Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - CHP İzmir İl Örgütü’nde son karışan ilçe Menderes’te kadınlar arasında yaşanan karışıklık sürüyor. Kadın Kolları İlçe Başkanı Ayşe Ayık’ın çalışmadığı, faaliyet düzenlemediği ve ayrımcılık yaptığı gerekçesiyle toplanan imzalara destek veren üç ilçe yöneticisinin yönetim kurulu kararı ile düşürülmesinin ardından konu genel merkeze taşındı. Ayık’ın muhalifi İlçe Başkan Yardımcısı Perihan Kocayurt, İlçe Saymanı Derya Akdeniz ve Yönetim Kurulu Üyesi Sefa Yalçın, yönetim kurulu toplantılarına ‘mazeretli’ katılmadıklarını ifade etti.
Ayık’ın Kadın Kolları Genel Merkez MYK Üyesi Düriye Taş ile birlikte yaptığı operasyon sonrası kadınlar arasındaki tartışmada belgeler ortaya çıktı. Yönetim kurulu toplantılarında kimlerin katıldığı, kimlerin ise mazeret bildirdiği tespit edildi. İlçe ile ilgili geniş rapor genel merkezde yapılacak MYK toplantısı öncesi Ankara’ya ulaştırıldı.
Menderes’teki kriz ile ilgili açıklama yapan İl Kadın Kolları Başkanı Özgün Utku, “Olanların şahitleri var. İlçe kadın kolları başkanının fevri hareketler yaptığı, yönetim kurulu toplamadan kendi başına hareket ettiği gibi şikayetler vardı. Biz de inceleme yaptık. Gerçekten söylendiği gibi çıktı. Aylardır yönetim toplanmıyordu. Tüzük gereği toplanması gereken süreler bellidir. Partinin organları en seyrek olarak 15 günde bir toplanır. Tekrar şikayetler devam etti. Yönetimde yer alan arkadaşlar ‘kişisel hareketler yapılıyor’ dedi. Biz, yönetimi il başkanlığına davet ettik. Onlara yapacaklarını anlattık. Biz ardından ilçeye ziyarete gittik. Yine kavga gürültü çıktı. Defterlere bir baktık 5 haftada bir toplantı yapmışlar. Defteri fotokopi çektirmek üzere aldık. Üst yazı ile genel merkeze bildirdik. İstifalar, istifaları geri alanlar gibi çok karmaşık bir yapı vardı. Biz tüm evrakları 20 adet şikayet dilekçesi ile Ankara’ya gönderdik. Kendi aralarındaki kavgayı da anlattık. Genel merkezden gelecek yazıyı beklerken ilçe başkanlığına da ‘deftere bir işlem yapmayın’ diye yazı yazdık. İl kadın kolları yönetimin, genel başkanlığın temel görevi tüzüğü işletmektir. Toplantının tarihinde sıkıntı var. Böyle bir toplantı yapmamak olamaz. Yönetim kurulu toplanmıyorsa demek ki hiçbir işlem yapmamışsınız. Defter ortada duruyor. Resmi evraklar üzerinden her şey görünüyor. Artık yönetimde üçüncü yılımızdayız. Kimseyi görevden almadık. Seçilmiş herkes ile çalışırız. Tüzüğün bu kadar ihlaline de ‘dur’ dememiz gerekiyordu. Bir yandan da yerel seçimde belediye başkanlığı kaybedildi. Alanda kadınların çalışması gerekiyor. Herkes kişisel olarak bir yere kadar çalışabilir. Çalışmak örgütlü mücadele ile olur. Şu anda konu genel merkezdedir. Biz son kararı bekliyoruz. Yönetici iseniz yanınızdakilerle birlikte yürümeyi bilmeniz lazım. Kişisel olarak başarılı olabilirsiniz ama ekip ruhu şarttır. İlçe kadın kolları başkanının kendisine ‘istersen seçime gidelim, yeniden kongrede aday olabilirsin’ dedik. Seçim olmadığı için olay büyüdü. Dünyanın sonu değil ama ne yazık ki istenmeyen durum ortaya çıktı” dedi.
DEFTERİ ÇIKARTMAK SUÇTUR
Kadın Kolları İlçe Başkanı Ayşe Ayık ise, defterin ilçeden çıkartılmasının suç olduğunu belirtti. Ayık, “Ben tüzüğü işleterek yönetim kurulu toplantılarına katılmayanları düşürdüm. Kimse art niyet aramasın. Partinin defteri namusudur. Asla dışarı çıkartılamaz” diye konuştu.
MAZERETLİYİZ
Yönetim kurulu kararı ile ilçede başkana karşı hareket başlattıkları için düşürülen üç isim de belgeli yanıt verdi. Yönetim kurulu kararlarını, mazeret dilekçelerini ve toplantı tutanaklarını il başkanlığına ardından ise genel merkeze gönderdi. Üç kadın yönetici, “Toplantı bile yapılmazken toplantıya katılmadığımız gerekçesiyle düşülmemiz anlamsız. Böyle bir mantık olamaz. Bu kararın genel merkezden döneceğine inanıyoruz” açıklaması yaptı.