RÖPORTAJLAR
3 Ağustos 2015 Pazartesi

Koltuk akla değil, başa gelir

EgedeSonsöz Sohbetleri’ne konuk olan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, gazeteciler Ümit Yaldız, Fahrettin Dokak, Gönül Soyoğul, Fatih Yapar ve Hanzade Ünuz’un sorularını yanıtladı.

Koltuk akla değil, başa gelir

Önce CHP’li, sonra Başkan.

Yaptığı işte zirveye doğru yol almayı hedefleyen hırslı bir siyasetçi.

Hüseyin Mutlu Akpınar yıllarca il siyasetinde nefer oldu. 

Ve son yerel seçimde Karşıyaka Belediye Başkanı seçildi.

Başkan Akpınar’ın yönetimindeki Karşıyaka’da CHP, 7 Haziran seçimlerinde yüzde 64 ile ülke genelinde en yüksek oy oranını yakaladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu 2. Bölge İzmir milletvekili olarak TBMM’ye gönderen Karşıyaka, Türkiye’de birinci oldu...

Akpınar’a Karşıyaka’yı, Başkanlık koltuğunda geçen birbuçuk yılını ve siyaseti sorduk...

Hüseyin Mutlu Akpınar da geniş bir yelpazedeki sohbetimizde hedeflerini, hayallerini ve kırgınlıklarını açık yüreklilikle ifade etti.

İlçe kongreleri öncesinde 'olmazlarını' ortaya koyacağını açıkladı, 'Siyaset dışı durmam' dedi.

İşte Karşıyaka Belediye Başkanı Akpınar’ın siyasette bazı önemli Başkanlık koltuklarının insanın nasıl ‘aklına değil, başına geldiğini’  anlattığı o özel röportaj...

Ege'de Son Söz Sohbetleri’ne konuk olan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, gazeteciler Ümit Yaldız, Fahrettin Dokak, Gönül Soyoğul, Fatih Yapar ve Hanzade Ünuz’un sorularını yanıtladı.



EGEDESONSÖZ: Karşıyaka Belediye Başkanı olmak nasıl bir ayrıcalık? Niyetiniz Konak’tı, Karşıyaka oldu… 

AKPINAR:
Belediye Başkanlığı çok keyifli ve onurlu bir görev. 15 aydan beri severek, isteyerek Belediye Başkanlığı görevini yapıyorum. Siyasetin içinde yetiştim ve yaşamımı planlarken siyaseti hep bu noktalarda düşündüm. Yaşamımı yerinde saymak için devam ettirmedim. Sonuçta yaptığınız görevleri de en iyi şekilde yerine getirerek, en tepesine kadar bu işi yapma gibi bir hevesiniz oluyor.

EGEDESONSÖZ: İsteyerek yapıyorum dediniz… İstemeyerek yapılacak bir iş değil mi Belediye Başkanlığı?

AKPINAR:
Eğer ki siz, hobi noktasında başlarsanız, ‘Hadi ucundan tutayım bu işin. Bir de siyaset yapayım’ derseniz, ne yazık ki ıstırapla sonuçlanıyor. Şartlar birçok insanı siyasette bu noktalara ittiği zaman bir anda, ‘Keşke yapmasaydım. Ben bu işe nereden bulaştım’ diye dertlenen bile oluyor. Ben siyaset yaşamımda da bu tiplerle çok karşılaştım. Bu tiplemeler genelde siyaseti bir yaşam biçimi haline getirmemiş insanlar. Siyasete sonradan bulaşmış ve öyle siyasete girenler ne yazık ki sonucunda mutlu olamamışlardır. 

KARŞIYAKA FARKI VE ZORLUĞU

EGEDESONSÖZ: 35.5’u hissettiniz mi Karşıyaka’da?

AKPINAR:
Karşıyaka özeline gelince, Karşıyaka yıllardan bu yana kendini farklı tanımlayan bir kent. Öyle bir kentte belediye başkanlığı yapmanın keyfini de yaşıyorum. Bir yandan zorluluğunu da yaşıyorsun tabi. Ben yaşamım boyunca hiç kimseyi birbirinden ayırmamış, sadece insan olduğu için sevmiş biriyim. Kimin nerede doğduğuna, kimliğine bakmayan biriyim. Ama kendini farklı göstererek sadece kendi kabuğunun içerisinde kalmış, işte ‘Ben Karşıyakalıyım değerli İzmirliler’ dediğin zaman bile ‘Başkan İzmirliler dedin. Burada Karşıyakalılar var’ diyen bir kesim de oluyor. Siyasetçiler de kendini şirin göstermek için ‘Evet, doğru söylüyorsunuz’ demiş. Yurttaşa gerçeği anlatmamış hiç kimse. Karşıyakalılık bir ayrıcalıktır. Burada hiçbir tartışma yok. Geçenlerde Çevko’nun Genel Müdürü anlatıyor, ‘Karşıyakalılara ben hep ters bakardım. Hep biz Karşıyakalıyız derler. Ama ne zaman İzmir’e geldim, Karşıyaka’yı gördüm. Hak verdim’ diye.

EGEDESONSÖZ: Dünyada birçok kentte var bu duygu…

AKPINAR:
Dünyada var bu. Bu sadece İzmir’de yaşanan bir durum değil. Bunlar hoş güzel şeyler. Kentlilik bilincini, kente aidiyet duygusunu kazandırıyor. Kendini farklı gösterme havasında değil, sahip çıkmak. Buradaki asıl sorun, bunu mikro milliyetçilik haline getirip çatışma ortamı doğurmakta. Tehlikeli olan o. Yoksa kentle ilgili farklılığını hissetmesi gayet doğal bir durum.

EGEDESONSÖZ: Karşıyaka’nın buçuğunu diğer kentlerden ayıran şu özelliğidir diyebileceğiniz ne var?

AKPINAR:
İzmir insanının genelinde olan o özgürlüğüne düşkünlüğü, rahat yaşama hassasiyeti… Düzenli gelişen, daha ferah bir kent. En fazla okuyan kesim Karşıyaka’da. Üniversite mezunlarının ve yüksek mertebede emekli olmuş insanların en çok yaşadığı kent Karşıyaka’da. İster istemez o sosyolojik yapı kentte yaşamı da farklılaştırıyor. Bazı zaman ‘Karşıyaka nasıl’ diye soruyorlar, ‘Avrupa kenti gibi’ diyorum. 

ÖRNEK KADRO

EGEDESONSÖZ: Karşıyakalı’nın bu hassasiyeti sizin sorumluluğunuzu artırmıyor mu?

AKPINAR:
Artırıyor. Şu anda Karşıyaka Belediyesi’nin bütün birimleri pek çok belediyeye örnek olacak durumda. Çok profesyonel bir ekip. Özellikle vatandaşların şikayetleri ve talepleri noktasında anında geri dönüş yapan… Ardından o talep sağlandıysa tekrar geri dönüş yapıp o yurttaşa konuyla ilgili düşünceleri soran… Çünkü bizim insanımız kendisine dokunulmasını istiyor.

EGEDESONSÖZ: Karşıyakalı biraz fazla sahip çıkıyor İzmir’e göre. Sizin doğduğunuz yer Konya’nın bir ilçesi…

AKPINAR:
Ereğli. Bizde Konyalılık yok, Ereğli’liyiz biz.

EGEDESONSÖZ: İzmir’de değişik ilçelerde siyaset yaptınız. İl düzeyinde…

AKPINAR:
Başından beri il düzeyinde siyaset yaptım.


CHP’YE EN YÜKSEK OY

EGEDESONSÖZ: Karşıyaka Bostanlı, İstanbul Nişantaşı gibi oldu. HDP’nin en çok oy aldığı yer Bostanlı. Bunu neye bağlıyorsunuz?

AKPINAR:
Biz yüzde 64 oy oranıyla CHP’de Türkiye genelinde en yüksek oy oranını alan ilçe olduk. Genel seçimde Türkiye’de birinci ilçeyiz. Geçmişte böyle değildi. Geçmişte İzmir ölçeğinde 100 bin altı ilçeler birinci çıkıyordu. Karşıyaka sonra geliyordu. 2014’le beraber tersine bir durum oldu.

EGEDESONSÖZ: Belediye olarak buna bir katkınız var mı?

AKPINAR:
Kesinlikle var. Burada her zamanki gibi Cumhuriyet Halk Partisi seçmeni demokrasiye olan bağlılığa olan inancı ve hayır kurumluluğunu yine yerine getirdi. 2011’de MHP barajı aşsın diye MHP’ye yönlendi, şimdi de HDP barajı aşsın diye HDP’ye yöneldi. Mavişehir ve Bostanlı’da 100 küsur oy olan HDP, genel seçimde 700 küsur oy almış. AKP, 750 oy almış.

EGEDESONSÖZ: Şimdi CHP buna rağmen Karşıyaka’da yüzde 64 oy aldıysa …

AKPINAR:
Eğer bize muhalefet eden AKP’nin oyu artmış olsaydı  bir başarısızlık söz konusu olurdu. Ama oyları yüzde 18’den ,13’e inmiş.

BÜTÇENİN YÜZDE 67’Sİ PERSONEL MAAŞI

EGEDESONSÖZ: Karşıyaka’nın sorunlar listesinde neler var?

AKPINAR:
Türkiye’nin genel kronik sorunları Karşıyaka’da da yaşanıyor. Üniversite mezunu genç işsizlerin en çok olduğu yerlerden bir tanesi. En çok zorlandığım konu istihdam. Hatta bazen arkadaşlara ‘Eğer belediye başkanlığı buysa ben böyle bir belediye başkanlığı yapmak istemiyorum’ diyorum. Bugün bütçemizin yüzde 67’si personel giderlerine kullanılıyor.

EGEDESONSÖZ: Yani size gelen istihdam taleplerine karşılık…

AKPINAR:
Şu anda 2 bin 100 kişi çalışıyor belediyede. Bize gelen 3 bin 800 civarında özgeçmiş var bir yıl içerisinde. Olduğu gibi 2 bin 100 kişiyi işten çıkartsam, hepsini alsam işsizliği yine çözemiyorum. 


