Sertel’den ‘Özel’ mesaj: ‘Beni aday yapın’ demek için gitmem!

EGEDESONSÖZ – CHP İzmir geçmiş dönem Milletvekili ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı Atila Sertel, SONSÖZ TV’de Gazeteci yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı. Kurultay öncesi Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteğini açıkça ifade eden Sertel,  Özel ile dostluğunun milletvekili olmadan öncesine dayandığını anlattı. Sertel, aday adaylık başvurusundan sonra Ankara’ya gitmediğini, önümüzdeki süreçte de gitmeyeceğini belirterek, “Beni aday yapın, demek için partiye gitmem” açıklamasında bulundu.

GİTTİĞİM HER YERDE COŞKUYLA KARŞILANIYORUM
2. Bölge Milletvekili olduğu halde 1. Bölge’deki seçmenler tarafından da coşkuyla karşılandığını anlatan Atila Sertel, “Ben İzmir milletvekiliydim, sadece seçim bölgem olan 2. Bölge’nin değil, tüm İzmir’in vekiliydim. Her ilçemizden gelen davetlere katıldım, oradaki seçmenlerimizle birlikte oldum. 1. Bölgedeki ilçelerimizin hiç yabancısı değilim. Ben İzmir’de iki bölgeyi birbirinden ayırmadığım gibi Türkiye’nin tüm illerinin milletvekili oldum. İzmir dışındaki illeri defalarca ziyaret ettim, oralarda çalışmalarda bulundum.  Gittiğim her yerde büyük ilgi görmeye devam ediyorum” dedi.

PARAYI VEREN, ANKETİ ÇALIYOR!
Bir anket şirketinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i yüzde 47,9 oranla en güçlü aday olarak açıklamasına tepki gösteren Sertel, anketler ve anket şirketleriyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Toplum, anket sonuçlarına artık inanmıyor, siyaset yapanlar da inanmıyor. Parayı veren düdüğü çalar, atasözümüz, parayı veren anketi çalar’a dönüşmüş durumda. Anketi yapanlar, parayı verene göre düdüğünü öttürüyor. Bir anket firması var ki, 2014 yılında Büyükşehir’e kim aday olmalı noktasında yaptıkları ankette, yüzde 38,7 ile Hakan Tartan’ı birinci gösterdi. Yüzde 32,5 Aziz Kocaoğlu, yüzde 10,5 Cevat Durak görünüyordu. Büyükşehir adayımız Aziz Kocaoğlu oldu. Başka anketlerde de çok büyük yanılgılara yol açan sonuçlar açıkladı o şirket. Özetleyecek olursak, o anket firmasından doğru tespitler gelmiyor. Aynı şirketin son anketinde Sayın Tunç Soyer için yüzde 47,9 oran çıkmış. İkinci, üçüncü sırada başka arkadaşlar var. Ben anketlere değil, halkın tercihlerine inanırım. Anketle gerçek arasında yüzde 1 veya 2 yanılma payı olması gerekirken, yüzde 200 yanılmayı kabul edemiyorum.”

ADAY KONUSUNDA HER TÜRLÜ SÜRPRİZ OLABİLİR
İzmir Büyükşehir aday adayı 9 isim dışında Alaattin Yüksel, Özlem Çerçioğlu gibi isimlerin de gündeme taşındığını belirten Atila Sertel, “9 aday dışında birisi aday gösterilebilir mi?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Aday belirleme yöntemi belli olmayınca, merkezden atama olunca, her türlü sürprizi beklemek mümkündür. Sandıklar kurulsa, önseçim yapılsa, en doğrusu yapılmış olur. Ancak sandık kurulmayacağını biliyoruz. Mevcut aday adaylarından birinin yerine başka birini aday yapabilirler, hiç şaşırmam. 2009 yılında, yine Hakan Tartan’lı bir örnek vermek istiyorum. Tartan’ın Konak’ta aday adaylık başvurusu yokken, kendisi sinemaya giderken genel merkezden aranmış, sen bizim adayımızsın, denilmiştir. 9 aday adayı arasından birinin tercih edilmesinin doğru bir hareket olmayacağını düşünüyorum. Böyle bir değerlendirme söz konusu olursa, 9 aday adayı yeterli görülmemiş anlamı çıkar ve toplumda böyle bir algı oluşur. Ve o arkadaşları seven sayan insanların da kalbi kırılır. Zonguldak’ta mesela örgüt denetiminde temayül yoklaması yapıldı. İzmir’de de yapılmalı diyoruz.”

O DÖNEMDEKİ HATADAN DERS ÇIKARILMADI
İthal adayların belediye başkanı adayı gösterilmesi durumunda CHP’li seçmenin buna tepki vereceğinin altını çizen Atila Sertel, 14 Mayıs milletvekili ve 28 Mayıs cumhurbaşkanlığı seçimlerinden ders çıkarılmadığını öne sürdü:

“Türkiye Cumhuriyeti vatandşaları olmaları itibariyle, adaylarımızı ithal aday olarak adlandırmak istemiyorum. Ancak bu kentte ayak izi olmamış, bu kentin havasını solumamış, siyaset yapmamış, bu kentte oturmamış insanlara ithal aday diyorlar. 1980 öncesi Türkiye’de tüm partilerin üyelerinin, sandığa gittiğini, önseçimle milletvekili adaylarını belirlediğini ve böyle bir yöntemin kanun gereği olduğunu biliyoruz. Demokrasiyi yok eden, siyasi partiler kanununu da yok eden Kenan Evren, atama sistemini getirdi. Tüm siyasi partiler, Evren’in sistemini uyguluyor. Diğer partilerin uyguluyor olmasını anlarım ama CHP’nin de uyguluyor olmasını anlayamam. Merkezi atamayı doğru bulmuyorum. Muhtar adayının o mahallede bir yıl oturma şartı aranıyor. Bir mahalleyi emanet edeceğiniz muhtardan bir yıl orada ikamet etme şartı arıyorsunuz, ama bir kenti teslim edeceğiniz kişiden o kentte ikamet ediyor olma şartı aramıyorsunuz! İzmirliler, kentte izi olmayan, başka şehirlerden gelmiş kişilerin aday gösterilmesi durumunda, gönül koyar.  Bunun örneğini 14 Mayıs milletvekili ve 28 Mayıs cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gördük. Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaybetmesinin temel nedenlerinden biri, milletvekili listeleridir. Çok açık ve net söylüyorum. İzmir’de altı parti ittifak yaptık. Bu ittifaka rağmen bizim oyumuz iki puan düştü. 2018 seçimlerinde her iki bölgeden 7’şer milletvekili çıkardık. Her iki bölgede birer milletvekili sayımız arttı. 14 Mayıs’ta da 7-7 çıkardık ama 4 milletvekilini diğer partilere verince, bize 10 milletvekili kaldı. Toplum bunu gördü, tepkisini gösterdi, sandığa gitmiyorum dedi ve gitmedi de… Üzülerek söylüyorum, bundan ders çıkarmış değiliz. Ders çıkarmış olsak, farklı yöntem izlerdik.”

ŞEHİT CENAZESİNDE OLANLAR TEPKİ DEĞİL, SALDIRIDIR
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Manisa’da katıldığı şehit cenazesinde yaşadığı olayı değerlendiren Atila Sertel, “Algı oluşturmaya çalışıyorlar. Mesnetsiz bir saldırı var ortada. Orada yapılan bir tepki değil, bilinçli bir saldırıdır. Özgür Özel, bu ülkeyi, o eylemcilerden daha çok sever. 6 yıl önce 14 şehidimizin olduğu günde bir konuşma yapmıştım. Ölenlerin üniforma değil, insanlar olduğunu söylemiştim. Şehitler, bizim çocuklarımız. Bu çocukların ölmesini istemiyorsak, TBMM olarak ortak bir karar almalıyız. Bu sadece bir bildiriyle geçiştirilecek, kınamayla çözülecek bir şey değil, dedim. Özgür bey de benzer şeyleri söyledi. Manisa’nın dışından gelen insanların o saldırıyı yaptığını, provokasyonda bulunduklarını düşünüyorum. Şehit ailesinin Özgür özel aleyhine bir düşüncesi yoktur ve nitekim, Özgür Özel bizim evladımızdır, demişlerdir. Bu açıklamayı çok anlamlı buluyorum. Gelmiş oraya 8-10 kişi, toplumu kışkırtmaya çalışıyor! Şehitler üzerinden oy devşirmeye çalışmak, dünyanın en büyük alçaklığıdır. Şehitler üzerinden oy toplamaya çalışmak, dünyanın en hain insanlarının yapacağı bir şeydir” dedi.

ÜMİT ÖZLALE’Yİ SEVERİM, SAYARIM ANCAK…
İYİ Parti’nin İzmir Büyükşehir adayı Prof. Dr. Ümit Özlale’nin şansını değerlendiren Atila Sertel, şunları söyledi:

“Ümit Özlale, çok sevdiğim, saydığım bir arkadaşım. İyi bir insan, kaliteli bir insan, doğru bir insan. Cumhuriyet Halk Partisi’nden oy alacağını zannetmiyorum. Umuyorum ve diliyorum ki, AK Parti ve MHP kanadının oyları üzerinde çalışır. Onlardan oy alır. Şu kadarını söylemek isterim ki, çok şansı yok. Ümit Özlale, bir iddiayla ortaya çıktı ve yürüyor. Başarılar diliyorum ama en iyimser bir ifadeyle seçimden ancak 4. Sırada çıkabilir. Bunu Ümit Özlale’nin şahsından kaynaklı değil, partisinden dolayı  söylüyorum.”