Milli Eğitim ile Kültür ve Turizm bakanlıkları arasında imzalanan 'Mesleki Eğitimde İş Birliği Protokolü' kapsamına alınan Türkiye'deki sayılı okullardan Alsancak Nevvar-Salih İşgören Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, merkezi sınavda başarı gösteren öğrencileri mülakatla kabul ediyor.

Dört yıllık eğitim öğretim sürecinde öğrenciler, ilk yıl yoğunlaştırılmış İngilizce eğitimi alıyor. İkinci yıldan itibaren Rusça ve Almanca dil eğitimine başlanıyor. Tam donanımlı atölyelerde kaliteli mesleki eğitim alan öğrenciler, beceri eğitimlerini sektörün önde gelen otel işletmelerinde tamamlayarak mezun oluyor.

Proje ortağı turistik işletmede staj yapan öğrencilere istihdam garantisi de sunulan Alsancak Nevvar-Salih İşgören Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde yiyecek ve içecek hizmetleri alanı öğrencileri, hazırladıkları ürünlerle dikkati çekiyor.

Geçen yıl öğretmenlerinin desteğiyle çölyak, diyabet, haşimato ve obezite hastalarının tüketebileceği kek için kolları sıvayan öğrenciler, yaklaşık bir yıllık çalışmanın ardından ortaya çıkarılan ürün için tescil başvurusunda bulundu.

Çölyak, diyabet ve haşimato hastalıklarının isimlerinden esinlenilerek 'ÇÖLDİHA' adı verilen keke Türk Patent ve Marka Kurumunca 'faydalı model' belgesi verildi.

Az yağlı olan, glüten ve şeker içermeyen kekte kestane, badem veya mısır unu kullanılıyor.

Kekte tatlandırıcı olarak ise mürdüm eriği püresi yer alıyor.

Ürün bu özellikleriyle diyabet, haşimato ve çölyak hastalarına, lezzeti ile de tüm tüketicilere hitap ediyor.

Kekin seri şekilde üretilerek hastaların beğenisine sunulması hedefleniyor.

'Hiç pes etmeden çalıştık'
Öğrencilerden Hatice Esma Kavas, AA muhabirine, ortaokuldan itibaren gastronomi alanıyla yakından ilgilendiğini ve bu okulu tercih ettiğini söyledi.

Endokrinoloji hastalarının yiyebileceği lezzetli bir kek üretmek için yola çıktıklarını anlatan Kavas, 'Öğretmenlerimizle beraber sürekli denemeler yaptık, hiç pes etmeden çalıştık, sonucunda da böyle bir ürün çıktığı için gururluyuz. Kekimiz ismini hastalıkların adından alıyor. Şu ana kadar deneyenlerden çok olumlu dönüşler aldık ve her şey yolunda gidiyor.' dedi.

'Amacımız hastaların yiyebileceği bir ürün ortaya çıkarmaktı'
Yiyecek ve İçecek Hizmetleri Alan Şefi Gülseher Alkan, öğrencilerin istekli olmalarının kendilerini de heyecanlandırdığını belirtti.

Son dönemlerde endokrinoloji hastası sayısının arttığına dikkati çeken Alkan, şöyle konuştu:

'Biz de bununla ilgili neler yapabiliriz diye yola çıkarak bu ürünü geliştirdik. Buradaki amacımız çölyak, diyabet, haşimato gibi hastaların yiyebileceği bir ürün hazırlayabilmekti. Burada en tehlikeli kısım çölyak hastalarıydı. Çünkü onların glütene karşı duyarlılıkları vardı. Çölyak hastalığı olanların haşimato olması çok yüksek. Aynı şekilde haşimato olanın diyabet olma olasılığı çok yüksek. Bundan yola çıkarak bu ürünü hazırladık. Hiçbir şekilde şeker kullanmadık, buğday unu yerine kestane, badem ve mısır unu kullandık. Aroma ve tatlandırıcı kısmını ise mürdüm eriği püresinden sağladık. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 'faydalı model' belgesi aldık, ayrıca markamızı da aldık. Özel bir atölyede bu ürünü hazırlayıp hem ilgili hastalara hem de isteyen vatandaşlarımıza sunmak istiyoruz.'

'Ciddi bir talep olacağını düşünüyoruz'
Okul Müdürü Ömer Edip Ocakoğlu, okulun yiyecek ve içecek hizmetleri ve konaklama hizmetleri olarak iki alandan oluştuğunu belirtti.

Öğrenci ve öğretmenlerinin endokrinoloji hastalarının severek tüketebileceği bir ürünü geliştirdiklerini için gururlu olduklarını kaydeden Ocakoğlu, şöyle dedi:

'Uzun çalışmalar sonucu böyle bir ürün ortaya çıktı. Sayın Bakanımız Mahmut Özer de İzmir'e geldiğinde ürünü tattı ve çok beğendi. Bu da öğrenci ve öğretmenlere ciddi bir motivasyon sağladı. Bu ürünle ilgili seri üretime geçmeyi düşünüyoruz. Çünkü ciddi bir talep olacağını düşünüyoruz. Bunun için laboratuvar düzeyinde bir bölüm oluşturmamız gerekiyor. Onun için çalışmalar yapıyoruz.'