HABERLER>GÜNCEL
24 Şubat 2023 Cuma - 13:05

TMMOB-Depremzede gerilimi... Basın açıklamasına baskın!

TMMOB İzmir Şubesi’nin ‘emsal’ kararı ile ilgili gerçekleştirdiği  ‘Depremde Ve Sonrasında Yaşanan Mağduriyetlerin Sorumlusu Bilimle İnatlaşan Yöneticilerdir!’ toplantısında depremzedeler ve TMMOB üyeleri arasında gerilim yaşandı. TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Aykut Akdemir’in ‘bugün emsale el kaldıranlar yarının katilleridir’ sözü sonrası depremzedeler oda başkanlarına tepki gösterdi.

TMMOB-Depremzede gerilimi... Basın açıklamasına baskın!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir'de 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan 6,9 büyüklüğündeki deprem sonrası, depremde mağdur olan vatandaşların yeniden evlerine kavuşabilmesi için gündeme gelen ve kentte gerek siyasi partiler arasında gerekse odalar ile yerel yönetim arasında tartışmalara neden olan emsal artışı için mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

Karar sonrası başka depremzedeler olmak üzere siyasilerden de mahkemenin kararına tepki gelirken, TMMOB İzmir Şubesi bugün ‘Depremde Ve Sonrasında Yaşanan Mağduriyetlerin Sorumlusu Bilimle İnatlaşan Yöneticilerdir!’ başlığı ile bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Aykut Akdemir, Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Zafer Mutluer, Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, Çevre Mühendisleri Odası Üyesi Helil İnay Kınay katıldı.

Toplantıya 8-9 kişilik depremzede grubu katılırken, Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Zafer Mutluer’in sözleri sonrası depremzedeler ve TMMOB üyeleri arasında tartışmalar yaşandı.

DEVLET DİYEBİLİR Mİ?
Söz alan ŞPO İzmir Şube Başkanı Zafer Mutluer, “Bir deprem yaşadık ve 16,5 milyonluk bir coğrafya etkilendi. Herkesin barınma ihtiyacı var. Devlet siz kendiniz karşılayın, kendi başınızın çaresine bakın, maddi pürüzü emsal arttırarak hafifletin diyebilir mi?” sorusunu yöneltti.

DEPREMZEDELER: KAMU VE ODALAR ARASINDA EZİLİYORUZ
Sorunun ardından ise salonda bulunan depremzedeler ‘biz kamu ile odalar arasında eziliyoruz. Bize çözüm sunmuyorsunuz. Biz ne yapacağız. 2,5 yıldır sokaktayız’ diyerek tepki gösterdi.

MUTLUER: GEREKLİ ÇALIŞMALAR YAPILMALIDIR
Tepkiler sonrası sözlerine devam eden Mutluer,”TMMOB’a bağlı odalar hep bilimsel bilgiyi savunur.  Vatandaşlarımızın güvenli kentlerde nasıl yaşayabileceğini anlattık. Biz danışılacak durumdayız. Hala aynı konularda ısrarcı olunuyor. Ben depremin yıktığı Pazarcık’tan geldim.  Bulunduğum çadır kentin mahallesindeki binalar 5-10 yıllık binalar. Bunlar yıkıldı. Mesele yeni bina, sağlam bina değil, bütüncül yaklaşım önemli. Bugünkü konut üretim politikası baştan sona çökmüştür. Mülk sahiplerinin hırsı Pazarcık'ta can almıştır. Orada yapılan binaların müteahhtilerin daha fazla kazanma hırsı can almıştır. Depremzedeler kaybedilen evlerden sorumlu değildir. Onlara yıkılamaz bu süreç. Kamu iradesi bu yükün altına girmelidir. Bölgede de depremzedeler kendi başının çaresine baksın diye dışarıdan bakıp az hasarlı kararı veriyorlar. Devlet barınma hakkını çözmek için finansal anlamda taşın altına girmelidir. Gerekli tüm çalışmalar yapılmalıdır. 1 yılda yapacağız demekle olmuyor” diye konuştu.

