Diren ÇELİK/ EGEDESONSÖZ- Turizm ülkesi olan Türkiye'de yerli ve yabancı turistlerin gittikleri bölgeleri daha yakından tanıması için rehberlere ihtiyaç duyuluyor. Ancak rehberlerin çalışma koşulları gün geçtikçe ağırlaşıyor.

Çoğunlukla serbest ve maaştan ziyade yevmiye karşılığında çalışan rehberlerin çoğunun sosyal güvenceleri de bulunmuyor. Rehberler, sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için ise dişinden tırnağından artırdıklarıyla kendi sigortalarını ödemeye çalışıyorlar.

İzmir Turist Rehberleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve Turist Rehberleri Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Macit Şaşzade, büyük depremde 31 meslektaşlarının hayatlarını kaybettiğini ve büyük acı yaşadıklarını kaydetti. Şaşzade açıklamasında 'Eğitim gezimizde olan rehberlerin bir kısmı zaten rehber, bir kısmı öğrenci. İSİAS denen otelin altında kaldılar. Şimdi okuyoruz, dinliyoruz. Otelin geçmişi utanç verici! Bu ülke için gerçekten utanç verici… Hem siyasiler için hem bakanlık için. İnsanların hayatı bu kadar ucuz mu? Bu nasıl bir vicdansızlıktır, bu nasıl yapılır?' dedi.

Başkan Şaşzade, Egedesonsöz'e yaptığı değerlendirmede sektörde yaşanan sorunlara değindi, sorunların çözümü için yetkililere çağrıda bulundu.

GEREKSİZ SAYIDA MEZUN VAR
Turist rehberlerinin geçtiğimiz koronavirüs dönemi nedeniyle başka mesleklere yöneldiğini kaydeden Şaşzade, üniversitelerde açılan rehberlik bölümlerinin diplomalı işsiz yetiştiridiğine de değindi. Şaşzade açıklamasında 'Koronavirüs pandemisi döneminde rehberlerimiz ciddi bir zarar gördü. Birçoğu mesleği bırakmak zorunda kalıp başka işlere yöneldiler. Kuryelik, emlakçılık gibi mesleklerin yanında otellerde çalışmaya başlayan arkadaşlarımız oldu. Ne yazık ki; turizm, siyasi, ekonomik konuda ya da her hangi bir doğa afette birincil derecede etkilenen bir sektör. Kovid biter bitmez canlı bir yıl geçirdik. Hatta 2019 yılını aratmadı. Bakanlıktan yazı geldi rehber sayılarının artmasına yönelik. Biz de eğitim gezilerini normal bir süreç içine koyduk. Kovid döneminde mecburen durdurmuştuk. İş arayan, mezun olmuş olan arkadaşlarımız var. Türkiye'de seksenden fazla fakülteden mezun veriliyor. Gereksiz bir şekilde çok mezun da veriyor. O da ayrı bir sıkıntı. YÖK'e bunu anlatmaya çalışıyoruz ama her yerde rehber yetiştirmekte, rehberin değerine değer katmıyor, değersizleşiyor. 2 yıllık okuyan da mezun olup dil sınavını geçtikten sonra, eğitim gezisini alıp bölge hakkını kazanırsa rehber oluyor. 4 yıllık okuyan da aynı sepetin içerisinde. Böyle bir eğitim sistemimiz var' dedi.

BU SENE SEKTÖRÜN NASIL GİDECEĞİ BELİRSİZ
Yaşanan deprem felaketinden önce sektör adına iyi gelişmelerin yaşandığını dile getiren Şaşzade, 'Bu sene içinde sektör adına çok umutluyduk. Aldığımız geri dönüşler, gemilerin gelmesi Kuşadası, Aydın, İzmir'e gelen konaklamalı turların sayısında artış olmuştu. Büyükşehir Belediyesi'yle, İl kültür Turizm Müdürlüğü ile birçok komisyon içinde Kent Konseyi içinde de çalışmalar yapıyoruz. İzmir turizminde ve turizmde markalaşması için neler yapabiliriz diye tartışıyoruz. Bununla ilgili ciddi bir destinasyon var. Yurt dışına gidildiği zaman deniz, kum, güneş haricinde İzmir'i nasıl tanıtırız? İzmir'i farklı başka şehirlere göre ve başka ülkelerdeki şeylere göre farklılığını ön plana çıkararak biz İzmir'i tanıtmak için çaba harcıyoruz ve yavaş yavaş bu konuda çalışırken iyi gelişmeler olduğunu da görüyorduk. Fakat maalesef 6 Şubat Depremi bizi ciddi bir şekilde yara aldık. Bu sene için ise sektörün, nasıl gideceğini kestirmek çok zor. İç pazarda, Güneydoğu bir seneden önce kendine gelemez. Oradaki durumun vahametini o bölgedeki başkanlarla konuştuk. Gördüğümüz kadarıyla kolay kolay toparlanacak gibi değil. Şimdilik rezervasyonların bir kısmı iptal oluyor ama hepsi iptal olmadı' dedi.

İPTALLER ARTARSA İŞSİZLİK ARTAR
Turlarda yaşanabilecek olası iptallerin ardından sektörde işsizliğin yaşanacağını vurgulayan Şaşzade, 'Turlarda iptaller artarsa ki olacak gibi görünüyor bir kısım rehber açığa çıkacak. Onların tekrar bir yerleri bulup tur almaları sıkıntı olacak. Onun için bu iptalleri ile beraber bir de yeni gelenlerle beraber tabii belli bir işsizlik olacak. Aynı şekilde yani kovid kadar olmasa da belli bir sıkıntı olacaktır. Umarım Ege'ye gelen gemiler iptal olmaz. Aydın, İzmir, Kuşadası rehberleri ciddi bir şekilde orada iş imkanı elde ediyor. O kıymetli bir şey. Çünkü biz turizmciler yılda 100 gün bile çalışabilirsek çok büyük başarı olarak görürüz. Öyle 200-300 gün çalışan inanılmaz zor bir olay mümkün değil. İş bulmak da kolay değil' ifadelerini kullandı.

KAZA SİGORTASINI YENİ YAPTIRMIŞTIK…
Sektörde çalışan rehberlerin sigortalı olmak istediklerini aktaran Şaşzade, 'Rehberlerin, talebi ve temennisi SGK'lı olabilmek. Sigortalı olabilmek ve hayatlarını güvence altına alabilmek istiyorlar. Hiçbir güvenceleri yok. Herkes kendi imkanlarıyla sigorta yapıyor. Çünkü serbest çalışan rehberleriz. Rehberlerin bir kısmı şirketlere maaşı bağlanıyor, belli bir maaş var. Bakanlıkla TÜRSAB ve Türkiye Turist Rehberleri Odaları Birliği hep beraber bunları belirliyorlar. Her sene başında onu ilan ediyoruz. O maaşı üzerinden SGK'lı oluyorlar. Bir çok acente de günlük tur bazında SGK'lı yapıyor. Bu çok kıymetli, hiç olmazsa başına bir şey geldiği zaman o süre içinde SGK, koruma altına alıyor. Rehberlere kaza sigortası yaptırdık. Yolda seyahat ederken herhangi bir kaza olduğu zaman şimdi ölüm gibi durumlarda tazminat alınabilecek. Türkiye turist rehberleri odası birliği yönetim kurulu olarak sigortayı yeni yaptırdık. 1 ay sonra deprem oldu. Kaza sigortası üzerinde durduğumuz önemli bir konuydu' şeklinde konuştu.

REHBERLERİMİZ CAMDAN FIRLIYOR
Rehberliğin iş güvenliğinde riskli meslek statüsüne girmesi gerektiğini belirten Şaşzade, 'Riskli bir meslek. Son yıllarda, müşterilere sunum yaparken ön pencereden fırlayan kaza geçiren rehberler var.Çünkü devamlı müşteriyle göz teması kurmayı severiz. Onlarla birebir konuşmayı severiz, kıymetlidir. Yani müşteriyle göz teması bizim için çok önemli. Çünkü bu şekilde güven duyuyor. Araba savurduğunda koltuğa düşüp sunumuna devam etmek zorunda kalan arkadaşlarımız var. Çünkü insan herkes artık bir korku içinde… O da işsizlik korkusu… Risk de genellikle denetimsizlikten kaynaklanıyor. Bakanlığın denetimleri daha sık yapması lazım diye düşünüyorum. Çünkü bunlar herkesin hayatına mal oluyor. Hem insanların hayatına rehberimiz gidiyor, acente imajı yıkılıyor, bedeli de kolay toparlanamıyor' dedi.

YA KAPANACAK YA DA…
Depremin ardından otellerde denetimlerin daha fazla yapılması gerektiğini ifade eden Şaşzade, 'Her ne kadar yüzyılın gördüğü en büyük deprem olsa da şimdi herkese çekimserlik geldi. 'Benim kaldığım otel veya kalacağım otel güvenli mi?' sorusu akıllarda... Bütün bu otellerin belli bir süre içinde bunların hepsinin denetlenerek tekrar ya kapanacak veya belirli bir şekilde büyük bir proje olsa da 'güvenli sertifika projesi' Türkiye açısından başlatılmalı diye düşünüyorum' diyerek sözlerini sonlandırdı.