HABERLER>POLİTİKA
15 Ocak 2016 Cuma - 17:20

Davutoğlu: YÖK'ü yeniden inşa etmeliyiz

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç ve YÖK üyeleriyle Dolmabahçe çalışma ofisinde yemek yedi. YÖK üyeleri ile görüşmede açıklamalarda bulundu.

Davutoğlu: YÖK ü yeniden inşa etmeliyiz

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç ve YÖK üyeleriyle Dolmabahçe çalışma ofisinde yemek yedi. Konuklarıyla tek tek tokalaşan Ahmet Davutoğlu, YÖK üyelerine seslendi. 

27 Mayıs şartlarına doğdu bizim neslimiz. 27 Mayıs'ta ben 1 yaşındaydım. Bayramlarda ve 27 Mayıs'ta öyle bir atmosfer ortaya çıkardı ki. 27 Mayıs kimileri için bayramdı ama bizim evimizde yas vardı. Darbenin nasıl bir travma olduğunu çocukluğumuzda gördük biz.

12 Eylül'ün getirdiği YÖK sistemine en çok biz tepki gösterdik.


Seçilmiş bir Başbakanın idamına sevinen profesörler vardı. Akademik hayata atıldığımızda zihniyet reformuna ihtiyaç olduğunu biliyorduk.


28 Şubat'ta doktora jürileri önünde başörtülü olduğu için dışarı çıkartılanları hepimiz hatırlarız.


Şimdi bizim en öncelikli adımımız doğduğu anda karşı çıktığımız YÖK sistemini kendi ekseninde reformcu bir anlayışla yeniden inşa etmek.

Ortaya çıkan parlamento tablosu içinde artık YÖK reformunu hayata geçirmemiz gerekiyor.


Akademik hayatla ilgili bir temel yaklaşımımı ifade etmek isterim. İnsanlar zaman, tarihe bakışlarıyla zihniyet oluştururlar. Mekana dönük olarak idrakını şekillendirmemiş birisinin de bir reform içinde olması söz konusu olamaz. Bizim her şeyden önce tarih mekan ve insan temelini inşa etmek gerekiyor. Dogmayı bir tabuyu öğrencilere nesilden nesle aktarmak doğru değildir.

Bilim adamı olmanın 3 duruşla şekillendiği kanaatindeyim. Olgusal gerçekliğe bakıştaki tutarlılık. Gerçek bilim adamı zihnindeki önyargılardan bağımsız olarak gerçeğin denklemlerini çözmeye çalışır.

Spekülasyonla, ideolojik yaklaşımlarla olaya yaklaşmaz. Eğer bilimadamları gerçeklikleri saptırırsa, spekülasyonları göz ardı etmezlerse bilime ihanet ederler.

Kendi fikir özgülüğünü kutsal görüp başkasını umursamayan fikir özgürlüğünü savunamaz.

Kendi özgünlüğünü inşa edememiş kişilerin bilim adamı hüviyeti kazanması çok zordur. Her türlü fikri savunabilirsiniz ama şiddeti, terörü, fikir özgürlüğü çerçevesinde meşru kılamazsınız.Türkiye'de bilimin araştırmanın konuşulduğu bir hafta olacak derken ne yazık ki önce terör saldırısı oldu arkasında da bir grup akademisyenin yayımladığı bildiri ile başka bir tartışmanın içine çekildik.

Diyarbakır Çınar'da terör çirkin yüzünü bir kez daha ortaya koydu. Aralarında tanıdıklarım da var. Başbakan olarak değil bir meslektaş olarak seslenmek istiyorum.

Bu bildiri altına sayısız profesörün imza attığı ve akademisyenlerin peşi sıra okumadan imza attıkları bildirinin anatomisini çıkaralım.

Birincisi duruş açısında öyle bir intibaa var ki Türkiye'de halkları katleden bir devlet var, karşısında da masum buna karşı hiç bir gücü olmadan mağdur edilmiş bir halk var. Olgusal olarak bakalım vaka böyle mi? 2 seçim gerçekleştirildi. Her köşede seçim yapıldı. Seçimler arasında bir değil 3 terör örgütü demokrasiye savaş açarak 20 Temmuz'da harekete geçti. Şimdi bu bildiride bunları görmüyorsunuz. Ülke günlük gülistanlık içindeyken ceberut devletin gelip baskı kurduğunu söylüyor. Bir resim çekseler Sur'da Silopi'de tablo bu mu?

3'ü çocuk 6 vefat var. Birisi daha 5 aylık. Babası polis memuru şehit edilir.  Annesi hastanede. bu bildiride olgusal gerçeklik olarak ne Ecrin var ne Efe var ne İrem var. Eğer bu bildiriye bakarsanız bunları da devlet öldürdü.


Bugün tabipler odasının da bildirisini gördük. Cizre Devlet Hastanesi'ne 20 roket atıldı. Orada kahraman doktorlar Cizre halkına yardım ediyorlar. Resimde tabloda bunlar yok. Soruyorum aydınlara neden zihninizdeki, Kandil'deki zihnindeki ideolojiyi toplumsallaştırmaya çalışıyorsunuz. Önce resmi doğru çekelim.


Hangi ilkesel çerçevede bakıyorsunuz ki bu kadar silah yığan topluluğu meşrulaştırmaya çalışıyorsunuz?


Her türlü eleştiriye açığız. Fikir özgürlüğü adına birileri terörü eleştirmeyip bölge halklarının katledildiğine ilişkin ifadeler kullanıyorsa hepimizin oturup düşünmesi gereken bir noktadayız.


12 Eylül saldırısıyla yapılan eylem bütün Amerika'yaydı. Bilim adamının vicdanı açık bir tavır sergilemeyi gerektirir.


Hangi üniversitedelerse o üniversiteye giderken 3 barikat, aman bombaya basmadan üniversiteme ulaşmaya çalışayım deselerdi ne  diyeceklerdi?

Hadi Cizre'de bir profesör olmayı hayal edemiyorlarsa da Cizre'de öğretmen olmayı hayal etsinler. Evden çıktıklarında hangi taşın altından hangi mayının patlayacağını hesap ede ede gittiklerini hayal etsinler.

Cizre'de Silopi'de neden okullar kapandı? Burada ahlaki bir sorumluluk gerekmez mi?

Devlet sürgüne gönderiyormuş! Kim gönderiyor? Tüm memurlar orada,doktor orada, hemşire orada.

Metne baktığınızda demokrasi gibi kavramlar sıralanıyor. Bu öğretim üyelerini doktora jürisinde olduklarını hayal ediyorum. Jüriye çıkan birisinin Kürt siyasi iradesi diyen birisi zihniyet olarak karşısında alevi siyasi iradesi, sünni siyasi iradesi gibi etnik kimlik temelli bir kutuplaşmanın önünü açar. Hepimizi birleştiren irade Türkiye Cumhuriyeti iradesidir. Totalist ve Stalinist bir anlayışla Türkiye'deki Kürtlerin PKK tarafından temsil edildiğini söylerseniz yanılırsınız. Böyle bir ifadeyi kullanan metine imza atanı isterse profesör olsun. Ben onu siyasete giriş dersinde sınıfta bırakırım. Metnin Türkçesi de felaket.

Akademisyenler bu metni bir kez daha okusunlar, bu metni zihinlerinde tarttıklarında bu imzalarını geri çekeceklerdir.

 
Savcı akademisyene tutuklama istedi!
 
10 maddede ‘Barış için akademisyenler’ vakası
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
15 Ocak 2016 Cuma 19:01

Hem darbe anayasası değişsin diyorlar hem de işine geleni kullanmaya devam ediyorlar. YÖK'ü tamamen kaldırmak, üniversiteleri daha özgür bırakmak kimsenin aklına gelmiyor mu?

Yorumu oyla      12      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Erdoğan Sultanahmet'te: Bunlar zalimdir, alçaktır!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD'in canlı bomba saldırısında 10 ...
MHP’de tüzük kurultayı için imzalar tamam!
MHP'de parti içi muhalefet tüzük kurultayı için 543 imza topladı. MHP ...
Yüksel büyük güne 1 kala konuştu: İzmir ne istiyor?
CHP Heyeti büyük kurultay öncesi Ankara’da temaslarını sürdürürken İl ...
 
CHP'li Çam'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sert çıkış
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamaların ...
CHP PM'den akademisyenlere destek
CHP Parti Meclisi evleri basılıp gözaltına alınmaya başlayan akademisyenlere ...
Kılıçdaroğlu kurultaya 1 kala konuştu: Ben değiştim, CHP de…
CHP Genel Başkanı “Demokrasi, değişim ve kardeşlik” adını verdiği kurultaya ...
 
CHP'li Sertel: TRT ölmüş, ağlayanı yok!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, “Yoksulluğun ...
Yıldırım’dan müdürlüklere ‘Elvan’ revizyonu!
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, önceki dönemde ...
CHP'de kurultay ateşi: Bir tek onun yeri garanti!
CHP'nin hafta sonu gerçekleştirilecek kurultayında MYK ve PM'de büyük ...
 
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İzmir’in sokakları hem kız hem deniz kokar… 
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Titre oligarşi, sosyalizm geliyor!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çocuk nasıl şımarır?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve bugün Türkiye (8) 'Sokak satıcıları'
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bağırın ki sesimiz duyulsun!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bir acayip zor yarış!
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva