HABERLER>GÜNCEL
6 Haziran 2022 Pazartesi - 16:42

Sağlık çalışanına saldırı: İş bırakma eylemi yaptılar

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin ardı arkası kesilmiyor. Son olay İstanbul'da Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde meydana geldi. Yoğun bakım servisinde yatan bir hastanın yakını, anestezi ve yoğun bakım asistanı Dr. Maryam Arslan'a şiddet uygulayınca, olaya polis müdahale etti. Dr. Arslan, hasta yakınından şikayetçi oldu. Dr. Arslan, yaşadığı olayın travmasını hala atlatamadığını söyleyerek "'Siz doktorlar dayak yiyorsunuz hâlâ akıllanmıyorsunuz' bile dedi" diye konuştu.

Sağlık çalışanına saldırı: İş bırakma eylemi yaptılar

Korkunç olay, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Yoğun Bakım Kliniği'nde geçtiğimiz cuma saat 20.00 sıralarında yaşandı.

DHA'nın haberine göre Dr. Maryam Arslan hasta yakını A.M.'nin saldırısına uğradığı gerekçesiyle şikayetçi oldu.

ŞÜPHELİLER SERBEST BIRAKILDI

Polisin yaptığı inceleme sonrası A.M.'nin doktoru darp ettiği, diğer hasta yakını olan L.D.K.'nin ise hakaret ettiği anlaşıldı. Şüpheliler hakkında tehdit, hakaret ve kasten yaralama suçlarından adli işlem yapıldı. Adliyeye sevk edilen şüpheliler serbest bırakıldı.

Olayın ardından hastanede çalışan anestezi ve cerrahi asistanları bugün iş bıraktı. Hastanede planlanan ameliyatların tümü acil vakalar dışında, durduruldu. Hekimler, hastane bahçesinde basın açıklaması ile hastanelerdeki şiddete tepki gösterdi. Cuma gecesi nöbetteyken hasta yakınından yumruk yediğini söyleyen Dr. Maryam Arslan ise olayın etkisinden hala kurtulamadığını söyleyerek o gecenin detaylarını anlattı. Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yoğun Bakım, Anestezi ve Reanimasyon Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Demirkıran ise şiddetin hastane kapısındaki acillerden en kritik hastaların bulunduğu yoğun bakımların içine kadar girdiğine dikkat çekerek "Kovid pandemisinde bizi alkışlayanlar şimdi şiddet uyguluyor. Şiddet kabul edilebilir bir şey değil. Çoğu meslektaşımız şiddete uğradıktan sonra tedavi görüyor mesleklerini sorguluyor. Yakında bu kritik hastalara bakacak hekim bulamayacaklar" diye konuştu.

"BEN KAZAKİSTAN'DAN DAYAK YEMEK İÇİN Mİ GELDİM?"

Kazakistan'dan gelip ülkemizde tıp fakültesi bitiren ve "Ben dayak yemek için mi geldim" diyerek yaşadıklarına isyan eden Dr. Maryam Arslan, olayın travmasını hala atlatamadığını kaydetti. Arslan, "Ben ve üç hekim arkadaşım nöbetçiydik o akşam. Her zamanki gibi yoğun bir nöbet gecesiydi. Oturacak, yemek yiyecek dahi vaktimiz yoktu. Ameliyat sonrası yatırılan bir hastamız vardı. Gündüz vizit saatlerinde hastayı kimse ziyaret etmedi. Akşam 19:30-20:00 gibi geldiler. O saatte ziyaret yasak. Ama hastanın yakınlarından biri hemşireydi ve biz de ona bilgi verdik. Kısa bir süreliğine de olsa hastayı görmesini sağladık. Sonra bir hekim arkadaşımız yoğun bakımda yabancı birini görmüş, aynı hastanın başka bir yakını olduğunu öğrenince de 'Zaten bu hastanın yakını ziyaret etti, şu anda sizi alamayız. Yoğun bakım da müsait değil, başka bir hastanın bakımı yapılıyor. Lütfen dışarı çıkın' demiş. Bunun üzerine hasta yakını sinirlenip bağırmaya başlamış. Bir şekilde dışarıya, yoğun bakım koridoruna almışlar hasta yakınını. O sırada güvenliği çağırmışlar. Ben de tam o anda geldim yanlarına. Hekim arkadaşlarım ve diğer hemşireler de geldiler seslerden dolayı. Hasta yakını hakaretler yağdırmaya başladı. 'Pisliksiniz, çirkefsiniz' vs diye. En sonunda ağzından şöyle bir cümle çıktı: 'Siz doktorlarda dayak yiyorsunuz, hala akıllanmıyorsunuz' O noktada ben durumun ciddiyetini kavrayıp telefonumu çıkardım kayıt almak için. Çünkü bize hakaret etmeye devam ediyordu" dedi.

"ÖZÜR DİLEYECEĞİNE O BENDEN ÖZÜR DİLEMEMİ İSTEDİ"

Telefonunu çıkardığı anda hasta yakını kadının kendisine saldırdığını anlatan Dr. Arslan, olayın üzerinden 2 gün geçmiş olmasına rağmen o ana dair 3-4 dakikayı hala tam olarak hatırlayamadığını da anlatarak "Koluma ve göğsüme yumruk attığını hatırlıyorum. Personel onu zapt etmeye çalışırken, havada ayaklarıyla da tekme attı. Bu arada hastanın yakınlarının üçü de kadındı. Hakaret etmek yetmedi, hanımefendi yumruk da attı. Pazar günü yine nöbette olmam gerekiyordu ve aynı kadın yine yoğun bakıma girmişti hastasını ziyaret için. Ben de neden böyle bir şey yaptığını açıkçası gözlerinin içine bakarak sormak istedim. Bana bakıp şöyle dedi: 'O gece için benden özür dilemen lazım, helallik istemelisin benden, ben karıncayı bile incitmem, öyle bir şey olmadı.' Yaptığı her şeyi inkar etti. Bugün Cerrahpaşa'da planlı ameliyatların hepsi ertelendi. Anestezi ve cerrahi asistanları olarak acil vakalar dışında hiçbir ameliyata girmeyeceğiz" diye konuştu.

"ŞİDDET GÖRÜP HASTALARINI HAYATTA TUTMAYA DEVAM EDİYORUZ"

Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. Oktay Demirkıran ise bundan 2 yıl önce yoğun bakımlarda şiddetle ilgili kliniklerinde bir araştırma yaptıklarını kaydederek, "Yoğun bakımda şiddet, Türk Yoğun Bakım Derneğinin de gündeminde olan bir konu. Kliniğimizden Uzm. Dr. Oğuzhan Kayhan'ın yaptığı 'yoğun bakımda şiddet' anket çalışması vardı 2 yıl önce. Yoğun bakım hekimlerinin şiddete maruz kalma ve bu konudaki reaksiyonlarını öğrenmek üzere yapılan ankete 200'e yakın hekim dahil edilmişti. Uğradıkları gerek sözlü gerek fiziksel şiddeti ve bunların doktorlar üzerinde yarattığı travma etkilerini öğrenmeye çalışmıştık. Gördük ki kadın erkek fark etmiyor, doktorların hepsi aynı şekilde şiddete maruz kalıyor. Bu anketi 2 yıl önce yaptığımızda sonuçları rahatsız ediciydi ama şu anda gelinen nokta, ondan çok daha vahim. Daha da arttı. Acillerde görülen şiddet olayı maalesef bu hastaların bakıldığı en üst düzey teknolojik ve tıbbi birikimin olduğu yoğun bakımlara kadar geldi. Yoğun bakımın kapısından içeri girip, içeride dahi şiddet uygulanır hale geldi. Bu, kabul edilebilecek bir şey değil. Onlar bize şiddet uyguluyor ama biz onların hastasına hala aynı özenle bakmaya devam ediyoruz. Hayatta tutmaya çalışıyoruz. Biz şiddete uğradığımızda, 5 dakika sonra bir mavi kod verildiğinde, gidip başka bir hastaya kalp mesajı yapıp onu hayatta tutmak için çaba harcıyoruz. Çünkü biz mesleğimizi çok seviyoruz" ifadelerini kullandı.

"HASTALARI ÖLDÜREN BİZ DEĞİLİZ"

Yoğun bakımların en kritik hastaların yattığı yerler olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Demirkıran, sözlerini şöyle noktaladı: "Bunun şiddete dönmesi asla kabul edilebilir bir şey değil. Çünkü hastalarını öldüren biz değiliz. Biz onları yaşatmak için orada varız. Biz onların canlarına can katmaya çalışırken kendi canımızın da yanmasını istemiyoruz. Yaşadıkları psikolojik travmayı atlatabilmeleri kolay olmuyor. Tedavi gören arkadaşlarımız var, uyku bozukluğu yaşayan arkadaşlarımız var. Bu insanlar gerçekten hayat kurtarıyor ve yapılan iş çok ağır. Kovid döneminde yoğun bakımlar olmasaydı şu anda yüzlerce insan ölmüş olurdu. Pek çok Batı ülkesinde yoğun bakımlar iyi yönetilemediği için. yüzlerce hasta öldü. İtalya'da Amerika'da örneğin, hastalar yoğun bakıma alınamayıp servislerde ya da evlerinde öldüler. Eğer bizi alkışlıyorsanız, gönülden alkışlayın. Daha sonra bu kadar kritik hastaya baktıracak hekim bulamayacaksınız. Biz içeride zaman zaman 30-40 hastaya bakıyoruz. Sürekli hasta yakınlarına ayrı ayrı bilgilendirme yaparsak, gün içinde diğer hastalara yeterince zaman ayıramayacağız. Sakince beklemeleri gerekiyor ki en uygun fırsatta onlara gerekli tüm açıklamaları yapalım."

Dr. Maryam Arslan'a destek veren hastane çalışanları da eylem yaptı.

 
Denizli'de tarım arazileri ve evler su altında kaldı
 
Saldırı hazırlığındaki 11 terörist etkisiz hale getirildi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
EFES-2022 tatbikatında yabancı askerlerden ilgi
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) en büyük planlı tatbikatlarından biri ...
Otizmli Erhan'ın ailesi isyan etmişti... İnceleme başlatıldı!
İzmir'de otizmli Emirhan Özkan'ın (17), tedavi için götürüldüğü Ege Üniversitesi ...
Camiden Bülent Ersoy dinletmişti... Yakalandı!
Geçtiğimiz hafta Ayrancılar’da bulunan bazı cami hoparlörlerinden Bülent ...
 
Kadın öğretmenden genç kıza taciz iddiası
İstanbul Tuzla'da görev yapan 28 yaşındaki kadın bir öğretmenin lise son ...
Türkiye'nin yeni kamikazesi! İlk kez İzmir'de ortaya çıktı
Türkiye'nin yeni kamikaze İHA'sı Kargı, Ege Bölgesi ve İzmir civarında ...
KİTVAK hasta yakınları için defile düzenleyecek
İzmir merkezli Kemik İliği Transplantasyon ve Onkoloji Merkezi Kurma ve ...
 
İlkokulda dansözlü kutlama müdürün başını yaktı
Bursa'da bir ilkokulda düzenlendiği belirtilen etkinlikte dansözün sahne ...
'Sahte ilaç' operasyonu: 14 milyon TL değerinde!
Gaziosmanpaşa'da vücut geliştirmek için kullanılan hormon ilaçları üretip, ...
Müzik yasağı Danıştay’a taşındı!
CHP Genel Başkan Yardımcısı İlgezdi, İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı ...
 
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Stoilov’a nazar değdi!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Gönlüm hep seni arıyor neredesin?
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Kirpi ikilemi – Hayır deme sanatı
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmirli giderek kendini daha kötü hissediyor
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli meseleler 7
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bir portre: Sadullah Usumi
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Tire pazarında…
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İsrailli çocuklara mektuplar (2) Barış sizin elinizde çocuklar!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Nasıl toprak reformu yapılmalı?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Yaşamak...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva