EGEDESONSÖZ - İstanbul ve Ankara'nın da aralarında bulunduğu büyük kentlerde büyük bir heyecana sahne olan CHP kongrelerinden sonra gözler 16-17 Ocak'taki kurultaya çevrildi. 'Olağan kurultayda adayım' diyerek yola çıkan İzmir Milletvekili Mustafa Balbay süreci Ege'de Sonsöz'e değerlendirdi.

Takvimin sıkışık olması nedeniyle tüm kongrelere katılmanın mümkün olmadığını söyleyen Balbay, '1 Kasım seçimlerinden sonra gerçekleştirilen kongrelere dair ilk tespitim, Anadolu'nun büyük kentlere oranla daha büyük bir arayış ve sorgulama içinde olduğudur. Bu süreçte 9 il kongresine katıldım. Ama daha önce kamuoyuna deklare ettiğim ve CHP'ye 'Yeni bir yol, yöntem ve yönetim' önerdiğim manifestoyu 81 il kongresine gönderdim. Büyük bir ilgi gördüğünü söyleyebilirim' dedi.



ÖRGÜT BİR KİŞİ YA DA GRUBA TESLİM OLMADI
Balbay CHP kongrelerinin önemli mesajlar barındırdığının da altını çizerek, 'Eskişehir'de bir oy farkla, İzmir'de 12, İstanbul'da 15-20 farkla tamamlanan kongreler göstermiştir ki, CHP her şeye rağmen tek bir kişi, yapı ya da gurubun, ben her istediğimi yapar-yaptırırım, anahtar teslim kongre yaparım diyebileceği bir parti değildir. CHP soran, sorgulayan bir örgütün partisidir. Ve delegeler bunu son kongrelerde herkese bir kez daha göstermiştir' diye konuştu.

200 İMZA İLE ADAY OLUP SONUNA KADAR GİDECEĞİM
CHP kurultayının ülkenin ve de delegenin gündeminde yeni yeni konuşulmaya başlanacağının altını çizen Balbay, 'Öncelikle bu süreçte ortaya attığım manifestoyla gündeme gelmek isterim. Yani CHP'ye önerdiğim yeni yol, yöntem ve yönetim anlayışıyla… İnsanlar şimdiden ekip, liste ve imza derdindeler. Kaç imza toplarsın, kaç oy alırsın, yönetimde kimlere yer verirsin gibi daraltılmış alanlara çekmeye çalışsalar da biz sadece CHP'yi değil Türkiye'yi yönetmeye talip olduğumuzu ortaya koyan manifestomuzun örgütlerde biraz daha tartışılması gerektiğini düşünüyoruz. Merak edilmesin. Tabi ki adaylığımız sürecek. Rotamızı bu yönde çizdik. En az 200 imza ile aday olup bu kurultayda sonuca gideceğimize inanıyorum' dedi.

'TÜZÜKLERİN EFENDİSİ OLMA' DİYECEKTİM
Süreç içinde genel merkezin doğru bir sınav verdiğinin söylenemeyeceğini söyleyen Balbay, 'Ne yazık ki taraf olundu. Kongrelerin demokratik zeminine müdahale edildi. İstanbul il kongresinde konuşturulmamak kendi adıma en büyük kırgınlığımdır. Divan Başkanı Ercan Karakaş'ın demokratik anlayışına yakışmadı. Ankara kongresini baştan selamlayıp İstanbul kongresine yetişmiş bir genel başkan adayı olarak, orada konuşturulmamak CHP'ye yakışmadı. Aslında Karataş'a 'tüzüklerin efendisi olmayın demokrasinin efendisi olun diyecektim'. Ama fırsat verilmedi. Oysaki Genel Başkanın açık talimatı vardı. 'Genel başkan adaylarımız kongrelerde konuşacaklar, onlara kolaylık gösterin demişti. Başkaları da konuşur demek ne demek… Ankara kongresinin başını selamlayıp İstanbul'a yetişmiş biri olarak konuşması yasaklanmış olmak ne demek. Yasaklamak yerine süre sınırlaması getirilebilirdi. En çok 15 dakikalık bir konuşma düşünmüştüm. Fırsat verilse İstanbul'a Anadolu'yu anlatacaktım. Anadolu'daki arayışı, sorgulamayı anlatacaktım. Ben kürsü yasağının Ercan Karataş'ın düşüncesi olduğuna da inanmıyorum. Bu konuda 'genel' bir irade vardı. Karataş onu uyguladı sadece' diye konuştu.

İZMİR'DE NEDEN TARAF OLMADI?
Kongrelerde çoğunlukla genel merkezin işaret ettiği tarafın kaybettiğini ama kazansa dahi bıçak sırtı, kıran kırana bir yarışın ortaya çıktığını anlatan Balbay, pek çok vekilin adının karıştığı İzmir kongresindeki tarafsız ve müdahalesiz duruşunu da şu sözlerle açıkladı: Ayrıntıda boğulmak istemedim. İki aday arasında da ciddi bir ideolojik farklılık yok. Kendi aralarında gruplaşmışlar sadece. Kimse için kimseyi aramadım. Kongreye müdahil olmadım.'



BAŞKANLARA ÇAĞRI!
Kurultay öncesi oluşan tabloda özellikle büyükşehirlerdeki delege ağırlığının belediye başkanlarının kontrolünde olduğunu söyleyen ve başkanlara çağrıda bulunan Balbay, 'Sizin aracılığınızda belediye başkanlarımıza da şu çağrıyı yapıyorum. Başarının kıstası belli… Başarılı olan belediye başkanları zaten aday yapılacaktır. Genel başkan kim olursa olsun bu değişmez. Ama başkanlarımız sadece yerel yönetimlerde adaylığı değil Türkiye'deki başarıyı da hedeflesinler. Büyük kentlerdeki delegelerin 3'te biri başkanların ağırlığında oluştu. Onlar sadece '2019'da nasıl yeniden aday oluruz' sorusunu değil '2019'da nasıl partimizi iktidar yaparız' sorusunu da sormalı. Mesele bu açıdan da bakma sorumluluğunu taşıdıklarını unutmamalılar. Müfettiş baskısı olmadan hatta kendi partilerinden bakanların desteğiyle hizmet etmenin hayalini görmeliler' dedi.

MESELA BAŞKANLIK SİSTEMİ HAKKINDA SÖYLEDİKLERİ…
Hakkında ortaya atılan iddialara da yanıt veren Balbay, 'Adaylığımı kesinlikle pazarlık unsuru yapmayacağım. En az 200 imza ile aday olup sonuna kadar gideceğim. Çünkü ben Sadece CHP genel başkanlığı iddiasıyla ortaya çıkmıyorum. Türkiye'yi yönetme iddiasıyla yola çıkıyorum. Ve genel merkezin duruşunda onaylamadığımız çok şey var. Mesela son olarak Genel Başkanımızın 'başkanlık sistemiyle ilgili' ilgili 'Önümüze gelsin bakarız. Belki bizim de 'evet' diyeceğimiz noktalar vardır' açıklamasına şiddetle karşı çıkıyoruz. Doğru bulmuyoruz. Mesele başkanlık sistemi ya da parlamenter sistem değildir. Mesele CHP'nin iktidarın planının bir parçası haline gelme/getirilme meselesidir. Eğer sizin bir planınız yoksa başkasının planının parçasına dönüşürsünüz. O yüzden CHP'nin hemen her konuda özgün bir yaklaşımı, projesi ve planı olmalıdır. Parti içinde ayrı gayrı olmasın diye farklı düşüncelerimizi çok fazla gündeme getirmiyoruz. Ama kurultayda her şeyi konuşacağız' diye konuştu.