EGEDESONSÖZ – 30 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından hayata geçen Bütünşehir Yasası’yla kapatılan Özel İdare, belde ve köylere ait malların paylaşımı ve satışı tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Mal paylaşımı İzmir’de Büyükşehir Belediyesi ile Valilik arasında büyük krize neden olurken, kapatılan belde ve köylere ait taşınmazların devir sonrası satışı da Tire’de kriz çıkardı! Tire Meclisi’nden yeni yasayla devredilen mahallerdeki gayri menkullerin satışı için Başkan Tayfur Çiçek’e yetki çıkarken Mehmet Mahallesi’nde yer alan ve kayıtlarda incir bahçesi olarak gözüken mezarlığın da satış listesinde olması AK Parti’yi de isyan ettirdi. Kararı AK Partili meclis üyeleri sert şekilde eleştirirken 64 köydeki gayri menkullerin satışına ilişkin karara CHP cephesinden de sert tepki verildi.
KOCAOĞLU’NA ATIF, İLÇE BAŞKANINA İSTİFA ÇAĞRISI
Uzun yıllar Tire’yi İl Genel Meclisi’nde temsil eden, İzmir Eski İl Sekreteri ve Tire Eski İlçe Başkanı Yücel Özen yazılı bir açıklama yaparak Tire Belediye Başkanı Çiçek’i topa tuttu!
Tartışmalı karara destek olmak ve belediye ile ekonomik ilişki kurmakla suçladığı CHP Tire İlçe Başkanı Şenol Sardoğan’ı da istifaya davet eden Özen, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun seçim öncesi dilinden düşürmediği ‘Köylerin malları köylülerde kalacak’ sözüne atıfta bulundu. Özen, seçim öncesi CHP rozeti takan Tayfur Çiçek’e hitaben çağrısında, “CHP üyeliği başka parti üyeliklerine benzemez’ diyerek MHP’li meclis üyelerinin de destek verdiği köylerin mallarının satışına ilişkin kararın derhal geri çekilmesini istedi.
İŞTE YÜCEL ÖZEN’İN O AÇIKLAMASI
Başta Belediye Başkanımız Sayın Tayfur Çiçek olmak üzere Tire’de 60 yıl sonra CHP’li belediye yaratmanın onurunu bizlere yaşatan herkese teşekkürü borç biliriz.
AKP iktidarının bütünşehir yasası ile ne yazık ki tüm köylerimiz tüzel kişiliklerini kaybederek Tire Belediyesi’ne bağlı bir mahalleye dönüşmüştür.
Daha önce köylere hizmet götüren İl Özel İdaresi ve İl Genel Meclisi, AKP iktidarının tüm itirazlara rağmen hayata geçirdiği Bütünşehir Yasası ile kapatılmıştır.
Bu durumun köylerimizde yaratacağı olumsuzluklar partimiz CHP tarafından her platformda yüksek sesle dile getirilmiş hatta Anayasa Mahkemesi’nde yasanın iptali için dava açılmıştır.
Ancak haklı itirazlarımızdan ne yazık ki bir sonuç alamadık ve de köylerimizin, beldelerimizin kapatılmasına engel olamadık.
Kamuoyunun yakından takip ettiği, son günlerde İzmir’de de yoğun tartışmalara neden olan İl Özel İdaresi’nin malları AKP’li belediyelerin olduğu kentlerde belediyelere verilirken İzmir gibi CHP’li idarenin hâkim olduğu kentlerde maliyeye devredilerek, İzmir’in malları İzmirlilerden kaçırılmıştır.
Bizler bir yandan İzmir Özel İdaresi’nin, kentin birikimleriyle elde ettiği gayrimenkullere sahip çıkmaya çalışırken bir yandan da kapatılan köylerimizin mallarının köylünün kullanımında kalacağının garantisini vermeye çalıştık.
Görev yaptığı 10 yılı aşkın süredir tek bir metrekare belediye arazisi satmayan Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li Başkanı Aziz Kocaoğlu, 30 Mart seçimlerinden önce ziyaret ettiği her köyde köy tüzel kişiliklerinden belediyelere devredilen malların yine köyde, köylüde kalacağının garantisini veriyordu.
CHP’li Başkan Kocaoğlu’nun köylü tarafından ayakta alkışlanan bu duruşu, başta Tire olmak üzere pek çok ilçede ilk kez ‘belediye ve büyükşehire’ oy kullanan köylü üzerinde de önemli bir etki bırakmıştır.
Ancak Tire Belediyemizin Ağustos ayı meclisinde CHP’li meclis üyelerinin ve Sayın Başkan Tayfur Çiçek’in önerisi, MHP’lilerin de desteğiyle kabul edilen bir karar Tiremizin 64 köy ve mahalleye dönüştürülen Gökçen Beldesi’nde hayal kırıklığına yol açmıştır.
Bizleri de derin bir üzüntüye sevk eden bu karar ne yazık ki 65 mahalleden belediyeye geçen bin 300 parça tapulu gayri menkulun satış kararıdır.
Cumhuriyetimizin köy muhtarlıklarına armağanı olan ve o köyde yaşayanların kullanımındaki bu arazi ve mülkler CHP’li bir belediye tarafından asla satılamaz, satılmamalıdır. Partimizin belediye başkanına, meclis üyelerine ve CHP ilçe başkanını alınan bu talihsiz meclis kararının derhal geri çekilmesi ve de iptal edilmesidir.
Partimize seçimden önce katılarak güç veren Sayın Tayfur Çiçek bilmelidir ki; CHP üyeliği başka parti üyeliklerine benzemez. CHP’li belediye demek kentin ve kırsalın ekonomik gelişimini ortak akılla planlamak demektir. CHP’li belediye demek kentin kimsesizlerine, esnafına, köylüsüne, emeklisine, emekçisine, memuruna, doğaya ve çevreye sahip çıkmak demektir. CHP’li belediye demek halkın vergileriyle oluşan bütçesine kuruşuna kadar sahip çıkarak şeffaflığı, halk önceliklerini, en öncelikli iş saymak demektir.
Ayrıca İlçe Başkanımız Sayın Şenol Sardoğan da bilmelidir ki; CHP üyeliği başka parti üyeliklerine benzemez. CHP’nin hiçbir il ve ilçe başkanı kendi il ve ilçesindeki belediyelerle ihale ve ekonomik ilişkiye girmemiştir. Partimizin bu etik kuralı Tire ilçesinde de işletilmeli ve belediye meclisinin doğal grup başkanı sıfatını da taşıyan Sayın İlçe Başkanı, ya ilçe başkanlığından ayrılmalı ya da belediye ile halen süren ekonomik bağını kesmelidir.
Örgütümüzü, seçmenlerimizi ve de binlerce köylümüzü hayal kırıklığına uğratan bu gelişmeleri, Tire’de 6,5 yıl ilçe başkanlığı yapan, 10 yılı aşkın süre il genel meclis üyesi sıfatıyla 64 köye hizmet götüren, partimizin İzmir İl Sekreterliği, İl Genel Meclisi Grup Başkan Vekilliği gibi onurlu görevlerde bulunan bir CHP’li olarak kamuoyu ile paylaşmayı bir parti sorumluluğu ve de zorunluluk olarak değerlendiriyorum.