Gökhan KOÇ/EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü’nün 2016 yılı mali performans ve gelir gider bütçe taslağı görüşüldü.
2016 yılı için belirlenen 1 milyar 774 milyon 849 bin liralık gider, 965 milyon 405 bin liralık gelir bütçesi AK Parti’nin ret oyuna karşılık CHP ve MHP gruplarının evet oylarıyla oy çokluğuyla kabul edildi.
KABİNEYE BAŞARILAR DİLEDİ
Bugün açıklanan Bakanlar Kurulu ile ilgili dileklerini ifade eden Kocaoğlu, “Kabinenin ülkeye yararlı olmasını, hayırlı olmasını diliyorum. Bakanlara başarılar diliyorum. İzmir’in tek bakanı Binali Yıldırım’ın başarılı çalışma yapmasını diliyorum. Seçim sürecinde söz verildiği gibi İzmir’in projelerini beraber takip edeceğimizi inancını ifade etmek istiyorum” dedi.
Partilerin grup başkanvekilleri de yeni kabine ile ilgili dileklerini dile getirdi.
YÜCEL BAŞARILI BULDU
CHP adına söz alan Deniz Yücel, İZSU tarafından hazırlanan 2016 yılı bütçesinin başarılı olduğunu dile getirdi. Yücel, İZSU’nun İzmir halkına etkin, verimli ve çevreci hizmetler vermeye devam edeceğini söyledi. Yeni dönemde hayata geçirilecek olan arıtma, baraj ve yeni kanal projeleri hakkında da bilgi verdi.
İNDİRİM TALEP ETTİ
AK Parti grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Bilal Doğan suyun maliyetine satılmasını önererek, yüzde 10’luk bir indirim talep etti. Verilen yazılı önerge gündeme alınmadı. Kocaoğlu, işin içine siyasetin karıştırılmaması gerektiğini dile getirdi. Doğan ise yapılacak olan yüzde 5’lik zammın halkın bütçesine darbe olduğunu dile getirdi. MHP Meclis Üyesi Fikret Çam ise su tarifesindeki 20 ton sınırının kaldırılmasını talep etti.
BİR KEZ DAHA HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADIK
İZSU’nun 2016 bütçesini değerlendiren Doğan, “Kentin kanal ve altyapı hizmetlerini yerine getiren İZSU'nun 2016 yılı bütçesini karara bağlayacağız. Tıpkı ESHOT'ta olduğu gibi yine personel maaşlarını ödemek için hazırlanan bir bütçe ile karşılaştık ve bir kez daha hayal kırıklığına uğradık. Yüzde 39'u personel ve sabit giderlere ayrılmış, yüzde 51'i ise bakım, onarım faaliyetleri ile yeni yatırım ve projelere ayrılmış bir bütçe ile karşı karşıyayız. Neredeyse başa baş rakamlar söz konusu. Sadece personel giderleri ve kuruma ait sabit harcamalara 578 milyon 272 bin lira ayrılması öngörülüyor. 2016 yılının toplam gider bütçesi ise, 1 milyar 774 milyon 849 bin lira. Yani bütçenin neredeyse yüzde 40'ı yatırım harici sabit giderler. Altyapı açısından birçok sorunla karşı karşıya olan, insanların yağmurda sele kapılıp hayatını kaybettiği bu kentin su ve kanal idaresine ait bütçenin sadece yüzde 60'lık kısmı yatırıma ayrılacak” dedi.
CHP’Lİ DİĞER BELEDİYELERİ ÖRNEK GÖSTERDİ
Yüzde 5’lik yapılan zamma tepki gösteren Doğan, “Hemşerilerimizin kafasında ciddi soru işaretleri var. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun ‘Belediye kar müessesi değildir’ sözlerinden hareketle yaptığımız küçük bir araştırmanın sonuçlarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Aydın Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz yıl suya zam yapmamış, indirim için uğraşıyor. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, yine geçtiğimiz yıl gelen tepkiler üzerine suya zam yapmaktan vazgeçmiş, bir önceki yıl ise yüzde 3'lük zam kararı almış. Çanakkale Belediyesi suya 3 yıldır zam yapmıyor ve ücretlerin düşürülmesi için ciddi ciddi çalışıyor. Muğla'da son iki yılda suya sadece 25 kuruş ile 50 kuruş arasında zam yapılmış. Edirne'de iki yıldır zam yok. Tekirdağ'da zam yok. Kırklareli'nde 2 yıldır zam yok. Zonguldak'ta belediye meclisi suya zam yapmama kararı aldı” şeklinde konuştu.
BÜYÜKERŞEN’İN SAÇLARI SİZDEN DAHA MI FAZLA?
Son iki yılda toplamda suya yapılan yüzde 15’lik zam olduğunu dile getiren Doğan, “Bunlar CHP'li başkanlar tarafından yönetilen ve her fırsatta örnek gösterilen diğer belediyeler. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise 2014'te suya yüzde 10, 2015'te yani bu yıl da, yüzde 5'lik zam kararı alıyor. İzmir'in arıtma tesislerini ve kapasitesini örnek gösterebilir, yatırımlar gerekçesiyle zamları savunabilirsiniz. Peki diğer CHP'li belediyeler yatırım yapmıyor mu? Bu belediyeler suyla ilgili proje üretmiyor mu? Vatandaş "su pahalı" diyerek isyan edince, benim başım kel dediniz, topu hükümete attınız. Peki, saydığım bu CHP'li belediyeler İngiliz hükümetine mi bağlı, yoksa Amerikan hükümetine mi? İzmir Türkiye'de de, Aydın, Eskişehir, Çanakkale Kenya'da mı? Yaşınız gereği saçlarınız dökülüyor olabilir, peki Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Yılmaz Büyükerşen’in saçları sizden daha mı fazla?” dedi.
BELEDİYE KENDİSİNE Mİ DEMOKRAT?
Geçtiğimiz yaz aylarında konut dışı tarifelerde yapılan indirimi hatırlatan ve vatandaşa çifte standart uygulandığını savunan AK Parti’li Doğan, hamam işletenlerin konutlardan daha ucuza su kullandığını belirtti ve “Bir belediye düşünün ki, kendi binasında kullandığı su, vatandaşın evinde kullandığı sudan daha ucuz. Bunun neresi adalet, bunun neresinde sosyal demokratlık? Yoksa İzmir Büyükşehir Belediyesi sadece kendisine mi demokrat? Şimdi zaten pahalı olan, geç okunan, vatandaşlara saç baş yoldurtan bu su daha da pahalıya satılacak. Vatandaş artık el insaf diyor... Sayın Kocaoğlu, elinizi vicdanınıza koyun, gelin bu inadınızdan vazgeçin... Biz size suyu maliyetine satalım, vatandaşın bütçesine katkımız olsun diyoruz. Yapılan yatırımların maliyetini de vatandaşın sırtına yükleyeceksek, nerede kaldı hizmette adalet, hani nerede sosyal demokratlık?” ifadelerini kullandı.
ZAM YERİNE, KAYIP KAÇAKLARI AZALTIN
Sudaki kayıp kaçakların son dönemlerde arttığını dile getiren Doğan, suyun üçte birinin boşa gittiğini dile getirdi. Doğan, “Vatandaşın sırtına yüklenecek bu yeni zamlar yerine, sudaki kayıp kaçak oranlarını azaltmaya çalışsak daha iyi olmaz mı? Son 5 yıl içerisinde su kaçaklarını sadece yüzde 3,7 oranında düşürebilmişiz. Kayıp kaçak oranı da bu yıl yeniden yükselişe geçmiş. Suyumuzun 3'te 1'i halen boşa gidiyor. Altını çiziyorum, bu çalışmalar yeterli değil. Sudaki kayıp kaçak oranı yılın ilk 6 ayında yüzde 32,74 olarak tespit edilmiş. Yani, İzmir'de üretilen 94 milyon 173 bin 854 metreküp suyun sadece 63 milyon 345 bin 972 metreküpü abonelere satılmış. Kalan 30 milyon 827 bin 882 metreküp su ise yolda buhar olmuş. Yani kıt kaynaklarla üretilen suyun üçte biri heba oluyor, eskiyen şebekeler nedeniyle bile bile israf ediliyor. Ne yazık ki, bu sorunu gidermek için ayrılan yatırım tutarı ise, 119 milyon 402 bin lira, yani bütçenin yüzde 10'una bile denk gelmiyor. Ancak İZSU'nun asli görevleri arasında yer almayan konferans, panel gibi etkinlikler ile reklam faaliyetlerine ayrılması öngörülen para ise 340 bin lira. Bunu da İzmirlilerin dikkatine sunuyorum” dedi.
YENİ BAĞLANAN İLÇELERE YAPILACAK PROJELERİ SORDU
Yeni bağlanan ilçelerle ilgili hizmetleri ve projeleri soran Doğan, “6360 sayılı yasa ile bağlanan ilçelerde kanalizasyon şebekesinin bakım, onarım ve yenilenmesi gibi faaliyetlere bütçenin 5'i yani 16 milyon 500 bin lira, yine metropol alanlar dışı kanalizasyon master planı oluşturulması için bütçenin yüzde 0,24'üne tekabül eden 779 bin lira tutarında kaynak ayrılacağını görmekteyiz. Buradan Sayın Kocaoğlu'nun geçmişte sarf ettiği "Kimse kusura bakmasın ama öncelik yeni bağlanan ilçelerde" şeklindeki sözlerini hatırlatmak istiyorum. Hem metropol ilçelere yatırım yok diyeceksiniz, hem de öncelik verdiğiniz ilçelere böylesine az ve komik rakamlar ayırıp hizmet götürmeyeceksiniz. Peki o zaman kime hizmet edeceksiniz?” diye konuştu.
İZSU TIRLARI GÖNDERMESİ
Geçtiğimiz aylarda 25 adet TIR’la kaçırılan hurdaların çalınmasıyla ilgili konuşan Doğan, “Bu muhalefetin hiç mi olumlu görüşü yok diyeceksiniz, elbette bu bütçede takdir ettiğimiz noktalar da var. Gelecek yılın bütçesinde su kaçaklarının önlenmesinin yanı sıra, diğer kaçakların önlenmesi konusunda da bazı önemli harcamalara gidileceğini görmek bizleri oldukça sevindirdi. Şöyle ki, tesislerin kameralı kontrol sistemine geçirilmesi, güvenlik zafiyeti oluşturabilecek noktalara kamera ve güvenlik sistemi kurulması, tüm tesisler için güvenlik ve koruma hizmetleri alımı ile araç takip sistemlerine yaklaşık 42 milyon lira para ayrılmış. Temenni ediyoruz ki, gelecek yıl yine bir ‘İZSU TIR’ları’ vakası yaşanmaz ve 25 tır dolusu hurda malzeme ortadan kaybolmaz. Bu konuda yetkili kişilerin de envanter kaydı oluşturmak için oluşturmak için yeterli bütçeye sahip olduklarını düşünüyor ve 5 yıl geç de olsa bu görevlerini yerine getirmelerini diliyoruz” diye konuştu.
İZMİRLİLER 2019’DA GEREKEN CEVABI VERECEKTİR
Doğan son olarak, “İzmir halkını düşünerek verdiğimiz haklı ve yerinde indirim talebinin de reddedildiğini hemşerilerimizin takdirine sunuyoruz. Umarız İzmirliler "Belediye kar amacı güden kurum değildir" diyen ama iki yılda suya yüzde 15'lik zam yapan bu yerel yönetim anlayışına 2019'da gereken cevabı verecektir. Bu bütçe İzmir için öngörü ve vizyondan uzak, tadilat ve tamirat bütçesidir. Yüzde 40 açıkla bağlanan bu bütçenin iç borçlarla yani, bankalardan alınacak borçla kapatılacak olması kurumun geldiği noktayı göstermektedir. Gelir ve gider bütçesi birbirini karşılayamayacağı için hizmetleri sürdürmek zor olacaktır. Bu bütçeyi AK Parti grubu olarak reddediyoruz” dedi.
KOCAOĞLU: BİR KERE TEŞEKKÜR EDECEKSİNİZ
AK Partili Doğan’ın eleştirilerine cevap veren Kocaoğlu, “Personel masraflarını ödemek için düzenlenen bütçeye bakıyoruz, İZSU bütçesinin üçte bir de yatırım yaparak yoluna devam ediyor. Ben dediğiniz gibi bir bütçe göremiyorum. İçme ve kullanma suyu için toplam 310 milyon liralık yatırım var. Her ilin, her coğrafyanın kendisine has özellikleri var. Biz atık suyu taşımak, arıtmak için, kullanım suyundan daha fazla para harcıyoruz. Temizliyoruz, doğayı, suyu, toprağı kirletmemek için elimizden geleni yapıyoruz. ‘Atık su bedeli yüksek’ lafının tercümesi bu… Örnek bir iş yapıyoruz. Bunu bir defa beynimize sokacağız. Helal olsun bu belediyeye, helal olsun bu İZSU’ya… 55 arıtma çalıştırıyor, 9 tane daha yapmaya çalışıyor, memleketi pisliğe götürmüyor, demesi, tebrik etmesi lazım. Bir kere teşekkür edeceksiniz” dedi.
MÜCADELE DEVAM ETTİKÇE…
Kayıp kaçak su oranlarının yüzde 63 sevilerinden yüzde 30 civarına geldiğini söyleyen Kocaoğlu, daha da azaltmak için çalıştıklarını belirtti. Kocaoğlu, “İZSU kayıp kaçak ile devamlı mücadele ediyor. 17 sene evvel bu kentte su kaçağı yüzde 63 idi. Biz bunu yüzde 30’lara getirdik. Mücadele devam ettikçe, yatırımlar sürdükçe bu rakam düşecek. Tüm kente suyu arıtmadan geçirerek veriyoruz. Yetmeyen yerlerde arıtmalarımızı da arttırıyoruz. Yeni bağlanan ilçelerde yatırımlar devam ediyor” dedi
İZSU’NUN YETKİSİ KALMADI
Kocaoğlu, Tahtalı Barajı Havzası ve Çamlı Barajı ile ilgili kamuoyu tarafından kendisine yöneltilen eleştirilere ise, “Tahtalı Barajı, Çamlı Barajı konularına gelince, ‘Neden Aziz Kocaoğlu konuşmuyor?’ deniyor… Bu konuda konuşması maalesef ve maalesef bir sivil toplum örgütünün konuşması düzeyine indirilmiştir. Havzalarda yapılan değişiklikler sonrasında bugün İZSU’nun yetkisi kalmadı. İZSU istendiği zaman Valilikteki maden izleme komisyonuna çağrılıyor, ama hiçbir şeye karıştırılmıyor, kararlara karışamıyor. Belge bile isteyemiyor. İZSU numune almak için altın madeni sahasına bile giremiyor. Çamlı altın madeninin tehdidi altındadır. Tahtalı Barajı bittiğinde İzmir’in sonu hak getire… Allah sonumuzu hayretsin” diye konuştu.
HERHALDE ZEVK OLSUN DİYE ZAM YAPMADILAR!
AK Partililerin eleştirilerine el insaf diyen Kocaoğlu, “Öbür tarafta iktidarsınız. Eskiden ben suyu 3,43 liraya satıyordum. Bir yönetmelik çıktı, denge değişti. Realite bu... Biz hesabı yaptık, realite bu, o yolda gidiyoruz. Atık su bedeli ile temiz su bedelinin toplamı İZSU’nun alması gereken su bedelidir. Zam sonrasında diğer iki büyük ilimizden de ucuzdur. Birisi zaten otomatiğe bağladı, her ay enflasyon oranında zam yapıyor. Geçen gün Ege’de bir ilimiz suya yüzde 25 zam yapmış. Herhalde zevk olsun diye zam yapmadılar” ifadelerini kullandı.
ŞOV YAPMANIN MANASI YOK!
AK Parti’li meclis üyelerinin bazı belediyelerde katı atık bedelinin yansıtılmadığı, Büyükşehir’de de katı atık bedelinin alınmamasını istemesi üzerine Kocaoğlu, “Arkası olan belediyelerde tek bir rakam var. Helal olsun bunu ayırmıyorlar, almıyorlar” diyerek CHP ve AK parti grupları arasında tartışmalara müdahale etti ve şunları kaydetti: “ESHOT zarar ediyor, otobüslere zam yapın, İZSU pahalıya satıyor, suyu ucuzlat diyorsunuz. Ne oluyor, ben anlamadım… Elma ile armudu karıştıranları biliyoruz. İzmirliyi kimin düşündüğünü İzmirli biliyor… Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz… Bu kanunu İzmir Büyükşehir Belediyesi meclisi mi çıkardı? Burada şov yapmanın manası ne? Elinizi vicdanınıza koyup konuşsanız ya... Yönetmeliği kim çıkarttı? İşin suyunu çıkarttınız. Şov yapmanın manası yok. Mahkemede konuşur gibi burada şov yapmayın!