Greenpeace’in efsane gemisi İzmir’de

Kömürlü termik santrallerin sağlık etkilerine dikkat çekmek için 13 gündür Türkiye'de olan Greenpeace'nin efsane gemisi Rainbow Warrior, Zonguldak, Mudanya ve Karabiga’nın ardından, bu sabah İzmir’e ulaştı. Alsancak Limanı'na demirleyen geminin 55 metre yüksekliğindeki yelken direklerine, 'Kömür varsa, sağlık yok Grenpeace' pankartı ve yine Soma'da yapılacak olan termik santral sahasında zeytinliklerin kesilmesine karşı yazılar asıldı. Geminin limana yanaşmasının ardından, bir grup Greenpeace gönüllüsü, termik santral yapılma tartışmaları devam eden Soma'ya gitti. Gönüllülerin burada, köylülerin mücadelesine destek olacakları öğrenildi.
 
GEMİ HALKIN ZİYARETİNE AÇILDI
Rüzgar gücünden daha fazla yararlanıp, yakıt tüketimi en az seviyeye inmiş olan Rainbow Warrior gemisinin en dikkat çeken noktalarından bir tanesi ise kaptanı Peter Willcox, oldu. Willcox'un 1985 yılında Fransa tarafından bombalanan geminin de kaptanlığını yaptığı ayrıca geçen yıl da Rusya'da Türk gönüllü çevreci Gizem Akhan ile gözaltına alındığı ve iki ay tutuklu kaldığı öğrenildi. Bu arada dileyen vatandaşlar da, hem Greenpeace'nin çalışmaları hakkında bilgi almak hem de gemiyi tanımak adına ziyaret gerçekleştirebilecek. Bunun için de, gemi, bugün 12.00 - 20.00, 20 Eylül Cumartesi 10.00 - 15.00, 21 Eylül Pazar 10.00 - 20.00 ve 22 Eylül Pazartesi 10.00 - 18.00 saatleri arasında ziyarete açık olacak.


 
TERMİK SANTRALLER, 13 BİN 900 YAŞAM YILI ÇALDILAR
İzmir ve Manisa'da planlanan 8 yeni kömürlü santralin kurulması durumunda sadece bu bölgenin değil, tüm Türkiye’nin etkileneceğini dile getiren Greenpeace İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Pınar Aksoğan, "Aliağa'da yıllardır kömüre karşı ciddi bir mücadele yürütülüyor. 1990’da toplumsal dayanışma ile engellenen kömürlü termik santral projesi, Aliağa’da verilen mücadelenin en büyük göstergesi. Aliağa’daki İzdemir Termik Santrali ve Manisa’daki Soma Termik Santrali, 2010 yılında sebep oldukları hava kirliliğine maruz kalan kişilerin hayatlarından toplam 13 bin 900 yaşam yılı çaldılar. Daha fazla proje ile insanların yaşamları tehdit edilmemeli. Halk sağlığını böylesine tehdit eden bir konuda, Sağlık Bakanlığı muhakkak söz sahibi olmalı. Hava kirliliğine yol açarak hayatı tehdit eden projelerin planlama, izin ve denetim süreçlerinde Sağlık Bakanlığı’nın karar verici kurumlardan biri olmasını istiyoruz. İzmir ve Manisa’da çalışan ve planlanmakta olan toplam 8 santral hayata geçtiğinde her yıl toplam 16 bin 350 yaşam yılı kaybı daha yaşanacak" dedi.
 
Soma'da termik santral kurulmasıyla ilgili hukuk mücadelesi de başlatıldığını söyleyen Pınar Aksoğan, "Manisa’da halihazırda faaliyette olan Soma Termik Santrali, Avrupa’nın en kirli ikinci kömür santrali. Şimdi iki yeni santral daha kurulması planlanıyor. Geçtiğimiz gün Soma'da zeytinliklerini ve temiz hava soluma haklarını korumak için kepçelerin önüne yatan Yırcalı köylüleri kömürün geleceğimizi kirletemeyeceğine dair inancımızı arttırıyor. Orada tamamen hukuksuz bir biçimde köylülerin zeytinliklerine girildi. Bu nedenle şirket hakkında suç duyurusunda bulunduk. Kömürün madenciliğinden havaya karışarak sağlığımızı etkilemesine kadar yaşamı her aşamasında tehdit ettiğini Soma'da görüyoruz" dedi. (dha)