Mimarlar Odası’dan plan iptali yorumu: 'Zorlu' dayanaksız kaldı!

EGEDESONSÖZ - 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8’inci maddesine eklenen madde ile imar planlarında “Yençok:serbest” olarak işaretli alanların yapı yüksekliklerinin belirlenmesi zorunlu kılınmıştı. Düzenleme üzerine harekete geçen Konak Belediyesi imar planı değişikliği ile kent merkezindeki çok sayıda parselin yükseklik sınırını belirlemişti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından da değişikliklerle onaylanan imar planı değişikliği ile birlikte ‘Cumhuriyet Dönemi Kent Merkezi’, ‘Tarihi Kent Merkezi (Kemeraltı)’ ve ‘Kadifekale (Pagos) Tepesi’ görünüm alanında kalan parsellerin yükseklikleri sınırlandırılmıştı.

Alınan kararla birlikte Hilton’un bulunduğu İsmet Kaptan Mahallesi 1019 ada, 6 parselin, Zorlu Holding’in hayata geçirmek istediği Akdeniz Mahallesi 7491 ada, 1 parselin ve The Port Rezidans’ın bulunduğu Alsancak Mahallesi 3646 ada, 26 parselin yüksekliği 84 metre, İZKA İnşaat’ın Merkez Yaşam Konak Projesi’ni hayata geçirmek istediği Akarcalı Mahallesi 11153 ada, 1 parselin kat yüksekliği ise 60 metre olarak belirlenmişti.

ŞPO YARGIYA TAŞIDI
Söz konusu plan değişikliği TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi tarafından yargıya taşınarak iptali istenmişti. Dosyayı inceleyen İzmir 1. İdare Mahkemesi, gökdelenleri yakından ilgilendiren kararda söz konusu plan değişikliği iptal etmişti.  İptalin ana gerekçeleri arasında yönden şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, plan bütünlüğüne ve planlamanın eşitlik ilkesine aykırı olması gösterilmişti.

MİMARLAR ODASI: RUHSAT İPTAL EDİLMELİ
SONSÖZ TV’de Gazeteci Muhittin Akbel’in konuğu olan TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Uğur Yıldırım mahkeme kararını değerlendirdi.

Zorlu Konak gökdeleniyle ilgili gelişmeleri değerlendiren Yıldırım, bu projenin ruhsatının iptal edilmesi gerektiğini söyledi:

“Zorlu Konak gökdelen projesi, uzun süredir gündemimizde olan bir konu. Şu an hukuk mücadelesini Şehir Plancıları Odası yürütüyor. 2008’de alınan bir ruhsat var.  Üst ve alt ölçekli planlarda uyumsuzluk vardı. Bu uyumsuzluğun giderilmesi, alt ölçekli planlarda uyarlı hale getirilmesi yönünde itirazımız olmuştu. İptale yönelik itirazlarımız vardı. Planlar arasındaki uyumsuzluğun giderilmesi, yeni plan yapılması ve bu plan hükümleriyle yol alınması gerekiyor. Çünkü bu kanuni bir zorunluluktur. 2008’de ruhsat alınmış. Ancak yönetmelik gereği, ruhsat alabilmeniz için bir mevcut yapının olduğu yerde parseldeki yapıların yıkımını sağlamanız gerekmekte. Oradaki tütün depoları 2019’da yıkıldı. Ruhsatın iptal edilmesi gerektiğini 2021 yılında yaptığımız açıklamalarda da dile getirdik. Karşılık da buldu; hem İzmir Büyükşehir Belediyesi hem Konak Belediyesi tarafından adım atılacağına dair açıklama geldi.  135 metre olarak belirlenen yükseklik Büyükşehir, meclis kararıyla 80 metreye indirdi. Birtakım yerlerde 80, bazı parsellerde 60 metre. İçinde olduğu bağlama göre plan yapmalıyız. İzmir,  kültür ve tarih dokusunun yoğun olduğu bir kent merkezidir.  Parsel bazında değil etrafı da değerlendirilerek plan yapılması gerekiyor. 2021 yılının ikinci ayında iptal edilmesi gereken ruhsat, tadil edilerek 131 metre olacak şekilde tekrar ruhsatlandırıldı. Sonrasında süreç çok şeffaf paylaşılmadığı için şu an bilgimiz dışında ilerliyor. Bir plan yapılır, bu kurallar çerçevesine göre imar planı verilir, ona göre yapınızı inşa edersiniz. Şu an ruhsat verilen imar durumunu dayanak olarak aldığı plan, ŞPO İzmir şubesinin açtığı dava sonucu iptal edildi. Ruhsat dayanağı ortadan kalkmış oldu. Dava kararında ruhsat iptaline dair bir şey söylenmemiş olsa da bilirkişi raporunda ruhsatın hukuka aykırı olduğu belirtilmiş durumda. Her konuda kamunun bilgisi dahilinde, kamu yararının gözetildiği adımların atılmasını bekliyoruz.”

TERCİHLİ TİCARET KONUT İMARI ÜZERİNDEN KONUT YAPIMI ARTIRILIYOR
Mimarlar Odası’nın Zorlu Konak ile ilgili “Bu projeden vazgeçilmeli” açıklamasına açıklık getiren Yıldırım, “Aslında ‘bu projeden vazgeçilmeli’ demek,  ‘bu tavırdan vazgeçilmeli’ demek. Yerin koşulları görmezden gelinerek atılan adımlar bunlar. İzmir’in en yoğun, ağırlıklı olarak ticaretin olduğu bir bölgedeyiz. Tercihli ticaret konut imarı üzerinden konut yapımını artıyor. Zaten halihazırda altyapısının zorlandığı bir bölgeden bahsediyoruz. Burada ticaret merkezlerinin çoğalması İzmir’in geleceği, yaşanabilir alanlar için sorunlar yaratmaktadır.  Bundan sonra ne yapılmalı? Meclis kararında birtakım değerlendirmelerden bahsediliyor. Burada mevcut, üst ölçekli planların tariflediği yapı yoğunluğu, nüfus yoğunluğu gözetilerek hangi yapıların yoğunluk göstereceğine izin verileceği kararlaştırılmalı. Alt ölçek ve üst ölçek planları arasındaki uyumsuzluk giderilmeli. Tarihi doku, mevcut koşullar ve kamunun faydaları göz önüne alınmalı. Sonrasında ortaya çıkan yapılaşma koşullarına göre bir proje üretilmeli” diye konuştu.