APARTMANLAR ÖĞRENCİ OKUTUYOR

EGEDESONSÖZ: Her apartman bir öğrenci okutuyor projesini nasıl başlattınız?

AKPINAR:
Hep ‘Bir öğrenci de biz okutalım, burs verelim’ deriz ama hayata geçiremediğimiz çok olur. Biz belediye olarak organizasyon gücümüzü kullanarak öncellikle sivil toplum örgütleriyle başladık bu işe. Taksi durakları, dernekler, muhtarlarla başladık. Sonra baktık ki herkeste böyle bir ilgi var. Bu defa apartmanların işin içine kattık. İlk defa belediye bir talepte bulundu yurttaşa. Ve karşılığını buldu. Şu anda 200 civarında apartman var destek veren. Bunu yeterli bulmuyoruz. 286 öğrenci burs alıyor. Sizin aracılığınızla ben bir kez daha söylüyorum. Sadece Karşıyakalılar değil tüm İzmirlilerin bu işe sahip çıkması gerekiyor.

EGEDESONSÖZ: O zaman sistemi anlatalım?

AKPINAR:
Burs yönetmeliğimiz var. Belediyemizin yedinci katında bununla ilgili burs ofisimiz var. Burs yönetmeliğindeki şartlara uyan öğrencilerimize ayda 300 TL. burs veriyoruz.

EGEDESONSÖZ: Şimdi bir apartman kendi arasında anlaştı, size başvurdu. Sonra?

AKPINAR:
Apartman sakinleri o kararı kendisi alıyor. Bir apartman isterse üç çocuk da okutabilir. Ama minimum 300 lira yatıracak. Kriterlere uyan bininin üzerinde öğrenci var. Burs verecek yeni apartmanlar arıyoruz.

EGEDESONSÖZ: Mutlaka Karşıyaka ile ilgili ufak dokunuşların ötesine geçeceksiniz. Karşıyaka’nın fiziki ihtiyaçları ne olacak?

AKPINAR:
Karşıyaka’da en büyük sorunlardan bir tanesi kentleşme sorunu. Dönüşüm, yenileme… Kent ne yazık ki yayılamamış. Çanağın etrafında kent şekillenmiş. Alaybey bölgesi en eski yerleşim yerlerinden bir tanesi. Ekonomik ömrünü tamamlamış konutlar var. Şu anda ne yazık ki orada çocuklarımıza oyun alanı üretecek yerlerimiz yok. Kenti yeniden planlayarak, yerinde dönüşümü sağlamak istiyoruz.

EGEDESONSÖZ: Vatandaş somut bir şey görmek istiyor…

AKPINAR:
En kısa zamanda. Ne yazık ki ilçe belediyeleri buna karar veremiyor. Şube müdürlüğü gibi olduk biz.


AZİZ BEY BİR AÇIKLAMA YAPACAKTIR

EGEDESONSÖZ: Son süreçte yeniden gündem olan Yamanlar meselesi var. Raporlar Yamanlar’da  yeraltı sularının ciddi risk altında olduğunu söylüyor. Endişeye kapıldınız mı?

AKPINAR:
Sonuçta sadece Karşıyaka’yı ilgilendiren bir durum değil. İzmir’i ilgilendiriyor. Burada Aziz Kocaoğlu da en az çevreciler kadar çevreyi seven, hassasiyeti olan bir insan. Tabi bilimden yana tavır almak gerekir. Eğer burada gerçekten böyle bir sonuç çıkıyorsa o zaman yeni yer arayışlarına da girilmeli. Sivil toplum örgütlerinin, belediyelerin, hükümetin, herkesin kafa kafaya verip bir yer noktasında artık karar alması gerekiyor. Bir yer buluyorsunuz birisi ‘istemem’ diyor, bir yer buluyorsunuz köylüler ayaklandırılıyor. Siyasiler yapıyor bunu yani. Böyle şey olmaz. Bu noktadayken bizim hala depolama alanı olarak Harmandalı’nı kullanmamız kent katliamından öteye gitmez. Bu hepimizin ayıbı olur. Ben yaptım oldu anlayışı içinde bu işler olmaz. Aziz Bey de o raporu inceleyecek, bir açıklama yapacaktır.

EN BÜYÜK ENDİŞEM…

EGEDESONSÖZ: Stada dava mı açtınız?

AKPINAR:
Geçmiş dönemden açılan bir dava var. Bu stadyumun ihalesinin yapımına dönük bir dava. Stadyum yapılmasın diye değil. Veya kulübe açılan bir dava değil. Ben hala aynı noktadayım. Biz stadyum yapılmasını istemiyor değiliz. Yapılsın ancak kentleşme açısından doğru bir alan olmadığını düşünüyorum. Altına yapılacak dükkanlarla, ofislerle kulüp kurtulmaz, çünkü Karşıyakamızın en ölü bölgelerinden bir tanesidir orası. Benim en büyük endişem arkada Orman Bölge Müdürlüğü’ne ait olan alandır. Yarın burası yetmiyor, alanı biraz genişletmek gerekir diye oradaki bölge müdürlüğünü çıkartıp şehrin dışına koyup o alanda… Rezidans yapılır, başka şeyler yapılır. Betonlaşabilir.

