medya Etiği
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva