Gültepe Kültür Merkezi Kocaoğlu'nun barış mesajlarıyla yola çıktı!

Yeşim YAVUZER/EGEDESONSÖZ - Gültepe 2572 Sokak ile 2579 Sokak kesişiminde bulunan Büyükşehir Belediyesi’ne ait bin 412 metrekarelik alanda inşa edilen ve 1 milyon 836 bin TL’ye mal olan Gültepe Kültür Merkezi ve Cemevi’nin açılış töreni yapıldı.

Sosyal tesis ve idare olmak üzere iki bloktan oluşan ve tüp geçit ile birleşen ve içinde bir iç bahçe, toplantı salonu, eğitim odası, kütüphane, yemekhane, otopark, morg ve teknik odalar bulunan merkez 9 ayda tamamlandı.

Törene Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Alevi Dernekleri’nin temsilcileri, siyasi parti temsilcileri ve Gültepeliler katıldı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, inanç özgürlüğü konusunda yerel yönetimler olarak üzerlerine düşen her şeyi yapmaya çalıştıklarını ifade etti. İzmir’in Ege Bölgesi’nde mülteci trafiğinin Türkiye’den çıkış noktası olduğunu söyleyen Kocaoğlu, sorunun çözümü için çağrıda bulundu. Kocaoğlu, barış dilekleriyle konuşmasını tamamladı.

BU DAVA HEPİMİZİN DAVASI
Alevi Kültürü’nün devamlılığı için Cemevleri’nin varlığının önemine dikkat çeken Alevi Kültür Derneği Konak Şube Başkanı Hüseyin Çiçek, “İnsanı ayakta tutan inançları ve prensipleridir. İlkelerimiz bellidir. Kültürümüzün devamlılığı için önemli olan bu yer olmazsa olmazdır. Azınlığın çocuğunluğun üzerinde hakimiyeti olmazsa, çoğunluğun da azınlığın üzerinde hakimiyeti olmaz. Bu ülke hepimizindir belli mezhepte yaşayan insanlara mahsus değildir. Bizlere yapılan haksızlıklara karşı intikam duyguları beslememişizdir. Alevilikte insan sevgisi ön plandadır. Hiçkimse bizi ötekileştirerek kendi kontrolünde bulunduramaz. Biz nasıl inanıyorsak öyle yaşamak istiyoruz. Bu dava hepimizin davasıdır. Cemevimizin hayırlı olmasını diliyoruz” ifadelerini kullandı.

UMARIM KISA SÜREDE CEMEVLERİ YASAL STATÜSÜNE KAVUŞUR
Alevi Kültürleri Derneği Genel Başkanı Doğan Demir, “Akan kanın durması için herkesin sağduyu, huzur ve barış içinde yaşaması için Aleviler olarak sessiz kalamayız diyerek açlık grevlerine başladık. Biz savaşlar olmasın, çocuklar ölmesin dediğimizde bu çocuklar kim diyorlar. Türkiye kutuplaşıp ayrışıyor. Gittiğim her bölgede asker, polis öldü diye sevinenler var, aynı zamanda masum insanlar öldürüldüğünde de sevinenler var. Biz her canımızın katledilmesine karşıyız. Bu iş siyasilere bırakılmayacak bir süreç. Herkes üzerine düşen görevi yapmak zorunda” diye konuştu. Demir, Başbakan’ın Cemevlerine yasal statü verileceğini dair sözünü hatırlatarak, “Cemevlerimizi hala kültür merkezleri olarak açıyoruz. Umarım en kısa sürede yasal statüsüne kavuşur” dedi.

BARIŞ UMUDUNUN YÜKSELTİLMESİ İÇİN ÇAĞRI OLSUN
CHP’li belediyeler olarak Cemevleri’nin ibadethane olarak kabul edilmesi konusunda Konak Belediyesi olarak üzerlerine düşeni yaptıklarını söyleyen Başkan Sema Pekdaş, “Daha çok kenetlenerek, özgürlük ve demokrasi sesimizi yükseltmeliyiz. Bunu yapacak olan irade buradadır. Umarım bu cemevi buradan bir ses olur ve barış umdunun yükseltilmesi için çağrı olur” dedi.

BURASI ÜLKENİN BARIŞINDA HARÇ OLSUN
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hiçbir zaman ayrım yapmadığını ve yapmayacağının altını çizen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı uygulamalara, aldığı tavra, duruşa, eylemlere, konuşmalara baktığınızda şunu göreceksiniz; ayrım yapmıyor, vatandaşa hizmette siyasi karar vermiyor, adil davranıyor, hiçbir vatandaşını ötekileştirmek aralarına nifak sokmamak için her türlü önlemi kendi olanakları nispetinde almaya çalışıyor. Bazı projelerimizin geç bittiği öncelik sıralamasını eleştirebilir ama hiçbir hemşehrimiz İzmir Büyükşehir Beledityesi ayrım yapıyor diyemez. Ayrım yapmıyoruz, yapmayacağız. Anadolu’nun en büyük barış haşlarından biri olan Aleviliğin yaşaması, gelecek kuşaklara aktarılması için bu mekanı yaptık. Sizlerin de burayı aynı Alevi felsefesinde olduğu gibi ülkenin birliği, dirliği ve düzeni için sevginin, hoşgörünün öne çıkması, gelişmesi için ve ülkenin barışında harç olması için kullanacağınıza canı yürekten inanıyorum” dedi.

CEMEVLERİ’NE CAMİLER, KİLİSELER, HAVRALAR KADAR İHTİYAÇ VAR
Yerel yönetimler olarak inanç özgürlüğü konusunda hassasiyetle çalışmalar yaptıklarını söyleyen Kocaoğlu, “Ülkemizde ve coğrafyamızda bizler çalışmamızı demokrasi ve özgürlük arayışımızı, başta inanç özgürlüğü olmak üzere sürdürmek için yerel yönetimler olarak elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Göstermek zorundayız. Anadolu’nun inançlarını, geleneklerini göreneklerini özgürce yaşaması, ibadetini yapması için Cemevlerine de camiler kadar ihtiyaç var, kiliseler havralar kadar ihtiyaç var. Göreve geldiğimiz günden bugüne kadar bu bilinçte, ama adına kültür evi dedik ama kültür merkezi dedik ama cemevleri statüsünde cemevleri mimarisine uygun merkezleri kentin her bölgesinde yapmak üzere yolumuza devam ediyoruz. Bazı köylerimizde, bize yeni bağlanan yerlerde köylerde cami yok, cemevi yok. Biz bir formül ürettik. 200 kişinin ibadet yapabileceği cemevleri ve camileri prefabrik olarak yapıyoruz. Bunu zamanı kazanmak ve birçok bürokratik engeli aşmak yoluyla gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.

MÜLTECİ VE GÖÇ SORUNU
Mülteci ve göç sorununa değinen Kocaoğlu, mültecilerin inanç özgürlüğü olan Avrupa ülkelerini tercih ettiğine dikkat çekerek, “Bizi sürekli yurt dışından heyetler ziyaret ediyor. ‘Mülteci konusunda ne düşünüyorsunuz?’ diyorlar. Suriyeli mülteciler var yaklaşık 2-2.5 milyon insan, diğer ülkelerden gelen mülteciler var bir de terörden dolayı bölgeden kaçan ve Türkiye’nin büyük kentlerindeki hısım akraba ve dostlarının yanına sığınan insanlarımız var. Bölgemizde çok büyük bir göç hareketi var. Suriyelileri konuşuyoruz ama hem içimizde hem de diğer az gelişmiş ülkelerde insanlar canları pahasına bir yaşam yolculuğuna çıkıyorlar. Bu yaşam yolculuğunun son durağı olarak Avrupa’nın gelişmiş ülkelerini görüyorlar. Avrupa’nın gelişmiş ülkelerini görmesindeki en büyük etken ekonomik gelişmişlik ve inançalarını sürdürebilecek demokratik ortama kavuşma isteği. Bunun için tercih ediyorlar. Doğu’ya yerleşmek isteyen insanlar var mı?” dedi.

İzmir’in Ege Bölgesi’nde mülteci trafiğinin Türkiye’den çıkış noktası olduğunu söyleyen Kocaoğlu, sorunun çözümü için çağrıda bulundu: “Birçok canı, insanı Ege Denizi’nde kaybettik. Mezar oldu. Bu bir insanlık dramı. Bunu göndermeyin demekle, burada kalsın demekle hiçbir şey çözülemiyor. İnsanlar can pahasına ölümü göze alarak bir umut yolculuğuna çıkıyorlar. Her şeyi kontrol edebilirsiniz ama ölümü göze almış insanı hiçbir güç durduramaz, durduramıyor. Onun için bütün ülkeleri, özellikle Suriye’de bu sorunu kim yarattıysa onların acilen çözüm bulması gerektiğini düşünüyorum.”

ÖNCE ÜLKEYE HUZUR GETİRMEMİZ GEREKİYOR
Terörü destekleyen herkesi lanetlediklerini söyleyen Kocaoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İnsanın insanı katletmesi kadar insanlık dışı bir şey olamaz. Bizim bu bataklıktan, terör belasından ve etrafımızdaki çok çirkin hesaplardan kurtulmamız gerekiyor. Güçlü durmamız gerekiyor. Birlik beraberlik içinde olmamız gerekiyor. Ne güçlü ülkelerin ne popülist davranan siyasetçilerin bu ülkeye barış getirebileceğine inanmıyorum. Hepsi birlik beraberlik içinde olmak zorundadır. Ana hedefte birleşmemiz gerekir. Türkiye’de yaşayan herkesi ilgilendiren bir terör belası var, herkesi ilgilendiren Ortadoğu’da bir bataklık var. Önce ülkeye huzuru getirmemiz gerekiyor. Sonra farklılıklarımızı özgürce yaşayacak ortamı hep birlikte tesis etmemiz gerekiyor.”