EGEDESONSÖZ: Sayın Başkan 15 bin seyirci kapasitesi az değil mi?

AKPINAR:
Bir kez oraya 15 bin kişilik oturma kapasiteli bir stadyum sığmıyor. 15 bin bile sığmıyor.

EGEDESONSÖZ: Karşıyaka Süper Lig’e çıkarsa nerede oynayacak? O zaman stat değil bu.

AKPINAR:
Sadece bir inşaat faaliyeti var ve birilerinin de pazarlamacı rolünü üstlendiği bir durum olduğunu düşünüyorum. O saha korunmalıydı. Altyapıdaki çocuklarımızın aileleri, arkadaşları resmi müsabakaları gelip orada izlemelilerdi. Oraya ayrıca bir olimpik havuz ile bir fitness merkezi yapılmalıydı. O spor adası kulübe tahsis edilmeliydi.

EGEDESONSÖZ: Ama ikna edemediniz Karşıyakalıyı. Karşıyakalı istiyor…

AKPINAR:
Karşıyakalı stadyum istiyor. İnsanlar artık bunaldıklardan bir an evvel olsun da, nasıl olursa olsun noktasına geldiler. Zaten bu işlerde o hale getirip yaparlar. 10 yıl sonra da ‘Keşke öyle demeseydik’ denir.

KARŞIYAKA CAMİASI KİMDİR?

EGEDESONSÖZ: Karşıyaka’da herkes camia diyor. Size göre camia kim ve bir de taraftar derneklerini nasıl buluyorsunuz?

AKPINAR:
Camia kim? Çok güzel bir soru. Ben camia denilince yıllarca Karşıyaka’nın yükünü sırtlamış, kulüpte başkanlık, yöneticilik yapmış, divan kurulu üyeliklerini yapmış, sporun içinde bulunup katkı koymuş insanları anlıyorum. Onlar camianın bir parçasıdır.

EGEDESONSÖZ: Siz o camiadan mısınız?

AKPINAR:
Ben de o camiadanım. Kulübe katkı koyan birisiyim. Taraftar Derneği stadyum yapılmasını istiyor ama samimi bir şekilde oraya stadyum yapılmasının doğru olmadığını düşünüyor.

EGEDESONSÖZ: Karşıyaka sınırlarına yapılsın ama oraya yapılmasın mı istiyor?

AKPINAR:
Resmen bir yarışa girildi burada. Adam seni seviyorsa istemiyorum diyor, sevmiyorsa istiyorum diyor. Kimse kenti düşünmüyor. Bu kutuplaşmayı ortadan kaldırmak gerekir.


SPOR KULÜPLERİ SİYASİLEŞİYOR

EGEDESONSÖZ: Karşıyaka Spor Kulübü ile Belediye arasındaki mesafe nedir? KSK - CHP ilişkisi gibi de algılanıyor bu ilişki. KSK ve AKP’nin ilişkisi ne durumda?

AKPINAR:
Evet ben CHP’li bir Belediye Başkanı’yım. Hizmet üretirken de hiç kimseye şu partili veya bu partili diye de bakmıyorum. Ben aldığım oy oranına göre hizmet etmiyorum, Karşıyaka’nın yüzde yüzünü kucaklıyorum. Çünkü belediyeler seçime kadar siyasidir, seçimden sonra ise siyaset üstüdür. Spor kulüpleri de siyaset üstü yerlerdir. Eğer ki siz sporu siyasileştirmeye çalışırsanız, orada çok ciddi sıkıntılar yaşanır. Ben Belediye Başkanı olarak, yasal imkan ne ise, onu en üst sınırına kadar kullanan bir insanım.

EGEDESONSÖZ: Yasal imkan nedir?

AKPINAR:
Yasal imkan bütçenin 1000’de 7’si. Kendi kulübünüze yaptığınız yardım 1000’de 7. Onun dışında alt yapıyı güçlendirecek spor alanları açmak, tesisleşmesi için tabi ki katkıda bulunmak, yeni yerler tesis etmek bizim görevlerimiz içerisinde.

EGEDESONSÖZ: Sizden daha önceki CHP’li yönetim gibi, kulübe sahip çıksın, bir başkan yardımcınız da kulübe başkan olsun gibi bir şey mi beklendi?

AKPINAR:
Ben onu yapmam. Sonuçta ben halkın geneline hizmet ediyorum, sadece bir spor kulübüne hizmet edemem. Yasa ne ise, ben o yasayı uygularım. Yani spor kulübü başkanı olacak olanlar onu düşünür, planlar bütçeyi düşünürken.

EGEDESONSÖZ: Sizce spor kulüpleri günümüz Türkiye’sinde biraz siyasileşiyor mu?

AKPINAR:
Ne yazık ki siyasileşiyor. Böyle bir noktaya geliyor. AKP Hükümeti bunu son süreçte çok desteklemeye başladı.

UÇAK “NEZAKET” MESELESİ

EGEDESONSÖZ: Uçakta olamadım diye eleştiriler yapıyor Hüseyin Mutlu Akpınar dendi…Uçakta olsaydınız Saray’a gidecek miydiniz?

AKPINAR:
Bu ayrı bir tartışma konusu aslında. Burada bir nezaketsizlik var. Ben onu dile getiriyorum. Gidip gitmeme ondan sonra tartışılacak bir iş. Ama gitmemem noktasında iddiaya giren biri olursa da yüzde yüz kazanır.  

EGEDESONSÖZ: Önemli olan saraya gitmemek mi, yoksa uçağa binmemek mi?

AKPINAR:
Ben öyle bir tartışmaya girmem, bana yakışmaz. Sadece bazı iş bilmez, kendini hep farklı göstermeye çalışan, binme heveslisi olan insanların düşündükleridir. Kişi kendinden bilir işi. Eğer benim uçağa binme gibi bir derdim olmuş olsaydı, İstanbul’da takım şampiyon olduktan sonra, takımın özel uçağıyla dönerdim. Ben tarifeli uçakla taraftarla birlikte döndüm. Yaşamımın hiçbir döneminde özel uçak hevesim olmadı. Buradaki bütün mesele “nezaket” eksikliği.
Siyasette ve yönetimde en büyük felaket yarım bilgili insanların, tam yetkili kılınmasıdır. Eğer siz bu tür kuralları bilmiyorsanız, öğreneceksiniz. Kulüp Başkanlığı’nı diğer yaptığınız işler gibi yapmayacaksınız. Karşıyaka Spor Kulübü Başkanlığı ciddiyet isteyen, bir şeyi yaptığın zaman da onun arkasında duracağın bir iştir. Bu ise arkasında durulacak bir iş değildir.

KIRILDIM

EGEDESONSÖZ: Karşıyaka’ya emeği geçenlere nezaketsizlik mi yapıldı?

AKPINAR:
Pınar Karşıyaka’nın şampiyon olmasında emeği olan insanlar geçmiş yönetimde Basketbol Şube Başkanı olandır. 60 yıldan beri hiçbir şey beklemeden kulübe yardım eden ve basketbol takımının sponsorluğunu yapan Yaşar Grubu’dur. Onlar bu kentte yokken, sen ben olmamışken kazandıklarını kulübe veren adamlardı. Sen bu adamları yok sayamazsın. Belediye Başkanı’nı siyasi gördün yok saydın ama bu adamları yok sayamazsın, “devlet terbiyesi” diye bir şey vardır. Kentin kaymakamı var kentin en üst mülki amiri, nezaketen davet edersin. Seçilmiş belediye başkanı var davet edersin, eski kulüp başkanını davet edersin, bu kulübü 60 yıldır sırtlayan Yaşar’ı davet edersin, Divan Kurulu Başkanıyla büyük bir fotoğraf verirsin orada.

EGEDESONSÖZ: Kırıldınız mı?

AKPINAR:
Kırıldım tabii. Bu kulübe en büyük desteği veren Yaşar Grubu ise sonrasında da belediye gelir. Kapalı spor salonunu verip, tüm reklam gelirlerini kulübe aktaran,  elektrik, su ve çalışan parasını almayan, otobüsünü veren ve mazotunu koyan Karşıyaka Belediyesi’dir. Salonu yapan da Büyükşehir Belediyesidir.

EGEDESONSÖZ: Karşıyakalılar adına kırıldınız belki de değil mi?

AKPINAR:
Kendi adıma değil. Ben kentin belediye başkanıyım. Ben yurtdışına gidiyorum, Avrupa Diploması alıyorum, bir sürü hizmetler üretiyorum. Bunu Hüseyin Mutlu Akpınar adına yapmıyorum ki. Karşıyaka Belediyesi denilince de, sonuçta Karşıyaka halkı temsil ediliyor. Yani halka yapılmış bir nezaketsizlik var.



ERDAL ACAR’IN BİR TALEBİ OLMADI

EGEDESONSÖZ: Erdal Acar’ın kulübe para yardımında bulunması konusunda ne düşünüyorsunuz?

AKPINAR:
Enteresan… 46 yaşındayım. Sporun da içinde yetişmiş bir insanım. Çıkıp da bir adamın bu kadar para yardımı yapmasını enteresan buluyorum. Ben kendisini tanımıyorum. Belediyemizle herhangi bir işi yok, herhangi bir talebi veya işbirliği girişimi de yok. Kimseye de “Kulübe yardımcı oluyormuş” diye bir ayrıcalık da tanımayız!
Telefonla bir görüşmem oldu kendisi aradı. Dedi ki, ‘Başkanım ben Karşıyaka’yı seviyorum, gönüllü olarak yardım ediyorum. Belediyeyle benim hiçbir işim olmayacak. Bu karşılıksız bir yardım’ dedi. Ben de ‘Enteresan’ dedim. ‘Belki ben doğma büyüme Karşıyakalıyım diyenlerin silkelenmesini sağlıyorsunuz’ dedim. Bu nedenle bir Karşıyakalının da bu durumu eleştireceği yerde, “Acaba biz bir yerde yanlış mı yapıyoruz?” demesi gerekir.

EGEDESONSÖZ: Karşıyaka bir marka. Bu marka üzerinden kendi reklamını yapmak istiyor olamaz mı?

AKPINAR:
Onu bilemem. Karşıyaka 103 yıllık bir tarih. Türkiye’de armasında ay yıldızı taşıyan dört kulüpten bir tanesi. Böyle marka değeri taşıyan bir kulüple anılmak önemlidir.

EGEDESONSÖZ: İstanbul Boğaz Köprüsü’ne Karşıyaka Bayrağı asılması meselesi de çok konuşuldu. Valinin izin vermesi de zor. Özel bir dostluğunuz var mı Vali ile?

AKPINAR:
Hayır. Validen izin almadık biz, Vali izin vermedi. Onu Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ile görüştük. Karayolları’ndan izin aldı. Ben de gittim kendi ellerimle astım. En büyük hayalim bir gün Boğaz’a bayrak asmaktı, o hayalimi gerçekleştirdim.

BÜYÜKŞEHİR HAYALİ

EGEDESONSÖZ: “Ben yaptığım işte zirveye doğru yol alırım” dediniz. 2019 bu zirvenin taçlanacağı yer mi sizin için?

AKPINAR:
Sonuçta başarı sanatçıların sahnede aldığı alkışla, siyasetçilerin de sandıkta aldığı oy sayısıyla ölçülüyor. Ben de yaptığım işin sandıkta taçlanmasını istiyorum, daha yüksek oy oranıyla karşılık alacağına inanıyorum.

EGEDESONSÖZ: Hangi sandık? Karşıyaka mı, İzmir mi?

AKPINAR:
Ben siyasetçiyim sonuçta. Siyasetçinin hedefleri olmalıdır. ‘Ben burada kaldım, burada mutluyum’ diyen siyasetçi, bana göre yeterli bir siyasetçi değildir. Ya da samimi değildir. Dört yıl daha Karşıyaka Belediye Başkanı’yım. Bu Başkanlığı en iyi şekilde yapacağım. Dört yıl sonra eğer ki bana “Devam et” derlerse, devam ederim. Yine en iyisini yapmaya gayret gösteririm. Yok başka yerde belediye başkanlığı yapacaksın, buraya geleceksin deniyorsa onu da sonuçta halk söyleyecek. Sonuçta siyasette insanın aklına değil başına gelir bazı işler. Benim şu anda aklımda bir şey yok. Başıma gelirse en iyisini yaparım. Yarın eve dönüş yasası çıkar eve dönersem de, vicdanım rahat dönerim

EGEDESONSÖZ: Büyükşehir Başkanlığı hayalinizi süslüyor mu?

AKPINAR:
Tabi ki. İnsanın aklına değil, başına gelir. Birçok insana sorun, ‘Aklında Genel Başkan olmak var mıydı’ diye, ‘Yoktu’  der. Ama insanın aklına değil başına gelir. Kimisi çok uğraşır, kurultaylara girer olmaz. Bir bakarsınız ki çok alakasız bir durumda kişinin başına gelir. Kişi kendini her şeye hazırlamalı hayatta. Var olmaya da, yok olmaya da hazırlamalı kendini. Ben var olmaya da hazırlıyorum kendimi, yok olmaya da.

EGEDESONSÖZ: Siz sevdiniz mi Belediye Başkanlığını?

AKPINAR:
Belediye başkanlığı gerçekten çok keyifli bir iş, çok mutlu oluyorsunuz.

EGEDESONSÖZ: Zor bir görev değil mi?

AKPINAR:
Ben bir zorluğunu yaşamadım. Sırıtmadım diye düşünüyorum. Yıllardan beri partinin içinde aktif görev yapıyorum, hiçbir meclis toplantısına katılmadım. Keşke katılsaydım demişliğim vardır. Hiç olmazsa tecrübe olurdu.

EGEDESONSÖZ: Büyükşehir Başkanlığı bu işin zirvesi mi?

 

AKPINAR: Hayır. Siyaset uzun bir yoldur. Biz siyasetçi yetiştiremiyoruz. Siyaset kurumları gerçekten siyasetçi yetiştirmeli. Haksız yere eleştirilmeye sinir oluyorum. Ben ‘Hep haklıyım’ diyen biri olmadım. Kadro değiştiriyorum, kuruyorum. Kurduğum kadroyla ilgili hiç kimsenin eleştirisi yok. Bir sürü ihale yaptım. Milyonlarca lira para söz konusu. Ama tutup da kimse bana şu ihalede şu yanlışı yaptın diyemez. Ya da adaletsiz davrandı, kendi yandaşına bir şeyler kazandırmaya çalıştı diyemez. 

SİYASET DIŞI DURMAM

EGEDESONSÖZ: Yerel yönetimdeki bu tecrübeniz siyaset yolculuğunuza katkı sunan bir makam diyebilir miyiz?

AKPINAR:
Sonuçta bu görevler önemli görevler. Ben iyi ki 1992’de yılında CHP’nin kapısı açılırken içeriye girmişim. İyi ki de hiçbir zaman dışarıya çıkmadan, ısrarlı ve kararlı devam etmişim diyorum. İyi ki il siyaseti yapmışım, çünkü çok şey öğrendim.

EGEDESONSÖZ: Önümüzde ilçe kongreleri var. İlçede, mahalle seçimlerinde, delege seçimlerinde belediye başkanı taraf olacak mı? 

AKPINAR:
Belediye başkanı görevini yerine getirecek ama sonuçta siyasetin içinden gelen bir belediye başkanıyım ben. Siyasetin dışında duracak bir durumum da söz konusu değil. Kalmam da.

BANA YEMEZ…

EGEDESONSÖZ: Mustafa Özuslu, Rıfat Nalbantoğlu döneminde birlikte çalıştığınız siyaset adamı. Kendisini destekleyecek misiniz?

AKPINAR:
Ben öncelikle il siyaseti yaptım. Karşıyaka’da siyaset yapanları çok iyi tanıyan hatta ve hatta üyelerini bilen bir adamım. Kim aktif, kim değil bilirim. Onun için bazılarının işi iyi yürümüyor memlekette. 40 yıllık üye olduğunu söyleyip de bir şey yapmayanlar var, inanıyor arkadaşlar. Ama bana yemez. 
Mustafa Özuslu Mavişehir’de yaşamını sürdüren ve Mavişehir üyesi olan, geçmiş dönem Belediye Başkanımız Sayın Cevat Durak tarafından da ilçe başkanlığı teklif edilen bir arkadaşımız. Mustafa Özuslu benim hem sosyal yaşantımda arkadaşım, hem de siyaset arkadaşım. Kent Konseyi Başkanımdı. Kent Konseyi Başkanlığı’ndan İlçe Başkanı olmak isteyince ben üzüldüm. Ama genel merkez takdir etti ilçe başkanlığı yaptı. Şu anda da benim arkadaşım olan birinin arkasındayım, ya da önündeyim gibi bir şey demem, erken olur. Ama her zaman yanındayım. 



SABAH AKŞAM KÜFREDENLERE MÜDAHALE EDERİM

EGEDESONSÖZ: Peki belediyenin imkanını kullandırtır mısınız?

AKPINAR:
Hayır kullandırtmam. Hiç kimseyi benim desteklediğim adaya oy atsın diye oğlunu, kızını işe almam, bana yaptıramaz kimse. Ben müdahalemi tek bir noktada yaparım. Mahallesinde sevilmeyen, sabah akşam oturup da Belediye Başkanı’nı eleştiren, Genel Başkanı’na küfreden adamın delege olmaması, hatta partiden de gitmesi gerekir.

EGEDESONSÖZ: Aziz Kocaoğlu ile durduğunuz nokta aynı. “Kim olsun demem de, kim olmasın derim” tavrı bu değil mi?

AKPINAR:
Bilemiyorum. Demek ki bu ortak akıl. 40 yıllık partiliyim diyen eleştiriyor ya. Niye eleştiriyorsun? E kızını oğlunu işe alamamışsın. Ya kardeşim beni eleştireceksen yaptığım işle eleştir. Ben bu örgütte yetişmiş bir adamım. Bana hiç kimse bugüne kadar “Beni işe al” demedi. Diyenler de oldu ama hiç talep etmeyenleri yani hak edenleri cımbız gibi çektim aldım ve kadromu oluşturdum. Bugüne kadar hem mesleki anlamda, hem de siyasal anlamda duruşundan hiçbir şey kaybetmemiş insanlarla çalıştım. 

MUTLU BİR ADAMIM

EGEDESONSÖZ: Sizden önceki dönemde Büyükşehir ve ilçe belediyesi arasında bir şeyler eksikti. Şu an Karşıyaka Büyükşehir Belediyesi diyoloğu nasıl? 

AKPINAR:
Biz o diyaloğu çok güzel bir şekilde kurabiliyoruz. Aziz Bey ile de iyi bir iletişim halindeyiz. Taleplerimiz konusunda ortada buluşabiliyoruz. Kent adına hepimiz çalışıyoruz. Bütün mesele doğru ifadeyle ikna edebilmekte. Ben her zaman söylerim, “Siyasette ikna, dinde ise biat vardır”.

EGEDESONSÖZ: Peki Hüseyin Mutlu Akpınar gerçekten mutlu biri mi?

AKPINAR:
Kesinlikle. Ben her zaman mutlu bir adam oldum. Acılar çektik, o acılarda bile mutlu olduk biz. Ben evinde mutlu bir adamım. Evimde kadınımı seviyorum. Onun için kentte yaşayan tüm kadınlar için en iyi hizmeti üretmeye çalışıyorum. 2 çocuğum var, çocuklarımı çok seviyorum. Onun için kentte yaşayan çocuklar için en iyi hizmeti vermeye çalışıyorum. Bir de kedimiz var onu da çok seviyorum. O nedenle sokak hayvanlarına da en hizmeti sunmaya çalışıyorum. Eğer bir siyasetçi evinde mutlu ve huzurlu değilse, siyasette de başarılı olamaz.

 
Tekere çomak soktum
 
Çiğli'nin borcuna kefil oldu!
YORUMLAR
Toplam 21 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
papatya 18 Ağustos 2015 Salı 11:23

ADAMM gibi ADAMMMM ne bi eksik fazlası çok...tabiki de herkez sevecek diye birşey yok zaten herkez severse orada bir sorun vardır...herşeyden önce İNSAN...ve görevini en iyi şekilde yapan ADAM...yüreği güzel merhameti olan bi ADAM...Babasızların Babası o...Ben bi karşıyakalı olarak her zaman yanında olacağım...bir çok esnaf 'bize evliya gibi geldi' boşuna demiyor tabikide meyve veren ağaç taşlanır ve insanlar adaletli insanları pek sevmezler...

Yorumu oyla      14      8  
Ceko35 4 Ağustos 2015 Salı 12:48

ÇOOOOOK İYİ POLİTİKACI......

Yorumu oyla      12      9  
Harun 35,5 3 Ağustos 2015 Pazartesi 17:01

teşekkürler başkanım.Yaptıklarınız ortada.Saygılar..

Yorumu oyla      22      12  
emir 3 Ağustos 2015 Pazartesi 16:20

Başkanım Sahilde yerlere atılan çöplerede bir el atın artık

Yorumu oyla      22      9  
ayşe zambak 3 Ağustos 2015 Pazartesi 16:12

Cevat Durak'tn sonra olmadı

Yorumu oyla      20      18  
AHMET 3 Ağustos 2015 Pazartesi 15:47

Eski klüp başkani da holding de klüp baskanimizin ve yönetimimizin arkasindadir.Sizden baska yasananlari sorun olarak gören,alinan kimse yok.Hepsi karsiyakanin menfaatlerine göre hareket ediyor.Karsiyakayi olumsuz haberlerle gündeme getirmeyin.Baskanimiz,yönetimimiz,basketbol sponsorumuz yasar holding,Futbol destekcimiz erdal acar,camiamiz,taraftarimiz tek yürek olduk.Sizi de gercek anlamda klübümůzün arkasinda durmaya davet ediyoruz.

Yorumu oyla      14      18  
KSK 3 Ağustos 2015 Pazartesi 15:11

Sayın başkan Karşıyakanin ulusal ve uluslararası ölçekte en büyük değeri KSK'dir.Belediye bütçe kullaniminda yasal mevzuata takılıyor olabilir fakat sosyal,kentine katilimci bir baskan kentin dinamiklerini harekete geçirebilecek yeterlilikte olmali.Klübe gelen yatirimciyi en ön safta karsilayabilmeli.Dedikodulara karsi ilk karsi cikan olmali.Erdal acar ile ilgili söyleminiz dogru.yillardir en kral karsiyakaliyim diyenden daha cok yardimci oldu klübe.Sene sonuna kadar da borcları temizleyecek.Dedikodunun degil birligin beraberligin haberlerinde bulusalim artik.

Yorumu oyla      15      7  
kskksk 3 Ağustos 2015 Pazartesi 15:06

Birde özellikle çarşıdaki sokaklardaki esnaf işgalini sonlandırsa süper olur

Yorumu oyla      25      7  
Elif korkmaz 3 Ağustos 2015 Pazartesi 14:58

Bir açılış sırasında karşılaştım belediye başkanımızla.Gözlerinin içi gülen, bizimle sohbet edebilen, etrafında koruma bile bulunmayan Karşıyakama yaraşır bi başkan.Lider özellikli doğmuş bence.O gün bunu hissttirdi..Kibarlığınız ve bizlere kazandırdığınız ödüller için teşekkürler başkanım.Bir genç olarak her zaman yanınızdayım...

Yorumu oyla      21      10  
KsK 3 Ağustos 2015 Pazartesi 14:56

sadece gülüyoruz sıfır icraat bol şov gereksiz vakit kaybı=hma

Yorumu oyla      21      14  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Tekere çomak soktum
Ege’de Sonsöz Sohbetleri’ne konuk olan Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş ...
Terim için de, korkan, sinen insanlar için de üzülüyorum!
Gönül Soyoğul sordu, Fatih Terim yazısı nedeniyle Vatan Gazetesi'ndeki ...
Babamı şimdi anlıyorum...
Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, Gazeteciler Ümit Yaldız, Fahrettin ...
 
Yamanlar riske değer mi?
Jeoloji Mühendisleri Oda Başkanı Alim Murathan, Başkan Kocaoğlu’nun “Amacınız ...
Popülist olmadım, olmayacağım
Ege’de Sonsöz Sohbetleri’ne konuk olan Başkan Aziz Kocaoğlu gazeteciler ...
Millet AKP'ye 'dur' dedi!
Hanzade Ünuz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile 7 Haziran ...
 
'Kazanan' bir avukatım
Hanzade Ünuz, CHP İzmir 1. Bölge milletvekili adayı avukat Murat Bakan ile konuştu...
Başbakanımızın talebesiyim
Hanzade Ünuz, AK Parti İzmir 2. Bölge milletvekili adayı İbrahim Turhan ...
Bir basamak sonrasını düşünmem...
Hanzade Ünuz, MHP Grup Başkan Vekili ve İzmir milletvekili adayı Dr. Oktay ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Rahmetliyi nasıl bilirdiniz?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Onlar hayatın düşmanıdırlar sevgilim…
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva