İZMİR – İşte Yaraş’ın o yazısı…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu başkanlıktaki en zor günlerini geçiriyor. Belediyeye yönelik operasyonlar yüzünden yaşadığı sıkıntı artık kendi sorunu olmaktan çoktan çıktığı gibi ailesini de derinden etkiliyor.
Geçen gün katıldığı bir televizyon programında “Eşim ve çocuklarım başkanlığı bırakmamı istiyorlar” diyerek, ailecek “yeter” görüşünün ağır bastığını söyledi.
Fakat Kocaoğlu’nun iç dünyası böyle miydi? O da ailesi gibi mi düşünüyordu? Bu son dönemi miydi? 2014’de aday olmayacak mıydı? Bu ve buna benzer sorular benim aklıma takıldığı gibi Kocaoğlu’nu yakından tanıyanların tamamının zihnini kurcalıyordu.
Bana göre Aziz Kocaoğlu’nun aklında yeniden aday olmak gibi bir duygu çok ağırlıklı vardı ve özellikle belediyenin üzerindeki yargı baskısı ve hükümetin bazı yatırımlarda önüne engel çıkardığı düşüncesi onu daha da istekli yapıyordu.
Dışarıya Aziz Kocaoğlu her ne kadar sakin bir görüntü verse de, onun içinde fırtınalar kopuyor, uğradıkları haksızlık karşısında bir şey yapamama duygusu yüreğini daraltıyordu.
İşte, aklımdaki tüm bu soruların cevabını Kocaoğlu beraber katıldığımız işadamları dostluk yemeğinde bir cümle ile yanıtladı.
Ulaştırma Bakanı Yıldırım’ın “İzmir’in sorunu yerel yönetimlerin beceriksizliği. Belediye ulaşıma 340 milyon lira ayırmış yüzde 46’sını kullanmış. Metro’nun niye bitmediğini Başkan’a sorun” demecini “Ne diyorsunuz Sayın Başkan ortada bir beceriksizlik var mı?” diye, sorunca Kocaoğlu hiç beklemediğim ama çok net bir cevap verdi.
“Sayın Binali Yıldırım 2014’de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olursa bende şimdi söylüyorum 2014’de adayım.”
Kulaklarıma inanamadım Aziz Kocaoğlu’na cümlesini bir kez daha tekrarlattım. Masadaki iş adamları da çok net bu meydan okumayı duydular. Anladığım kadarıyla bakanın son demeci onu çok üzmüştü. O Yıldırım’a devamlı olumlu mesajlar gönderirken, Bakanın onu İzmirlilere bir anlamda şikâyet eder gibi konuşması Kocaoğlunu “rest” demeye zorlamıştı.
Kocaoğlu’nun yapılanlar ve söylenenler canını çok sıkıyordu. Gerçek sınavın halk önünde, sandıkta olacağı inancını yitirmeden açıkça Bakan Yıldırım’a “Hodri meydan” diyordu.
Anladığım kadarıyla icraatları için gerçek hakimin halk olmasını istiyordu. Tüm arzusu İzmirlinin onu aklaması ve 2014’de yeniden başkan seçmesiydi. İşte o zaman tüm iddialara en güzel cevabı vermiş olarak huzur bulacaktı.
Görünen o ki İzmir, 2014’de kadar Türkiye’nin gündeminde tüm tahminlerden daha fazla yer alacak.