Kurtulmuş'tan 'terör' açıklaması: Şu gün biter demek...

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, terörle mücadelede tarih vermenin yanlış olacağını söyledi. 

Kurtulmuş Anadolu Ajansı'na gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Terör olaylarına değinen Kurtulmuş, "Örgüt, tarihi boyunca hiç olmadığı kadar çok desteği almaktadır, dışarıdan almaktadır. Bu kadar silahlı, cani, gaddar bir örgüt bir barış havarisiymiş gibi gösteriliyor dünya kamuoyunda" dedi.

"Terör dediğimiz sadece karşımızdaki birkaç bin militandan ibaret bir mesele değildir, Türkiye'nin beka meselesidir" diyen Başbakan Yardımcısı, "Bununla ilgili de ciddiyetle bu sürecin üzerine gidilmektedir. Ümit ederim ki sonuç alınır. Ama 'şu gün biter, bugün biter'demek yanlış olur, kamuoyunu yanıltma olur" ifadelerini kullandı.

"BU GAF SİYASİ HAYATININ SONU OLACAK"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Bakan Ramazanoğlu'na yönelik sözlerini de değerlendiren Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Bu, cinsiyetçi, insan haklarına aykırı, siyasi edebe, üsluba, insanlığa, vicdana aykırı bir tutumdur. Bu tutumu acilen değiştirmesi lazım. Çok açık söylüyorum, eğer Kılıçdaroğlu bu tutumunu değiştirmezse bu gafı kendi siyasi hayatının sonu olacaktır."

"KENDİLERİNE GÜVENİYORLARSA PARTİ KURSUNLAR"

PKK ile olduğu gibi paralel yapı ile mücadele edileceğini söyleyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Biz devleti, milleti korumak mecburiyetindeyiz. Kimseyi haksız yere suçlayarak, kimsenin bireysel, kişisel haklarına saldırıda bulunmayız. Burada FETÖ örgütüyle yapılan mücadele, hukuk içerisinde yapılan bir mücadeledir, devam edecek olan bir mücadeledir. Nasıl 'PKK ile mücadele ne zaman bitecek' derseniz, 'FETÖ grubuyla mücadele ne zaman bitecek' derseniz, onun da tarihini veremeyiz. 

Bu FETÖ'cüler bu kadar kendilerine güveniyorlarsa buyursunlar, gelsinler partilerini kursunlar, milletten oy alsınlar, milleti yönetsinler. Bir söz söylersek namertiz. 'Oy almayacağım, milletten vekalet almayacağım, millet bana ülkeyi yönet talimatı vermeyecek ama ülkeyi ben yöneteceğim, şu partinin sırtına basarak, şu güçlü bürokrasideki kanallarımı kullanarak, yurtdışındaki şu bağlantılarımı kullanarak'. Bunun adına antidemokratik despotizm derler."