İzmir Kent Konseyi'nden zeytin yasasına tepki: Ölüm fermanı!

İzmir Kent Konseyi, yaptığı yazılı açıklamada Üretim Reformu Paketi ile zeytinlik alanların imara açılmasının önünü açacak tasarı ile ilgili açıklama yaptı.

Açıklamada şunlara yer verildi:

"7 Şubat 1939 tarihinde 4126 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve son değişikliği şu an TBMM'de onay sürecinde olan 3573 sayılı zeytinlikleri koruma kanunu adeta  zeytinlikleri korumama kanuna dönüştürülmek istenmektedir. Daha önce de iktidar tarafından 7 kez değiştirilmesi denenen ve kamuoyunun yoğun baskılara rağmen geri çekilen yasa 8. Kez tekrar pişirilip önümüze konulmak istenmektedir.

Üretim Reform Paketi’nde yer alan tasarı Meclis’e ilk geldiğinde dönüm başına 15’ten az zeytin ağaç bulunan alanları zeytinlikten çıkarmayı, bu alanlarda konut ve turistik tesis inşaatının yanı sıra sanayi tesisi ve maden ocağı yapılabilmesini öngörüyordu. Yoğun tepkiler üzerine konut, turistik tesis vb. yapılar tasarıdan çıkarıldı. Ancak söz konusu alanlarda sanayi tesisi ve maden kurulabilmesinde ısrar sürmektedir. Söz de Zeytin koruma Kurulları oluşacakmış, valinin emrinde olacakmış zeytinliklerin korunması ve imara açılmasına bu kurullar karar verecekmiş. Peki Yandaş işadamı zeytin kesmek isterse ne olacak ?

Zeytin yasasının şu anki haliyle zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalardan en az üç kilometre mesafede, kimyasal atık oluşturacak tesis yapılamaz işletilemez deniyor. İşte bu yasaya ancak diye başlayan alternatif alan bulunmaması koşulunda kurulun kararı ile kamu yararı için yatırımlara izin veriliyor. Madenciler bu yasayı rant uğruna iktidarla birlikte değiştirmek istiyor.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü  kıyı bölgelerinde petrokimya tesisleri kurulması gerektiğini savunurken gözünü yeni rant alanı olarak düşünülen zeytin alanlarına dikmişlerken,  zeytin üreticilerimiz de bu nedenle tasarıya  ‘Zeytinliklerin Ölüm Fermanı’ diyerek karşı çıkıyor ve Zeytinlik Yasası’nın mevcut haliyle kalmasını istiyor.

Aynı duyarlılıkta bizler de İzmir Kent Konseyleri Birliği olarak bu yasanın hemen durdurulması zeytin alanlarımıza dokunulmaması, zeytinlerimize kıyılmaması gerektiğini hatta barışında sembolü olan zeytin ağaçlarına bile tahammül edemeyen bir zihniyet insanlığı ve dünyayı tehdit ettiğini bu tehdit karşısında elimizde zeytin dalları ile direneyipte ne yapacağız. Vahşice dünyanın damarlarını sökmelerinimi izleyeceğiz."