HABERLER>İŞ DÜNYASI
29 Ağustos 2023 Salı - 19:14

İZTO Başkanı Özgener’den orta vadede ekonomi önerileri: Öncelik enflasyonla mücadele!

İZTO Ağustos ayı meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Daha fazla iş imkânı yaratılması için çalışma mevzuatının ödüllendiren bir yaklaşımla ve günümüz teknolojileriyle uyumlu çalışma koşulları dikkate alınarak yeniden düzenlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Orta Vadeli Program’da kayıt dışılıkla etkin mücadele konusunda net bir yol haritasının çizilmesi beklentilerimiz arasında” dedi.

İZTO Başkanı Özgener’den orta vadede ekonomi önerileri: Öncelik enflasyonla mücadele!

Diren ÇELİK / EGEDESONSÖZ - İzmir Ticaret Odası (İZTO) Ağustos ayı meclis toplantısı, meclis salonunda gerçekleştirildi. Gündem maddelerinin görüşüldüğü toplantıda Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ekonomik gelişmeleri aktardı. Toplantıda ayrıca, GİAD Yönetim Kurulu Başkanı ve İZTO Meclis Üyesi Alp Avni Yelkenbiçer,  geçtiğimiz Mayıs ayında İZQ Girişimcilik ve İnovasyon merkezi ile Bilişim Vadisi arasında imzalanan iş birliği hakkında meclis üyelerine bilgi verdi.

Toplantıda açıklamalarda bulunan Başkan Özgener, Eylül ayında açıklanması beklenen 2024-2026 Orta Vadeli Programdan beklenenler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

KAYITDIŞILIĞI ENGELLEYECEK ÖNLEMLER ALINMALI
Özgener program ile ilgili önerilerini de açıklayarak, “Üretim ve ticarette çarkların doğru ve verimli işlemesi için donanımlı ve kalifiye insan kaynağının ne kadar önemli olduğunu da birçok kez vurguladık. Ancak ne yazık ki son dönemde, ücret artışlarının, yapısal bir gerilemeye neden olduğunu gözlemliyoruz.Bu nedenle, istihdam piyasalarının esnetilmesi ve kayıtdışılığı engelleyecek bir takım önlemlerin alınması gerekiyor. OECD ülkeleri arasında istihdam maliyetlerinin en yüksek olduğu ülkelerden biriyiz ve en katı mevzuatlardan birine sahibiz.Daha fazla iş imkânı yaratılması için çalışma mevzuatının ödüllendiren bir yaklaşımla ve günümüz teknolojileriyle uyumlu çalışma koşulları dikkate alınarak yeniden düzenlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Orta Vadeli Program’da kayıt dışılıkla etkin mücadele konusunda net bir yol haritasının çizilmesi beklentilerimiz arasında. Önümüzdeki 2 ayın kritik süreçlerinden bir diğeri de Eylül ayında açıklanması beklenen 2024-2026 Orta Vadeli Program (OVP) olacak. Merkez Bankası’nın adımları ile enflasyonu düşürmek için bir alan yaratıldı.  Bu adımların, Orta Vadeli Program ile desteklenmesi gerekiyor. Bu bağlamda, Program ile ilgili önerilerimizi de paylaşmak istiyorum: Başarılı sonuçlar alınabilmesi için Orta Vadeli Program’ın birincil özelliğinin işlevsellik olması gerektiğini düşünüyoruz. Bir diğer deyişle; bu Program iş insanlarına önümüzdeki dönemle ilgili bir öngörü verebilmeli ki yatırımlar, harcamalar ve satışlarla ilgili bir yol haritası çizebilelim. İşlevsel bir planın ortaya konabilmesi de ancak içsel tutarlılığın sağlanmasıyla mümkündür.

YAPISAL REFORMLAR VE VERİMLİLİK ARTIŞI
Bu prensipler ışığında, yeni Orta Vadeli Program’da da şimdiye dek verilen beyanatlar ve açıklanan raporlarda olduğu gibi, enflasyonla mücadelenin birincil öncelik olacağını umuyoruz. Ancak bu kez yapılan teşhislere ilişkin atılacak somut adımların ve izlenecek politikaların da net olarak açıklanmasını bekliyoruz. Açıklanacak Program’da, devletin yönlendirme gücünün güçlü bir şekilde ortaya konması gerektiğini düşünüyoruz. Bu doğrultuda özellikle büyümenin kompozisyonu yani; yatırım, harcama ve tüketimler konusunda bir perspektif verilmesi büyük önem taşıyor. Bir yandan yatırım, üretim, ihracatın sürekliliğinin sağlanması, diğer yandan ise iç tüketimin kontrol altına alınarak enflasyonla mücadelenin öngörülmesi gerektiği kanaatindeyiz. Önümüzde yerel seçimlerin de olduğunu göz önüne alırsak Orta Vadeli Program’ın ekonomi politikalarında geçim ve seçim arasındaki tercih dengesinin de çok iyi yönetilmesi gerektiğine inanıyorum. Bununla birlikte; Orta Vadeli Program’ın enflasyonla mücadelede ve iç talep konusunda net mesaj vermesi gerektiğine inanıyoruz. İç talebi kontrol etmenin en önemli yolu, tasarrufları arttırmak. Halkın tasarrufa yönelmesinin temel şartı da enflasyonun kontrol altına alınması, geçim koşullarının iyileşmesi ve geleceğe güven duymasıdır. Bu nedenle Kur Korumalı Mevduat’tan çıkış yolunun netleşmesi ve Türk Lirası’nda tasarruf yapılabilmesi için finansal enstrümanların devreye girmesi gerektiği fikrindeyim. Aksi takdirde yatırımların yine konut, 2. el otomotiv gibi alanlarda değerlendirilmesi olasılığını yüksek görüyorum.Program’ın aynı zamanda kamu maliyesi ağırlıklı olması beklentilerimiz arasında. Ancak buradaki asıl önemli nokta bütünselliğin sağlanması, yani para politikası ve kamu maliyesinin eş güdümlü bir şekilde çalışması.Kamu harcamalarında şeffaflığın yanı sıra, Orta Vadeli Program dönemi içerisinde geçtiğimiz birkaç yılda yaşadığımız gibi bütçede yıl içerisinde revizyona fazla gidilmeden istikrarın sağlanmasının da önemli olduğunu düşünüyorum. Devletin bütçesindeki revizyonlar, özel sektörün planlarını da etkiliyor.Yatırımlar için yıl içinde sık sık değiştirmek zorunda kalmayacağımız planlara ihtiyacımız var. Bunun için Program’ın, reel sektöre ışık tutabilecek kadar sağlam olmalı" dedi

TEŞVİKLER GELİŞTİRİLMELİ
Orta Vadeli Program’ın teşvik sisteminin geliştirilmesi, kredilerde seçici davranılması ve işgücü piyasasındaki genel kalifikasyon sisteminin güçlendirilmesi  gibi  yapısal reformlar ve verimlilik artışlarına da vurgu yapması gerektiği kanaatindeyiz.Konuyla ilgili pek çok platformda vurguladığımız gibi dünyada verimlilik konusu yeşil-dijital dönüşüm ile paralel ilerliyor. Orta Vadeli Program’ın hem ülkemiz ekonomisinin verimliliğine katkı yapacak, hem de dünyada yaşanan yeşil-dijital dönüşümün gerekliliklerini yerine getirecek şekilde yapılması konusundaki önceliklerimizi de vurgulamak isterim. Bu önceliklerin gözetilmesinin, ülkemiz ekonomisinin rekabetçiliğini artırarak uluslararası pazardaki yerini de sağlamlaştıracağı kanısındayız.Bu bağlamda, yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği konusunda kamuoyunda farkındalık yaratılmasının yanı sıra yeni nesil enerji depolama gibi gelişmekte olan teknolojiler için mali teşvikler geliştirilmesi gerektiğini de düşünüyorum.Verimlilik artışı sağlamamız ve yüksek katma değerli üretim süreçlerine geçmek için aynı zamanda; yetişmiş insan kaynağı, teknolojiye dayalı büyüme gibi olguları kullanarak üretim sürecimizi şekillendirmemiz gerektiğini fikrindeyim” ifadelerini kullandı

TÜRKİYE’DE İLK 3’TEYİZ
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin YKS sonuçları başarılarını aktaran Başkan Özgener, 2023 yılı, YKS sonuçlarına göre üniversitemizin önemli başarılara imza attığı bir yıl oldu. Yüzde 99,92 doluluk oranına ulaşan Üniversitemiz, bölümlerine yerleşen öğrencilerin başarı puanında geçtiğimiz yıllara göre önemli bir artış gösterdi. Bu yıl tüm vakıf üniversiteleri arasında 33 lisans bölümümüzün 12’sinde Türkiye birincisi, beşinde Türkiye ikincisi ve yine beşinde Türkiye üçüncüsü olduğumuzu paylaşmak isterim.Diğer bir deyişle; 33 lisans bölümümüzün 22’sinde Türkiye sıralamasında ilk 3’te yer alıyoruz.

Geçtiğimiz yıllarda Yazılım, Havacılık ve Uzay Mühendislikleri, Lojistik Yönetimi ve Uluslararası Ticaret Finansman bölümlerindeki birinciliklerimize bu yıl yeni bölümlerimizi ekledik. Mütercim Tercümanlık, Görsel İletişim Tasarımı, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık, Genetik ve Biyomühendislik, Mekatronik Mühendislikleri ve Gastronomi’de vakıf üniversiteleri arasında Türkiye birincisi olmayı başardık. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren, kontenjan stratejimizi, “başarılı öğrencilerin tercihi olmak” üzerine kurguluyoruz. Bu amaçla; her yıl daha iyi sıralamalardan öğrencilerin seçtiği bir Üniversite olmak için çalışıyoruz.Bu vizyon ile yürüttüğümüz çalışmalarımız sonucunda, derece yaparak Üniversitemize yerleşen öğrencilerimizin sayısı da geçtiğimiz yıllara göre kayda değer bir artış gösterdi. YKS sınavında sözel alanda ilk 2,500’e, eşit ağırlık ve sayısal alanlarda ise ilk onbin sıralamaya giren başarılı öğrencilerin üniversitemizi tercih etmesinden büyük mutluluk duyuyoruz. Bu öğrencilerin sayısı geçen yıla oranla iki kat, göreve geldiğimiz 2018 yılına oranla ise üç buçuk kat arttı.Kısmi burslu kontenjanlarımıza yerleşerek İzmir Ekonomili olmayı seçen başarılı öğrencilerimizin puanlarını incelediğimizde, bir çok bölüm için bu öğrencilerin isteseler bölgedeki devlet üniversitelerini birinci sırada kazanabileceklerini görüyoruz.Aynı zamanda, Üniversitemizde ücret ödeyerek eğitim görmeyi tercih eden öğrencilerin puanlarının birçok vakıf üniversitesinin tam burslu puanlarından daha yüksek olduğunu da belirtmek isterim.Diğer bir deyişle; devlet veya birçok vakıf üniversitelerinde ücretsiz eğitim alma hakkı kazanabilen bu öğrenciler ücret ödeyerek üniversitemizde eğitim almayı tercih ettiler.Bizim için bir diğer başarı göstergesi de üniversitemize yerleşen öğrencilerin toplam 24 tercih hakkı arasında ilk sıralarda yer alabilmek. 2023 YKS sonuçlarına göre üniversitemize ilk 3 tercihinde yerleşenlerin oranı geçen yıl yüzde 43 iken, bu yıl yüzde olarak gerçekleşti. İzmir Ekonomiyi ülkemizin her yerinden öğrencilerin tercih ettiği bir üniversite yapma yolundaki hedefimizi 2023 yılında da koruduk ve 67 farklı ilden gencimizin üniversitemizi tercih etmesini sağladık. Üniversitemizin bu başarılı sonuçlarının aratarak devam edeceğine inanıyor, yeni eğitim yılında tüm öğrencilerimize başarılar diliyoruz” ifadelerine yer verdi.

Başkan Özgener konuşmalarının devamında şöyle konuştu:

Yeni dönemde TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkan Yardımcısı olarak Meclis Üyemiz Ersoy Kocamanoğlu görev yapacak. Kendisini tebrik ediyor, sektör için faydalı hizmetler gerçekleştireceğine inanıyorum.

Ağustos, spor alanında da göğsümüzü kabartan başarı haberlerini aldığımız bir ay oldu. Challenger Kupası'nda şampiyon olan A Milli Erkek Voleybol Takımımızı kutluyoruz. Berlin’de düzenlenen Dünya Okçuluk Şampiyonası’nda erkekler klasik yay dünya şampiyonu olarak Paris 2024 Olimpiyatları’na katılım hakkını kazanan Mete Gazoz’un yolunun açık olmasını diliyoruz.  

Bir haber de kentimizin spor kulübü Göztepe'den geldi. Milli sörfçülerimizden Defne Simay Başdağ, Fransa'da düzenlenen 2023 Dünya Surf Şampiyonası'nda U17 kızlar kategorisinde dünya şampiyonu olarak bizleri gururlandırdı.

Tüm sporcularımızı gönülden tebrik ediyor, spor alanındaki ülkemizin başarılarının artarak devam edeceğine inanıyoruz.

Seçimlerden sonra uygulanmaya başlanan ekonomi politikalarının en kritik noktasındayız.

Önümüzdeki 2-3 ayda doğru ekonomik politikaları uygulama kararlılığımız, enflasyonu önümüzdeki 2-3 yılda ne kadar düşürebileceğimizi belirleyecek. Merkez Bankası’nın ve ekonomi yönetiminin son bir ayda ortaya koyduğu enflasyonu düşürme kararlılığının toplumu ikna edici olması gerekiyor. 

Geçtiğimiz süreç ve önümüzdeki dönemle ilgili olarak önemli bulduğumuz kararları ve beklentilerimizi burada paylaşmak istiyorum.

Öncelikli olarak Temmuz ayında enflasyon raporunun açıklanması ile başlayan süreç önemli oldu ve bizlere politika yapıcıların kararlılığı, şeffaflığı ve teşhisleri ile ilgili olumlu sinyaller verdi.

Son enflasyon raporunda, geçmiş sunumlar ve raporlardan farklı olarak, temel amacın fiyat istikrarı olduğu vurgusunun yapılması ve enflasyonda geçici bir yükselme beklendiğine değinilmesi önemliydi.

Merkez Bankası, sağladığı bilgi şeffaflığı sayesinde, gelecekteki enflasyon öngörülerine dair takip etmeyi planladığı rotayı kamuoyuyla paylaştı.

Bu değerlendirmeler ışığında, Merkez Bankası 2023 yılsonu TÜFE tahminini %58’e, 2024 için ise %33’e yükseltti. 2025 tahmini ise %15 oldu. Merkez Bankası, revizyonun arkasındaki sebepleri açıklarken, tahmin yaklaşımında değişim yaptığını da belirterek, tahminleri gerçekçi bir zemine oturtmuş oldu. 

Merkez Bankası, ayrıca hizmetler sektöründe asgari ücrete duyarlı, geriye dönük endeksleme davranışının etkili olduğunu belirtti.

Merkez Bankası’nın yaptığı en önemli tespitlerden biri de, kira artışına ilişkin yasal düzenlemelerin yeterli etki yaratmamasından kaynaklanan konut piyasasındaki dengesizliklerin giderilmesinin ve geriye endeksleme davranışının kırılmasının önem taşıdığıydı.

Sonuç olarak; enflasyonla ilgili doğru tespitlerin yapıldığını ve etkin teşhisler konulduğunu görüyoruz. Bu tespitlere yönelik enflasyonunun nasıl düşürüleceğine dair hareket planının net olarak ortaya konması gerekiyor. Teşhisler doğru iken, beklentilerin de doğru yönetilmesinin kritik olduğu bir aşamaya geldik.

Yanı sıra Merkez Bankası Başkanı’nın teknik düzeyi yüksek bir rapor açıklaması ve enflasyonda daha gerçekçi güncellemeler yapmasının olumlu sonuçlar doğurduğunu gözlemliyoruz.

Başkan’ın yaklaşımı ve yeni enflasyon raporunun, piyasalar tarafından para politikasına verilen zaman ve kredibiliteyi artırdığı, şeffaf yaklaşımı ve gerçekçi tespitleriyle güven sağladığı kanaatindeyim.

Açıklamanın hemen ardından ülke risk primimizin (CDS) 400’ün altına düşmesi de bu durumu teyit etti.

Merkez Bankası’nın açıkladığı kapsamlı raporun ardından mevcut politikaları değiştirmeye yönelik adımlarına devam etmesi önemli idi.

Bu bağlamda, 20 Ağustos’ta bankaları liralaşma stratejisi kapsamında getirisi dövize endeksli olan kur korumalı mevduata yönlendirmeyi sonlandırarak, Kur Korumalı Mevduat’tan çıkış süreci yönünde ilk adımı atmış oldu.

Bununla birlikte; bu ayın en önemli gündemi, Merkez Bankası politika faizi artışıydı. Merkez Bankası politika faizi, 24 Ağustos itibariyle 7,5 puan artırılarak  yüzde 17,5’dan yüzde 25’e çıktı.

Bu kararı, rasyonel politikalar çerçevesinde atılmış olumlu bir adım olarak görüyoruz. Önümüzdeki dönemde, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınabilmesi için, Merkez Bankası’nın politika faizi aracını da uygun gördüğü şekilde kullanabilmesi önemliydi ve piyasa beklentilerinin üzerindeki bu artışla olumlu bir etki yarattı.

Bu rasyonel kararların benzer hızda ve kararlı bir şekilde sürmesini diliyoruz.

Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’in karar sonrası “fiyat istikrarı en büyük önceliğimiz” ifadesi, enflasyonla mücadeleye daha fazla önem verileceğine işaret edilmesi bakımından önem arz ediyor.

Kararın yanı sıra toplantıya dair politika metni de, kararın nedeni ve enflasyon beklentileri hakkında bize fikir veriyor. Kararın arkasındaki sebep olarak; enflasyon beklentilerinde ve fiyatlama davranışlarında öngörülenin  üzerindeki bozulma ve enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu’ndaki  tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceğine işaret  etmesi olarak gösteriliyor.

Yani enflasyonun 2023 sonunda %60’ın üstünde olma olasılığı oldukça yüksek.  Merkez Bankası yine doğru bir teşhisle, 2024 yılı için enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınmasının öneminin farkında olduğunu belirtiyor. 

Konuşmamın başında belirttiğim gibi bundan sonraki süreç, enflasyonu düşürme kararlılığını göstermesi açısından kritik bir zaman dilimi olacak.

Burada en önemli nokta, Türk Lirası’nda hala negatif reel faizlerin devam etmesi. Reel faizlerin negatifte kalmaya devam etmesinin, enflasyon probleminin çözümünü zorlaştıracağını ve geciktireceğini düşünüyoruz.

Atılan adımların doğru yönde olduğunu görüyoruz ama bu hızın ülkemize yetmeyeceği endişesi var. Negatif reel faizlerin etkisini, makro ihtiyati tedbirlerle telafi etmeye çalışmanın sonucunda, son dönemde hepimizin hissettiği gibi “krediye erişim konusunda sıkıntılar” yaşıyoruz. Banka bilançolarına uygulanan makro ihtiyati sınırlandırmalar, son dönemde krediye erişimi imkansız hale getirildi.

BDDK, 31 Temmuz tarihinde aldığı karar ile, kredi kartlarında uygulanan taksitlendirme sürelerinin? havayolları, seyahat acenteleri ve konaklama ile ilgili yurt dışına ilişkin harcamalarda uygulanmamasına karar verdi. Bu kararın da etkisiyle özelikle turizm sektöründe kredilerin iyice yavaşladığını, bankaların kredi verememekten, iş insanlarının kredi bulamamaktan yakındığını görüyoruz.

Üyelerimizden bankaların limit güncellemesi yapmaya yanaşmadıkları, limit güncellemesine yönelik bankaların yüksek oranda masraflar çıkarttıkları ve normalden uzun bir prosedür izledikleri, tüm şartlar sağlansa bile krediye erişim konusunun garanti olmadığı, kredilere değişken ve yüksek faiz oranları ile erişim sağlanabildiği, vadelerin düşük olduğuna dair geri dönüşler alıyoruz.

Üyelerimizin bugün en önemli sorunu; nakit akışını yönetmek ve işletme sermayesini fonlamak olarak görüyoruz. Uzun vadeli yatırıma yönelik finansman kaynakları kapalı durumda. Üretimin ve istihdamın artmasının önündeki en önemli engellerden biri olan bu durumu aşmak için yeni finansal araçların ivedilikle hayata geçirilmelidir.

Parasal sıkılaştırma sonucunda kaynak maliyetlerinin yükselmesi ve finansmana erişimin azalması, KOBİ'lerin depolarından iskontolu satışlara yönelmesine neden oldu.

Bazı firmalar kredi alamadığı için stok satışları ile çözüm bulmaya çalışırken, bazı firmalarda stok maliyetini azaltmak için bu çözüm yoluna gidiyor. Çünkü firmalarımızın hali hazırda bekleyen kredi, çek, hammadde borçları, işçilik ve vergi ödemeleri var.

Yanı sıra, ihracata sürekli bir destek çabası olmasına rağmen ülkemizin ithalatını en hızlı artıran ülkeler sıralamasında dünyanın önde gelen ülkeleri arasında olduğunu görüyoruz. Özellikle altın ve enerji ithalatından kaynaklanan bu durum, dış ticaret politikalarımızda bir revizyona ihtiyaç olduğuna işaret ediyor.

Bu şartlar altında, ihracatçıların rekabet avantajını kaybetmemesi, cari açığın finansmanının sürdürülebilir olması ve finansmanla uğraşırken dünya genelindeki fırsatları kaçırmamamız önem taşıyor. Verimli ve teknolojik alanları hedeflememiz ve geçen ayki meclis konuşmamda da değindiğim gibi teşvikleri doğru kullanmamız gerekiyor.

Etkin bir vergi sisteminin oluşturulmasının da iş dünyamız açısından büyük önem taşıdığına inanıyoruz.

Bir önceki meclis konuşmamda da vurguladığım gibi; ülkemizde dolaylı vergilerin, toplam vergi geliri içerisindeki payı oldukça yüksek.

Yanı sıra basit, sade ve uzun yıllar güncelliğini yitirmeyecek, yeni teknolojilere uyum sağlayacak ve uluslararası koşullara uygun adil  ve çağdaş bir vergi sistemine ihtiyacımız var.

Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz da, doğrudan vergilerin artırılıp dolaylı vergilerin azalması, vergi sisteminin yenilenmesi ve sadeleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Sayın Yılmaz’ın görüşleriyle, Odamızın vergi konusundaki önerilerinin örtüşmesinden memnuniyet duyduk. Yakın zamanda konuyla ilgili önemli adımlar atılması beklentilerimiz arasında.

Oda olarak bu ay önemli bir toplantıya evsahipliği yaptık.“TSE Sektör Buluşmaları-İzmir” toplantısını kardeş Odalarımızın işbirliğinde değerli üyelerimizin katılımıyla gerçekleştirdik. TSE Başkanı Sayın Mahmut Sami Şahin’in ve üst düzey kurum yetkililerinin bizzat katıldığı toplantıda,  üyelerimiz konularını ve çözüm önerilerini yüz yüze aktarma imkanı buldular.

Dosya işlemlerinin ve deney sürelerinin kısaltılması, denetimlerin hızlandırılması gibi  üyelerimizin üretim, ithalat ve ihracata ilişkin maliyetlerini doğrudan etkileyen konuları ise özellikle vurgulama şansımız oldu.

TSE Ege Bölge Koordinatörlüğü’nde İzmir'de iş dünyasını temsil eden Sivil Toplum Kuruluşları’nın ve ilgili tarafların karşılıklı görüş alışverişinde bulunması amacıyla bölgesel olarak bir “TSE Danışma Kurulu” oluşturulması önerimiz de dile getirdik.

TSE Başkanı tarafından olumlu karşılanan bu önerimizle ilgili çalışmalarımıza kısa sürede başlıyor olacağız.

Cumhuriyetimizin 100.yıl coşkusunu artarak yaşamaya başladığımız bu günlerde, “Fuar” kelimesini sözlüğümüze kazandıran İzmir Enternasyonal Fuarı Cuma günü 92.kez kapılarını açıyor.

Fuarımız, geçen yılların beraberinde getirdiği gereksinimler çerçevesinde kabuğunu ve yapısını değiştirdi, ancak ülkemiz insanı için özel konumunu her zaman korudu.

Enternasyonal Fuarı’mızın bu yılki temasının İzmir’in 2026 Avrupa Gençlik Başkenti Finalistliğine atfen “Gençlik” olarak belirlenmesini kıymetli buluyoruz. Bu temanın İzmir’in adaylığına olumlu yönde katkı sağlayacağına inanıyoruz. 

İzmir Enternasyonal Fuarı bildiğiniz gibi sonbaharın ve ihtisas fuarlarının yeniden yoğunlaşmaya başlamasının da bir habercisi. Eylül ayı itibariyle gerek İzmir’de düzenlenen fuarlar gerekse yurtiçi ve yurtdışı fuar organizasyonlarımızla fuarcılık hizmetlerimize hız vereceğiz.

 
Oyuncu Ünal Silver hayatını kaybetti
 
İZTO Meclis Üyesi Yelkenbiçer duyurdu: İZQ’da Teknopark teşvikleri
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
DTO Başkanı Öztürk’ten acil liman çağrısı: Köklü müdahaleler yapılmalı!
Ağustos ayı meclis toplantısında konuşan Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu ...
Yorgancılar: 30 Ağustos Zaferi'nden ilham alarak çalışmalıyız
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, ...
Emeklilik hayali kısa sürdü... EYT'liler işbaşı yaptı!
7 bin 500 lira maaş bağlanınca ve bu parayla geçinemeyen EYT’lilerin hüsrana ...
 
Özgener'den 30 Ağustos mesajı: Yolumuzu aydınlatan birer meşale
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, 30 Ağustos ...
Alp Avni Yelkenbiçer: Zafer Bayramımız kutlu olsun
EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, 30 Ağustos ...
İzmir’in akciğerlerine dinamit!
Torbalı’daki Metropolis Antik Kenti’ne iki kilometre ötede açmak istediği ...
 
Işınsu Kestelli'den 30 Ağustos mesajı!
Zafer Bayramı nedeniyle mesaj yayınlayan İzmir Ticaret Borsası Yönetim ...
Gündem ekonomi... EBSO meclisinde 36 maddelik öneri!
EBSO Ağustos Ayı Meclisi’nde konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, ...
Süper gıdalardan 1 milyar dolarlık ihracat!
Türkiye’nin üretim ve ihracatta dünya lideri olduğu besleyici değeri yüksek ...
 
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve bugün Türkiye (2)
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Acılar ‘askı’da!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türkiye'nin İslam’la sınavı
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kamu yararı Çeşme Projesi’nin neresinde?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
12 Eylül ve yeni Anayasa
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Atatürk’ün Toprak Kanunu ya da feodalizmin tasfiyesi uğraşısı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Siber ve milli!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Germir bağları
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Müzik ve mandolin
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
 Narin (İnce) Habercilik ve Medya Etiği
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva