HABERLER>POLİTİKA
25 Şubat 2012 Cumartesi - 10:06

‘Çok hoşgörülü davrandık herkes haddini bilecek’

CHP Genel Başkan Yardımcısı yarın başlayacak kurultay öncesi isim vermeden gözdağı verdi. 27 Şubat’tan sonra her şeyin değişeceğini belirten Tekin, “Artık eski tas eski hamam olmayacak. 27 Şubat’tan sonra iç kargaşayı ben de başlatsam, kendimi mekanizmanın dışında bulurum” dedi

‘Çok hoşgörülü davrandık herkes haddini bilecek’

ANKARA - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, yarın başlayacak “kurultaylar süreci” öncesi Vatan’ın sorularını yanıtladı:
 
“Örgütler kurultay yorgunu” demiştiniz ama galiba yeni dönemde de değişen bir şey yok...
 
“Kurultay olmaz” diye bir kaide yok. Tam tersine, önümüzdeki süreçte daha fazla kurultay yapmalıyız. Ama işsizlik, tarım, özgürlük kurultayı düzenlemeliyiz. Sosyal demokrat partilerin temel görevleri budur. 12 Eylül sürecinden sonra bunları yapmak için yola çıkmıştık. Ama ne yazık ki olmadı. İnşallah yeni süreçte hepsi olacak. Yine de önümüzde ilk kez beni heyecanlandıran bir kurultay var.
 
Neden?
 
Çünkü klasik bir kurultay değil. Gerçekten demokratik, özgürlükçü bir anayasa, yani tüzük yapacağız. CHP bu tüzük kurultayıyla tüm siyasi partilere örnek olacak. Kendimizi kandırmayalım, Türkiye’de bütün anti demokratik uygulamalar ne yazık ki siyasi partilerde var. “12 Eylül’le hesaplaşacağız” diyenler, o dönemin yarattığı Siyasi Partiler Yasası’nın üzerine oturuyorlar. Sonra dönüp, “Evren’i yargılayacağım” diyorlar. Evren’i yargılamanın yolu, onun getirdiği yasaları değiştirmekle mümkün olur. Onun getirdiği sistemin üzerine oturacaksın, sonra millete dönüp, “Millet iradesi” diyeceksin. Millet kendi vekilini seçebildi mi, hayır. Türkiye’de sadece muhtarlar milletin iradesiyle seçiliyor. Onların dışında hiçbir isim millet iradesini temsil etmiyor. İşte CHP bu nedenle örnek bir tüzük kurultayı yapacak. Hepimiz heyecanlıyız. Muhteşem bir demokrasi şöleni olacak.
 
Bir kurultayı “demokrasi şöleni” olarak ifade etmek biraz abartılı değil mi?
 
Son 15 yıldır iktidar ve iktidar yanlısı belli güçler CHP’den rahatsız. Kendilerini iyi anlıyorum. Rahatsızlar çünkü Türkiye’de muhalif olabilecek bütün kurumlar teslim alındı. Sendikalar, STK’lar yok, medya esaret altında. Bunların dışında milleti temsil eden, ezilmişlerin, horlanmışların tek adresi CHP. “CHP’yi nasıl itibarsızlaştırabilir, nasıl iç kavga nasıl yaratırız” uğraşları olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Ama kimse CHP’den yel bile koparamaz. Türkiye’de iki tip siyasi parti var; İlki iktidardan beslenen siyasi yapılar. Mesela halen AKP’de olan birçok insan ANAP, DYP, SHP döneminde de vardı. Ama CHP’nin yapısı, örgütü iktidarla değil, inançlarıyla besleniyor. Onun içindir ki, 90 yıldır kimse çökertemedi. Mevcut iktidarın da iktidarı bitirdiği gün misyonunu bitirecek, ama CHP var olacak.
 
İktidara yükleniyorsunuz ama Sav, Kılıçdaroğlu’na “Acemi” diyor, delegelere “Kurultaya gitmeyin” diye mesaj gönderiliyor. Sonuçta da parça parça bir CHP görünüyor...
 
Parça parça görmek doğru değil. Ne yazık ki böyle bir algı yaratılmış. “CHP hiçbir şey üretmiyor, sürekli iç kavgayla meşgul” algısı, biraz bizim arkadaşlarımızın katkıları, biraz da medyanın abartısıdır. Son dönem Türkiye’de çok ciddi sorunlar varken, hangi televizyonu açsanız, CHP konuşuluyor. CHP’yi ne kadar seviyorlar inanılır gibi değil!
 
Ama Önder Sav gibi bir isim CHP Genel Başkanı’nı eleştiriyorsa, bunu yazmak medyanın suçu olmaz...
 
Elbette değil. Ama medya dünyanın her yerinde aynadır, vicdanı temsil eder. Türkiye’de ise bunu görmek mümkün değil. Tüm siyasi partileri eleştireceksiniz, itirazımız olmaz. Bir de gazeteciler için CHP’yi eleştirmenin bir başka avantajı var: Başbakan’ın gözüne daha iyi gireriz diyorlar. Çok iyi bildiğim soldan gelen, CHP’de siyaset yapmış arkadaşlarım var. Bakıyorum acımasızca CHP’yi eleştiriyorlar. Eğer eleştirmezse ekranlarda yer bulma imkanları olmuyor. Fakat bu etik de değil, insani de. Ben CHP eleştirilmesin, sorgulanmasın demiyorum. Biz tabu değiliz. Ama dünyadaki ülkelere bakın, muhalefet değil, iktidar sorgulanır. Demokrasinin olmadığı ülkelerde bile öyledir. Bugün Türkiye’de iktidarı eleştirmek bedel ödemektir. Muhalefeti dövmenin, eleştirmenin ise hiçbir bedeli yok. Ama bundan sonra bedeli olacaktır.
 
Nasıl bir bedelden söz ediyorsunuz?
 
Sayın Genel Başkanımız da, bizler de bugüne kadar çok hoş görülü davrandık. Siyasi partilerde eleştiri olabilir, buna tahammül ederiz. Ama hiç kimse genel başkanımıza, parti yöneticilerimizin kişiliklerine hakareti kendilerine hak saymasın. Bunun bedeli çok ağır olur. Hukuki tüm zeminlerde haklarımızı arayacağız. Örgütlerimiz çok duyarlı. Bizi, “Cevap vermiyorsunuz, tepki göstermiyorsunuz” diye sıkıştırıyorlar. Bunu herkesin iyi bilmesi gerekiyor. Eski tas eski hamam olmayacak. Herkes haddini ve hududunu bilecek. Bektaşi’ye demişler ki, “İslamın şartı kaç”. Demiş ki, “6”. “Bektaşi 5’i anladık da 6’ncısı ne?’ diye sormuşlar. İşte altıncısı da, gazetecisi, siyasetçisi, partilileri herkes haddini hududunu bilecek. Hadlerini aşarak, genel başkanımıza hakaret etmeyi alışkanlık olmaktan çıkaracaklar.
 
Yeni bir disiplin anlayışı mı geliyor?
 
Elbette olacaktır.
 
Biraz daha sert mi olacaksınız?
 
Yeni tüzükle her türlü demokratik hakkınızı rahatlıkla arayabilirsiniz. Hukuksuzluğun olduğu yerde önce Genel Başkanımıza hesap sorabilirler. Ama, “Ben hukuk tanımam, burada hakkımı aramayacağım. Şu yandaş medyaya, şu televizyona gideceğim, partiye, partinin kurumsal kimliğine, genel başkana hakaret edeceğim” demek, artık tarihe gömülmüştür. Böyle bir özgürlük yok. Hem genel başkan hem demokratik hakkını arayan herkesin yanında olacağız. Bunda tereddüt yok. Ama bütün bu mekanizmayı kullanmayıp, “Yandaş medyaya gidelim, bize böyle bir olanak yarattı. Partinin kurumsal kimliğini zedeleyelim” dönemi bitmiştir.
 
Bu alışkanlıktan ‘muhalifler’ vazgeçebilecekler mi?
 
Muhalif diye bir şey. 362 arkadaşımın hepsi çok kıymetli. 1999’da bu parti barajın altında kalırken, birlikte gözyaşı döktük. Hiçbirini muhalif kabul etmiyorum. Demokratik haklarını aramışlardır, saygı duyuyoruz. Onları kim ötekileştirirse, karşısında önce Genel Başkanımızı, sonra beni bulur.
 
Yeni dönemde en büyük fark parti içi disiplin olacak diyebilir miyiz?
 
Sadece parti değil, evinizde, işyerinizde kural, disiplin yok mu? Mesala Vatan gazetesinde çalışırken başka bir gazeteye demeç verip, “Vatan Gazetesi almayın” dediğinizde size ne derler?
 
“Güle güle” herhalde...
 
O zaman! Parti yetkilileri, “Şu yandaş kamuoyu yoklaması şöyle dedi” diye, bunu övünerek anlatıyorsa, o partililiğini bitirmiştir. Bunu kabul etmek mümkün değil.
 
İsim vermiyorsunuz ama Sayın Sav, CHP oyları yüzde 20’nin altına indi diye bir anket gösterdi...
 
Çok enteresan. Bir akıl tutulması yaşıyoruz. 33 il dolaşıp geldim. Devlet krizini CHP mi yarattı, işsizliği, yoksulluğu, atanmayan öğretmenleri CHP mi yarattı? Yapılan insafsızlıktan başka bir şey değil. Bayram değil seyran değil kamuoyu yoklamaları yapılıyor. Tüzük kurultayı dönemi şirketler çıkıp kendilerine vazife ediniyorlar. Bunlar ayıptır. Kamuoyu yoklamasında “şu şöyleydi, böyle oldu” diyerek, bunu baz alarak CHP’yi eleştirmek de hiç doğru bir davranış değil ve hiçbir CHP’liye de yakışmaz.
 
Sayın Baykal’ın kurultaya gelmeyecek olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Deniz Bey bizleri var eden liderimizdir. Her zaman saygı duyduğumuz önemli bir isimdir. Deniz Bey’e hepimizin vefa borcu var. Sayın Sav da çok kıymetlidir, partiye büyük emekleri olmuştur. Bu parti parçalanmamış, bölünmemişse, bu iki önemli ismin çok büyük katkıları var. Şimdi Türkiye’nin CHP’ye, bizim de başta Sayın Baykal ve Sayın Sav olmak üzere tüm arkadaşlarımıza ihtiyacımız var. Gün birlik günüdür.
 
27 Şubat’tan sonra çok şey değişir mi?
 
Çok şey değişir. Genel Başkanımız ve bizler enerjimizi Ankara’da değil Anadolu’da harcayacağız. Köy, köy gezeceğiz. Üzerimizde çok haksız algılar var. 40 yıldır Türkiye’yi AKP yönetiyor ama hesabını bize soruyorlar. Demek ki kendimizi ifade etmekte eksikliğimiz var. Enerjimizi içe harcarsak dışarıya ne konuşacağız? İç kavgaya son. 27 Şubat’tan sonra yeni bir anlayış, yeni bir CHP göreceksiniz. İç kargaşayı ben de yaratsam kendimi mekanizmanın dışında bulurum ve bu kadar açık söylüyorum.
 
Biraz gözdağı veriyorsunuz sanki...
 
Gözdağı olur mu? Bu herkes için geçerli, benim için de geçerli, MYK üyeleri için de geçerli diyorum. Türkiye zor bir dönemden geçiyor ve CHP’nin yapması gereken işler var.
 
İhraçlar gündeme gelebilir mi?
 
İhraç söz konusu değil. Eğer örgüt yapınızı dışı dönük çalıştırırsanız, zaten ihraca gerek yok. Örgüt otomatik olarak dışlar. Yeter ki siz doğru yapın.
 
AKP’de her an her şey olabilir
 
Tüzük sonrası CHP’nin ajandasındaki ilk madde nedir?
 
Yerel Yönetimler Yasası ilk gündem maddemiz. Orada ciddi sıkıntılar var. Türkiye’de 3 bin belediye var. Bunların 1600’ü soruşturma geçiriyor, 150 belediye başkanı tutuklu. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sistem olamaz. Bir arıza var ve giderilmeli. Kent Yasası olan yeni bir Belediye Yasası yapacağız. İkincisi, ciddi bir özgürlük sorunu var. İktidarların güvencesi yasa değil, bireylerin güvencesi yasa olur. Bakın bin küsur polis bir gece yarısı sürgün edildi. Böyle bir zulüm olamaz. Tüm bu kavramların yerine oturması için ciddi yasal düzenlemeler hazırlıyoruz. İktidarı bu konuda zorlayacağız. Aksi halde işte bir savcı çıkar düzeninizi bozar, feleğinizi şaşırtır, gece yarısı kanun çıkarmak zorunda kalırsınız.
 
Burhan Kuzu, “Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını doğru bulmuyoruz” dedi. “Darbecilerle hesaplaşmak için önemli” yorumları da var...
 
İktidara muhalif olanları darbeci olarak görürseniz, sizin özel yetkili mahkemeleriniz daha 50 yıl devam eder. Özel yetkili mahkemeler olmasa bunlardan hesap sorulmaz mı? Şimdi onlarla kendiniz kavga ediyorsunuz. Sayın Kuzu bir anayasa profesörü. Son çıkan MİT Yasası vicdanen onu rahatsız ediyordur.
 
Devlette MİT’le başlayan kavga bitti mi sizce?
 
Bitmez. Son dönemde yaşadığımız soruna sadece cemaat - iktidar ilişkisi dersek, olayı basitleştiririz. Tersine; devlette “barışalım” diyenlerle, “vuruşalım” diyenlerin kavgası var. Uzun süre sulh olmaz bana göre. Bakın CHP’de kopma olmaz ama AKP’de her an her şey olabilir.
 
Nur Hanım’a değil CHP’ye saldırı
 
Nur Serter’e yapılan ağır hakaretle ilgili ne yapacaksınız?
 
Ağır değil alçakça bir saldırı. CHP olarak gereği yapılmazsa hukuksal olarak her şeyi yapacağız. Yapılanı Nur Hanım’a değil, CHP’ye yapılmış bir saldırı olarak kabul ediyoruz. Ben Fatma Şahin’den bir tepki beklerdim açıkçası. Bırakın kadından sorumlu bakanı, parlamentoda bir milletvekiline böyle bir hakaret varsa, tüm kadın milletvekillerinin aynı tepkiyi göstermesini beklerdim. Bunu göremedik ne yazık ki.
 
Adayım demedim
 
İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığı için Sayın Kılıçdaroğlu ile görüşebildiniz mi?
 
Benim böyle bir beyanım olmadı. Siyasetin içinden gelen bir insanım. Önümüzde iki yıl var, o günün kararını bugünden vermek doğru olmaz. O iddiayı bir internet sitesi yazmış, gazeteler aldı. Bunlar kişisel taleplerle olacak şeyler de değil. Örgüt isterse, İstanbul halkı isterse, o zaman ne olacak görmek gerekiyor.
 
İçinizden geçmiyor mu?
Her siyasetçinin içinden geçebilir. Ben İstanbulluyum. Belediye Başkanvekilliği, İl Başkanlığı yaptım. İstanbul’u ve sorunlarını çok iyi bilirim. Son seçimde çok az oyla kaybettik. Ama önümüzdeki dönemde inşallah İstanbul’u da, Ankara’yı da alacağız.
 
Genel Kurul’daki tüzük kavgasında CHP yine eleştirildi
 
TBMM’de şimdi sayısal çoğunluk istediğini yapıyor. TRT 3’ü kaldırdılar, 10 dakikalık konuşma süresini 5 dakikaya indirmeye çalışıyorlar. Hakkımızı almaya çalışınca da “İşgal” diye başlık atıyorlar. Sesimizi nerede duyuracağız? Anadolu’da sarımsakçının, patatesçisinin, soğancısının sorunlarını nerede anlatacağız? Bunları anlatırken bir Niğde milletvekilimiz patates gösteremeyecek mi? “Hayır gösteremezsiniz” diyorlar. Sadece Sayın Kamer Genç’ten dolayı tüzük değiştiriyorlar. Deniz Feneri’nden niye rahatsız oluyorsunuz, size ne? Demek ki yaranız var. Bundan dolayı tüzük değiştirilir mi? Mesela ben İstanbul milletvekili olarak 5 dakika içerisinde İstanbul’un devasa sorunlarından hangisini anlatacağım? İki öksürsen beş dakika bitti.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
deniz 28 Şubat 2012 Salı 17:49

gürsel tekin sen Baykal istifasını açıkladığında da televizyonda salya sümük ağlıyordun ve o gün söylemiştik bunların timsah gözyaşları olduğunu. "HAKLI ÇIKTIK"! Ama bir konuda haklısın, herkes haddini bilecek. Elbette sen de...!

Yorumu oyla      12      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kılıçdaroğlu: Kurultaya gelmeyeni tarih affetmez
Kılıçdaroğlu delegelere, “Kurultaya gelmeyeni tarih affetmez” sözleriyle çağrı yaptı.
Başkan Sürekli: Karşıyakalının yanındayız
Ak Parti Karşıyaka İlçe Başkanı Kerem Ali Sürekli, vatandaşın dertlerini ...
Şengül: İzmir’e 2300 yataklı 4 öğrenci yurdu yapılacak
Ak Parti İzmir Milletvekili Aydın Şengül, 2012 yılı içinde İzmir’e 2 bin ...
 
Eski ve yeni CHP arenada
CHP'nin peş peşe yapılacak iki kurultayı, genel merkez ile muhalif kanadın ...
Matkap: Yeni tüzük hemen uygulanacak
Pazar günü kurultaya gidecek olan CHP’de sular henüz durulmuş değil. Muhalifler ...
CHP'li Loğoğlu: Dış politikada sıfır sorun ters tepti
CHP Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, Türkiye'nin dış politikada en başarısız ...
 
Bozdağ: Karanlık üzerine karanlık perde
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, gazeteci Hrant Dink cinayetiyle ilgili ...
4+4+4 tartışmasına Bakan Dinçer de katıldı!
Kesintili eğitim tartışmalarını değerlendiren Dinçer, 'Eğer kamuoyunda ...
Akay: Durmak yok yola devam
İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, uç beyleri olarak nitelendirdiği ilçe ...
 
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Erkekler bastığım kaldırımı öperdi!’
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İzmir’in sokakları hem kız hem deniz kokar… 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva