MHP’li Özarslan 14 Mayıs için ‘yol ayrımı’ dedi: Ya 2053, ya 15 Temmuz!

EGEDESONSÖZ- Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı, İzmir 1’nci bölge 2’nci sıra Milletvekili adayı Dr. Bahadır Bumin Özarslan, SonSöz TV’ye konuk oldu. Gazeteci, yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtlayan Özarslan 14 Mayıs’ta yapılacak olan genel seçimleri değerlendirdi.

TABAN SİYASETİ YAPMIŞ BİRİSİYİM!
İzmir’de partisinin taban siyasetinde görev aldığını belirten Özarslan, “1976 İzmir doğumluyum. Aslen Karslı bir ailenin çocuğuyum... 1974’den beri İzmir’de ailecek yerleşmiş bir aileyiz. İlk ve orta öğretimimi, lise ve yüksek öğretimimi İzmir’de tamamladım. 2004-2014 yıl arasında Ege Üniversitesi Türk Dünyası Enstitüsünde çalıştım. 2014’den beri de Hacettepe üniversitesindeyim. Vekillik adaylığı için Hacettepe Üniversitesi’ndeki görevimden istifa ettim. Partimizin Konak ilçesinin uzun yıllardır kayıtlı bir isimim. Genelde profesörlerde görülmeyen bir durum var bende, taban siyaseti yapmış birisiyim. Taban siyasetinden gelmem itibari ile Türkiye’de birkaç örnekten birisiyim. Partimizde genel merkez yöneticilerimizle çalışmalarımız oldu. Genel başkanımızın günlük yanında çalışan 15 çalışma arkadaşından birisiyim. İzmirli olmamız münasebeti ile bizler de burada çalışmayı ve buradan aday olmayı seçtik. Hayatımızın 38 yılını İzmir’de tamamladım. Son 7-8 yıldır Ankara’dayım. Ancak, tüm sülalem hala daha burada” ifadelerini kullandı.

LİSTELERDEN RAHATSIZ OLAN SEÇMENLER YÜZÜNÜ BİZE DÖNEBİLİR
Özarslan seçim süreci ile ilgili yaptığı değerlendirmede İYİ Parti ve CHP tabanından kendilerine bir dönüş olacağını öngördüğünü söyleyerek “Milletvekili listelerini YSK’ya ilk veren partiyiz. Benim 2’nci sırada olmam genel başkanımızın zaten İzmir’de her iki bölgeden ilk iki sırayı garanti seçilmiş olmasını bildiğindendir. Bu seçimlerde çok iddialıyız. Benim 2’nci sıradan ilan edilmemden sonra birçok siyasi partiden tanıdıklarımız beni arayarak tebriklerini ilettiler. CHP’den İYİ Parti’den ve AK Parti’den beni tebrik etmek için aradılar. Sen İzmir’de çıkan bu listelerden sonra kesinlikle seçildin dediler. Bizim farkımız var. MHP, Türkiye genelinde diğer 3 muhalefet partisinin tamamından oy alabilecek bir durumda. Diğer muhalif partileri çok saymıyoruz zaten, onlardan kimisi daha önce seçime girmiş durumda dahi değil. İYİ Parti ve CHP tabanı partilerinin milletvekili listeleri açıklandığında da açıkça ortaya çıktı ki partilerinin listesinden rahatsız olan seçmenlerden biz oy alacağız. AK Parti, CHP ve İYİ Parti’den bizim alabileceğimiz oy kadar oy alabilecek bir durumda değil. Geçtiğimiz günlerde yaşanan İYİ Parti’nin masadan kalkma olayı süreci sonrasında Millet İttifakı bünyesinde bulunan partilerin birbirine oy geçişleri olamayacak hale geldi.  Bir de bizi diğer partilerden ayıran özelliğimiz var. MHP olarak sadece kendi adayları ile yarışan tek partiyiz. Bu 4 parti arasında, 81 ilde kendi adayları ile seçime giren tek partiyiz” dedi.

UFUKTA İZMİR MİTİNGİ YOK ANCAK SÜRPRİZ OLABİLİR!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 14 Mayıs’a kadarki programında planlı bir İzmir mitinginin olmadığını söyleyen Özarslan, “Şu aşamada bizim miting programlarımız içerisinde İzmir mitingi gözükmüyor. Ancak, bu olamayacağı anlamına gelmez. Biz Eylül 2021’den itibaren 2 doz aşılanma sağlandıktan sonra kesintisiz bir şekilde saha da olan tek partiyiz. Yüz yüze siyaset konusunda biz temkinli davrandık. Aşı çıkmadan yüz yüze siyaseti 1 yıl erteledik. Biz sorumlu bir partiyiz… 2 doz aşılamada, yüzde 70’e ulaştıktan sonra, önce 9 bölge toplantısı yaptık. Sonrasında ise 81 ilde tek tek faaliyetler yaptık. Kahramanmaraş merkezli depremler olana kadar da 11 miting yaptık. Depremden sonra askıya alınan mitinglere şu andan itibaren yeniden devam ediyoruz. Şu an itibari ile en çok miting yapan parti biziz. Genel başkanımız sürprizleri sever. İzmir’de de bir sürpriz olabilir” şeklinde konuştu.

MUHALEFET MASASININ MİTİNGİ, ALGICILARINI ÜZDÜ!
Önce Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve mevcut Cumhurbaşkanı Erdoğan ardından ise, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir mitingini değerlendiren Dr. Bumin Özarslan, “Her iki mitingde kalabalık oldu bu bir gerçek. Fakat özellikle İzmir’de 6’lı masa denilen ancak HDP’nin de masaya destek vermesi ile adını dahi duymadığımız partilerce de desteklenen muhalefet masasının, mitingde topladığı kalabalık mukayese edildiğinde normal bir kalabalıktı. Hatta biraz daha fazlası bekleniyordu. Ancak Cumhurbaşkanımızın mitingi bu kadar kalabalık beklenmiyordu. Cumhur İttifakı’nın mitinginden sonra muhalefet masası etkenli algı operasyoncusu hesaplar suskun kaldılar. İşin aslı, AK Parti’nin mitinginin bu kadar kalabalık olması beklenmiyordu. İzmir mitinginin ardından ise Ankara mitingi yine aynı şekilde kalabalığa şahit oldu. İzmir’de ise muhalefet masasının mitingi muhalefet masası algıcılarını üzdü” dedi.

İZMİR’İN HASSASİYETLERİ, PARTİMİZİN HASSASİYETLERİ İLE ÖRTÜŞÜR!
İzmirlilerin hassasiyetleri ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin hassasiyetlerinin örtüştüğünü söyleyen Özarslan, “İzmirliler söylem açısından bazı vaatlere bakarlar. İzmir’in hassasiyetleri vardır. Ve bu hassasiyetler, partimizin hassasiyetleri ile örtüşür. Partimizde, İzmirliler gibi Atatürk’ü tartıştırmaz. Cumhuriyeti ve vatanın bölünmez bütünlüğünü tartıştırmaz. Anayasanın ilk 3 maddesi kırmızı çizgimizdir. Bunlar tartışılamaz. İzmir’de bu hassasiyetlere sahiptir. Muhalefetin içerisindeki adaylardan kimisi var bu hassasiyetler ile örtüşmüyorlar. Mesela Yüksel Taşkın… İzmir ile partimizin hassasiyetleri, profili yüzde 100 örtüşüyor. Bu açıdan bakıldığında Cumhur İttifakı’nın protokol metninde bu esaslar orada var. Atatürk’ün İzmir’i sembol şehir haline getirmesi...  İzmirli bunun yanında milli ve manevi değerlerine de sahiptir. Dini, ahlaki ve kültürel yani bu milletin ortalama değerlerini yansıtan bir şehirdir. Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı karşılaştırıldığında, Millet İttifakı’nın söylemleri, İzmirlinin söylemlerini karşılamıyor” ifadelerini kullandı

BİZ HİZBULLAH’I BİTİREN PARTİYİZ!
Kamuoyunda sıklıkla tartışmalara neden olan HÜDAPAR’ın Cumhur İttifakı’na destek vermesi konusundaki ifadelerini belirten Özarslan, 2000’li yıllarda MHP’nin koalisyon hükümeti olduğu zamanlarda HÜDA Par’ın bitirildiğini hatırlatarak, “HÜDA PAR meselesi çok çarpıtıldı. HÜDAPAR, Cumhur İttifakı içerisinde olan bir parti değildir. Cumhur İttifakı, Cumhurbaşkanı adayı olarak Erdoğan’ı benimseyen partilerden oluşmaktadır. Bizim partimizde hiçbir başka partinin adayı yok. Kendi adayları ile yarışan tek partiyiz... HÜDAPAR’ın, AK Parti listesinde aday olması sorusunun da muhatabı ben değilim. Bu soruyu muhataplarına sormanız gerekir. HÜDAPAR’ın genel başkanı ortada gezen söylemlerin, parti politikalarının aslında kendi söylemleri olmadığını dile getirdi. Bize sürekli HÜDAPAR’ı soranlar, bu soruları Millet İttifakına’da  HDP için sorabiliyorlar mı? Partinin genel başkanı Hizbullah’ın devamı olduğu yönündeki ithamları reddediyor. Bir kere zaten Hizbullah meselesi bizim partimize sorulacak son kondur. Hizbullah 2000’li yılarda lideri yakalanıp, öldürülüp, bitirilen bir örgüttür. Ve biz o dönemde iktidar ortağıydık. Genel başkanımızın Başbakan yardımcısı olduğu dönemde biz, Hizbullah’ı bitiren partiyiz. Hizbullah’ı çökerten parti şu anda biziz. HÜDA PAR ise 2012’de kurulmuşu. HÜDAPAR’ın adaylarının AK Parti’de aday olması da kendi aralarındaki durumlardandır” şeklinde konuştu.

PARLAMENTER SİSTEME GEÇMEYİ DÜŞÜNMÜYORUZ
Özarslan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin parlamenter sisteme nazaran daha doğru bir sistem olduğunu belirtirken, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“İşin aslı şu hukukçu olarak da söylüyorum bunu. Parlamenter sistemi değerlendirebiliriz. Bunun yanında Başkanlık Sistemi’ni de değerlendirebiliriz…  Ancak, burada önemli olan kısım, bunların bizim ülkemizdeki uygulanması. Biz çok partili dönemi dikkate alırsak, 1946’da çok partili seçim gündeme geliyor. 2018’e kadar kurulan hükümetlerin ömrü Türkiye’de ortalama 1,5 yıl… Parlamenter sistem, koalisyon hükümeti sistemi demektir.  Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde ise koalisyon olmaz. Seçilen başkandır ve yürütmenin başıdır. 2018’de Cumhurbaşkanlığı sistemi devreye alındı. Bu 5 sene zarfında Türkiye’nin içi ve çevresinde veya küresel olarak düşünün yaşanan gelişmeleri, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde olmasaydık Türkiye’de hükümet krizleri çıkacaktı... Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, istikrar demektir. Bu sistemin temeli istikrar oluşmaktadır. Bu açıdan bile bakıldığında bu sistem; istikrar, huzur ve kalıcılığı sağlayan bir yapıya sahiptir. Millet İttifakı tarafından Anayasa çalışmaları yapılıyor. Ama o çalışma sadece bir takım esasları düzenliyordu.  Biz de anayasa çalışması hazırladık ve bu metni de, AK Parti ile paylaştık. Biz bu sistemin devamından yanayız. Teklifimiz ile de bu sistemi güçlendirerek kalıcı bir hale gelmesine taraftarıyız. Parlamenter sisteme geçmeyi düşünmüyoruz”

İZMİR’İN KABUĞUNU KIRMASI GEREKİYOR!
İzmir’in İstanbul ve Ankara’dan sonra 3’ncü potansiyelli büyükşehir belediyesi olduğunu söyleyen Özarslan, bu potansiyelden yeterince yararlanılamadığını belirtti. Özarslan, “İzmirli hemşerilerimiz şunu bilmeli ki, bizim hassasiyetimiz İzmir’in hassasiyeti ile yüzleştiği için bu hassasiyetleri mecliste gümbür gümbür savunacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. İkincisi ise İzmir’i hak etti yere taşımak bizim şiarımız. Türkiye denince akla 3 büyükşehir gelir. Ankara, İstanbul ve İzmir… Ankara şu anda Türkiye’nin Başkentidir. Ve zamanında Kurtuluş mücadelemiz oradan yönetilmiştir. İstanbul ise Osmanlı’ya başkentlik yapmış bir yerdir. İzmir’e fiili durumda baktığımızda Ankara ve İstanbul’un gerisinde değil. Geriye kalan 28 tane büyükşehir ile fiili durumu eşit. Bunun da sebepleri var. İzmir için ticaret, sanayi, tarım ve turizm kenti diyebiliriz ancak, bunların hepsini İzmir için baktığımızda bu potansiyelin çok ötesine taşımak lazım. Şu an ki durumuna bakarsak Ankara ve İstanbul ile yarışacakken öyle bir durumda dahi değil. İzmir’in bu 3 konuda özellikle kabuğunu kırması lazım. İzmir milli mücadelenin sembol şehridir. Muhalefet, iktidar ayrımı yapmadan İzmir için birlikte çalışmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

İKTİDAR ORTAĞI DEĞİL, İTTİFAK ORTAĞIYIZ!
Cumhur İttifakı’nı oluşturan ana partilerden bir tanesi olan Milliyetçi Hareket Partisi’nin AK Parti ile ittifak ortağı olduğunu söyleyen Özarslan, MHP olarak hükümetten bakanlık isteklerinin olmadığını söyledi. Özarslan partisinin iktidar ortağı olmadığının da altını çizerken şu ifadeleri kullandı:

“Bizden en büyük talep şu ki, İzmir’in hassasiyet sorunu var. İzmirli geçim sıkıntısını paylaşır ancak İzmirli hassasiyetlerini bana gösterdi. Ben salonlarda, sokaklarda, milletin yanında gezerken bunları gördüm. Ekonomik meseleler ile ilgili temel hizmetler ve temel ihtiyaçlar la ilgili geçim sıkıntısı yaşıyorlar ve bunu dile getiriyorlar. Hatta bu geçim sıkıntısını yaşayanlardan birisi de benim. Son dönemde reel olarak gelirimizin düştüğü de belli. Bizler de şunu söylüyoruz. Biz iktidar ortağı değiliz. Ancak ittifakın ortağıyız. Bizim kabine de bakanlarımız yok zaten böyle bir talebimizde yok. Bu konuda hassasiyetlerimiz var. Aşırı pahallılığın, Küresel salgından dolayı, tüm dünyada yaşanan bir fatura olduğunu da hatırlatmak lazım. Biz enerji fakiri bir devletiz. Asgari olarak 60-70 milyar dolardan başlayarak bu ithalatı yapıyoruz. Birde üzerine konut ve sanayi tesislerine aktarmak için bir o kadarda maliyete katlanan bir devletiz. Topladığımızda reel olarak, 90-100 milyar dolar yapar. Kahramanmaraş merkezli depremin bizim ülkemize maliyeti 100 milyar dolar. Yani aslında biz, enerji konusundan dolayı her yıl Kahramanmaraş depremi yaşıyoruz. Aslında farkında değiliz ancak öz enerji yatırımları çok değerli. Bu çalışmalar ile birlikte enerjiyi bulup konutlara sevk etmek, çok değerli. Eskiden enerji aramak için gemi satın alamıyordunuz. Şuan da gemi satın alınması ve enerjimizi aramamız mavi vatan kavramı ile yapılan işlerdir. Çok kıymetlidir” şeklinde konuştu.

İZMİR’DE 6 VEKİL ÇIKARIRIZ!
14 Mayıs’ta yapılacak olan genel seçimlerde İzmir’in oy durumunu değerlendiren Özarslan, “28 milletvekili içerisinde bu seçimlerde, Cumhur İttifakı’nın vekil sayısı, Millet İttifakı’nın vekil sayısı ile mukayese edildiğinde bu seçimlerde artacaktır. Sadece bizim MHP olarak vekil sayımız İzmir’de geçen seçimlerde 2 vekilken bu seçimlerde, 6 vekile çıkacaktır. İzmir’de Cumhur İttifakı’nın vekil sayısı artacağı için, Millet İttifakı vekil sayısı ile yakın bir sayıya gelecektir . İYİ Parti’nin ise geçtiğimiz seçimlerden eksik olarak 1 vekilinin olamayacağını görüyoruz. CHP’nin her bölgede 1’er, 2’şer vekil sayısının azalacağını gözlemliyoruz. HDP’nin de İzmir’de ancak çıkartırsa 1’er tane vekil çıkaracağını düşünüyorum. İYİ Parti ise 2018’de alacağı oyun ancak yarısını alacak durumdadır. Bundan dolayı baktığımızda CHP’nin vekil sayısı azacak, MHP’ninki artacaktır. Müttefikimiz AK Parti ise asgari oranda elindeki vekili tutacaktır. Bu sebeple ilginç ve sürprizlere gebe bir tablo olacak bu seçim” değerlendirmesinde bulundu.

İYİ PARTİ SEÇMENİ KILIÇDAROĞLU’NA OY VERMEYECEKTİR!
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turda biteceğini söyleyen Özarslan, “Seçim 2’nci tura kalmayacak… İlk turda cumhurbaşkanımız geçen seçim aldığı oydan fazla bir oy ile seçilir. Kemal Kılıçdaroğu’nun da en fazla yüzde 40-42 bandında oy alabileceğini düşünüyorum. İYİ Parti seçmenleri, Kemal Kılçdaroğlu’na tepkili bundan dolayı ise asgari olarak, yüzde 60 oranında İYİ Partili seçmen Kemal Bey’e oy vermeyecektir” dedi.

YA 2053, YA 15 TEMMUZ GECESİ
Özarslan, 14 Mayıs seçimlerinin bir yol ayrımı olduğunu kaydederek şunları söyledi:  

“Türkiye bu seçimlerin sonucuna göre, karşısına çıkan iki yoldan birine girecek. Bunlardan bir tanesi ya 2053 rotası, öbürü ise 15 Temmuz gecesi… Bunun artık ortası kalmadı. 2053 derken kastettiğimiz ise Türkiye’nin bölgesel güç olması… Şu anda Türkiye bölgesel güç olmanın çok daha ötesine geçmiştir. Küresel sorunlara dahi müdahil olan bir devlet haline geldik. Cumhur İttifakı’nın bu seçimlerden galip çıkması halinde, hem vekillikte hem de Cumhurbaşkanlığında Türkiye 2053 rotasına girecektir. Aksi bir durum olursa ise, 15 Temmuz gecesine geri döneceğiz. Bu muhalefet masası kazandığı taktirde, Cumhur İttifakı’nın yaptığı tüm icraatların tam tersini yapacağız. Bu sebeple İzmirli hemşerilerimize diyoruz ki, ya 2053 rotası ya 15 Temmuz gecesi”