HABERLER>POLİTİKA
26 Şubat 2017 Pazar - 14:58

Kurtulmuş Yazıcıoğlu ile o diyaloğu anlattı

Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen "28 Şubat'tan 15 Temmuz'a Darbeler ve FETÖ İhaneti" konulu panelde konuşan Numan Kurtulmuş, Muhsin Yazıcıoğlu'nun kendisine aktardığı bir diyaloğu da paylaştı.

Kurtulmuş Yazıcıoğlu ile o diyaloğu anlattı

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye'deki darbelerin esas nedenlerinden birinin sistem yapısından kaynaklandığını belirterek, "Sistem vesayetçi bir sistemdir. 1960 darbecilerinin ortaya koyduğu Anayasa ile 80 darbesinden sonra ortaya konulan 82 Anayasası da vesayetçidir." dedi. Kurtulmuş, Muhsin Yazıcıoğlu'nun kendisine anlattığı bir diyaloğu da paylaştı.

Kurtulmuş, Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen "28 Şubat'tan 15 Temmuz'a Darbeler ve FETÖ İhaneti" konulu panele katıldı.

Eşi Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş'un da konuşmacı olduğu programın açılışında katılımcılara hitap eden Kurtulmuş, Manisa'da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Türkiye'de millet iradesinin hakim olması için mücadele ederken hayatını kaybedenlere rahmet dileyen Kurtulmuş, "Allah bizlere onların yolundan yürümeyi nasip etsin, bizlere şehitlik nasip eylesin." ifadesini kullandı.

Kurtulmuş, darbeler tarihinin Türkiye'nin yakın dönem tarihinin, darbelerle mücadele tarihinin de Türkiye'nin demokrasi tarihinin bir özeti olduğunu anlatarak, Türkiye'nin çok partili siyasi hayatında gördüğü darbelerle, darbe girişimi teşebbüsleriyle Osmanlı'nın son dönemlerinden itibaren, bir takım ayak oyunlarıyla, kökü dışarıda olan planlamalarla karşı karşıya kaldığını söyledi.

"Bab-ı Ali Baskınından, Sultan Abdülhamit Han'ın bir takım kumpaslarla hal edildiği o tarihlerden başlayarak 15 Temmuz'a gelen bu süreç içinde darbelerin nitelikleri bakımından bir fark yoktur. Bu darbelerin hepsinin en ortak özelliği milletin yolunu kesmektir." diyen Kurtulmuş, darbelerin esas nedenlerine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

"Birincisi, Türkiye'deki bu darbelerin esas nedeni, bir avuç azınlık millete rol biçmek ister, milleti bir kalıp içine oturtmak ister, milletti fikri, siyasi, ideolojik anlamda tahakküm altında tutmak ister. Aslında millete güvenmez. Milleti tek başına bırakırsan davulcuya, zurnacıya kaçar diye endişe eder. Darbecilerin hepsinin ortak özelliği modernist, Batıcı olmalarıdır, Batının karşında bizim mağlubiyetimizi kabul etmeleri, bu milletin Batı'ya benzemediği taktirde adam olmayacağına inanmalarıdır. Bu milletin değerlerine inanmazlar. Bunlar ta Genç Osmanlılarladan, Jön Türklerden, İttihat ve Terakki'den beri aynı zihniyete sahiptir, bu milleti adam etmek lazım.. O zaman nasıl adam edeceğiz?

'Milletin konuştuğu dile karışacağız, giydiği kıyafete karışacağız, okuduğu okullara karışacağız' diye, Osmanlı'nın son döneminden itibaren hep o arayış içerisindeler, tırnak içinde 'milleti adam etmek' isterler. Türkiye darbeler tarihinin fikri alt yapısında yatmakta olan cümle budur, 'bu milletin adam edilmesi' lazım."

DARBELERİN ZAMANLAMASI

Numan Kurtulmuş, milletin sandıkta başka bir iradeyi ortaya koyması halinde "o zaman bu milleti silahlarla, darbelerle düzeltmemiz lazım" denildiğini vurgulayarak, "Türkiye'nin bütün darbelerden önceki dönemlerine bakın, Türkiye'nin silkindiği, kendisine geldiği, kendisiyle barışma dönemlerine denk gelir. Ekonomik, siyasi olarak Türkiye'nin şahsiyet kazanmaya başladığı dönemlere denk gelir. Darbecilerin geleneksel olarak kullandığı en önemli şey 'haddini bildirmek', 'adam olmasını temin etmek', 'eğer yoldan çıkan varsa onları da hizaya getirmektir'. 28 Şubat'ın meşhur sözlerinin bir kısmını hatırlarsanız ne demek istediğimi anlayacaksınız. 28 Şubat'ta dönemin siyasetçilerinden birisinin Meclis kürsüsünden o sözünü unutmayın; 'Şu kadına haddini bildirin'. Mesele haddini aşmaktır, siz kim oluyorsunuz da Anadolu çocukları, bu ülkenin imanlı çocukları kendi değerlerinizle geliyor ve parlamentoda başörtünüzle bulunmaya çalışıyorsunuz. 28 Şubat da bu anlamda 1960 darbesi gibi bir had bildirme operasyonudur." diye konuştu.

Türkiye'nin milleti köklerinden koparmaya çalışan zihniyetin etkisi, dışarıdan verilen destekler sonucu darbelerle karşıya karşıya kaldığını belirten Kurtulmuş, 12 Mart'ın, 12 Eylül darbesinin, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ne kadar dış destekli olduğunun milletçe malum olduğuna dikkati çekti. Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 15 Temmuz'un arkasındaki güçlerin, destek verenlerin kim olduğunun belli olduğunu anlatarak, "Gecenin bir saatine kadar beklediler, darbe girişimi başarılı olsa, kendilerini tümüyle ortaya koyacaklardı. Aynen 12 Eylül gibi 15 Temmuz'un arkasında duracaklardı." dedi.

'DARBELER SİSTEMİN YAPISINDAN KAYNAKLANIYOR'

Kurtulmuş, darbelerin esas nedenlerinden birinin de sistemin yapısı olduğunu işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'deki darbeler büyük oranda sistemin yapısından kaynaklanıyor. Sistem vesayetçi bir sistemdir. 1960 darbecilerinin ortaya koyduğu Anayasa ile 80

darbesinden sonra ortaya konulan 82 Anayasası da vesayetçidir. Hani dedim ya millete güvenmezler, 'millet davulcuya zurnacıya kaçar' diye düşündükleri için. Sandık ortada, ne oy çıkarsa çıksın aslında milleti yönetecek bürokratik oligarşiyi anayasanın içine yerleştirmişlerdir. Anayasa Mahkemesinin, HSYK'nın, yüksek yargının, Cumhurbaşkanlığı makamının nasıl vesayet mekanizması olarak çalıştığını hepimiz gördük. Cumhurbaşkanları ile başbakanlar arasındaki tartışmaların Türkiye'ye ne kadar ağır faturalar ödettiğini gördük. Türkiye'de 1960'dan bu yana Anayasa Mahkemesi marifetiyle 68 siyasi parti kapatıldı. İçinde iktidar partisi olanlar var. AK Parti 6'ya 5, bir yargıç daha evet dese bugün AK Parti diye bir parti olmayacak. Direkten döndü. Siyasi yasaklı olan siyasi liderler oldu. Bu anlamda cumhurbaşkanlığı mekanizması sistemi kontrol eden bir mekanizma haline dönüştürüldü.

Türkiye'de eğer siyasetin bir takım bürokratik, oligarşik mekanizmalarla kontrolü ve siyasetteki çift başlılık olmasaydı birçok darbenin alt yapısı hazırlanmış olmayacaktı. 1975 yılında Cumhurbaşkanı Korutürk ile Demirel arasında kim genelkurmay başkanı olacak tartışması olmasaydı, işin içinden çıkamıyorlar Kenan Paşa'yı Genelkurmay Başkanı yaptılar, Kenan Paşa 12 Eylül'ün yolunun taşlarını döşedi. Siyasi irade tek irade olarak bir Genelkurmay Başkanı belirleseydi Türkiye'de 12 Eylül zemini hazırlanmış olmayacaktı."

12 Eylül öncesinde siyasi iradenin çok parçalandığını, cumhurbaşkanı seçimi oylamalarında uzun süre sonuç alınamadığını aktaran Kurtulmuş, bunlar olmasaydı darbenin zemininin hazırlanmış olmayacağını söyledi.

EN HAİN DARBE GİRİŞİMLERİNDEN BİRİ

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 28 Şubat öncesinde de siyasi iradenin parçalanmış olduğunu, milletin oylarıyla seçilen Refah Partisi'ne egemen güçlerin hiçbir unsurunun iktidarı vermek istemediğini belirterek, şöyle devam etti:

MUHSİN YAZICIOĞLU'NUN ANLATTIĞI OLAY

"Saadet Partisi Genel Başkanı olduğum zaman Muhsin Bey (Muhsin Yazıcıoğlu) hayırlı olsuna geldi. 28 Şubat'ı anlattı. Onun ağzından söylüyorum, 'Biz Refah Partisine dışarıdan destek vereceğimizi söylüyoruz. Bizim ülkücü camiadan biri odama geldi. önce hoş-beş, arkasından başladı beni tehdit etmeye. 'Refah Partisini desteklemeyin, desteklerseniz şu olur falan' diye üst perdeden konuşmaya başladı. Son olarak şunu söylemişler, 'Muhsin sen bilmiyorsun, artık adamı 2 kilometre öteden sırtından vuruyorlar'. Muhsin Bey 'Tepem attı, masamın önüne gittim, kravatından tuttum, 'bana bak, git sana kim bunları söylediyse onlara söyle, biz adamı 2 kilometreden sırtından değil 10 santimetreden alnından vuruyoruz' dedi. Onun söylediği şeyi Halisdemir kardeşimiz Özel Kuvvetlerde 10 santimden darbeciyi yıkarak milletin bütün intikamını almış oldu."

Türkiye'deki vesayet odaklarının istemediklerini iktidara getirmemek için büyük gayret sarfettiğini dile getiren Kurtulmuş, Refahyol hükumetini kurulduğu günden itibaren "nasıl indiririz" diye harekete geçtiklerini anımsattı.  Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"28 Şubat postmodern falan değildir, dört dörtlük darbelerden birisidir, en hain darbe teşebbüslerinden birisidir. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, bunlar siyasi sonuçları olan darbelerdir. Ama 28 Şubat sadece siyasi sonuçları değil, sosyolojik sonuçları elde etmek üzere yapılmış darbedir. Türkiye'nin sosyolojisini değiştirmek için yapılmış bir darbedir. 28 Şubat'ın doğduran doğruya Türkiye sosyolojisine yaptığı iki sembolik alan vardır. Birisi başörtüsüne karşı yapılan bir darbedir. Başörtülülerin okumaması, kamu görevlerinin içinde olmaması, siyasette olmaması için yapılmış bir müdahaledir. Ecevit'in Mecliste 'şu kadına haddini bildirin' dediği şey aslında tam böyle bir zihin dünyasının sonucudur. İkincisi ise imam hatip liselerinin Türkiye'de etkili olmasını önlemek için yapılmış bir darbedir. Yani miletin büyük çoğunluğunun yine sosyolojik olarak güçlü bir noktaya gelmesini önlemek için yapılmış bir darbedir. 28 Şubat etkileri çok kuvvetli olmuş, uzun sürmüştür."(Hürriyet)

 
AK Partili Delican: İzmir 2.kuruluşun da mimarı olacak
 
Bucaspor Sivas'ta kaybetti: 2-0
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
AK Partili Delican: İzmir 2.kuruluşun da mimarı olacak
AK Parti İl Başkanı Ankara'daki büyük buluşma sonrası değerlendirmelerde bulundu. Delican, "
CHP'li Böke Bornova'da sahada: Gençlerle referandum zirvesi
Büyükpark içindeki Down Kafe’de üniversiteli gençlerle bir araya gelen ...
CHP'li Böke: 'Gonuşarak' bir yarın inşa edeceğiz
CHP Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Dışişleri ...
 
Erbakan'ı anma gecesinde Kılıçdaroğlu da kürsüde!
CHP lideri Kılıçdaroğlu Saadet Partisi’nin düzenlediği Prof. Dr. Necmettin ...
İzmirli AK Gençler Ankara'ya damga vurdu
Referandum başlangıcını Ankara Arena Spor Salonu’nda yapan Başbakan Binali ...
Purçu’dan ‘benzin faturası’ çıkışı: Herkes kendi ödesin!
Makam aracı olan vekillerin akaryakıt giderleri listesinde ilk sırada ...
 
CHP'li Bakan'dan 'işsizlik' soruları
CHP'li Murat Bakan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Kurtulmuş: Vesayetçi blok ortadan kaldırılıyor
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, mevcut sistemin darbelere müsade eden sistem ...
Bahçeli: ’Bozkurt işareti’ Başbakan'ın eline yakışmış
MHP Lideri Bahçeli, Başbakan Yıldırım'ın bozkurt işareti yapmasına ilişkin, ...
 
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Türk Milleti!!!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Az okumuşlar
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Karl Marx ve Mehmet Şimşek!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Kabiliyetsiz milletin Atatürk’ü olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
1 Temmuz eşiği ve normalleşememe!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Despina Vandi Çeşme’de… Kaçırmamak gerek
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Kaytara kaytara!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Oxford şehitleri
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Varlık-Hiçlik ekseninde gerilen insan
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Ya o vergiler hayatımıza girerse!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva