Kadınlar Günü'nde eşini öldüren sanık hakim karşısında!

Olay, Buca 921 Sokak'taki evde meydana geldi. Emekli Ali İleri, bir yıldan bu yana birlikte yaşadığı belirtilen Nermin Akçay ile para yüzünden tartıştı. İddiaya göre Nermin Akçay, çekmeceden aldığı bıçakla İleri'ye saldırdı. Başını elleriyle kapatan Ali İleri, bıçakla hafif yaralandı. Akçay'ın elindeki bıçağı alıp, vücudunun birçok yerinden ve boğazındandan yaraladı. Akçay olay yerinde öldü. Ali İleri ise, polise gidip teslim oldu.

Ali İleri, hakkında 'Kasten adam öldürme' suçundan İzmir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Bugünkü duruşmaya tutuklu yargılanan sanık Ali İleri ve avukatlar katıldı. İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği davaya müdahil olarak katılmak için başvurdu. Mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu'ndan gelen otopsi raporunu okudu. Raporda Nermin Akçaç'ın kanında antidepresan ilaç kullandığına dair bulguların olduğu belirtildi.

Duruşmada ifade veren Ali İleri, 2015 yılının Mart ayında İnciraltı'nda tek başına yemek yediği sırada yan masada oturan Rasime isimli bir kadın ile tanıştığını, karısının uzun süredir hasta olduğundan dışarı çıkamadığını öğrenince, ekonomik durumu iyi olmayan Nermin isimli bir kadın olduğunu, tanışmak isteyip istemediğini sorduğunu anlattı. Ali İleri, şöyle dedi: "Nermin ile tanıştık. Evin kirasını ve eksik eşyalarını aldım. Kasım ayına kadar çok iyi geçindik. Evin tüm ihtiyaçlarını ben karşılıyordum. Reşit olan oğlunun bankaya olan borcunu ödememi istedi. Ödemek istemedim. Bu yüzden tartıştık, aldığım eşyaları yükleyip gittim. Beni telefonla aradı. Hatalı olduğunu söyledi ve özür diledi. Bu duruma annesi ve oğlu da kefil oldu. Bunun üzerine eşyaları tekrar geri taşıdım. Sürekli borçlarını ödedim. Ödemediğim borç yüzünden tartıştık. Bana hakaret ve küfürler etti. Tartışmaların sona ermeyeceğini anladım ben de 'Nermin bizim olayımız buraya kadar. Seninle farklıyız, anlaşamıyoruz yollarnımızı ayıralım' dedim. Bunun üzerine Nermin, 'Adi, şerefsiz, sen erkek misin? Cimri herif, çok paracısın' gibi sözler söyledi. Rahmetli anneme küfür edince ona çok kızdım. Her şeyimi evde bırakıp evden çıktım. Savcılığa gidip kendisinden şikayetçi oldum. Polis ifade için kendisini karakola çağırdı. Şikayetimden vazgeçersem tüm eşyalarımı vereceğini söyledi. Bir daha görüşmemek üzere şikayetimi çektim. Rahatsız etmeye devam ediyordu. Eşim bile bana 'Hani bittiydi? Bu kadın seni niye arıyor?' diye çıkıştı. Nermin'in bu telefonları yüzünden evimde huzurumuz kalmadı. Olay günü eve gittim. Birlikte çay içtik. Kendisine, yeni bir hayat kuracağımı söyledim. Bana, 'Sen beni daha tanımıyorsun, beni böyle basit bir şekilde başından mı atacaksın? Senin çocuklarının korkulu rüyası olurum' diyerek hakaret etti. Çekmeceyi açtı. Çay alacağını zannettim. Birden balkona doğru yüksek sesle bağırarak geldi. Ben yumrukla vuracak zannetim. Sırtım dönüktü. Ensemi elimle kapattım. Birden elimde bir sıcaklık hissettim. Bıçağı yüzüme doğru savurdu. Kendisi 'Bana 100 bin lira vereceksin, yoksa seni öldürürüm' diye bıçağı bir kez daha salladı. Kendimi korumak için elinden bıçağı aldım. Elimi ısırıp bıçağı geri almak istedi. O kendine ben de kendime her çekişimde bıçak boynuna doğru saplanıyordu. Yüzümü tırmaladı. Uzun bir boğuşmanın ardından bıçağı elinden aldım. Kendimi korumak ve korkutmak için bıçağı ona doğru salladım. Bana küfürler edip, yüzüme tükürdü. Balkona koşup yardım istedim. Yoldan geçen taksiye binip karakola gittim. Keşke beni çağırmasına aldanıp hiç gitmeseydim. Olayın başlamasından sonuna kadar hiçbir anında ona zarar vermek istemezdim. Çok üzgünüm. Beni hep banka olarak görüp, sömürdüler."