DEPREMZEDELER: ÇÖZÜM SUNMUYORSUNUZ!
Mutluer'in sözlerinin ardından depremzede vatandaşlardan birisi söz alarak ‘Bende mimarım. Bize her zaman sorunu belirtirken çözümü de sunmamız gerektiğini öğrettiler. Ancak siz çözüm sunmuyorsunuz, biz ne yapacağız. Biz evlerimizi istiyoruz’ dedi.

AKDEMİR: EMSALE EVET DİYENLER YARININ KATİLLERİ OLACAKTIR
Depremzedelerin tepki göstermesine yanıt veren ve emsali eleştiren  Akdemir, “Bugün yıkılan binaların hepsinde onayı olanların hepsinin eline kan bulaşmıştır diyoruz. Bugünün katillerini besliyorsunuz. Emsal artışına evet diyenler yarının katilleri olacak. Sorumlular yöneticilerdir. 40 binin üstünde canı yitirdiğimiz, 13 milyonun etkilendiği deprem bölgesindeydik. Bugün yalnız ve yalnız barınma hakkımızı nasıl alabilir diye onu konuşuyoruz. Depremde evleri yıkılan tüm depremzedelerin evlerinin devlet tarafından yapılması gerekmektedir. Bir afetin felakete dönüşmesine neden olan kamu yönetimlerdir. Yıkılan evlerin, kaybedilen canların sorumlusu devlettir. Devlet tüm yapıları yaparak depremzedeler vermelidir” ifadelerini kullandı.

TMMOB’U İZMİRLİLERİN VİCDANINA HAVALE ETTİKLERİNİ SÖYLEYENLER…
Yazılı basın açıklamasını okuyan TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Aykut Akdemir, şu ifadeleri kullandı;

 “Bayraklı Belediye Meclisinin 04.10.2021 tarih, 108 sayılı kararı ile kabul edilen ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 11.10.2021 tarih, 05.1146 sayılı kararı ile değişiklikle uygun bulunarak onaylanan, 04.11.2021-03.12.2021 tarihleri arasında askıya çıkarılan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Plan Notuna açtığımız davada, İzmir 5. İdare Mahkemesi'nin 2022/176 Esas,  02.02.2023 tarihli ara kararıyla, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ve uygulanması halinde telafisi güç zararlara neden olacağından bahisle yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir. Söz konusu kararda; ‘...,hukuka aykırılığı açık olan dava konusu plan notunun uygulanmaya devam etmesi halinde bölgede ikamet eden vatandaşların ve firmaların, mevcut plan notu uyarınca yeni inşaat çalışmalarına girebileceği göz önüne alındığında uygulanması halinde ilgililer açısından telafisi güç ve imkansız zararlara sebebiyet verebileceği de açıktır.’ denmektedir.

Alınan karar ile birlikte getirilen emsal artışları ile toplamda mevcuda ek %50-60 bağımsız birim artışına gidilmiş ve dolayısıyla nüfus artışı yapılmış, yapılan bu artış ile açıkça "İzmir`e ihanet" edilmiştir. Üstelik yapılan bütün bu artışlar jeolojik-jeoteknik etüd verileri plan kararlarına yansıtılmadan yapılmıştır.  Bu kararın altına imza atan belediye başkanları ve meclis üyeleri herhangi bir bilimsel çalışmaya dayanmadan kentimizde yaşanması muhtemel afetleri, felakete dönüştürecek bir suç işlemişlerdir. Bu kararın altında imzası bulunanların, İzmir`de trafik sorunu olduğundan, koku sorunu olduğundan, altyapının yetmediğinden bahsetmeye ve doğabilecek bir zarar halinde doğal afeti gerekçe göstermeye hakkı yoktur, çünkü bizzat sorumludurlar.

Emsal artışları ile planlama, mimarlık, mühendislik disiplinlerinin her birini göz ardı eden, deprem bölgesindeki mülkiyet sahiplerini ve kenti ana aktörün müteahhit olduğu piyasa koşullarına teslim eden Belediye Başkanları ve Meclis Üyelerinin, 11.10.2021 tarihinde Büyükşehir Belediye Meclisinde almış oldukları karar, açıkça bir kent suçudur. Bu karar açık şekilde piyasacı bir yaklaşımdır ve iktidar partisinin 20 yıldır kentsel alanda uyguladığı politikalarından hiçbir farkı bulunmamaktadır.  İşte tam da bu nedenlerle işlenen suçun karşısında sessiz kalmamız, suça ortak olmak anlamına gelecektir. Toplumcu ve kamucu çözümler yaratmak yerine, TMMOB’u İzmirlilerin vicdanına havale ettiklerini söyleyenleri, vatandaşları otobüslerle meslek odalarının önüne taşıyıp hedef gösterenleri, meslek odalarını gizli ittifakın parçası olmakla suçlayanları, bilim gerektiğinde taviz verir diyenleri, eline A4 kağıt alıp plan çizmeye kalkanları gayet iyi tanıyoruz. Unutulmasın ki TMMOB, toplumun ortak yararını içermeyen, günü kurtarmaya dönük, aklı ve bilimi hiçe sayan uygulamaları her türlü baskıya rağmen geçmişte kabul etmemiştir, bugün de etmeyecektir.

6 Şubat 2023 Depremlerinin kentlerimizde yarattığı can kayıpları ve yıkımlar, bilimle inatlaşıldığında ne kadar acı felaketlerle sonuçlanacağını bizlere bir kez daha göstermiştir. 6 Şubat Depremleri sonrasında İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan Ön İnceleme Raporunda ‘Kentsel dönüşüm/yenileme çalışmaları, mevzi, parçacıl ve mevcut kentsel dokudaki riskleri artıran ‘salt emsal artırımına dayalı kaynak yaratma’ yaklaşımı terk edilmelidir. Kentsel dönüşüm projeleri, üst ölçekli planlar ile uyumlu olarak yürütülmeli ve alternatif finansman modelleri gözetilerek kurgulanmalıdır.’ şeklindeki tespiti uyarılarımızın, halkımızın can güvenliğini korumak, sağlıklı ve güvenli kentlerde yaşamasını istemek dışında da bir anlam taşımadığını göstermektedir.

30 Ekim 2020 tarihi sonrasında, İzmir ili mülki amiri tarafından bir deprem bölgesi olma niteliğini taşımaya devam eden kentte, ağır hasarlı binalar haricinde (hasar düzeyine bakılmaksızın) bütün hasar alan ya da mevzuat gereğince risk taşıyan yapıların taşınması ya da yıkılarak yeniden yapılması konusunda alınmış idari bir karar bulunmamaktadır. Deprem açısından riskli bir bölgede bulunan İzmir’de, tehlikenin giderilmesi için alınan tedbirler kapsamında sayılabilecek olan “binaların mevzuata uygun olarak yeniden yapılması” hususunda, kamu yetkisini kullanmamıştır.  Dava konusu işleme konu olan, ağır hasarlı binalar haricinde kalan, ancak 30 Ekim 2020 Ege Denizi Depremi’nde hasar alan ya da mevzuata göre riskli olan binalar için, binalardaki hak sahiplerine, idare tarafından mali yardımda bulunulmamıştır. Aksine,  7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’un 33. maddesinde “Konut ve konut inşaası ve sair yardımlar için yapılacak borçlandırmalar faizsizdir.” hükmü yer almasına karşın, konut yapımında ortaya çıkacak müteahhit masraflarının, planlama ilkelerine ve mevzuata aykırı bir şekilde emsal artışı ile giderilmesi yolu seçilmiştir.

Sorunun çözümü bilimsel çalışmaların yanında ülkede uygulanan üretim politikaları ile doğrudan ilişkilidir. Sorunun çözümü gayet açıktır: Ülkemizin kamu kaynaklarının, hasta garantili şehir hastaneleri, geçiş garantili otoyollar, uçuş garantili havalimanlarına aktarılmak yerine vatandaşların sağlıklı ve güvenli kentlerde yaşaması için kullanılması durumunda kentlerimizde var olan problemlerin büyük bir kısmı çözülecektir. Barınma hakkının temel bir insan hakkı olduğundan hareketle ülkemizde uygulanan kentsel politikalar nedeniyle konutu yatırım aracına dönüştüren kredi teşvikleri, kamu mülklerinin satışı, yabancı konut satışı, kira ve konut fiyatlarının denetlenmemesi, vergilendirmenin adil yapılmaması ve benzeri tüm iş ve işlemlerden vazgeçilmelidir. Anayasanın 56 ve 57. maddelerinde de açıkça belirtildiği üzere tüm vatandaşlarımız için sağlıklı ve güvenli konut alanları planlanmalıdır. Bu nedenle idarecilere, meslek odalarını hedef göstermek yerine, vatandaşları serbest piyasa koşullarına terk etmeyen, kamu kaynaklarını herkes için adil ve hakça kullanılmasını öngören gerçekçi çözümler konusunda görev ve sorumluluklarını hatırlatıyoruz.”

NE OLMUŞTU?
Depremden en çok etkilenen Bayraklı ilçesinde, ilçe belediyesi K sınırlarında geçerli olacak yüzde 10'luk emsal artışı önerisini meclise getirirken, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde görüşülen gündem maddesi ise parsel bazında yüzde 20, ada bazında ise yüzde 30 olarak revize edilmişti.

TMMOB ise kararı mahkemeye taşımıştı. İzmir 5'nci İdare Mahkemesi ise geçtiğimiz günlerde yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

 
AK Partili Sürekli duyurdu... İzmir'de kaç afetzede var?
 
İEKK'da Soyer'den hükümete 'deprem yatırımı' çağrısı!
YORUMLAR
Toplam 11 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Misafir 2 Mart 2023 Perşembe 19:00

Emsal artışı asla istemiyoruz.Bayraklı'' da yer sıkıntılı iken,neden yüksek binamız olsun.Hatta 7 kat bile sıkıntıyken,tutmuşsunuz emsal artış artış diyorsunuz.O eleştirdiğiniz 17-18 katların temelleri öyle sağlam ki...emsal artış isteyenler acaba bu kadar sağlam temel yapabilecek misiniz...hiç sanmıyorum.

Yorumu oyla      3      4  
TC misafir 25 Şubat 2023 Cumartesi 11:09

Deprem yaşanmış binalar yıkılmış, insanlar hayatını kaybetmiş. Sorumlular o binaları yapanlar ve bunu denetlemeyenler. Ama bakıyoruz ki bu kişilerden hesap sorulup zararların karşılanması konusunda talepler gelmesi gerekirken insanların bir daha böyle acılar yaşamaması için ve hatta depremzedelerin oluşan kayıplarının devlet tarafından karşılanması için çaba gösterenleri sanki bu durumun sorumlusuymuş gibi suçlamak ve odaları icra makamı olan hükümet gibi göstermek akıl tutulması değil de nedir? yoksa amacınız mı farklı? Bölgedeki zemin yerleşim için uygun değil bunu herkes biliyor ve güvenli olabileceğini düşündüğünüz yöntemleri zaten emekli olan dar gelirli kesim karşılayamaz ve o yönetim de güvenirliliği kesin değil. Buradan da anlaşılıyor ki bazı tuzu kurular dar gelirlileri ajitasyon malzemesi yapıp kendi çıkarları doğrultusunda hiç utanma olmadan kullanmaktan çekinmiyor. Daha yeni onbinlerce kişiyi kaybettik hiç mi ders almıyorsunuz? Çıkmışlar utanmadan hakaretvari sözlerde bulunuyorlar, o hakaret ettiğiniz insanlar bir daha böyle acılar yaşanmasın istiyor ve mağduriyeti olanların zararlarının tümüyle devlet tarafından karşılanmasını istiyor bunun nesi yanlış? Ve neden hakarete maruz kalıyor? Bu leke sürmeye çalışanlar acaba o bölgeden çıkar peşinde olanlar mı ben bunu merak ediyorum.

Yorumu oyla      3      4  
24 Şubat 2023 Cuma 22:10

Her iki taraf da haklı.

Yorumu oyla      3      5  
Hakan Çetin 24 Şubat 2023 Cuma 19:54

Emsal kararı durduran zihniyet şuursuzluk örneğidir,sadece belli kesime yaranmaya çalışan çıkarcı gruptur.Zamanında izin verilen parsellere şu an durdurma kararı çıkartıyorlar.bu ikircikli davranışların vebali boyunlarına.Adalet en kısa zamanda yerini bulur bu yanlış karardan dönülür umarım.

Yorumu oyla      4      4  
İzmirli 24 Şubat 2023 Cuma 19:37

Meslek odaları engel odalarıdır.ayrıca bu toplantıda çevre mühendisleri oda yöneticisi neden yer alıyor!

Yorumu oyla      5      4  
Bülent Işık 24 Şubat 2023 Cuma 19:29

Zıya imar affından ve imar barışından bahsetmemişsin. Kahramanmaraş'ta inşaat mühendisleri odasının yaptığı ve yıkılmayan binayı görmedin mi?

Yorumu oyla      3      5  
Kemal 24 Şubat 2023 Cuma 18:33

Ben sizi sadece Allah''a havale ediyorum Elazığ''da neden dava açmadiniz Ankara İstanbul''da neden dava açmadiniz İzmir''de folkartlara taverslara neden dava açmadiniz yüz binlerce depremzedenin eli yakanizda aynı meslek grubunu içeren Bir kurumda çalıştığım için sizden utanç duyuyorum meydanlarda geçmişte sizinle birlikte yürüdüğüm için kendimden utanç duyuyorum ben sizin başınıza da gelsin sokakta 2yili aşkın yaşayın acıları çekin demiyorum çünkü bu ithamlar sadece size yakışır siz bu davayı açanlar gece umarım gece yastiginiza huzurla o olmayan vicdansız kutlenizi koyduğumuzda rahat uyursunuz biz uyumuyorum bilginiz olsun

Yorumu oyla      4      4  
Sadettin avcı 24 Şubat 2023 Cuma 18:31

Türkiye genelinde olduğu gibi İzmir''de de düzensiz yaklaşma mı muhtemeldir hal bu iken mimarlar odasının aldığı kararlar veya yaklaşımı bugün biz deprem dedeleri hiçe sayma neden mi derseniz Türkiye''nin ekonomik koşulları gün ve gün her gün nasıl değiştiğini görüyorsunuz evlerimizi yıktırdığımız zaman 300 bin liraya 400 bin liraya mal ederiz dediğimiz evler şu anda bir milyonun üzerinde bize maliyetleri var biz bunlara nasıl karşılayacağız bizler ve bizim gibi tüm Bayraklı Karşıyaka Bornova sakinleri nasıl karşılayacak sorarım mimarlara odalara tamam sağlam yapımız olsun sağlam planlarımız olsun biz de isteriz ancak Türkiye''deki ekonomik şartlar bizi bu emsali olmazsa olmazımız haline getirdi bir binanın temelindeki çalışmalar zemin etütleri eğer gerçekten mühendislik talimatlarından uygun bir şekilde yapılır ise bu binada herhangi bir sorunun olacağını düşünmüyorum örneklerdeki gibi folkart tavırlar mistral tower''lar ve diğer tavırlar gibi açıkça da mimarlar odasının kendi binası denize 100 metre mesafede yapılmış düzgün yapılmış bir bilendir bundan sonra yapılacak olan binalarda da denetim yapıldığı takdirde ben her zemine uygun binanın yapılabileceğini ve bu binaların içinde yaşanabileceğini düşünüyorum nüfus artar yolda yanmaz altyapı götürmez olayları bu işlerin dışında tutulmazdı neden burada 500 kişi varsa 100 kişi de arttırılacak 600 kişi olacak bu mu tıkayacak her şey ya bu mu yollarda geçilmez hale gelecek bu mu her taraf kokusu artıracak onun için biz de deprem dedeleri emsali mutlaka verilmesi gerekiyor yoksa bu mahallede bu evleri biz bir milyon ve üzerinde maliyetle yaptıramayız bizim evlerimizi müteahhitler ellerimizi alır %50 parasını öder hepimizin ellerinden ellerimizi alır kaldı ki Türkiye''deki yapılaşma 70 yıllık bir sorun 80 yıllık bir soru bugün hangi ilimizde 7.4 ile 8 arasında deprem olsa ortalık yıkılacaktır bunu kabul etmemek mümkün değil bu bizim bir gerçeğimiz 99 depreminden önce yapılan evlerin tamamı deprem yönetmel tam uymayan veya yeterli yönetmelik yapılmayan yapılar bunların dönüştürülmesi gerekiyor dövüştürmek için de devlet gücü gerekiyor bununla yerel yönetimler başarabilir en büyük sahipleri başarabilir bunu devlet destekli yaparsak eğer başarabiliriz onun için bizim şu anda emsalimizi almak sahiplerinin deprem dedelerin %80''ini evsiz bırakmak demektir ne yapalım yani ne yapalım orada bizim şu anda küçücük bir arsamız var bu arsanın üzerimize ne yaparız bunları kendinize sorun cevaplayın ondan sonra mimarız

Yorumu oyla      4      4  
Huseyin 24 Şubat 2023 Cuma 14:37

Tamamen show peşindesin zafer senin asıl hedefin kim olduğunu devlet biliyor o hizmet ettikleriniz sizi yargılanmaktan kurtaramaz izmirin en liyakat siz odaları yatırım ve kentsel dönüşüme itiraz ediyor deprem olduğunda geçmiş davaları incelenmeli

Yorumu oyla      10      7  
İzmir'li 24 Şubat 2023 Cuma 13:37

Deprem bölgesinde fay hattınlarına,tarım arazilerine yüksek bina yapımına karar verenler o bölgede hayatını kaybedenlerin katilidir.Yarın da İzmir'de tarım arazilerinde,sıvılaşmanın olduğu alanlarda ve diğer bina yapımına uygun olmayan alanlarda allah korusun,olası deprem felaketlerinde yaşanabilecek can kayıplarının sebebi yüksek kata izin veren ve bu gün popülist yaklaşım içerisinde olup bilim insanlarına,odalara,yasalara,planlama ilkelerine sırtını dönen belediye başkanları ve diğer siyasiler ile günü kurtarmaya çalışanlardır.

Yorumu oyla      6      10  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Adalet Bakanlığı'ndan mirasçılık belgesi talimatı
Adalet Bakanlığı, doğal afet bölgelerinde düzenlenen mirasçılık belgelerine ...
İzmir'de hırsızlık operasyonu: İki ilçede 10 gözaltı!
İzmir'in Bergama ve Torbalı ilçelerinde hırsızlık olaylarına karıştıkları ...
Felaketi yaşayan depremzede: Her an diken üstündeyiz
Hatay'ın merkez Antakya ilçesinde evleri yıkılınca ailesiyle İzmir’e gelen ...
 
18 bini aşkın Suriyeli, ülkesine döndü
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 18 bini aşkın Suriyelinin, ...
Uyuyan eski eşinin üstüne kaynar su döktü, 'artçı sarsıntıdan oldu' dedi!
Hatay'da depremi yaşayan 25 yaşındaki Alev Altun, daha güvenli olduğu ...
Bozo, Angel ve Patron 50 kişiyi kurtardı!
İHH İnsani Yardım Vakfı Köpekli Arama Kurtarma Birimine bağlı Bozo, Angel ...
 
MİT'ten nokta operasyon... Taksim saldırısının planlayıcısı etkisiz!
Milli  İstihbarat Teşkilatı'nca (MİT) Suriye'de düzenlenen operasyonla ...
Yunanistan'a kaçmaya çalışan 4 kişi yakalandı
Milli Savunma Bakanlığı, Yunanistan'dan kaçak yolla yurda girmeye çalışan ...
Enkazdan çıkan dev servetin sahibi ortaya çıktı
Kahramanmaraş merkezli depremlerinin ardından enkaz kaldırma çalışmaları ...
 
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Erkekler bastığım kaldırımı öperdi!’
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva